Dünyanın en güzel duygularından birisi de evlat sahibi olmak. Anne ve baba adayları bebeklerinin doğacağı günü heyecanla beklerken verecekleri isim konusunda da uzun soluklu bir araştırma içerisine giriyor. Aileler bebeklerine verecekleri ismin anlamlarına dikkat ediyor.

Ö Harfi ile Başlayan Erkek Bebek İsimleri ve Anlamları

Öcal: Öç almaktan, intikal alan

Öçal: “Yapılan kötülüğün acısını çıkar, öcünü al” anlamında kullanılan bir ad. – bk. Öcal

Öge: Çok akıllı olmasıyla ünlenmiş kişi.

Ögeday: Çok akıllı, bilgili, Moğol hükümdarı Cengiz Han’ın oğlu

Öger: Bilge, akıllı, zeki kişi.

Öget: Akıllığıyla beğenilen kişi.

Ögetürk: Akıllı, bilge Türk.

Öğe: Unsur. 2. Bir sınıf ya da topluluğun her biri.

Öğet: Beğenilen, aranılan, övülen.2. İyi, güzel. – bk. Öget

Öğmen: Nitelikleriyle sevilen kişi.

Öğrünç: Sevinç.

Öğünç: Övünülecek şey, kıvanç, övünç

Öğür: Akran.

Öğüş: Torun; çok; övme biçimi, övüş

Öğüt: Birine, yapması ya da yapmaması gereken şeyler üzerine söylenen söz

Öğütal: Söylenen sözleri dinle anlamında.

Ökcan: Akıllı, zeka sahibi.

Öke: Olağanüstü yetenekleri olan kimse, dahi

Ökeer: Bilge kişi.

Öker: Bilge, akıllı, zeki kişi.

Ökkeş: Erkek örümcek 2. Bir dağ adı

Öklü: Akıllı.

Ökmen: Akıllı, zeki

Ökmener: Akıllı, yiğit

Öksel: Akılla ilgili, zeka ile ilgili, ussal, akılsal

Ökte: Üstün zekalı.

Öktem: Yürekli, yiğit, güçlü, görkemli; ünlü

Öktemer: Yürekli yiğit, güçlü yiğit, görkemli yiğit, ünlü yiğit

Ökten: Güçlü, yiğit

Öktener: Akıllı, bilgili kimse.2. Kahraman, cesur kimse.

Öktürk: Bilge Türk.

Ölçüm: Yetenekli.

Ölçün: Tahmin etme.

Ölen: Çiçek açmış çayır, şarkı, sulak arazi.

Ömer: Dirlik, canlılık yaşam gücü

Ömür: Dünya üzerinde yaşanan sürenin toplamına verilen addır.

Ömüral: Çok yaşa, uzun ömürlü ol.

Ömürcan: Yaşam boyu süren dostluk

Ömürlü: Çok uzun yaşayacak kişi.

Önad: Adıyla tanınan.

Önal: Daima önde olmak

Önalan: Önce davranan, önde giden, başa geçen

Önaydın: Öğrenimi, bilgisi ve görgüsü olan. 2. İleri düşünceli.

Öncel: Birine göre kendinden, önce gelen, selef; yol açan, yol gösteren

Öncü: Önder, yol gösteren, önde giden, bir işte yol açan

Öncübay: Başarılı ve saygın kişi

Öncübey: Başarılı ve saygın kişi.

Öncüer: Önde giden yiğit, öncülük eden yiğit

Öncül: Önce gelen. 2. Rehber. 3. İlk.

Önder: Lider, yönetici, şef

Öndersarp: Ulaşılması zor lider

Öndeş: Yol gösteren.

Öndünç: Lider olan, önder.

Önel: Bir işin yapılması için verilen süre

Önem: Bir şeyin nitelik ya da nicelik yönünden değeri olma durumu, değer

Önemli: Değerli

Önen: Hak, adalet.

Öner: (ilk ya da ikiz doğumda önce doğan çocuk için) önde gelen yiğit Önde giden erkek

Öneri: Öne sürülen görüş, düşünce, teklif.

Öneş: Kılavuz, inat.

Öney: Önde gelen, lider olan.

Öngay: Jüpiter gezegeni.

Öngel: Oturaklı ve olgun kişi.

Öngen: Başarı, zafer.

Önger: Ön görülü, ileri düşünerek davranan.

Öngör: Önceden gör, ilerde olacakları sez

Öngören: Önceden gören, önceden kestiren

Öngü: Bir önceki gün, arife.

Öngün: Önemli bir günün ya da bir bayramın öncesindeki gün, arife

Öngüt: Sızarak baskın yapan.

Önkal: Liderliği benimseyen.

Önol: Önderlik et

Önsav: Liderliğinle övün.

Önsay: Saygı gören lider.

Önsel: Hiçbir denemeye dayanmadan, yalnızca akıl yordamıyla

Önsoy: Önde gelen soy

Öntaş: Taş gibi sert lider.

Önumut: Önde gelen umut, ilk umut

Önür: İlk. 2. Liderliği, yakalayan.

Ör: Köz haline gelmiş kömür. 2. Köken, öz. 3. Ulu, büyük.

Ören: Eski yapı, kent kalıntısı, harabe.

Örener: Eskiden beri bilinen yiğit.

Örfi: Törenlerle, adetlerle ilgili.

Örs: Çelik yüzeyli demir araç.

Örsal: Örs gibi sağlam, oturaklı

Örsan: Yüce adı olan

Örscan: Sağlam dost

Örsel: Örs gibi sağlam el

Örskan: Sağlam kan, örs gibi sağlam kan

Örtan: Tan vakti gibi.

Örük: Yüksek, yüce, 2. Saç örgüsü.

Örüner: Buğday renkli insan.

Ötnü: Yalvararak isteme.

Ötüken: oğuz destanında ormanlık kutsal bir yer.

Ötün: İstemek, dilemek, arzu etmek

Öveç: iki-üç yaşındaki erkek koyun.

Över: Bir kimsenin ya da bir şeyin iyiliklerini söyleyebilerek onun değerini belirtir

Övet: Tanrı’ya minnet duygusunu sunmak.

Övüş: Birinin iyiliklerini söyleyerek beğenildiğini belirtme, övme biçimi, övme yolu

Öykü: Ayrıntılarıyla anlatılan olay.2. Hikâye

Öymen: Uğurlu, talihli

Öz: Bir kimsenin benliği, içsel varlığı; bir şeyin temel öğesi (mecaz olarak) ana nokta, can alıcı nokta

Özak: Özü ak, özü beyaz, ak öz, beyaz öz

Özakan: Temiz ve duru akan.

Özakar: Temiz ve duru akar.

Özakay: Özü ak ay, özü beyaz ay

Özakın: Akıncı, savaşan.

Özal: Özü kırmızı, özü al renkte, gerçek al

Özalp: Özü yiğit, öz yiğit

Özalpaslan: Yiğitler yiğidi.

Özalpman: Özünde yiğitlik olan kişi.

Özaltan: Yürekli ve tan yeri gibi ışıklı kişi.

Özaltay: Altaylı, Altay yöresinin yedisi.

Özaltın: Altın gibi bir geçmişi olan.

Özan: Özü düşünceli, düşünen.

Özar: Özü namuslu, temiz, dürüst.

Özarda: İşaretlenmiş, işaret çubuğu.

Özarı: Özü temiz özü arı

Özark: Çok dürüst kişi.

Özarkın: Özünde sakin bir kişilik barındıran.

Özaslan: Aslan gibi, güçlü kişi.

Özata: Özü soyu bilinen, iyi olan.

Özatay: Geçmişi herkesce bilinen kişi.

Özay: Özlü, özü ay gibi aydınlık olan

Özaydın: Özü temiz aydınlık bilge kişi.

Özbal: Kişi1ikli, sevecen kişi.

Özbay: Özü zengin olan

Özbek: Güçlü, cesur

Özben: Soyluluk ve asalette öz

Özberk: Özü sert, özü sağlam

Özbey: Özü Bey olan

Özbil: Özünü tanıtan, bilgili.

Özbilek: Güçlü, kuvvetli bilek.

Özbilen: Herşeyin özünü bilen, az ama öz bilen

Özbilge: Özce bilge kişi, özü bilge

Özbilgin: Bilgin kimse, özce bilgili kimse

Özbilir: Her şeyin özünü bilir

Özbir: Özü sözü bir, doğru özlü

Özbmr: Kendini iyi tanıyan anlamında.

Özcan: Candan, içten

Özçam: Çam gibi sağlam kişiliği olan.

Özçelik: Özü çelik olan kimse, sağlam özlü

Özçetin: Özü çetin olan kimse, çetin kimse

Özçevik: Hemen durum alabilen kimse, çevik kimse

Özçın: Özü doğru, saf, temiz kimse.

Özçınar: Özü çınar gibi ulu olan.

Özdağ: Dağ gibi yüksek ve cüsseli.

Özdal: Dal gibi kimse, özü değerli

Özdamar: İnatçı kişiliği olan.

Özdeğer: Değerli kimse, özü değerli

Özdek: Duyularla algılanabilen, nesne, madde. 2. İnsanın çalışmasıyla bir amaç uğruna biçim verdiği

Özdem: İçsel varlığım olan özü demir olan, demir özlü

Özdemir: Gerçek, özlü demir

Özden: Soyu temiz olan

Özdener: İçtenlikli davranan, kimse; soyca temiz yiğit

Özdeş: Ayırt edilmeyecek kadar benzer olan.

Özdil: Özü dilli, tatlı dilli

Özdilek: İçten dilenen şey, içsel dilek

Özdilp: Özü dilli, tatlı dilli

Özdinç: Dinç kimse, özü dinç

Özdinçer: Canlı, dinç, hareketli.

Özdoğa: Özce doğaya benzeyen kimse

Özdoğal: Özce doğaya uygun, doğal kimse

Özdoğan: Özce şahin gibi olan kimse

Özdoğdu: Kişilikli doğdu anlamında.

Özdoğru: Doğru kimse, özü doğru

Özduran: Özü kalan, isim bırakan.

Özduru: İçsel varlığı duru kimse, temiz kimse

Özdurul: İçsel varlıkça durulaş, özünü durulaştır, duru özlü ol

Özek: Ağacın, bitkinin içi, özü, çalışkan, güç, soluk, nefes, okla Boyunduruğu birbirine bağlayan demir

Özel: Yalnız bir tek şeye, bir ereğe ya da kimseye ayrılmış olan; her Vakit görülenden ayrı, alışılmıştan

Özen: Dikkat, heves, itina

Özenç: Bir şeyi elden geldiğince iyi yapmaya çalışma işi, özenme işi, özen

Özender: Zor bulunan.

Özengin: Geniş, derin kişiliği olan.

Özenir: Çaba gösteren, en iyiyi yapan.

Özer: Özü er olan

Özercan: Özce erkek olan sevgili kimse, yiğit ve sevgili kimse

Özerdal: Özce yiğit ve dal gibi kimse

Özerdem: Özce erdemli kimse, özce iyilikçi, alçak gönüllü kimse

Özerdinç: Dinç, canlı, hareketli erkek.

Özerhan: Dürüst hükümdar.

Özerinç: Gerçek, tam mutluluk.

Özerk: Kendi kendini yöneten

Özerkin: Özgür kimse, özerk kimse

Özerman: Özü yiğit kişi.

Özerol: Özce yiğit ol

Özertan: Özce şafak vakti gibi olan

Özertem: Özce erdemli kimse, iyilikçi, alçak gönüllü

Özge: Başka, ayrı; başka bir yaradılış ve huyda olan; iyi, güzel; Cana yakın, sıcakkanlı

Özgebay: Yaradılışça başka ve zengin kimse

Özgeer: Yaradılışça başka olan yiğit

Özgen: Yapıp ettiklerinden hiç kimseye karşı sorumlu olmayan, özgür

Özgenalp: Özgür yiğit

Özgenç: Genç kimse, özce genç

Özgener: Özgür yiğit

Özger: Özge er, başka er, özge yiğit

Özgun: Benzersiz, ayrı, başka

Özgü: Belli bir şeyde ya da kimsede bulunan, başkasında olmayan

Özgüç: Özü güçlü

Özgül: özü gül kimse; özellikle bir türle ilgili olan, o türe özgü olan

Özgüleç: Güler yüzlü kimse, özü güleç

Özgün: Orijinal, diğerlerine benzemeyen

Özgünay: Hiç kimseye benzemeyen ve Ay gibi kimse

Özgüner: Hiç kimseye benzemeyen yiğit

Özgüneş: Güneş gibi kimse, özü güneş

Özgür: Serbest, hiçbir koşula bağlı olmayan

Özgürcan: Özgür kimse, başkasının kölesi olmayan can, hür can

Özgürel: Özgürce iş gören el

Özgüven: İnsanın kendine inanma duygusu, insanın kendi özüne duyduğu güven

Özhakan: Hükümdar soyundan gelen.

Özhan: Han soyundan gelen

Özilhan: Gerçek hükümdar olan.

Özilter: Özü yurdu savunan

Özinal: Özü inanç verici

Özinan: Özü inandırıcı

Özkal: Karekterinin her zaman için dürüst olması temenni edilen.

Özkan: Temiz kan, soylu kişinin kanından gelen

Özkar: Kar gibi bembeyaz, temiz.

Özkaya: Özü kaya, özü sağlam

Özkayra: İçten gelen bağış, iyilik.

Özke: Sağlam, sağlıklı. 2. Temiz yürekli.

Özkent: Gerçekten şehirli olan kimse.

Özker: Sağlam, sağlıklı, er; temiz yürekli yiğit, özger; iyilikçi; yardımsever

Özkerman: Sağlam, temiz yürekli kimse.

Özkın: Özü kın gibi korucucu, saklayıcı olan.

Özkınal: Özü kın gibi koruyucu olan kimse.

Özkoç: Koç gibi kavgacı kişiliği olan.

Özkök: Geçmişi köklü bir aileye dayanan.

Özkul: Tanrının sevgili kulu.

Özkula: Gerçekten kula renginde olan.

Özkurt: Kurt gibi korkusuz olan.

Özkut: Uğurlu kimse, özü kutlu

Özkutal: Tüm mutluluklar benliğinde bulunsun.

Özkutay: Uğurlu Ay gibi kimse, özü uğurlu

Özkutlu: Özü uğurlu, kutlu kimse

Özkutsal: Kutsal bir benliği olan.

Özlek: Toprağın özlü, verimli yeri; zaman; doğaüstü güç

Özlem: Bir kimseyi ya da sevilen bir şeyi görme isteği, göreceği gelme

Özlen: Kendini özlet, özlenilecek biri ol; kaynak; küçük dere; ağaç kökü

Özler: Göreceği gelir, hasret çeker

Özlü: Özü olan, öz bölümü çokça olan; özleşmiş olan; içten gerçek

Özlüer: Özü olan yiğit

Özmen: Özlü kimse, içten kimse

Özmert: Paylaşımcı, yardımsever mert ve dürüst kişi.

Özmuştu: Özü müjde olan kimse

Özmut: Mutluluk veren

Özoğuz: Tam Oğuz olan

Özok: Özü ok gibi doğru kimse, doğru özlü kimse

Özol: Bir şeyin en güçlü bölümü ol

Özozan: Özü olan kimse, şair kimse

Özöğe: Bir şeyin aslı, özü.

Özön: Liderlik vasfı yüksek olan. 2. Yüreği herkese açık olan, sevecen.

Özönder: Gerçek önder olan kimse

Özpala: Keskin ve yırtıcı bir kişiliği olan.

Özpeker: Özü sağlam yiğit

Özpolat: Özü çelik gibi yiğit

Özsan: Karakteriyle nam salmış kişi.

Özsel: Özü sel gibi olan, kimse; içle ilgili, içsel

Özsoy: Özü temiz, soylu kimse

Özsöz: Özü sözü bir.

Özsun: Özverili kişi.

Özsungur: Soğukkanlı bir kişiliğe sahip olan.

Özşahin: Şahin gibi yırtıcı bir kişiliğe sahip olan.

Özşan: Şan yapmış, ünlü.

Özşen: Neşeli kişiliği olan.

Öztan: Gerçekşafak

Öztanır: Kişiliğiyle tanınan dürüst kişi.

Öztaş: Özü taş, taş gibi sağlam kimse

Öztay: Tay gibi atik, hızlı.

Öztaylan: Kibar ve zarif bir kişiliğe sahip olan.

Öztek: Eşi benzeri olmayan kimse, özü tek olan

Öztekin: Biricik kimse, benzeri olmayan kimse; öz şehzade, tam bir şehzade

Öztimur: Özü demir olan, öz demir

Öztin: Gerçek ruh, öz ruh

Öztiner: Gerçek ruh olan yiğit

Öztok: Herşeye doymuş kimse, özü tok

Öztuna: Gerçek Tuna Irmağı

Öztunç: Tunç gibi sağlam kimse, özü tunç

Öztürk: Gerçek Türk; özü Türk, öz Türk

Özü: Duru, katıksız olan.

Özüak: Temiz özlü kimse

Özüdoğru: Doğru kimse, doğru özlü

Özül: Özü sözü olan, sözünü yerine getiren, gerçek, verimli.

Özün: Şöhretli bir kişiliğe sahip olan.

Özüpek: Sağlam kimse

Özütok: Herşeye doymuş kimse

Özver: Herkese kendi kişiliğinden bir şeyler katabilen. 2. Özverili.

Özverdi: “Özveride bulundu” anlamında kullanılan bir ad.

Özveren: Kendi özünden veren kimse, özverili

Özveri: Karşılık beklemeden veren, verimli

Özvermiş: Yoluna baş koymuş.

Özyay: Özü yay gibi sert olan kimse.

Özyörük: Gerçek yörük.

Özyurt: Anayurt, anavatan.

Özyuva: Gerçek yuva.

Özyürek: Güçlü, korkusuz.

(Toplam: 3, Bugün: 1 )