Klasisizm Nedir – Klasisizm Hakkında Bilgi
XVI. yüzyılın ikinci yarısında dili yabancı etkilerden kurtarıp şiir kurallarını saptamaya çalışan Malharbe ile başlayan Klasisizim özellikle XVII. yüzyılda gelişmiştir.
Klasisizm Akımın Oluştuğu Ortam
Fransa’da 17. yüzyılın ikinci yarısında, iç kargaşalıklar sona ermiş, derebeylik ve kilise direnişleri kırılmış, soylular sarayın buyruğuna girmiş ve monarşi güçlenmişti. Siyasal alanda görülen bu düzen ve kurala uygunluk etkisini edebiyatta da göstermeye başlamış, hatta dilin ve edebiyatın kurallarını saptamak üzere Fransız Akademisi kurulmuştu. Ayrıca filozof Descartes’ın Rasyonalizm felsefesi sanatçılarda müsbet düşüncenin temellerini atmıştı.
Klasisizm Akımın Felsefesi
Klasisizm’in temelini akıl ve sağduyu oluşturur. “Düşünüyorum, öyleyse varım.” diyen Descartes’a göre insan aklının kabul etmediği hiçbir şey doğru değildir. Aşk, kin, nefret, acıma gibi duygular aklın kontrolünde olduğu sürece insancıldır. İnsan aşırılıklardan sakınmak, tutkularına iradesi ile yön vermek zorundadır. Dolayısıyla böyle bir insan erdemlidir ve anlatılmaya değer. Akımın kurallarını belirleyen Boileau “Aklı seviniz, eserleriniz görkem ve değerini akıldan alsın.” diyerek klasik eserin felsefesini açıklamıştır.
Klasisizm Akımın Konusu
Klasik edebiyatta konu çoğu kez tarihten hatta mitolojiden alınır. Özellikle Yunan ve Latin edebiyatlarında görülen konular tekrar tekrar işlenmiştir.
Çünkü klasik sanatçıya göre gelmiş geçmiş en mükemmel sanat, eskiye ait olandır. Dolayısıyla, eski Yunan’da görülen insan tipi tekrar ele alınmıştır. Ancak bu insan, fiziğiyle, çevresiyle değil ruhsal özellikleriyle anlatılmıştır. Yani hırslılığı, cimriliği, kindarlığı yönüyle ele alınmıştır.
Klasisizm’de görülen insan, sıradan bir insan değildir. Eğitim görmüş soylu bir insandır. Bu insan belli bir toprağın malı değil evrenseldir. Yani eserde insanların tümünde görülebilen, zamanla değişmeyecek özellikler anlatılmıştır. Soylu insanın “bozuk çıkmış nüshaları” saydıkları sıradan kişilere eserlerde yer verilmemiştir.
Klasisizm Akımın Dili ve Üslubu
Klasisizm’de yazar olayları anlatırken kendini gizler. Kendi duygularını, zaaflarını, tutkularını, sırlarını söylemekten kaçınır. Ona göre eser yazarın iç dökme yeri değildir. Okuyucunun ya da seyircinin dikkati sadece konu içindeki tipler üzerinde toplanmalıdır.
Eserde biçim mükemmelliği aranır. Anlatılmak istenen, açık ve net bir biçimde ortaya konmalı, gereksiz sözlerden arınmalıdır. Üslup yapmacıktan uzak, sade ve ağırbaşlıdır. Okurun dikkati söyleyişteki süse değil söylenene çekilir.
Konu gerçek hayata uygun olmalıdır. Okura ya da seyirciye inanılmayacak şey sunmaktan kaçınılır. Konuya değil konunun ele alış biçimine değer verildiğinden aynı olay birçok kez anlatılmıştır. Bu yönüyle Divan edebiyatına benzer.
Klasisizmde Kullanılan Türler ve Temsilcileri
Klasisizim’de tiyatroya büyük değer verilir. Özellikle trajedi ve komedi sıkı kurallarla ortaya konur.
Lirik şiir duygusal olduğundan ihmal edilmiştir.
Aşağıda yazarların kullandığı türler ve eserleri verilmiştir.
Trajedi Corneille : Le Cid, Horace Racine : Andromaque, İphigenie
Komedi Moliere : Gülünç Kibarlar, Tartuffe Zoraki Tabip, Cimri, Kibarlık Budalası, Scapin’in Dolapları, Hastalık Hastası
Manzum mektup ve yergi Bouileu
Fabl La Fontaine : Fabller
Felsefe Descartes : Yöntem Üzerine Nutuk.
Pascal : Düşünceler
Porte La Bruyere : Karakterler
Roman Fenelon: Telemak
Mme de la Fayette : Prenses de Clives