[ad_1]
Bu soru yıllardır hem hastaları, hem de doktorları ikiye bölmüştür. Eğer hastada safra kesesi taşına bağlı semptom oluşmadıysa, hasta başka bir neden ile doktora başvurduğunda yapılan rutin kontrollerinde safra kesesinde taş tespit edilebilir. Bunun üzerine önce hasta yakınları bir görüş bildirir, kimi en kısa sürede ameliyat olması gerektiğini yoksa safra kesesinin patlayabileceğini söylerken, kimi ise bir komşusunda 10 yıldır safra kesesi taşının olduğunu ve herhangi bir sorun yaratmadığını söyler. Hal böyle olunca hasta hangisini dinleyeceğini şaşırır. Hasta çevresinde bu iki zıt fikrin hangisi daha çok ise onun etkisinde kalır ve genellikle ona göre karar verir. Peki Safra kesesi taşı neden oluşur? Genellikle ani kilo vere kişilerde, kolesterol seviyesi yüksek olanlarda, safra akımını engelleyen durumlar gibi benzeri nedenlerle safra taşı oluşabilir. Bu durum hastalarda özellikle yağlı yemek sonrası karnın sağ üst bölümünde bazen sırta vuran aralıklı ağrı, bulantı ve kusma gibi şikayetler kendini gösterir. Her yemekten sonra olmasa da yağlı yumurtalı gıdaları takiben bu semptomlar oluşabilir. Özellikle yaşlı hastalarda bu semptomlar mide hastalıkları hatta kalp krizi gibi daha ciddi hayati hastalıklar ile karışabilir, bu açıdan hastaların dikkatli olmaları gerekir. Safra kesesi taşını tespit etmek için günümüzde kullanılan en pratik ve güvenilir yöntem ultrasound görüntüleme olup, yapılışı kolay, her yerde ulaşılabilir olması ve yan etkisinin olmadığından güvenle yapılabilen bir işlemdir.
Peki her safra taşı bu semptomları yapar mı? Safra kesesindeki taşın boyutu önemlidir; genellikle 5 mm üzerindeki taşlar kolay kolay safra kesesinden safra yollarına düşmez ancak safra kesesinin çıkışını tıkayıp safra kesesinin şişmesine ve iltihaplanmasına neden olurken, 5 mm in altındaki taşlar safra kesesinden safra yollarına düşüp safra yolunu ve pankreas yolunu tıkayıp, sarılık ve akut pankreatit dediğimiz daha ciddi hastalıklara neden olabilir. Beş mm de daha büyük taşlar bazen safra kesesinde yıllarca sessiz kalabilir herhangi bir semptoma neden olmayabilir. Ancak bu büyük taşların sürekli safra duvarını tahriş etmesine bağlı safra kesesi kanserine neden olduğu litaretürlerde yazmaktadır. Bu bilgilerin dışında hangi taşların sorun çıkarabileceği ile ilgili litaretürde başka bir bilgi bulunmamaktadır. Hasta yakınları her ne kadar ikiye bölünmüş olsalar da, doktorlar sorun çıkarmaya başlamış safra kesesi taşlarında operasyon genellikle önerirken, sorun çıkarmamış tesadüfen tespit edilmiş safra kesesi taşlarında doktorları yarıdan çoğu, yukarıda anlattığımız hayati yan etkilerinden dolayı safra kesesi taşları olan hastalara operasyon önermektedir. Op. Dr. Kazım Gemici; sorun çıkarmış safra kesesi taşı olan hastalara operasyonu eğer operasyona engel bir durumları yoksa öneriyor. Tesadüfen tespit edilmiş safra kesesi taşı olan kişilere ise, bu safra taşlarının sessiz kalabildiği ancak sorun yarattığı takdirde hayati problemlere neden olabileceğini anlatıp kararı kişiye bırakıyoruz. Özellikle genç hastalarda tespit edilen safra taşlarında bir an önce operasyon önerilmektedir. Şu anda diyabet, hipertansiyon ve kalp hastalıkları gibi operasyona engel bir durum yokken ameliyat olmalarını tavsiye ediyoruz. Daha ileri yaşlarda bu ek hastalıkların ortaya çıkma ihtimalleri daha yüksek olduğu için tesadüfen tespit edilmiş safra kesesi taşlarının bu yaşlarda sorun çıkarması hastaya yaşam konforunu bozan ek bir problem olacaktır. Hatta safra kesesinin aşırı şişip patlamak üzere olan hastalarda bu ek hastalıklardan dolayı anestezi uzmanları tarafından operasyona izin verilmeyip veya çok yüksek risk ile operasyon olabilecekleri söylenmektedir. Safra kesesi çamurlarının, olgunlaşmış büyük taşlara göre safra yollarına dökülme sarılık ve pankreatit yapma ihtimalleri daha yüksek olmasına karşın, safra çamuru oluşumunu azaltan ilaçların kullanılmasıyla bu çamurlar ortadan kalkabilmektedir. Yani bu ne anlama geliyor; safra kesesi çamuru olan hastaların bu ilaçları kullanarak her türlü riski hastaya anlatılmak kaydıyla kısa dönemde kontrole çağrılarak operasyona gerek kalmadan takip edilebilirler. Artık tüm Dünyada safra kesesi ameliyatları kapalı yöntem dediğimiz Laparoskopik olarak güvenle yapılabilmektedir. Bazı hastalar “hocam ameliyat kesin kapalı olur mu” sorularıyla geliyor. Bu durumda biz hastalara daha önceki yaptığımız hastaların yüzde kaçında açık ameliyata döndüğümüzü yüzde olarak veriyoruz. Özellikle hastalar kapalı ameliyatın kaç giriş ile yapıldığını sormaktadır. Burada önemli olan Genel cerrahın tecrübesidir, yani en güvenli hangi yöntemle yapıyorsa o yöntemi tercih etmesi gerekir. Çift giriş ile dört girişli yöntem arasında cilt kesisi olarak bir fark bulunmamaktadır. Ameliyat ortalama 1 saat civarında sürmektedir, hasta ertesi gün taburcu edilebilmektedir. Şu anda tüm Dünyada kapalı ameliyatlar içinde en güvenli yapılan ameliyatlardan birisidir safra kesesi ameliyatları. Bu yüzden ister bulgu vermiş yani hastada sıkıntı yaratmış olsun, isterse tesadüfen tespit edilmiş olsun, safra kesesi taşlarında operasyon genelde önerilmektedir.
[ad_2]
Source link
Akut Bakteriyel Rinosinüzit AKUT BAKTERİYEL RİNOSİNÜZİT Akut rinosinüzit, paranazal sinüs mukozasının enflamasyonudur. Burun mukozası da…
Akut Otitis Media AKUT OTİTİS MEDİA Akut otitis media (AOM) orta kulak ve havalı boşluklarının…
Yeni bir araştırma, çocuklukta takım sporlarının çocukların beynini keskinleştirmeye yardımcı olan özel bir şey olabileceğini…
Yeni bir araştırma, günlük adım sayısını, mütevazı seviyelerde bile artırmanın, depresif semptomlarda bir azalma ile…
, , ,Her kış ilkbaharı, sonra heyecanla yazı bekleriz. Beklediğimiz güneş, deniz, kum keyfi ile…
Rüyada Güneş Işığı Vurması Ne Anlama Gelir?,Rüyada Güneş Işığı Vurması Ne Anlama Gelir? Ne Demek,…