Osmanlı padişahlarının otuz ikincisi olarak tahta çıkan Abdülaziz, II. Mahmud’un oğludur. Babasının vefatı üzerine padişah olmuş, 15 yıl kadar bu görevde kaldıktan sonra Serasker Avni Paşa, Mütercim Rüştü ve Mithat Paşa üçlüsü tarafından tahtından indirilmiştir. Onu hal eden İP mütecavizler, şahsî servetini yağma edip, cariyelerine el koyduktan sonra, Dolmabahçe’den 158 Topkapı Sarayı’na götürmüşler, daha önce III.Selim’in öldürüldüğü odaya kapatmışlar, üç gün sonra da Feriye Sarayı’na nakletmişlerdir.
Burada daha fazla süre yaşamasını kendileri için tehlikeli gören devlet adamları, görevlendirdikleri cellatlar
marifetiyle ve bir tırnak makasıyla sağ ve sol bileklerinin damarlarını kestirmiş, kan kaybından ölmesine sebep olup olaya intihar süsü vermek istemişlerdir.
II. Abdülhamid tarafından kurdurulan büyük bir mahkeme Abdülaziz Han’ın öldürülmesi olayına karışanları birer birer yakalayıp cezalandırmış; Mithat Paşa’nın da idamına hükmetmiştir.
Bu cezayı sürgüne çeviren Abdülhamid, onu Taife göndermiştir, ingilizlerin yardımıyla buradan kaçmaya çalışan Mithat Paşa da, zindan görevlileri tarafından boğulmuştur. Abdülaziz’in öldürülüşünde birinci derecede rol alan Serasker Avni Paşa ise, cinayeti işlediğinin üzerinden bir hafta geçtikten sonra, Abdülaziz’in hanımlarından
Neşerek Kadın Efendi’nin kardeşi Çerkez Hasan isimli bir kıdemli yüzbaşı tarafından, Mithat Paşa’nın konağında kurşunlanarak ve belki de ölmez düşüncesiyle defalarca hançerlenerek yok edilmiştir. Bu sırada bir köşeye saklanan Mithat Paşa canını zor kurtarmış, yakalanan Çerkez Hasan da ertesi gün idam edilmiştir.