PARA OYUN/ ALİ EFE İRALI Oyun pazarı, araştırma şirketlerinin gözdesi konumunda olan mühim endüstrilerin kesişim noktası olarak karşımıza çıkıyor. Toplumsal medya hakkında eğilimler olsun, demografik eğlence endüstrisi tercihleri olsun, pek oldukca alana yönelik olarak ortak çatı görevi görmeyi sürdürüyor. Öteki taraftan, ölçümlenmesi de bir fazlaca zor görünüyor. Platformlardaki farklılaşmanın, paydaş olarak kabul edilebilecek reklamveren ya da sponsor konumundaki firmaların dahil edilip edilmemesi şeklinde durumlara dayanıyor denilebilir. Hal bu şekilde olunca, yaklaşık 200 milyar dolarlık büyüklüğe haiz sanayi, oldukca kere söylediğimiz suretiyle değişik raporlarda değişik kalemlerle hesaplanıyor. Dolayısıyla devamlı sıhhatli veriler oluşamayabiliyor. Bunu en doğru meydana getirecek mekanizmalar içinde şüphesiz resmî karar alıcı konumundaki devlet organları yada endüstrinin kalbindeki üreticiler sayılacaktır dememiz oldukca daha doğru olacaktır.
RAPORLAR ENDÜSTRİNİN BÜYÜMESİ İÇİN YOLDA
PocketGamer.biz’den Iwan Morris’in geçtiğimiz hafta aktardığına nazaran Birleşik Krallık hükümeti, ilk kez bir çerçeve program yayınlayarak oyun sanayisine yönelik geniş kapsamda raporlama faaliyetine başladıklarını duyurmuş. Üstelik bu çerçeve araştırma mevzuları, araştırma standartları ve şekilleri ile veri güvenliği ve paylaşımı şeklinde teknik başlıklara da haiz olacakmış. İlgili çerçevenin bir tek tek bir platformu değil; tüm oyun sanayisine yönelik gerçekleşen bakışı raporlamaya yönelik olacağı aktarılıyormuş. Morris’in düşüncesine nazaran bilimsel nitelikli anlamdaki araştırmaları teşvik edebileceği öne sürülen çerçeve program üstünden oyun sanayisine yatırımın artacağına yönelik bir beklenti olduğu mevcut görünüyor. Bu tarz şeyleri söylerken Yahoo ve ReportLinker üstünden öğrendiğimize nazaran, Infiniti Research Limited adlı araştırma şirketi de 2023-2027 arasına dair oldukca yeni bir rapor yayınlamış. Aktarılana nazaran abonelik usulüne nazaran kurulan oyun pazarının büyüklüğü, 2027’ye doğru 4.5 milyar dolarlık bir gelişme kaydedecekmiş. Görünüşe nazaran artık bulut sistemlerine yönelik pazar faaliyetleri raporlarda da yerini almaya başlamışa benziyor ki; pazarın girift halini anlatmaya çalışırken tam olarak bunu işaret ediyorduk. Bu tür verilerin önemi, bir tek endüstrinin yatırım dinamiklerini idrak etmek için değil, üretici ekseninde gerçekleşebilecek eksen kaymalarını da tanımlamada mühim seviyede derin bilgiler verecektir demek yanlış olmayacak.
UNITY’DEN 2023 RAPORU GELDİ
Dev isim Unity Technologies’in yayınladığı rapor 2021’den bu yana, sektörün platformlar ve eğilimler anlamında mühim değerlendirmelerini kapsıyor ve oldukca çarpıcı detaylara haiz. Bununla beraber 29 başarı göstermiş oyun stüdyosuna dair analizlerin de yer almış olduğu rapora https://create.unity.com/gaming-report adresinden ulaşılabiliyor. Benim için en mühim ve çarpıcı olan bilginin, bağımsız oyun geliştiricilerin ilk tercih etmiş olduğu platformun çoğu zaman masaüstü olmaya devam etmesi bulunduğunu söylem gerekiyor. Ek olarak bununla eş doğrultuda, çoklu platforma çıktı vermeyi isteyen geliştiricilerin ilk olarak tercih ettikleri platform gene masaüstü olarak şekillenmiş. Detaylarına rapordan ulaşılabilir sadece söylemek gerekir ki, oyun endüstrisinin dinamosunun masaüstü olmaya devam edeceği anlaşılıyor. Evet taşınabilir platformun önlenemez bir yükselişi var, sadece masaüstü de benzer anlamda kendi haiz olduğu konumunu geliştiriciler nezdinde sürdürmeye devam etmiş olduğu anlaşılıyor. Peki bu kadar rapor örneği gösterdik bizde örnekleri yok mu? Elbet Türkiye’yi de kapsayan PwC şeklinde firmaların gerçekleştirdiği araştırma raporları bulunuyor. Sadece direkt yerele odaklanan raporlama faaliyetleri de bulunuyor. Mesela araştırmalarım esnasında Boğaziçi Ventures’ın 2022 yılına dair yayınladığı bir raporunu buldum. Tüm bunlara bir de Türkiye penceresinden bakmaya gelecek hafta devam edeceğiz. Gönül ister ki, aynı raporların kendi oyun sektörümüzün üreticilerinden gelmeye başlamasını görelim. Bunun için de bir süre icap ettiğini söylemek mümkün ara ara bazı girişimler olmuyor değil, sadece sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmanın artık zamanı gelmedi mi? Bilhassa de bilimsel nitelikli faaliyetleri destekleyecek anlamda oldukca mühim bir süreç sunulmaz mıydı?