Nüfus yoğunluğu artıkça şehirler plansız bir büyümenin içinde kalıyor. 2050 yılına kadar tüm dünyada 2,5 milyardan fazla insanın şehirlerde yaşayacağını düşünüldüğünde bu hızlı ve düzensiz büyüme insan hayatını daha da derinden etkileyeceği bugünün önemli bir gerçeği. Bunun farkında olan ülkeler akıllı şehir alanına çok ciddi yatırımlar yapıyor. Akıllı şehir pazarının 2027’de 1 trilyon doları geçeceği tahmin ediliyor. Konunun öneminde olan Singapur, Çin, Avustralya gibi ülkeler bu alana yönelik önemli yatırımlar yapıyor. Bu alanda çalışan startup’lar da hızla çoğalıyor ve önemli gelirler elde ediliyor. 2025 yılına kadar akıllı şehir alanında çalışan startup’ların yaklaşık 111 milyar dolar gelir elde etmesi planlanıyor. Çünkü bu alana yapılan yatırımlar gün geçtikçe artıyor. Örneğin İngiltere’nin nisan ayında her kenti akıllı kent haline getirmek ve kentlerin dijital ikizini çıkartmak için ayırdığı bütçe 600 milyar doların üzerinde.

Farklı dikeylerdeki akıllı şehir odaklı startupların sayısı artıyor

Tüm dünyada akıllı şehirlerle ilgili büyük projeler hayata geçerken bu konuyla ilgili çalışan ama farklı dikeylerde hizmet veren startuplara da özellikle yatırımcı ilgisi artıyor. Ulaşım alanında çalışan girişimler artan nüfusa bağlı olarak kentsel tıkanıklığı azaltmak, insan ve mal ve hizmet akışını optimize etmek için tasarlanmış çözümler geliştiriyor.

Akıllı şehirlerle ilgili ortaya çıkan siber güvenlik girişimleri de öne çıkan başka bir dikey olarak öne çarpıyor. Bu alandaki girişimler, akıllı şehirler için kablosuz ağ altyapısını kullanan hizmetler geliştiriyor. Şehrin ürettiği verileri anlık olarak toplanmasını ve analiz edilmesini sağlıyor. Artan veri paylaşımı karşısında veri gizliliğini korumak için önlemler alıyor.

Akıllı şehir vizyonunun temelinde sürdürülebilirlik kavramı yatıyor. Bu alana odaklanan girişimler özellikle şehirlerin kirlilikle mücadele edebilmesine olanak sağlayan hizmetleri ortaya çıkartıyor. Artan nüfusla birlikte kaynakların verimli kullanılmasına yönelik teknolojiler geliştiriyor.

Bunlara ek olarak şehrin sakinlerinin sağlığını ve güvenliğini desteklemek veya yerel yönetimlerin işlerini kolaylaştırmak adına ortaya çıkan teknolojiler de son dönemde öne çıkıyor.

SAMPAŞ Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya “Mikromobilite ve siber güvenlikten çevre izlemeye kadar bu alanlardaki startup’lar şehirleri daha verimli, sürdürülebilir ve dayanıklı hale getirmek için çalışıyor. Çünkü akıllı şehir vizyonu derken büyük bir operasyondan bahsediyoruz. Büyük miktarlarda veri toplamak, birleştirmek ve analiz etmek için sensörlere, bağlı cihazlara ve yazılım platformlarına ihtiyaç var. Bunların özellikle yeni nesil teknoloji şirketleri tarafından üretilmesi gerekiyor. Bu alanla ilgili teknolojiler özellikle dünyanın doğusunda yatırımcılar tarafından büyük ilgi görüyor ve burada startup’lara yapılan yatırım gün geçtikçe artarken bu alanda çalışan girişimlerin gelirleri de artıyor. Öyle ki 2022 yılında akıllı şehir alanında çalışan startup’lara yapılan 10 büyük yatırımın toplam değeri 787 milyon doların üzerindeydi. Bu yatırımlarla birlikte bu şirketlerin değeri 5,5 milyar dolara yaklaştı. Dünyada hızla büyüyen bu alanda Türkiye olarak biz de yer almalıyız, ülkemizde bulunan akıllı şehir alanında çalışan startup’ları teşvik etmeliyiz. Bu nedenle SAMPAŞ Holding olarak Akıllı Şehir Girişim Sermayesi Fonu’nu bir süre önce hayata geçirdik. Bu fonla akıllı şehir, yenilenebilir enerji, bilişim, atık yönetimi ve kentsel dönüşüm alanlarında hizmet veren 9 adet girişime yatırım yaparak bu şirketlerin değerlemelerinin ciddi manada artmasını sağladık. Bugün bu girişimler akıllı şehir alanında önemli çalışmalar yapıyor ve hızla büyüyor. Amacımız bu alanda çalışan şirketlere yatırım yaparak onların büyümesini ve dünyada hızla gelişen bu alanda Türkiye’nin de söz sahibi olmasını sağlamak” dedi.

(Toplam: 1, Bugün: 1 )