Uçaklar arkalarında niçin bulut bırakıyorlar?
Bu, evlatların gökyüzüne bakarak en sık sordukları sorulardan biridir. Kim bilir kaçımız, kaçamak cevaplar vermiş, uçağın motorlarından çıkan duman bulunduğunu söylemiş fakat aynı yükseklikte uçan her uçakta aynı şeyin olmadığını açıklayamamışızdır.
Bir bulutun oluşabilmesi için, havanın, yeryüzünden buharlaşan suyu absorbe edemeyecek, doğrusu içine alamayacak kadar düşük ısı ve basınçta olması, bir de bulutu oluşturacak su damlacıklarının etraflarında tutunabilecekleri toz parçacıklarının olması gereklidir. Yerden 10 bin metreden fazla yükseklikte uçan yolcu ve harp uçaklarının uçtuğu bu yükseklikte düzgüsel şartlarda hava oldukça temizdir, asla toz yoktur, doğrusu bir bulutun oluşması için ihtiyaç duyulan şartlardan biri eksiktir.
Bilinmiş olduğu şeklinde jet uçaklarının motorları, ön taraflarından havayı alarak, yakıt ile yakar ve işlev tamamlandıktan sonrasında, arka taraflarındaki ufak çaptaki egzozdan büyük bir tazyik ile dışarı verirler. Bu motorların aldıkları hava ile beraber giren su buharı, motorun içinde daha da koyu hale gelmiş olarak dışarıdaki oldukça soğuk havanın üstüne püskürtülür. Buna teknik dilde ‘sublime’ olma vakası denir. Şu demek oluyor ki buğu halindeki suyun, sıvı hale geçmeden, direkt donması, buz haline geçmesidir.
Aslen uçakların arkalarında bıraktıkları bulut, insan yapısı bir buluttan başka bir şey değildir. Soğuk havada verdiğimiz nefes havada iyi mi buharlaşıyorsa onun şeklinde bir şeydir. Deniz seviyesinde, yüksek ısı ve basınçta buharlaşan suyu hava kolayca absorbe eder. Yükseklik arttıkça, hava sıcaklığı ve tazyik düştükçe, hava artık su buharım içine alamaz hale gelir. Sadece bulutun oluşması için bir üçüncü koşul daha vardı, doğrusu toz parçacıkları.
İşte burada toz parçacıklarının görevini, uçağın motorlarından egzost olarak çıkan yakıt parçacıkları yerine getirir. Bu sayede bir bulutun oluşması için üç koşul da yerine getirilmiş olur ve motorların peşinde uzun, ince bir bulut oluşur.
Esasında alçak irtifada uçan uçaklarda da aynı şey oluşur, motorlardan su buharı salınır fakat düşük ısı, rutubet miktarı, rüzgar yönü şeklinde etkenler tam oluşmadığı için uçakların arkasında beyaz bulut oluşmaz. İlave edelim ki, bu vakada uçağın ve motorlarının cinsel ve kapasitesinin hiçbir tesiri yoktur.