Eski insanlar tıraş olmak için köpek balığı dişlerini, çakmaktaşından bıçakları ve istiridye kabuklarını kullanıyordu.
Bu ilkel araçlar yerini ne zaman jiletlere bıraktı kesin olarak bilinmiyor. Ancak Britannica Ansiklopedisi’nde yer alan bilgilere göre; M.Ö. 4000 yıllarına ait Mısır mezarlarında bakır jiletler ve yuvarlak altın plakalar ortaya çıkarıldı. Bu esnada diğer kültürlerde keskin volkanik kayaçlar ve cam kullanıldığı da biliniyor.
Diğer bir bilgiye göre ise Romalı Kral Lucius Tarquinius Priscus, jileti M.S 6. yüzyılda halkına tanıttı.
M.S. 4. yüzyılda Büyük İskender, savaş esnasında düşmanların sakallarından tutmasını önlemek için adamlarına tıraş olmalarını önerdi. Büyük İskender ve askerleri tarafından tıraş olmak için genellikle bir tarafı keskin demir bloklar kullanılıyordu.
Julius Caesar, sakalını cımbız ile aldırıyordu. Adamları ise ya jilet kullanıyor ya da ponza taşı kullanarak sakallarını zımparalıyordu.
Tüm bu tıraş aletleri oldukça tehlikeli ve acı vericiydi. İlk güvenli jilet 1762 yılında tasarlandı.
1847 yılında William Henson, bildiğimiz jileti icat etti. 1895 yılında ise King Camp Gillette bu jiletin şeklinden ilham alarak çift taraflı ve tek kullanımlık tıraş bıçağını icat etti.
Bu icat Gillette’e bir servet kazandırdı. Ancak jiletlerin üretilmesi çok kolay değildi. Sonraki 6 yıl boyunca kolay üretilebilecek jiletler için çalışıldı.
MIT profesörü William Nickerson’un Gillette ile bir araya gelmesinin ardından , 1903 yılında yüksek karbon çeliği levhalarından jilet üretme fikri ortaya çıktı. O günden beri ise sürekli geliştirilen jiletler hayatımızın vazgeçilmez araçları arasında yerini aldı.