Eğitim-öğretim döneminin ilk yarısının bitişini müjdeleyen sömestr tatili; çocukların karne heyecanı ve tatil beklentisiyle birlikte başlıyor! Günümüzde öğretim kademelerindeki öğrenciler, okul başarılarına göre değerlendirildiği için “akademik başarı” kavramı öğrencilerin yaşamlarında önemli bir rol oynuyor.
Çocuğun gerçek yeteneği ile okul başarısı farklılık gösterebilir
Ülkemizde, akademik başarının en önemli göstergesi ise karnedir. Karne; her ders için alınan notları, öğrencinin zayıf ve iyi olduğu dersleri, beraberinde devamsızlık durumunu gösteren ve okul yönetimince verilen bir belgedir. Dönem sonunda öğrencilere verilen karneye göre, bazı öğrencilerin başarılı bazı öğrencilerin ise başarısız olarak değerlendirilmesi söz konusudur. Ancak öğrenciler için yapılan ‘başarılı’ veya ‘başarısız’ nitelendirmesi çoğu zaman çocuğun etiketlenmesine neden olmaktadır. Başarı; İstenen sonuca ulaşma, güdülen amaca erişme, istenileni elde etme olarak geniş bir anlam içerirken, okul başarısı öğrencinin bir akademik programdaki derslerden aldığı notların ya da puanların ortalamasıdır. Öğrencinin gerçek yeteneği ile okuldaki başarısı arasında farklılık görülebilir.
“Okul başarısızlığının nedeni sadece öğrenci değildir”
Düşük karne notları, öğrencinin tüm alanlarda başarısız olduğu anlamına gelmez. Ailelerin karne notları üzerinden çocuğa karşı olumsuz tutum içerisinde olmaları çocukların kendilik algılarını olumsuz etkileyerek psikolojik sorunlara yol açabilir! Okul başarısızlığının nedeni sadece öğrenci değildir. Okul başarısızlığının çok yönlü ve farklı nedenleri olduğu bilinmektedir.
Peki okul başarısızlığının nedenleri nelerdir?
Bireysel faktörlerden çocuğun doğuştan var olan yetenekleri, zekası, fiziksel ve bedensel özellikleri, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, öğrenme güçlüğü gibi nörolojik sorunları, duygusal ve psikolojik sorunların varlığı, çocuğun kişilik özellikleri vb. durumlar; karne notunun düşük gelmesine neden olan faktörlerin başında gelmektedir. Eğitim ve öğretim ortamından kaynaklanan faktörler ise; çocuğun bulunduğu okul ve öğretmen özellikleri, okuldaki eğitimin kalitesi ve niteliği, çocuğun öğretmene ve derse yönelik tutumlarıdır. Çocuğun içinde bulunduğu arkadaş grubu ve arkadaşlık ilişkileri de okul başarısını etkilemektedir. Aileden kaynaklanan faktörler ise; çocuğun içinde bulunduğu aile özellikleri, aile yaşantısı ve aile ilişkileridir. Tüm bu nedenler okul başarısızlığına neden olabilmektedir.
İşte ailelere öneriler!
• Okul başarısızlığına neden olan tüm bu faktörlerin göz önünde bulundurularak sorunun nedeni anlaşılmalıdır.
• Okul başarısızlığına neden olan tüm bu faktörler göz önünde bulundurularak, gerekli tedbirlerin alınması sağlanmalıdır.
• Öğrencinin olumlu yönlerini ve yetilerini ortaya çıkararak, geliştirmesine yardımcı olunmalıdır.
• Aileler, öğrencilere derslerinde kılavuzluk ederek, gerektiğinde destek sağlayabilmelidir.
• Çocuğun düşüncelerine saygı gösterilmeli, düşüncelerini ifade etmesine fırsat verilmeli ve bu yönde desteklenmelidir.
• Ailenin olumlu sözel ifadeler kullanması, öğrencinin okula ve derslerine motivasyonunu artmasına yardımcı olur.
• Öğrencinin duygusal yönden desteklenmesi, ihtiyaçlarının karşılanması olumlu kendilik algısı geliştirmesine böylece okul başarısının artmasına da yardımcı olur.
• Çocuğun oyun, eğlenme gibi sevdiği etkinliklere de zaman ayırarak aynı zamanda ödevlerini yapmaya elverişli ortam hazırlamalıdır.
• Çocuğun kendisi için program oluşturmasına destek olunmalı ve programa uyması takip edilmelidir.