[ad_1]
Bebek bekleyen çiftlerin en çok üzerinde durdukları konulardan bir tanesi de isimler. Erkek bebeklerine isim verirken kulağa hoş gelmesine dikkat eden çiftler anlamları konusunda da araştırma içerisine giriyorlar. Erkek bebekleri için keşfedilmemiş, birbirinden güzel isimler bulunuyor.
A’dan Z’ye Erkek Bebek İsimleri ve Anlamları
M Harfi ile Başlayan Erkek Bebek İsimleri ve Anlamları
Maarif: Bilgi, kültür.
Macid-Macit: Şan ve şeref sahibi
Macit: Ünlü, isim sahibi
Macit-Macid: Şan ve şeref sahibi
Mağrip: Batı. 2. Akşam.
Mağrur: Gururlu.
Mahabat: Mehebat, eski İran’da tanınmış bir peygamber.
Maharet: İş görmeye becerikli, beceri, ustalık, yetenek.
Mahbup: Sevilen, sevilmiş, sevgili.
Mahfi: Gizli, saklı, örtülü
Mahfuz: Korunmuş, gözetilmiş. 2. Gizlenmiş, saklanmış.
Mahi: Mahveden, yok eden.
Mahir: Usta, yetenekli, becerili
Mahmur: Sarhoşluğun verdiği sersemlik. 2. Süzgün ve dalgın bakışlı göz.
Mahmut: Övgüye değer
Mahmut/ Mahmud: Övgüye değer
Mahra: Değerli kimse.
Mahser: Huy, özellik
Mahsun: Güçlü, güçlendirilmiş
Mahsut: Biçilmiş ekin.
Mahur: Klasik Türk müziğinde bir makam.
Mahya: Ramazan ayında camilere ışıkla yazılan yazı, resim.
Mahzar: Yüksek makamlı bir kimsenin yanı, huzuru. 2. Yüksek bir makama sunulmak için yazılan çok imzalı dilekçe.
Mahzun: Kederli, dertli
Mail: İstekli. 2. Eğik
Makal: Söz, kelam. 2. Söyleyiş,
Makbul: Alınan kabul olunan
Maksud: Amaç, gaye, maksat
Maksum: Taksim edilen, bölünmüş.
Maksur: Kısaltılmış. 2. alıkonulmuş. 3. Elinde olmadan zoraki.
Maksut: Ulaşılması istenen şey.
Makul: Akla uygun, mantıklı.
Malik: Sahip, efendi
Malkoç: Osmanlıda akıncılar ocağının komutanı.
Malkoçoğlu: Kale koruyucusunun oğlu.
Malum: Herkesçe bilinen
Manas: Kırgızların ulusal destanı
Mançer: Yabani kiraz ağacı.
Manço: Manda yavrusu
Mançu: Kuzeydoğu Çin´de yaşayan Moğol asıllı halktan olan.
Mançuhan: Mançuların hükümsarı.
Manga: On kişilik askerî birlik.
Mangalay: Alın. 2. Binici, süvari.
Mansur: Türk musikisinde bir düzen
Manuk: Delikanlı, küçük
Manzur: Nazar olunan, bakılan. 2. Beğenilen gözde olan.
Mardik: Mücadele eden
Maruf: Herkesçe bilinen ve tanınan kişi, ünlü
Masum: Suçsuz, günahsız. 2. Küçük çocuk.
Maşallah: “Allah´ın istediği gibi” anlamında kullanılan bir ad. 2. “Allah nazardan saklasın” anlamında kullanılan bir ad. 3. Hayret ve memnunluk anlatan söz.
Maşide: Şan ve şeref sahibi anlamındadır
Maşuk: Sevilen, aşık.
Matlup: İstenilen, aranılan, talep edilen şey.
Matuk: Özgürlüğü bağışlanmış.
Mavi: Gökyüzünün rengi.
Maya: Asıl, öz, kendi, yaradılış. 2. İktidar, güç. 3. Bilgi. 4. Para, mal. 5. Dişi deve. 6. Uzun hava, türkü.
Mazhar: Birşeyin göründüğü ortaya çıktığı yer, kimse manasındadır. Ayrıca şereflendirme, onurlandırma anlamı da vardır. Sahip olma, nail olma anlamı da vardır.
Mazlum: Yumuşak, sessiz, zülüm görmüş
Mebruk: Kutlamaya değer kimse.
Mebrur: Hayırlı, beğenilmiş, makbul.
Mebus: Gönderilmiş, yollanmış. 2. Milletvekili. 3. Öldükten sonra diriltilmiş olan.
Mecdi: Büyüklük, ululuk, şan ve şerefle ilgili.
Mecdut: Talihi açık, mutlu, şanslı kimse.
Mecid: Çok şerefli, büyük şan sahibi
Mecit: Büyük, ulu. 2. Şan ve şeref sahibi. 3. Tanrının adlarındandır.4. Çok şerefli, büyük şan sahibi
Mecittin: Dinin ululuğu, büyüklüğü.
Mecnun: Deli, aklı başında olmayandır. Allah aşkından kendinden geçmiş, aklını kaybetmiş kişiye verilen sıfattır. Leyla ile Mecnun efsanesindeki gibi
Medayin: Şehirler, kentler.
Medeni: Uygar, terbiyeli, görgülü, kibar.
Medet: Yardım eden
Medih: Övme, övgü.
Medit: Uzun, çok uzun süren.
Mefhar: Övünme. 2. Övünmeyi gerektiren şey.
Meftun: Gönül vermiş, tutkun.
Mehay: Sevgini ölümsüzlüğü.
Mehcur: Ayrı, uzak.
Mehdi: Doğru yolda giden
Mehip: Heybetli, azametli. 2. Aslan.
Mehmet: Aslı Arapçada Muhammed, çok övülmüş anlamında
Mehmet Akif: Mehmet, Muhammed isminin Türkçesidir. Akif
Mehmet Can: Çok hamt eden, Allah’a çok şükreden can, kişi manasındadır.
Mehmetçik: Türk ulusunun sevgi duygusuyla Türk askerine verdiği ad.
Mehti: Doğru yolu bulan, hidayete eren. – bk. Mehdi
Mekin: Nüfuz sahibi, oturup yerleşen.
Mekki: Mekkeli. 2. Mekke´yle ilgili.
Mekselina: Eshab-ı Kehf´den – 7 Uyurlar´dan. Efsus ya da Yarpuz denilen bir şehirde Dakyanus (Dakyus) adındaki zalim hükümdar, halkı kendisine ve putlarına tapmaya zorlar. Allah´ın varlığına ve birliğine inanan birkaç genç ise gizlice ibadet ederek bu zalimin buyruğu dışına çıkar. Bunu haber alan Dakyanus´tan kaçan gençler, yolda kendileri gibi inançlı bir çobana rastlar. Çobanın bildiği ve yanında su olan bir mağaraya sığınan yedi kişi, burada uykuya dalar. Bu konu Kuran’da Kehf süresin de geçmektedir. Mekselina, bu 7 kişiden biridir.
Melen: Kıraç toprak
Meli: Çılgın aşık.
Melih: Güzel, şirin
Melik: Hükümdar, han
Melikcan: Hükmeden kişi.
Melikhan: Hükümdar.
Melikşah: Selçuk sultanı
Melodi: Belli bir kurala göre yaratılan, kulağa hoş gelen ses dizisi.
Memati: Ölüm
Memduh: Övülmüş, övülmeye değer
Memet: Mehmet’in farklı söylenişi.
Memik: “Mehmet” adının kısaltılarak söyleniş biçimi.
Memiş: “Mehmet” adının kısaltılarak söylenmiş başka bir biçimi.
Memnun: Sevinç duyan, kıvançlı, mutlu.
Memo: “Mehmet” adının kısaltılarak söylenmiş bir başka biçimi.
Memun: Cesaret sahibi, sağlam
Menderes: Akarsuların kıvrımları
Mengi: Ölümsüz, sonsuz
Mengü / Mengi: Ölümsüz, sonsuz.
Mengüalp: Ölümsüz yiğit
Mengüç: Yaşlı
Mengüer: Ölümsüz yiğit
Mengühan: Ölümsüz kağan.
Mengütaş: Ölümsüz taş, bengi taş
Mengütay: Ölümsüz genç
Mengütekin: Ölümsüz şehzade
Mengütimur: Ölümsüz ve demir gibi sağlam, ölümsüz demir
Mennan: İhsan eden, verici
Mensur: Saçılmış, serpilmiş. 2. Düzyazı.
Menşur: Yayılmış, dağıtılmış. 2. Ferman.
Menzur: Adanmış, adak olarak belirtilmiş.
Meran: Sis, duman.
Merani: Cesaret.
Mercan: Bir tür balık adı; deniz dibinde yaşayan bitki, hayvan, taş türü bir canıdır; deniz hayvanlarının evidir.
Merdan: Mertler, insanlar, erkekler, yiğitler
Merdemer: Cömert, yüce gönüllü.
Merdi: Cesaret, mertlik, yüreklilik.
Mergen: Usta nişancı.
Mergup: istenilen, aranan nitelikte. 2. Beğenilir, gözde.
Meriç: Bir akarsu ismi
Merih: Mars gezegenin adıdır.
Merksas: Cesur, yiğit.
Merkür: Güneşe en yakın gezegen olarak bilinir.
Mernuş: Eshab-ı Kehf´den – 7 Uyurlar´dan. Efsus ya da Yarpuz denilen bir şehirde Dakyanus (Dakyus) adındaki zalim hükümdar, halkı kendisine ve putlarına tapmaya zorlar. Allah´ın varlığına ve birliğine inanan birkaç genç ise gizlice ibadet ederek bu zalimin buyruğu dışına çıkar. Bunu haber alan Dakyanus´tan kaçan gençler, yolda kendileri gibi inançlı bir çobana rastlar. Çobanın bildiği ve yanında su olan bir mağaraya sığınan yedi kişi, burada uykuya dalar.Bu konu Kuran’da Kehf süresin de geçmektedir. Mernuş, bu 7 kişiden biridir.
Mert: Cesur, yiğit, korkusuz
Mertcan: Yiğit kimse, can
Mertel: Eli açık, cömert
Merter: Sözünün eri; yiğit
Mertkal: Herzaman mert olarak yaşa
Mertkan: Mert soydan gelen, mert
Mertkol: Yiğitliği her yerde konuşulan.
Mertol: Sözünün eri ol, yiğit ol
Merttürk: Yiğit Türk.
Mervan: Emevi sülalesinin Mervan kolu
Merzuk: Mutlu. 2. Rızkı verilmiş, rızklı.
Mesih: İsa peygambere verilen adlardan biri.
Mesrur: Memnun, sevilen.
Mestan: Savruk. Cüret sahibi
Mestur: Örtülü. 2. Gizli, saklı. 3. Namuslu.
Mesud: Mutlu, sevinçli, neşeli
Mesut: Mutlu, sevinçli
Meşed: Şehitlik, şahadet.
Meşhur: Ünlü, tanınmış, herkesçe bilinen.
Meşkur: Beğenilmiş, övgüye değer.
Meşru: Yasaya, kurallara uygun.
Metaan: Huzur, mutluluk
Metanet: Metin olma, dayanma, dayanıklılık
Mete: Tarihte bir hükümdar
Metehan: Büyük Hun İmparatorunun adıdır.
Metin: Dayanıklı, sağlam, soğuk kanlı
Metiner: Sağlam ve yiğit.
Metinkaya: Kaya gibi sağlam.
Metkan: Eğitilmiş, yüce kişi.
Meva: Yurt, memleket. 2. Sığınılacak, güvenilir yer.
Mevlana: 1207-1273 yılları arasında yaşamış, Mevlevi tarikatinin kurucusu. 2. Sahibimiz, efendimiz.
Mevlevi: Efendiliği, hazretliği haketmiş. 2. Mevlevilik tarikatine bağlı kimse
Mevlut: Doğma, dünyaya gelme ( Mevlid-Mevlüd)
Mevlüd / Mevlüt: Doğma, dünyaya gelme.
Mevlüt: Dünya’ya geliş, doğuş
Mevzun: Biçimli düzgün.
Mezit: Artırılmış.
Mezun: İzinli, izin almış. 2. Diploma almış kişi. 3. Yetki verilmiş.
Mısra: Şiirin dizelerinden her biri.
Midhat/Mithat: Övme, methetme.
Mihan: Sıkıntı
Mihin: Büyük, ulu.
Mihrali: En büyük komutan
Mihran: Nehir
Mihri: Güneş ile ilgili. 2. Sevgi.
Mihrima: Güneş ile Ay
Mikail: Allaha en yakın olduğuna inanılan dört melekten birinin adı
Milis: Halk gücü
Minas: Büyük
Mir: Baş, komutan, amir, bey.
Mirac/ Miraç: Hz. Muhammed’in göğe yükseliş haline verilen addır.
Miraç: Yükselme, çıkma. 2. Hz. Muhammet’in göğe yükselmesi.
Miran: Beyler
Miras: Birine, ölen bir yakınından kalan mal mülk, para veya servet. 2. Kalıtım yoluyla gelen herhangi bir
Mirat: Ayna. 2. Bir çeşit lale.
Mirek: Prens.
Mirel: Demir gibi güçlü.
Mirkelam: Hatiplik yeteneği olan kimse
Mirsad: Durak; gözetleme yeri, rasat yeri
Mirza: (Farsça.) Emiroğlu beyi, hükümdar soyundan gelen. 2. Doğu Türk devletlerinde asalet unvanı. 3. Dubb-i Ekber yıldız kümesindeki parlak yıldız.
Mirzah: Üzüm çubuğunu bağladıkları ağaç. 2. Çekirdek ve ona benzer şeyleri dövüp ezdikleri taş.
Mirzat: Amir, komutan.
Misbah: Aydınlatma, ışık, nur.
Mithat: Övüş
Mizan: Denge, terazi
Mizgin: Kürtçe; Müjde, müjdeli haber.
Mocan: Soğukkanlı, dayanıklı, direngen.
Molla: Büyük kadı. 2. Medrese öğrencisi. 3. Büyük bilgin.
Moran: Dereden büyük akarsu, ırmak, müren
Moray: Mor renkteki ışık.
Muaffak: Başarılı olan, başarı kazanan.
Muallim: Öğretmen.
Muammer: Yaşayan
Muaz: Aziz, izzet sahibi, saygı uyandıran, çok kıymetli, muhterem
Muazzam: Çok büyük. 2. Saygıdeğer. 3. Önemli.
Mucip: Gerektiren, gerektirici
Mucit: İcat eden, buluş yapan.
Muğdat: (Arapça Mudad’tan))Çorak su, tatlı su, buruk.
Muhammed: Bir çok defalar hamdu senalar olunmuş, övülmüş manasındadır. Hz. Muhammed’ in (SAV) isimlerindendir.
Muhammed Kaan: Muhammed; Çok övülmüş, hamt edilmiş. Kaan; Çin ve Moğol imparatorlarına verilen isim.
Muhammed Talha: Birçok defalar hamdu sena olunmuş, tekrar tekrar övülmüş. İslam dinini kabul eden ilk 10 kişiden biri.
Muhammed-Muhammet: Çok övülmüş, hamd edilmiş
Muhammedcan: Peygamber s.a.s in isimlerindendir. Can
Muhammet: Birçok defalar hamdu sena olunmuş, tekrar tekrar övülmüş. 2. Birçok güzel huylara sahip. Hz. Peygamber (s.a.s)’in isimlerindendir. Dedesi Abdülmuttalib tarafından, gökte hak yerde halk övsün niyetiyle bu ad konulmuştur.
Muharrem: Din tarafından yasaklanan
Muhiddin/Muhittin: Dini geliştiren, canlandıran.
Muhip: Seven, sevişen
Muhittin: Dini güçlendiren
Muhlis: İnanç ve eylemlerinde içtenlikle davranan
Muhsin: İyilik yapan
Muhtar: Dilediği şekilde hareket edebilen
Muhteşem: Görkemli, gözkamaştırıcı
Mukaddem: Sunulan, takdim edilen. 2. Önde olan, önde giden. 3. Değerli, üstün.
Muktedir: Bir şeyi yapmaya gücü yeten
Munar: Pınar, çeşme.
Mungan: Cömert, eli açık
Munis: Sıcakkanlı sevimli
Munzur: Büyük kaynak su
Murat: İstek, arzu
Muratcan: istekli kişi, arzulu.
Murathan: istekli hükümdar.
Murtaza: Mürteza- Seçkin seçilmiş
Musa: Sudan gelmek anlamındadır. Hz. Musa’ nın adıdır.
Musab: İsabet etmiş olan.
Musaddık: Onaylayan.
Musap: Başına bir felaket bir kötülük gelmiş olan.
Mushab/Mushap: Zor, güçlü, dayanıklı
Mustafa: Temizlenmiş, saf hale getirilmiş
Mustan: Tarihi güzellikleri dolu olan ilimiz
Muştu: Müjde, sevindirici haber.
Mut: Kader, talih, kısmet.
Mutahhar: Temizlenmiş, temiz.
Mutalip/Muttalip: Arzu eden, talep eden.
Muti: İyi kalpli, yumuşak başlı
Mutlu: Mesut, mutluluğa ulaşmış
Mutlualp: Özlem ve isteğine kavuşmuş yiğit
Mutluay: Mutlu ve ay gibi olan
Mutlubay: Mutlu ve saygın.
Mutlubey: Mutlu ve saygın.
Mutlucan: Dertsiz, kedersiz.
Mutluer: Mutluluğa ermiş kişi.
Mutlugün: Sevindirici gün; mutluluk veren gün
Mutluğ: Mutlu.
Mutluhan: İsteklerine kavuşmuş kağan
Mutluk: Mutlu.
Mutlukan: Geçmişi mutluluklar içinde olan.
Mutlukhan: Mutlu hükümdar.
Mutlutekin: Özlem ve isteklerine kavuşmuş ve biricik kimse, mutlu şehzade
Mutlutürk: Mutlu Türk.
Muttaki: Sakınan, çekinen, Allah’tan korkan
Mutver: Mutluluk ver, mutlu et
Muvaffak: Başarılı olan, başarı kazanan.
Muvakkar: Ağır başlı olan.
Muzaffer: Zafer kazanan, çok başarılı
Mübarek: Verimli, bereketli. 2. Kutlu.
Mübin: İyiyi kötüyü ayırabilen. 2. Apaçık, besbelli.
Mücahit: Savaşçı, Cihada katılan
Mücap: Duası kabul edilen.
Müçteba: Seçkin, seçilmiş
Müderris: Medrese öğretmeni.
Müdrik: Anlayan, kavrayan. 2. Yaklaşan, ulaşan. 3. Ergin.
Müfit: Faydalı, yararlı
Müjdat: Müjdeler, muştular, sevinçli haber
Mükerrem: Yardımsever, ikram sever
Mükremin: Konuksever, ikram sever
Mükrim: Güler yüzlü.
Mülayim: Yumuşak huylu ağır başlı.
Mülazım: Bir kimseye bağlı olan.
Müldür: Berrak.
Mülhim: İlham eden.
Mülket: Ülke.
Mümin: İnanan, iman eden
Mümtaz: Seçkin, başkalarından ayrı tutulan
Münci: Kurtaran, kurtarıcı.
Münib: Tanrıya yönelmiş kişi.
Münif: Yüksek, ulu.
Münim: Nimet veren, Yedirip içiren. 2. İyiliksever, velinimet
Münip: Tövbe eden. 2. Bereketli yağmur.
Münir: Aydınlatan, ışık veren
Münür: Yüksek, ulu, büyük.
Müren: Irmak, nehir, akarsu.
Mürit: Buyuran. emreden,
Mürsel: Yollanmış, gönderilmiş olan
Mürşit: İrşad eden, doğru yolu gösteren
Müslim: Din bilgisi olan
Müslüm: İslam dininden olan / Teslim olan
Müşfik: Acıyan, şefkat gösteren
Müşir: Haber veren, bildiren, emir ve işaret eden. 2. Mareşal.
Müştak: Özleyen, göreceği gelen
Müzahir: Yardım eden, koruyan, kollayan.
[ad_2]