Apple’ın merakla beklenen 3 bin 500 dolarlık yeni çıkan ürünü Vision Pro, çıkan ilk incelemeleriyle gene beklendiği suretiyle Meta Quest 3’ü geride bırakan devasa bir coşku yarattı ve ürün normal olarak Meta Quest 3’ten üstün birçok özelliğe haiz. Micro OLED yüksek çözünürlüğünde olan 4K ekranlar, üst düzey malzemeler ve üstün bir el ve göz takip edeni… Bunlar akla ilk gelenler.
Sadece Apple Vision Pro, Quest 3 üstünde tam anlamıyla bir egemenlik kurmuş da değil. Şaşırtıcı bir halde Quest 3’ün aslına bakarsak Apple’ın kulaklığından üstün olduğu yönler de mevcut.
1. Daha iyi ağırlık dağılımı
Apple Vision Pro’yu kontrol eden gazeteciler ve influencer’lar, cihazın el ve göz seyretme kabiliyetlerinden övgüyle bahsettiler sadece rastlanan en yaygın eleştiri, gözlüğün ağır olduğu yönündeydi.
Vision Pro ortalama 635 gram, Quest 3 ise 498 gram ağırlığında. Öte taraftan ağırlık hissini salt gramaj vermiyor. Ağırlığın iyi mi dağıldığı da oldukça eleştiri. Bu aşamada Quest 3’ün daha başarıya ulaşmış olduğu dile getiriliyor.
Apple görünüşe bakılırsa bileşenlerin çoğunu gözün önündeki ekran alanına yerleştirmiş bu da haliyle -özellikle örgü bantla kullanımda- elmacık kemikleri ve alında baskı hissi oluşturmakta.
Quest 3 daha hafifçe olsa da; dayanıksız, kirlenmesi kolay naylon ve polyester kayışlardan plastik şasisine kadar, araç-gereç açısından Vision Pro’ya kıyasla fazlaca daha ucuz bir hisse haiz.
2. Steam erişimi
Quest serisi normal olarak yeni çıkan Apple Vision Pro’dan daha uzun bir geçmişe haiz. Bundan dolayı Quest 3’ün devasa bir karma gerçeklik ve VR oyunları portföyü bulunuyor.
Apple ise Vision Pro kullanıcılarının aralarında NBA 2K24 Arcade Edition, Sonic Dream Team ve daha fazlasının da bulunmuş olduğu 250 Apple Arcade oyununa erişebileceğini duyurdu. Sadece DigitalTrends’in işaret etmiş olduğu şeklinde, bu oyunları oynamak, uçsuz bucaksız bir sanal dünyanın içindeymişsiniz şeklinde duymak yerine, daha fazlaca büyük ekran deneyimi şeklinde hissettirecektir.
Ek olarak Vision Pro’da masaüstü AR oyunu Demeo, Super Fruit Ninja ve basketbol oyunu Just Hoops şeklinde düşük yoğunluklu oyunlar da mevcut.
Bunlar Meta Quest’in sunduklarına yaklaşmıyor bile. Vaka yalnızca Quest Store’dan da ibaret değil. Hem de hakkaten uzun bir USB-C kablonuz ve VR destekli bir oyun bilgisayarınız var ise, Steam’in çeşitli AR/VR oyunlarına da dalabilirsiniz.
Ek olarak Apple’ın Vision Pro’yu bir oyun ürünü olarak pazarlamadığını da belirtmekte yarar var. Karşımızdaki ürün, üretkenlik, günlük görevler ve görsel eğlence için tasarlanmış uzamsal bir bilgisayar. Bundan dolayı, yüksek çözünürlüğünde olan vizyonun ve üst düzey el-göz takibinin fütüristik, son teknoloji ürünü bir oyun deneyimine dönüşeceğini umuyorsanız, hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.
Sadece Vision Pro’yu Apple ekosisteminin sürükleyici bir uzantısı olarak kabul ediyorsanız onu seveceksiniz.
3. Tamamen kablosuz
Vision Pro’yu çalıştırmak için prize takmıyorsunuz normal olarak sadece yanınızda kablosuyla pili taşımak durumundasınız. Dolu şarjla Vision Pro’yu 2-2.5 saat kullanabilirsiniz.
Quest 3 ise tamamen kablosuz. Gözlüğün kendisini şarj ettikten sonrasında, kullanmaya hazırsınız. Deneyimlerime bakılırsa iki ürün benzer bir pil ömrüne haiz: 2 ila 2.5 saat.
4. YouTube ve Netflix
Apple Vision Pro, hemen hemen YouTube ve Netflix uygulamalarına haiz değil. Bu fazlaca üzücü zira Quest 3’teki bu uygulamalar inanılmaz derecede güvenilir bir halde çalışmakta. Vision Pro’ya benzer bir halde YouTube ve Netflix penceresini Quest 3’ün sanal ortamında herhangi bir yere sabitleyebilirsiniz.
Gene de YouTube ve Netflix’i Vision Pro’da tarayıcı üstünden izleyebileceğinizi belirtmekte yarar var.
5. Fiyat
Bu belirgin bir durum sadece değinmezsek olmaz. Vision Pro’nun başlangıç fiyatı 3 bin 499 dolar. Quest 3 ise 499 dolardan başlıyor. Günün sonunda sürükleyici bir oyun deneyimi arıyorsanız Quest 3’ü tercih edebilirsiniz. Sadece Apple’daki her şeye fazlaca boyutlu erişim elde eden heybetli bir eğlence sistemi istiyorsanız Vision Pro sizin için daha iyi bir seçenek olacaktır.
Kimberly Gedeon, Mashable’da editör / Metin Aktaşoğlu tarafınca yerelleştirildi