[ad_1]
İsimler anne ve baba adaylarının yakından takip ettiği bir konudur. Doğacak bebeklerine isim arayışına giren aileler yakınlarından ve internet ortamından bu konuda bilgi alırlar. Kız bebek isimleri ve anlamları üzerinde derin bir araştırma sürecine giren aileler modern çağa uygun isim vermek isterler.
A’dan Z’ye Kız Bebek İsimleri ve Anlamları
P Harfi ile Başlayan Kız Bebek İsimleri ve Anlamları
Pakize: Temiz, lekesiz, halis, saf
Paksu: Su gibi temiz ve saf olan kimse.
Paksüt: Süt gibi temiz bir karakteri olan.
Pamira: Orta Asya’da bir yayla adı
Pamuk: Uysal, yumuşak kişi
Papatya: Bir kır çiçeği; sarı ve beyaz
Parçe: Parça, bir bütünden ayrılmış küçük bölümler.
Parla: (Parla-maktan buyruk) ışık saç, tutuşup alev çıkar
Parlak: Parlayan, ışıldayan. 2. Temiz ve ışıklı. 3. Göze çarpacak kadar başarılı olan.
Parlanur: Nur gibi parla, ışık saç
Parlar: Işıldar, ışık saçan
Payam: Badem.
Payan: 1. Son, nihayet. 2. Uç, kenar.
Paye: 1. Aşama, rütbe, derece. 2. Basamak, merdiven basamağı. 3. İkizlerin b
Payende: Kararlı, temelli
Payidar: 1. Saygın, rütbeli. 2. Kalıcı.
Payiz: Güz, sonbahar.
Peçen: Çayır, çimen
Pek: 1. Sert, katı. 2. Sağlam, dayanıklı. 3. Hızlı.
Pekak: Çok temiz, çok ak.
Pekay: Ay gibi güzel
Pekbal: Çok tatlı, çok sevimli.
Pekdeğer: Çok değerli, çok kıymetli.
Pekkan: Sağlam, temiz soydan gelen.
Peköz: Sağlam öz, özü sağlam kimse
Peksu: Çok saf ve temiz.
Pekşen: Çok neşeli, çok sevinçli
Pelin: Sağlık için kullanılan bitki, pelin otu
Pelinsu: Pelin + Su isimlerinin birleşimi
Pelit: Meşe ağacı ve yemişi
Pelşin: Yeşil yaprak
Pembe: Kırmızı beyaz renklerin karışımı
Pembegül: Pembe renkli gül gibi olan
Pembenaz: Nazlı güzel
Pembenur: Pembe renkli ışık saçan.
Pera: Beyoğlu’nun eski adı.
Perçem: Kahkül
Peren: Yaprakları gri yeşil ve tüylü, çoban yastığı da denilen bir bitki
Perestide: Sevgili, sevilen, canan.
Peri: Düşsel bir varlık, bir tür enerji varlığı
Perican: İçtenliğiyle güzelleşen kadın
Periçehre: Peri yüzlü, peri kadar güzel.
Peride: Uçmuş, soluk, solmuş.
Perihan: Periler perisi, çok güzel
Perik: Kuş tüyü.
Perin: Gönül tokluğu
Perinaz: Çok güzel olmasından ötürü nazlanan
Perinisa: Kadınların en güzeli.
Perinişan: Peri gibi, periye benzeyen.
Perinur: Peri gibi güzelliğiyle göz kamaştıran.
Peripeyker: Peri gibi güzel yüzlü.
Periru: Peri yüzlü, çok güzel.
Perisu: Peri kadar güzel ve su kadar saf olan
Periveş: Peri gibi çok güzel.
Periyar: Peri kadar güzel sevgili.
Perizat: Peri çocuğu, çok çok güzel
Perize: Kırmızı altın.
Permun: Bezek, süs.
Perran: Uçan, uçucu
Perrin: Naz, nezaket, gönül tokluğu
Peru: ışığa gelen kelebek.
Peruze: Mavi renkli, değerli bir süs taşı.
Pervane: Geceleri ışık çevresinde döner küçük kelebek.
Perver: Besleyen, besleyici, eğiten, eğitici.
Pervin: Ülker yıldız takımı (Süreyya)
Perviz: Güzellik, cilve
Pesen: 1. Kırağı, çiy. 2. Sis. 3. İnce ince yağan kar, çisenti.
Pesent: 1. Beğenen, beğenmiş. 2. Beğenme, seçme.
Pesin: Sonraki, en son
Petek: Arıların ballarını biriktirdiği balmumu altıgen kutucuklar
Peya: Gurur.
Peyam: Badem.
Peyda: Belli, açık, ortaya çıkmak, oluşmak
Peyker: Yüz, sima
Peyma: Ölçen, ölçülü
Peyman: Yemin, ant.
Pınar: Su kaynağı, göze
Pırıl: pırıl pırıl ikilemesinin tekil hali, ışıl
Pırıltı: Işık yansıması
Pırıltılı: Pırıltısı olan, parlak. 2. Süslü, özentili.
Pırlanta: Değerli bir tür elmas.
Pıtırca: Koyu pembe renkli bir bahar çiçeği.
Pıtırcık: Koyu pembe renkli bahar çiçeği
Pıtrak: 1. Dikenli tohumu insanların giysilerine, hayvanların tüylerine yapışa
Pinhan: Gizli, saklı
Piran: Yaşlılar, ulu erenler, ermişler.
Piraye: Süs, bezek
Piroze: Güvercine benzer bir kuş türü.
Piruze: Mavi renkli ve değerli bir süs taşı
Piyale: Kadeh, şarap bardağı
Polen: Çiçek tozu
Prenses: Hükümdar kızı
Pullu: 1. Pulla işlenmiş, pulla süslenmiş. 2. Süslü, bezenmiş.
Punar: Pınar
Pürahenk: Çok uyumlu.
Pürçek: Bitkilerin saçaklı kökü ya da püskülleri; şakaklardan sarkan saç, zülüf, perçem
Püren: Bir çeşit çalı, meşe filizi
Pürenvar: Rengarenk, çok renkli
Pürfer: Çok parlak, aydınlık.
Pürfeyz: Bereketli
Pürheves: Çok hevesli, çok istekli.
Pürhuzur: Huzur dolu.
Pürlen: Nur İçinde
Pürşan: Çok şöhretli
Pürşen: Neşe dolu.
Pürtaravet: Taptaze.
Püsen: İnce ince yağan yağmur.
Püser: Oğul vermek.
Pütün: Olgun, yetkin.
[ad_2]