Üroloji ve Üroonkoloji Uzmanı Prof. Dr. Can Öbek, Türkiye’de 40 yaş üstü erkeklerin tümünü ilgilendiren en önemli konulardan bir tanesinin prostat kanseri olması gerektiğine dikkat çekerken, dünyada ve ülkemizdeki bu alandaki rakamsal verileri değerlendiriyor.
Erkeklerde üreme sisteminin bir parçası olan prostat bir salgı bezidir; meninin içeriğine katkıda bulunur ve dölleme kapasitesini artırmaya yarar. Genç yaşlarda sorun yaratmayan prostat, 40 yaşından sonra hacim olarak büyümeye başlar. Bu “iyi huylu büyüme” idrar yaparken şikayetlere sebep olabilir. Prostat hücrelerinden bazılarının normalden saparak kontrolsüz büyüme durumu ise prostat kanseri dediğimiz hastalığın ortaya çıkmasına yol açar. Ülkemizde, iyi huylu prostat büyümesine bağlı şikayet ve belirtilerin görüldüğü erkek nüfusu 6 milyona yakın. ABD’de bu rakam, 30-79 yaş arası yaklaşık 15 milyon iken; Avrupa‘da ise 35 milyon erkek bulunur.
Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye’deki kanser istatistiklerini incelediği raporuna göre ülkemizde 40 yaş üstü erkeklerin nüfusu 14 milyona yakındır. Dikkat edilmesi gereken yaş olan 45’in üzerindeki erkeklerin sayısı 11 milyonu geçerken, kritik yaş 50’nin üzerindeki erkek nüfusu ise 9 milyona yaklaşır. Yine bakanlığın verilerine göre ülkemizde prostat kanseri erkeklerde görülen kanser türleri arasında ikinci sırada yer alır.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada yaklaşık 1,1 milyon kişi prostat kanseri tanısı alırken Prof. Dr. Öbek, Türkiye’de net bir sayının bulunmadığına dikkat çekti. “Araştırmalara göre her 6 ila 9 erkekten biri, ömrü boyunca prostat kanserine yakalanıyor, ülkemizde ise oran olarak her 12 erkekten birisi prostat kanseri oluyor” diye sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Öbek prostat kanseri konusunda sözlerine şunları ekledi:
“Erkeklere, en geç 50 yaştan itibaren, ama daha garantici olmak için 40 yaştan itibaren prostat kanseri erken tanısı konusunda test ve muayenelerini yaptırmalarını öneriyoruz. Ailesinde prostat kanseri tanısı konmuş yakını olan erkeklerin ise bu testlere mutlaka 40 yaşından itibaren başlamaları, erken tanı ve gerekirse zamanında tedavi açısından çok yararlı olur.”
Prof. Dr. Öbek ayrıca, “bir ailede baba veya erkek kardeşte prostat kanseri hastalığı varsa aynı ailedeki erkeklerde daha sonraları gelen kuşaklarda prostat kanserine yakalanma riski normal topluma göre 3 kat artabiliyor; aynı ailede birden fazla erkekte bu kanser varsa risk olasılığının daha da artabileceğine” değindi.
Son olarak Prof. Dr. Öbek ülkemizde bu alandaki verilerin güncel olmadığını ifade etti. Fakat Üroonkoloji Derneği tarafından gerçekleştirilen Türkiye’deki prostat kanseri sıklığı çalışması verilerinin, ülkemizde bu hastalığın istikrarlı olarak artış gösterdiğini ve Avrupa ülkelerinden daha seyrek, Asya ülkelerinden ise daha yüksek oranda saptandığı gerçeğini ortaya koyduğunu belirtti.