Dün öğrendim.
2001’de samimi dostum söylediği Alman Sansolye Hans Smidith’den maaş dagitabilmek için para istemeye giden Başbakan Ecevit iyi bir tembih alıp şutlanır.
Hükümet zavallı bir halde borç aramaktadır o arada.
Avrupa’nın en ufak devletciklerinden Lüksemburg 750 bin dolar verebileceğini söyler.
Ecevit borç olarak alacağımızı söyler fakat Lüksemburg Başbakanı, “BAĞIŞ” olarak verdiklerini söyler.
70 milyonluk Türkiye, 500 binlik devletçikten bağışlama almıştır maaş dagitabilmek için.
Lüksemburg ya…
500 bin sözü geçen bir ülke.
Bugün her hangi bir iş adamının cebinden harçlık olarak çıkacak paraya bu ülkeyi muhtaç edenlerin Tanrı belasını versin.
25 bankada 40 milyar doları hortumlatanlar, 750 bin doları bağış olarak hazineye kayıt ettiler.
Faiz sarmaliyla Türkiye’nin hazinesini milyarlarca dolar söndürüp bu meblağ için yüzümüzü kizarttilar.
Bu ülkeye bunu kimsenin yaşatma hakkı yok/yoktu.
Ve o gün bildiğiniz gibi, Devletin başlangıcında kırmızı ışıkta duran bir Cumhurbaşkanı vardı.
İnsan içine çıkmaz, bir tek resmi bayramlarda görünür, ramazanda eşiyle şarap içerken fotoğraf verirdi.
Dürüst adamdı o (!)
Başbakan olan sahista Türkiye’nin en dürüst siyasetcisiydi.
Fakat ülke 500 binlik Lüksemburg benzer biçimde bir devletcikten 750 bin dolar bağışlama alıyordu.
Olsun, Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız dürüsttü!!!
Şu an Türkiye, Afrika’da, Kirgizistan’da milyonlarca dolar hibeler yapıyor…
Şimdikilere de demedik söz bırakmıyor babaları bilinmeyen evlatları…
Lüksemburg ya.
750 bin dolar lan 750 bin.