Herhalde siz de haberlerin sonunda hava durumunu merakla izliyorsunuzdur. Acaba yarın yağmur yağacak mı? Şemsiyemi yanıma alayım mı? Yağmur günlük yaşantımızın oldukca mühim bir parçasıdır. Bazı yerlerde kuraklıktan yağmur duasına çıkılırken, bazı yerlerde de caddelerde sandallarla dolaşılıp, sel basan evlerden, eşyaları kurtarmaya uğraşırlar. Peki iyi mi oluyor da başımıza bu şekilde gökten sular geliyor?
Aslen mekanizma rahat. Güneş ışığının tesiri ile yeryüzünden su buharlaşıyor, kısaca gaz haline geçiyor. Bu durumda havadan hafifçe olduğundan atmosferde yükseliyor. Yükseldikçe hava soğuyor ve hava basıncı azalıyor. Su buharı soğudukça havadaki toz parçacıklarına tutunarak su damlası haline dönüşüyor ve bunların milyonlarcası havada birleşerek gözümüze bulut olarak görülüyorlar.
Bulutları oluşturan bu su damlacıkları derhal yakınlarındakilerle devamlı birleşiyorlar, büyüdükçe büyüyorlar, ağırlıkları artıyor, kafi ağırlığa ulaşınca yer çekiminin tesiri ile yere düşmeye başlıyorlar. Yeryüzünden buharlaşıp, bulut oluşturup sonrasında yağmur olarak yeryüzüne dönen su buharının havada geçen bu macerası averaj 8 gün sürüyor.
Sadece bulutun içindeki su damlacıklarının tümü yağmur olarak yeryüzüne inmiyor. Bir bulutun en fazla yarısı yağmur olarak yağabilir ve bu da normalde 30 dakika sürer fakat bulut sürekli olarak tekrardan oluştuğundan yağmur saatlerce, hatta günlerce sürebilir. Ayrıca rüzgara bağlı olarak bulutlar sürekli hareket ettiklerinden yağmur oldukca geniş bir alana yağabilir. Bugüne dek dünyamızda tespit edilebilmiş en yoğun yağış 26 Kasım 1970 tarihinde Guadaloupe’de olmuş, yalnız bir dakikada 3.81 santimetre yağmur yağmıştır.
Atmosferde, kısaca başımızın üstündeki havada 13 milyar ton su buharı bulunuyor. Bunun hepsinin aniden yeryüzüne indiğini düşünebiliyor musunuz? Dünyamızda yağmurun bir çok, kısaca yüzde 78’i okyanusların üstüne yağıyor. Bu da oldukca düzgüsel, zira havanın içindeki su miktarının deposu nerede ise aynı oranda okyanuslardan geliyor.
Yağmur damlalarının yarı-çapları 0.5 milimetreden 6.35 milimetreye kadar değişebiliyor. 5.0 milimetre yarı-çapındaki bir yağmur damlasının 1800 metre yükseklikteki bir buluttan çıkıp başınızın üzerine düşmesi için geçen vakit ortalama 3 dakikadır. Şu demek oluyor ki aslına bakarsak şemsiyenizi açabilmeniz için kafi süre vardır.
Yapay yağmur yaratabilmek için günümüzde bazı teknolojiler geliştirildi ki, temeli su damlacıklarının yapışabilmesi için çekirdek görevi yapabilecek tozları bulutun içine gönderebilmektir. Bunun için bulut tayyare yada helikopterden gümüş iyodür ile bombalanıyor. Bu işte de en usta olan İsrailliler. Onlar bu yöntemle yağmur miktarını yüzde 13 oranında arttırabilmişler. Yağmurun oluşabilmesi için ana etkenlerden önde gelen toz parçacıklarının, kısaca hava kirliliğinin artması ise tam ters tesir yapıyor, bu durumda damlacıklar küçülüyor ve yağmur olarak yere düşmeyi başaramıyorlar.
Yeni Düzenlemenin Amacı Yeni düzenleme, 1 Ocak'tan itibaren 60-65 yaş aralığındaki bireylerin toplu ulaşımda daha…
Emeklilere Yılbaşı İkramiyesi Verilecek mi? Gözler Hükümetin Açıklamasında Yılbaşı yaklaşırken, emeklilerin en çok merak ettiği…
Uzak Şehir 6. Bölüm Özeti Uzak Şehir dizisi, her bölümünde izleyicilere yoğun duygusal deneyimler sunarak…
Akut Bakteriyel Rinosinüzit AKUT BAKTERİYEL RİNOSİNÜZİT Akut rinosinüzit, paranazal sinüs mukozasının enflamasyonudur. Burun mukozası da…
Akut Otitis Media AKUT OTİTİS MEDİA Akut otitis media (AOM) orta kulak ve havalı boşluklarının…
Yeni bir araştırma, çocuklukta takım sporlarının çocukların beynini keskinleştirmeye yardımcı olan özel bir şey olabileceğini…