Yaz döneminde oldukça sık karşılaşılan su kaybının önemine dikkat çeken Diyetisyen Renan Güneş ”Vücudumuzun yüzde 55 ila 75’i sudan oluşuyor. Bu kadar önemli bir bileşenin kaybının vücutta ağır etkileri olabiliyor. Vücut ağırlığının %10’u kadar su kaybetmesi sonucunda dehidrasyon durumu oluşturuyor. Bu durum halsizlik ve yorgunluğa neden oluyor” dedi. Yüzde 20 su kaybı durumunda ise yaşam tehlikesi oluşabileceğini söyleyen Güneş, “Bunu önlemek için özellikle yaz aylarında en az 2-2.5 litre su tüketilmesi gerekli. Ancak yapılan egzersize, kafeinli içecek tüketimine bağlı olarak su miktarı artış gösteriyor. Yeterli sıvı alınıp alınmadığı idrar renginden kontrol edilebilir. İdrarın rengi açık sarı renk olmalı, koyu olması yeterli su içilmediğini gösterir” açıklamasında bulundu.
Sıvı alımında bir diğer önemli noktanın içilen diğer içeceklerin su yerine geçtiğini sanmak olduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Renan Güneş, “Hiçbir içecek özellikle çay ve kahve tüketimi su yerine geçmez. Aksine vücutta su tutulmasını artırdığı için daha fazla su tüketilmeli” dedi.
Sıcak havalarda nelere dikkat etmeli?
Sıcak havalarda nasıl beslenilmesi gerektiğine dair detaylı bir açıklama yapan Beslenme ve Diyet Uzmanı Renan Güneş, dikkat edilmesi gereken genel noktaları ise şöyle sıraladı:
-Yaz ayları, besin zehirlenmeleri açısından da oldukça risklidir. Özellikle yaz aylarında dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalı, çabuk bozulan, et, yumurta, süt, balık gibi besinler açıkta bekletilmemeli, besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi aşamalarında hijyen kurallarına dikkat edilmeli.
-Yeterli ve dengeli beslenme yaşamın her döneminde, sağlığın korunması için temel esastır. Bu nedenle, bütün besin gruplarından yeterli miktarda alınmalı.
-Havanın geç kararması nedeniyle akşam yemeklerinin geç saate kalması, sindirim sıkıntıları ve enerji harcanması açısından sıkıntı yaratacağı için, yemekleri mümkün olduğunca erken saatte yemeye özen gösterilmeli.
-Sağlıklı beslenme kurallarını hayata geçirmek önemlidir. Az ve sık yemek yemeye ve uzun süre aç kalmamaya özen göstermek gerekir. Bütün besin gruplarından dengeli ve düzenli olarak tüketmek önemli.
Yemeklerin pişirilişi ve porsiyon kontrolü önemli
Yaz döneminde tüketilen besinlerin miktarının ve pişirilme şeklinin de beslenmede önemli olduğunu belirten Güneş, şöyle devam etti:
-Yaz aylarında egzersiz ve spor yapılırken kış aylarına göre daha fazla sıvı kaybı olacağı için egzersize başlamadan 15 dakika önce 1-2 bardak su tüketilmeli ve egzersiz sırasında da her 10-15 dakikada bir 1 bardak su içilmeli. Ayrıca ter ile kaybedilen minerallerin yerine konması için maden suyu, ayran gibi içecekler de içilebilir.
– Kahvaltı en önemli öğündür. Yaz aylarında yapılacak kahvaltıda az yağlı peynirler, zeytin, yumurta ve taze sebze ve meyveler olmalı, kafein içeren içecekler yerine az yağlı süt ve taze sıkılmış meyve suları, ıhlamur gibi bitki çayları tercih edilebilir.
– Yaz aylarında bağışıklığı artırmak için vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral alımını artırmak için sebze ve meyve çeşitlerinden yeteri kadar alınması önemlidir. Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmesi önerilir.
– Yaz aylarında aşırı yağlı ve hamurlu yiyecekler vücutta yorgunluğa, baş ağrısına ve tansiyon problemine neden olmaktadır. Bu nedenle yağlı ve kızartılmış besinlerin tüketiminden kaçınılmalı. Yemekler ızgara, haşlama, fırında veya buharda pişirilerek tüketilmeli.
-Yemeklerde bitkisel sıvı yağlar kullanılmalı. Özellikle yiyecekler yağda kızartılmamalı.
– Çay şekeri gibi kan şekerini hızlı yükselten ve hızlı düşüren besinler tercih edilmemeli, bunların yerine kan şekerini daha yavaş yükselten glisemik indeksi düşük tam buğday ekmeği, bulgur, makarna gibi karbonhidratlar tüketilmeli.
-Enerjisi tüksek hamur tatlıları yerine sütlü, meyveli tatlılar ve dondurma gibi tatlılar tüketilebilir.
-Yaz aylarında terleme ile vücuttan daha fazla su ve mineral kaybı olacağından, yeterli miktarda sıvı alınmalı. Ayrıca, yaşamın her döneminde yeterli su ve sıvı tüketimi vücutta oluşan toksinlerin atılması, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışması için her gün en az 2-2.5 litre su içilmeli.
-Çay ve kahve tüketimi su yerine geçmez bu nedenle çayı ve kahveyi çok tüketmek su içiminin azaltılmasına neden olmamalı.
-Sıcaklarda aşırı terleme ile vücuttan terle birlikte sodyum ve potasyum gibi minerallerde atıldığından, sodyum kaybını önlemek için tuzlu ayran, potasyum kaybını önlemek için de bol sebze meyve tüketilmeli.
-Öğünlerde zeytinyağlı yemekler, ızgaralar ve özellikle beyaz et ağırlıklı olmalı. Bol yeşillik ile yapılmış salatalar sofradan eksik olmamalı.
-Kolesterol, şeker ve tansiyon, kabızlık üzerine olumlu etkilerinden dolayı lifli besinlerin tüketimine önem verilmeli.