Prof. Dr. Gündüz, 2 seneye yakın pandemi döneminde çocuklarda evde kalma ve ailelerin çocuklarıyla etkileşiminde yetersiz kalmaları sebebiyle bilhassa 1-6 yaş grubundaki evlatların dil ve yazışma problemlerinin arttığını söylemiş oldu. Gündüz, pandemi döneminde çocuklarda oldukca ciddi etkileşim ve yazışma problemleri ile karşı karşıya kaldıklarını dile getirerek, şu şekilde konuştu:
“Pandemi öncesi sayılara ve istatistiklere baktığımız süre bizlere başvuran 100 çocuktan 30 tanesinde gelişimsel dil gecikmesi problemi görüyorduk. Fakat pandemi döneminde bu oranın ortalama yüzde 65lere çıktığını gördük. Doğrusu 2 katına kadar büyüyen bir problemle karşı karşıyayız. Pandemi döneminde ortaya çıkan yazışma ve etkileşim yetersizliği ile dil problemi 2 katına çıktı diyebiliriz. Sözel olarak kendini ifade etmeye süregelen; 1-6 yaş arasındaki tüm çocuklarda bu görülmeye başlandı; fakat en oldukca erken çocukluk evresi dediğimiz 1-3 yaş grubu arasındaki çocuklarda bu sorunla karşı karşıya kaldık.”
‘Dil gelişimlerinde gecikmeler oldu’
Prof. Dr. Gündüz, bunun mühim problem olduğuna dikkat çekerek, “Bu problem etkileşim ve yazışma problemlerinin arka planında netice olarak bir dil gelişim problemi ortaya çıkardı. Çocuklar bilhassa uyaran eksikliğine bağlı olarak, akran etkileşiminin yetersizliğine bağlı olarak ve bununla beraber pandemi döneminde ailelerle birlikte evin içinde kalmalarına karşın anne ve babanın işe odaklanması sebebiyle ekrana kilitlenmiş olarak kaldıkları için evlatların dil gelişimlerinde oldukca ciddi gecikmeler oldu ve bu gecikmelerde evlatların tüm gelişim alanlarını negatif yönde etkiledi. Doğrusu pandemi evlatları oldukca ciddi olarak etkileyerek maalesef dil gelişimlerinde oldukca büyük problemlere yol açtı” diye konuştu.
Prof. Dr. Gündüz, bu tip hastalıkları bulunan evlatların kronolojik yaşları olan gerçek yaşları ile dil yaşları içinde farklılık ortaya çıktığına dikkat çekerek, “Gelişimsel dil gecikmesi bununla beraber bazı sorunların da işareti olabilir. Atipik otizm ya da gelişimsel bozukluklar benzer biçimde problemlerin ön işareti de olabilir ve çocuk bilhassa pandemi döneminde etkileşim bağlamında problemler yaşamış olduğu için bu tür evlatları bu kapsamda değerlendirmek gerekir” dedi.
‘Aileler bilincinde olmalı’
Prof. Dr. Gündüz, ailelerin, çocuklarında bu sorunlardan kaçmamaları icap ettiğini belirterek, “Mesela bazı aileler adam evladı geç konuşur benzer biçimde bir anlayışla maalesef birazcık bekliyorlar. Evlatlarımızın hayatındaki en mühim evre 0-2 ve 2-4 yaş aralığında nöroplastisitenin oldukca kuvvetli geliştiği dönemde çocuklarımıza bu imkanı tanımak lazım. Çocuk bu periyodu etken olarak geçiremediği taktirde bu becerileri kazanmakta oldukca zorlanıyorlar. İlk olarak aileler bilincinde olmalı, bu durumu kabullenmeli ve etkileşim bağlamında evlatları ile oldukca iyi oynayarak uzman yardımı ile birlikte bu sorunların çözülebileceğini unutmamaları lazım” diye konuştu.