[ad_1]
Zamanda yolculuğa çıksak bizi tarih öncesinde ilk karşılayan besin buğday olurdu. İnsanlığımız kadar eski bu besin, ekmeğinden ununa birçok şeyin içerisine giriyor. Önemli bir enerji kaynağı ve doymak için çoğu zaman ona başvuruyoruz. Ancak son dönemlerde gluten hassasiyetinin artması, buğday üzerine yazılıp çizilen çeşitli senaryolar sebebiyle birçok insan buğdaydan uzaklaştı desek abartmış olmayız.
Durum böyle olunca farklı kaynaklara da yönelim arttı. Bu süreçte karşımıza aslında yakından tanıdığımız, yüzyıllardır bu topraklarda büyüyen siyez buğdayının değerini bir kez daha anlamış olduk. Şimdi ona hak ettiği değeri bir kez daha verme zamanı!
Siyez buğdayı; GDO’nun neredeyse hemen hemen her besin için söz konusu olduğu dünyamızda genetiği değiştirilmemiş besinlerden biri olarak kabul ediliyor. 14 kromozoma sahip bu buğday çeşidi, einkorn, kaplıca, kavılca veya gernik isimleriyle de tanınıyor. Bugün kullandığımız buğdayın ilk hali olarak biliniyor. 10-12 bin yıllık bilinen bir geçmişi var. Yediğimiz tüm buğdayların atası olan siyez, ilk kez Doğu’da keşfedilmiş, yine ilk kez Güneydoğu Anadolu’da yetiştirilmeye başlanmış. Ülkemizde şu sıralar en çok Kastamonu’da yetiştiriliyor.
Tüm bunların yanında siyez atalık bir tohum yani bu topraklarda doğmuş büyümüş bir buğday çeşidi. Diğer buğdaylardan yapısının değişmemiş oluşuyla ayrılıyor. Dışındaki kalın çeperi sayesinde işlemesi de yapısının değiştirilmesi de oldukça zor bir buğday türü. İçerisinde daha az gluten var, diğer buğdaylara nazaran daha fazla A vitaminine sahip. Kan şekerini yavaş yavaş yükselttiği için de ani acıkmalarınızın önüne geçiyor. Tokluk hissi veriyor. İçerisinde diğer buğdaylara nazaran %16 oranında daha fazla antioksidan da bulunuyor. Sindirimi çok daha kolay. Çinko, kalsiyum ve magnezyum açısından da oldukça zengin. Tam bir mineral deposu diyebiliriz onun için.
Siyez buğdayla ilgili düşülen en büyük yanılgılardan biri de onun glutensiz olduğunu düşünmek. Özellikle intoleransı olanlar veya çölyak hastaları siyezi glutensiz olduğu için tüketmeye çalışıyor. Ancak siyezin içerisinde gluten mevcut. Diğer buğday türlerine göre çok daha az olması nedeniyle daha kolay sindiriliyor. Yine içerisinde çok az miktarda gluten bulunması sebebiyle siyez kullanılan tarifler tam olarak birleşen tariflere dönüşmüyor. Aklınızda bulunsun. 😉
Siyez buğdayını haşlayarak tüketebilirsiniz. Biraz daha sert yapıda olması nedeniyle haşlanma süresi biraz daha uzun olacaktır. Siyezden elde edilen siyez unundan poğaça, ekmek, kurabiye, pizza gibi tarifler yapabilirsiniz. Doğal içerikli olması sebebiyle rahatlı ekşi mayalı ekmek yapımında da kullanabilirsiniz. Yine evde siyez unu kullanarak kendi makarnanızı da yapabilirsiniz.
Sonrası Onunla Hemen Tanışmalısınız: Genetiği Değiştirilmemiş Nadir Besinlerden Siyez Buğdayı Yemek.com ilk ortaya çıktı.
[ad_2]
Basit ve lezzetli bir pizza tarifi: Malzemeler: Hamur için: 500 gr un 1 paket (10…
Acil Tıp Uzmanının Görevi Acil tıp uzmanları, sıhhat hizmetleri sunumunda dirimsel bir yere haiz olan…
Yeni Düzenlemenin Amacı Yeni düzenleme, 1 Ocak'tan itibaren 60-65 yaş aralığındaki bireylerin toplu ulaşımda daha…
Emeklilere Yılbaşı İkramiyesi Verilecek mi? Gözler Hükümetin Açıklamasında Yılbaşı yaklaşırken, emeklilerin en çok merak ettiği…
Uzak Şehir 6. Bölüm Özeti Uzak Şehir dizisi, her bölümünde izleyicilere yoğun duygusal deneyimler sunarak…
Akut Bakteriyel Rinosinüzit AKUT BAKTERİYEL RİNOSİNÜZİT Akut rinosinüzit, paranazal sinüs mukozasının enflamasyonudur. Burun mukozası da…