HUKUKÇU GÖZÜYLE/ YAK AVUKATLIK Dijitalleşme yolunda her geçen gün gelişen yeni dünyada, yayıncılık sektörü de geleneksel yapısını geride bırakarak ciddi bir dönüşüm yaşıyor. Bir süredir Türkiye’de de etkin şekilde etkinlik gösteren ve son olarak Disney+’ın da sektöre iddialı girişi ile izleyicinin ve sektör oyuncularının alışkanlık ve uygulamalarındaki tesirini, YAK Avukatlık Ortaklarından Özge Konukçu hukuki boyutları ile Para Dergisi için yazdı.
…2018 ve 2019 yıllarında meydana getirilen mevzuat değişimleri ile dijital gösterim platformlarına (medya hizmet sağlayıcıları) da web üstünden gösterim yapabilmeleri için RTÜK’ten gösterim lisansı alma zorunluluğu getirilmiştir. RTÜK, gösterim lisansı alma zorunluluğu ile Netflix, BluTV, Disney + şeklinde medya hizmet sağlayıcılarını denetleyebilir, içeriklerine el atabilir bir konuma erişmektedir. Sadece izleyicilerin dijital gösterim platformlarındaki yayınlara erişimi ile tv yayınlarına erişimi arasındaki fark gözetilerek uygulamada dijital gösterim platformlarına hâlihazırdaki tv gösterim hizmetleri kadar sert bir denetim uygulanmaması ise dijital platformların içerik açısından tv yayınlarından daha özgür olmasını sağlamaktadır.
İçeriğin yanı sıra kesintisiz seyretme olanağı da seyirci davranışlarını oldukça etkilemiştir. Yasal düzenleme tv yayınlarında bir saat içinde 12 dakikaya kadar reklam yapılmasına izin vermektedir. Medya sektöründeki maliyetlerin de naturel bir sonucu olarak bu sürelerden faydalanılmakta ve hatta bazı örneklerde daha çok reklam süresinden faydalanabilmek adına vaka akışının yavaşlatılarak gösterim süreleri uzatılabilmektedir. Reklamdan kaçan seyirciler değişik medya hizmet sağlayıcılara yönlense de son zamanlarda abonelik ücretlerinin pahalılığı sebebi ile seyirciler de bazı davranış farklılıkları da gözlenmektedir. Dijital platform izleyicilerinin yeni çıkan dizi yada filme nazaran abone olacağı platformları değişiklik yapmak istemesi de medya hizmet sağlayıcılar arası rekabeti artırmaktadır.
Bu durum karşısında medya hizmet sağlayıcılar yeni medya ile pasiflikten kurtulan seyircileri kaybetmemek adına abonelik ücretlerini azaltacak çözümler üretme yoluna gitmekte. Mesela 2022 yılının ilk çeyreğinde kayda kıymet sayıda abone kaybeden Netflix, 3 Kasım itibarıyla İngiltere, Avusturalya, Brezilya, Fransa şeklinde ülkelere reklamlı ve düşük fiyatlı bir abonelik paketi seçeneği sunmuştur.
Internasyonal yapımlara izleyicinin dijital gösterim platformları yardımıyla fazlaca daha rahat erişebilmesi Türkiye’deki yapım sektörünü de içerik anlamında farklılaşmaya ve gelişmeye teşvik etmektedir. Ek olarak yapımcıların ortaya çıkardığı dizi ve filmlerin dijital gösterim platformlarında yayınlanması da yapımcıların dizi ve filmlere ilişkin mali haklarının gösterim platformuna devri konusunu da gündeme getirmektedir. Söz mevzusu hakların müddetsiz devralınması mümkün olup, sağlamış olduğu çıkar sebebi ile medya hizmet sağlayıcıları tarafınca tercih edilse de kült haline gelmiş ve yine yine izlenen yapımların sahipleri hazinelerinden derhal caymak istememekte ve uygulamada yapımcıların süreli devir gerçekleştirmesi de oldukça anlaşılır olmaktadır. Tüm sektörlerde olduğu şeklinde dijitalleşme, medya sektöründe seyirci davranışlarında ve yapımcılar tarafında etkilerini göstermektedir. Bu etkisinde bırakır hukuk alanında yeni gündemleri ve uygulamaları da bununla beraber getirmektedir…