BU Halkın çoğunluğu Müslüman ve onlar Müslümanlardan nefret ediyor.
Millî kimlik ve kültürümüzün temel unsuru İslam’dır ve onlar İslam’dan nefret ediyor.
Onlar, Müslümanların din, inanç, ibadet, inandığı gibi yaşamak haklarını kabul etmiyor; zaten kısıtlı olan bu hakların daha da kısıtlanmasını istiyor.
Onlar, çoğunluktaki Müslümanları ikinci sınıf vatandaş, sömürge yerlisi, parya olarak görüyor.
Onlar, Müslümanlara karşı bir apartheid rejimi uygulanmasından yanadır.
Onlar, Müslümanların çocuklarının Kur’an’a ve Sünnete uygun gerçek din eğitimi almasını istemiyor.
Onlar, İslamı kökünden kazımak istemişlerdi. Bunu başaramayınca İslamı tahrif etmek, Müslümanlara parçalamak yoluna başvurdular.
Onlar Müslümanlara kendi hurafe ve sapık ideolojileri zorla kabul ettirmek istiyor.
Onlar, Müslüman halkın bin yıllık Kur’an-İslam yazısını öğrenmesini istemiyor.
Onlar dilde, kültürde, sanatta, yazıda, zihniyette kopukluk ve ârıza taraftarıdır.
Onlar, çoğunluğun kendi kanunlarını istemesine karşı çıkıyor.
Onlar, Japonya’nın kargacık burgacık son derece zor ve çetrefil yazıyla bizden çok ilerlediğini görmüyor, kabul etmiyor.
Onlar Türkiye Müslümanlarını putperest yapmaya çalışıyor.
Onlar, bin türlü şeytanî plan ve desise ile Müslüman çoğunluğu bin parçaya ayırarak bir İslam Protestanlığı mozaiği oluşturmuştur.
Onlar çıplaklığı, içki içmeyi, kumarı, faizci, fuhşu, zinayı medeniyet olarak görüyor ve bunları tenkit eden Müslümanların başından aşağı kova kova gericilik çamuru döküyor.
Onlar vasıflı Müslüman yetişmesini istemiyor, bunu önlemek için her hıyaneti yapıyor.
Onlar, Türkiyeyi bölmek istiyor.
Onlar doğu ve güneydoğu bölgelerimizi boşaltıyor ve ilk fırsatta oralara nüfus ithal etmek istiyor.
Onlar Mason localarına verilen hakları ve hürriyetleri sûfî Müslümanlara tanımıyor, tekkelerde zikrullah yapılmasına karşı çıkıyor.
Onlar Müslüman kadınların tesettürüne karşı çıkıyor ama devletin resmî vesikalarla yasal, KDV’li, korumalı, hijyenik (!) seks köleliğini yaptırmasına karşı çıkmıyor.
Onlar, Müslüman çoğunluğu egemen azınlıklarla eşit görmüyor.
Onlar, Türkiye’deki vesayet rejiminin devamı ve hakimiyeti için askerî ve sivil darbe yapılmasından yanadır.
Onlar gazete ve TV’lerinde iğrenç, bayağı, çirkin, azdırıcı müstehcen yayınlar yapıyor.
Onlar Türkiyeyi 1930’ların karanlık günlerine götürmek istiyor. Onlar kimlerdir?
Onlar Tâgutî güçlerdir. Ya doğrudan doğruya Tağutluk yaparlar, yahut Tağutları destekler.
Onlar İbn Sebe’nin, Sabatay’ın torunlarıdır.
Onlar İskilipli Âtıf efendiyi, Erzurumlu Şalcı Bacıyı, Erbilli Esad efendiyi, binlerce ulemayı, fukahayı, meşayihi, mü’minleri, mâsum Müslümanları asanların, zindanlarda inletenlerin, uyduruk mahkemelerde yargılayanların, Müslümanlara kan kusturanların yolundan gidiyorlar.
Onlar haksızlık, zulüm, dalâlet, işkence heykelleridir.
Biz Müslüman çoğunluğun onlarla işimiz zordur.
Allah yardımcımız olsun.
Allah’ın bize yardım etmesini istiyorsak önce biz kendimize yardım edelim.
Birleşelim birleşelim birleşelim…
İslama, Kur’ana, imana, Sünnete, Şeriata, İslam ahlakına, namaza, ilme, irfana, yüksek kültüre, ihlasa yapışalım. Sağlam kulplara…
Vahdet Gazetesi,Mehmet Şevket Eygi.20 Aralık 2014