PARA STARTUP/ ÜRÜN DİRİER İGA kurum içi girişimi Eyes of Solar, geçtiğimiz Nisan ayında kitle fonlama platformu Fonbulucu’da çıktığı yatırım turunda 43 saniyede yüzde 100 fonlanarak bir önceki 96 saniyelik dünya rekorunu kırdı. Yatırım turu, girişimin 1,5 milyon TL fon talebine karşılık yüzde bin 404.6 fon oranıyla 21 milyon TL toplanarak aynı gün sonunda kapatıldı. Fonbulucu tarafından rekorun tescillenmesi için hızla Guinness Rekorlar Kitabı’na başvuru talebinde bulunacağı bildirildi. 43 saniyelik bu rekor, girişimcilik ekosisteminin ve yatırımcının gözünün “kitle fonlama” kavramına çevrilmesine sebep oldu. Peki kitle fonlama nedir, melek veya VC’lerden yatırım almayla kıyaslandığında ne gibi avantajları vardır? İşin uzmanlarından detayları öğrendik.
Kitle fonlaması, son beş yılda önemli ölçüde büyüyen yeni bir finansman modeli. Bu kavram; bir fikri, bir projeyi, bir kişiyi veya bir sebebi çok sayıda sağlayıcıdan küçük miktarlarda para toplayarak finanse etmeyi gerektiriyor. Başlangıçta kitle fonlaması, ağırlıklı olarak kâr amacı gütmeyen faaliyetler için kullanılmıştı. Küreselleşen dünyada kitle fonlaması, muazzam bir hızla her geçen gün büyüyor. Konuyu regüle ederek yasallaştıran 10 ülke var şu an ve artmaya devam ediyor. Küresel kitle fonlaması pazar büyüklüğü 2018 itibarıyla 84 milyar dolardı ve 2021 yılına kadar 114 milyar dolara ulaşması bekleniyordu. Sistem, 2020 yılında 400 milyar ABD dolarını aşan bir hacim yakaladı ve 2023 yılında Forbes’in tahminine göre 1 trilyon dolarlık bir hacme ulaşacak. Kuzey Amerika’daki kitle fonlaması projeleri yılda 17,2 milyar dolar kazanıyor. Tüm kitle fonlaması operasyonlarının dörtte birinden daha azı (yüzde 22.9) başarılı oluyor. Başarılı kitle fonlaması kampanyaları ortalama 33 bin 430 dolar topluyor ve kitle fonlaması yatırımlarının yüzde 40’ı iş ve girişimciliğe odaklanırken, yüzde 20’si sosyal nedenlere odaklanıyor. Amerikalıların üçte birinden fazlası (yüzde 36) kitle fonlamasına aşina değil. Kitle fonlaması pazarının küresel büyümesinin 2020 ve 2025 yılları arasında yüzde 16’lar civarında olması bekleniyor.
Öte yandan Startsup.watch verilerine göre, 2023’ün ilk çeyreğinde 12 girişim paya dayalı kitle fonlama platformları aracılığıyla toplam 3,5 milyon dolar yatırım aldı. Girişimlerin aldığı ortalama yatırım tutarı 290 bin dolar oldu. Türkiye’de bugüne kadar 14 paya dayalı kitle fonlama platformunun kuruluşuna izin verildi, bunlardan şu anda yedisi aktif.
SİSTEM TÜRKİYE’DE NASIL BAŞLADI?
Ülkemize gelecek olursak, sermayeyi tabana yaymak amacıyla yeni nesil bir finansal sistem olarak geliştirilen Paya Dayalı Kitle Fonlaması sistemini Türkiye’de hayata geçiren ilk platform olan Fonbulucu’nun çıkış kampanyası PromoSEED, platoform üzerinde 16 gün yayında kalarak 250 bin TL’lik hedefini 417 bin TL ile tamamladı.
PromoSEED Biyoteknoloji A.Ş. Akıllı Bakteri Teknolojisi projesi, katılan 292 yatırımcı sayesinde çok kısa bir sürede hedeflenenin iki katı oranında fon toplamayı başardı. 60 gün planlanmasına rağmen sadece 16 gün yayında kalarak başarıyla sonuçlanan kampanya, 25.05.2021 tarihi saat 16.25 itibarıyla 292 yatırımcıdan toplam 418 bin 325 TL talep topladı. Bir başka önemli detay ise bu talebin yüzde 12.06 ‘sının dokuz farklı ‘Nitelikli Yatırımcı’dan gelmesi idi. Kampanyada yatırımcıların ortalama yatırım tutarı bin 216 TL olarak gerçekleşirken dünya ortalaması olan 88 doların üzerine çıktı.
Kitle fonlamanın aslında Anadolu’nun kadim geleneği imeceyi online platformlarda yeniden canlandırarak sermayeyi tabana yaymak amacında olduğunu ifade eden Fonbulucu CEO’su Hakan Yıldız, 2021 tarihinde ülkemizin ilk Paya Dayalı Kitle Fonlama Kampanyasını yayınlayarak Promoseed isimli Biyoteknoloji Girişimi için ihtiyaç duyduğu fonun 1,7 katını 10 gün içerisinde toplamayı başardıklarını aktardı.
Girişimlere borsaya kote olmadan halka arza gitme ve hisselerine yatırım alma fırsatı sunan Paya Dayalı Kitle Fonlaması ile Fonbulucu, birikimlerini değerlendirmek isteyen ev tipi yatırımcılar gibi her ölçekten yatırımcıya yenilikçi fikirler ve inovatif girişimlerden pay alarak yatırım yapma olanağı tanıdı ve girişimlerine kaynak arayanlar için de yepyeni bir platform ve fon toplama modeli sundu. 18 yaşını tamamlamış dileyen herkesin yatırımcı olabileceği Paya Dayalı Kitle Fonlaması modelinde yatırımcı bariyerini 1 TL’ye düşürdüğü iş modeliyle Türkiye yatırımcı ekosistemine yeni bir boyut kazandırdı ve bu alanda geliştirdiği iş modelini de ispat etmiş oldu. Şirket şu an girişimcilik ve yatırımcılık ekosistemine katma değer yaratan 10 ayrı platformu yönetiyor.
HANGİ PLATFORM NE İŞ YAPIYOR?
Invest platformu Fonbulucu’nun Paya Dayalı Kitle Fonlama hizmetleri sunması amacıyla geliştirildi. Bu platformda bir girişimci ya da girişim şirketinin varlıklarına veya performansına dayalı bir menkul kıymetin satışı gerçekleştiriliyor. Başka bir deyişle, girişimin fikri mülkiyet haklarına ilişkin varlıklarını ya da hisselerini satarak yatırımcılardan para toplanır. Girişim sermayesi yatırımcıları ve melek yatırımcılardan farklı olarak, Paya Dayalı Kitle Fonlama modelinde yatırım yapanlar daha küçük miktarlı yatırımlar yapabiliyor. Girişimlerini kurmak veya büyütmek için finansman arayan girişimciler, banka kredilerine, yüksek finansman maliyetlerine ya da borçlanmaya gerek kalmadan girişimleri için bu platform üzerinden kaynak bulabiliyor. Online olarak gerçekleşen işlemler, Fonbulucu tarafından hazırlanan kullanımı son derece hızlı ve kolay bir sistemle gerçekleşiyor. Sunulan bu yeni nesil finansman aracından, belli ölçekteki girişimciler yararlanabiliyor. Girişimci ve yatırımcılar, KOBİ’ler, Ar-Ge yapmak isteyenler ve inovasyon geliştiricileri, tüm üreticiler, teknoloji girişimcileri ve sosyal girişimciler gibi çok geniş bir kitle fonbulucu.com’un sunduğu avantajlarından yararlanarak kendilerine destekçi veya yatırımcı bulabiliyor. Fonbulucu.com, tamamen dijital ortamda faaliyet gösterecek olan yeni nesil melek yatırımcılık platformu ReINVeS Angels’ı ise Mayıs 2021’de ekosisteme kazandırdı. İnternet üzerinden yatırım fırsatı sunan Paya Dayalı Kitle Fonlama sistemine destek niteliğinde faaliyet yürüten yeni nesil melek yatırım ağının üyeleri, mobil uygulama sayesinde diledikleri zaman, kolay ve hızlı işlem yapabiliyor ve hiçbir prosedür içermeyen sistem ile Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) yapılan yatırımları kaydileştirirken, Takasbank ile de gerekli para transferleri güvenli bir şekilde gerçekleştiriliyor. Reinves Melek Yatırımcı Ağı, kuruluşunun akabinde yaklaşık bir yıl içinde 400’ün üzerinde başvuru aldı. ReINVeS Ventures Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, kampanyaları yapılan girişimlerden düzenli olarak pay alıyor.
Fonbulucu’nun çatı şirketi Global Kitle Fonlama Platformu A.Ş. ile Maqasid Gayrimenkul ve Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi A.Ş. ortaklığında kurularak 16 Temmuz 2021’de Sermaye Piyasası Kurulu’ndan onay alan Girişim Sermayesi Yatırım Fonu ile yatırımcılık alanında devrim niteliğinde bir ilke imza atıldı. İlk fon büyüklüğü 20 milyon TL olan fonbulucu Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, bir Paya Dayalı Kitle Fonlama platformunda sisteme kayıt yaptıran ilk GSYF oldu. Bu sistem kaydı sayesinde, bir GSYF’nin prosedürlere takılmadan ve imza dahi gerekmeden girişimlere kitle fonlama sistemi üzerinden hızlı yatırım yapabilmesinin önü açıldı. Fon büyüklüğü ilk etapta 20 milyon TL olarak belirlendi, ancak hem ülkemizden hem de yurtdışından fona katılmak isteyen bireysel nitelikli ve kurumsal yatırımcılardan büyük bir ilgi gördü. Fon hızla 60 milyon TL’ye ulaştı ve kapandı. Ardından 100 milyon TL hedefli “fonbulucu gelecek” adlı fon kuruldu. Ayrıca fonTar, tarım girişimleri için kuruldu. Kuruluşun SPK tarafından onay sürecinde olan iki fonu daha bulunuyor. Buradaki ana strateji, her seviyede fonlama ve yatırım fırsatı yaratmak. Bunun için de fonbulucu Paya Dayalı Kitle Fonlama Platformu, Melek Yatırımcı Ağı ve GSYF beraber çalışıyor. Sisteme bugüne kadar 46 binden fazla kişi üye oldu ve dijital girişimcilik yatırımcılığı ile tanıştı.
Paya dayalı kitle fonlaması alanında hayata geçirdiği yeniliklerin yanı sıra “borca dayalı kitle fonlaması” ile ilgili çalışmalarını da büyük ölçüde tamamlamış durumda. Bu önemli alternatif finansman yöntemi sayesinde, üretim ve teknoloji alanında faaliyet gösteren daha fazla girişimin finansmana erişimi sağlanacak. İki yeni girişim sermayesi yatırım fonu kurmak için SPK’ya başvuru süreci de tamamlayan Fonbulucu, tüm bu çalışmalar neticesinde 2023 yılında 1 milyar TL’lik finansmana aracılık etmeyi hedefliyor.
Mayıs 2021’de regüle edilmesinin ardından ülkemizde her geçen gün önemli istatistikler ortaya koyan kitle fonlamaya ilişkin faaliyette bulunmak üzere Sermaye Piyasası Kurumu’ndan (SPK) lisans alan sekiz yerli platform bulunuyor.
2022 İSTATİSTİKLERİ
Açıklanan yıl sonu istatistiklerine göre ise 2022 yılı içerisinde platformda 45 yatırım kampanyası düzenlendi. Bunlardan 38’i, hedeflediği fona ulaşarak süreci başarıyla tamamladı. Bu kampanyalarda toplamda 210 milyon TL fon toplanırken, 38 girişime toplamda 168 milyon TL fon aktarılmış oldu. Başarıyla tamamlanan yatırım turlarının ortalama tamamlanma süresi 33 gün olarak gerçekleşirken, altı girişimin yatırım turu üç ve daha az gün sürdü.
Örneğin Co Print çıktığı ikinci yatırım turunda 10 milyon TL hedefle çıkarak yatırım turunu yalnızca yedi dakika içerinde tamamladı. En yüksek rakamı, iki kampanya toplamıyla 20 milyon TL ile kuşkonmaz üretimi yapacak olan Sparga1 girişimi aldı. 2022 yılında düzenlenen yatırım turlarında ortalama yatırımcı sayısı bin 200’ün üzerinde gerçekleşirken, nitelikli yatırımcı oranı yüzde 10, nitelikli yatırım oranı ise yüzde 40 olarak gerçekleşti.
“2023 YILI KİTLE FONLAMASININ YILI OLACAK”
Geçtiğimiz yıl dünyada 114 milyar dolarlık bir hacmin oluştuğunu düşündüğümüzde ise 2023 yılının kitle fonlamasının yılı olacağını net olarak söyleyebilirim. Hakan Yıldız, 2023 yılında yasallaşmış olan borca dayalı kitle fonlama sistemini de platform hayata geçireceklerini ve sistemin özellikle KOBİ’lerin finansmana erişiminde önemli rol oynayacağını söylüyor ve ekliyor:
“Borca dayalı kitle fonlaması sisteminde de finansman maliyetlerinin oluşmayacağı bir model geliştirdik. Bu yeni enstrümanımızla KOBİ’lerimizi de yalnız bırakmayarak finansmana ulaşmalarında ve büyümelerinde önemli bir rol oynayacağız. Hem paya dayalı kitle fonlaması hem de borca dayalı kitle fonlaması bir arada kullanıldığında yatırımların çok daha yoğun biçimde gerçek organizmalara, büyümekte olan şirketlere kanalize olacağını düşünüyoruz”
ÖDÜL VE PAYA DAYALI KİTLE FONLAMASI
2013 yılında kurulan kitle fonlama platformu Fongogo, her türlü projenin hayata geçmesi için ihtiyaç duyulan sermayenin kitlelerin desteğiyle bir araya getirilmesine aracı olarak yatırımcılara, dünya ligine yükselmeye aday girişimlere yatırım yapma fırsatı sunuyor. Şu anda kitle fonlama sisteminin ödül ve paya dayalı dikeylerinde faaliyet gösteriyor. “Ödüle Dayalı Kitle Fonlama Sistemi” aslında projenin ön satışının yapıldığı, maksimum 1 milyon TL’ye kadar fonlanabilecek bireysel ve sosyal etki projelerini içeriyor. “Paya Dayalı Kitle Fonlama Sistemi’nde” ise listelenen girişimlere herkes ortak olabiliyor ve yatırım portföylerinde yer verebiliyor. Paya dayalı kitle fonlamada girişimci olabilmek için, girişimin üretim ve teknoloji alanında faaliyet göstermesi gerektiğine değinen Fongogo Kurucu Ortağı ve CEO’su Ali Çebi, “Girişimler proje olarak da başvurabiliyor fakat topladıkları yatırıma hak kazanabilmeleri için şirketleşmeleri gerekiyor. Platformumuz üzerinden girişimin ön başvurusunun ardından takım değerlendirmesi yapılarak onay alan girişimler, detaylı kampanya adımlarına yönlendiriliyor. Kampanyasına onay verdiğimiz girişimlerle hazırlık sürecimiz başlıyor ve onlarla kampanya adımları için gerekli formları dolduruyoruz. Bu noktada potansiyel yatırımcıların karşısına merak ettikleri bilgileri anlaşılır ve net bir şekilde sunmak kritik önem taşıyor. Yatırımcıların neye yatırım yaptığını bilmelerini istiyoruz. Kimler yatırım yapabilir sorusu için ise cevabımız: 18 yaşını doldurmuş herkes” diyor.
GELENEKSEL YATIRIMDAN FARKI NE?
Kitle fonlaması ve geleneksel yatırımın doğaları gereği farklı olduğunu ifade eden Çebi, şu bilgileri paylaşıyor: “Bu farklar yerine göre fayda sağlayıp yerine göre zarar verebilir. Kitle fonlamasının avantajlarını özetleyecek olursak; hızlı sonuçlanır (60 günde), yatırımcılarınız aynı zamanda müşteriniz olabilir, güzel bir komüniteye sahip olabilirsiniz, şirketinizin kontrolünü kaybetmezsiniz, sonraki tur yatırım arayışınızda potansiyel yatırımcılarınız hazır olur ve halka güven verir. Nitelikli ya da standart yatırımcılara doğrudan tek platform üzerinden ulaşabilirsiniz. Kısaca işlemler otomatik ve hızlı gerçekleşir. Buradaki en önemli konu, yatırımcılara ulaşmak ve doğru iletişimi kurup kendinizi ve işinizi doğru aktarmaktır. Geleneksel yatırımcının başlıca avantajı ise girişimciye network ve know-how sağlaması. Fakat bununla beraber girişimcinin yönetim biçimine katılmak isteyebilir ve bazı müdahalelerde bulunabilir. Yatırım alma süreci oldukça dikkatlice ve titizlikle yapılmalıdır, bu süreç çok uzun ve yorucu olabilir.”
AKTİF BİR YATIRIM ARACI
Inveo Ventures Genel Müdürü Haluk Nişli ise kitle fonlamanın ülkemizde aktif bir yatırım aracı olarak görülmesinin memnuniyet verici olduğunu ifade ederek, “Girişimci için erişimi hızlı bir kaynak ve de faydalı bir pazarlama faaliyeti olduğunu düşünüyoruz. Öte yandan ortaklık yapısının iyi yönetilmesi, kimlerden ve ne kadar yatırım aldığının da girişim tarafından iyi bilinmesi gerekiyor. Özetleyecek olursak; girişimci buna kendi karar vermeli ve yatırım öncesinde tüm metotları araştırmalı, daha önceden bu metodu seçmiş girişimlerin geri bildirimlerini de değerlendirmeli” diyor.
B2C GİRİŞİMLER İÇİN ŞAHANE, B2B İÇİN ZOR
Kök Projekt kurucu ortağı Semi Hakim‘e göre ise kitle fonlamanın pek çok avantajı bulunuyor. Sistemin gerçekten kullanışlı bir araç olduğunu ifade eden Hakim, “Kitlesel fonlamanın özellikle yatırım fonları ile kapalı devre görüşmeler gerçekleştirmek yerine, ilk günden direkt olarak sahaya, pazara odaklı bir modelde yürütülmesi, birçok girişim için alternatif bir fon kaynağı sağlıyor. Elbette her girişimin bulunduğu pozisyon ve yatırım hedefleri değişkenlik gösterse de özellikle B2C odaklı girişimler için şahane bir araç olduğu aşikar” diyor.
Kitle fonlamanın B2B odaklı iş modelleri için birkaç kat daha zor bir süreç teşkil ettiğine de değinen Hakim, şu bilgileri aktarıyor: “Çünkü kitlesel fonlama araçlarının çok güçlü bir marka bilinirliği, müşteriye ulaşma ve tanıtım faaliyetlerine katkısı olması ile birlikte, B2B odaklı iş modellerinde tüketicilerin/yatırımcıların, yatırım yapılan girişimin ürün ve hizmetlerini direkt olarak tecrübe edememesi, şirketin sunduğu değer önerilerini çok daha güçlü paylaşılmasına ihtiyaç yaratıyor. Alternatif bir model olarak girişimler, geliştirdikleri ürün ya da hizmet odağında da kitlesel fonlama araçlarını kullanabilirler. Yani direkt olarak şirkete yönelik bir fonlama desteği yerine, tüketicilere direkt ulaşan, bir taraftan da şirketin komünitesini ve marka bilinirliğini güçlendiren bir çalışma olarak da gerçekleştirilebilir. Dolayısıyla girişimlerin hem iş modelini hem de ürün ile hizmetlerini çok net belirleyip, bu odakta kitlesel fonlama araçlarını kullanmaları etkili olacaktır.”
AKILLI PARA KATEGORİSİNE GİRMİYOR
Applied Value Group Türkiye CEO’su Reyhan Baylan‘ın aktardıklarına göre, kitlesel fonlamadaki en büyük fark, yatırımcı ile aradaki bağlantının yakınlığında yatıyor. Kitlesel fonlamanın ancak yatırımcının kim olduğunun önemli olmadığı senaryolarda geçerli olabileceğine işaret eden Baylan, “Eğer ki bir girişimci, yatırımcısından para harici katkı da bekliyorsa kitlesel fonlama ile bunu elde edemez. Girişimcinin yatırımcıdan para hariç ne beklentisi olabilir diye soracak olursanız da network, bilgi, zaman, emek diyebiliriz. Girişimi ileriye taşıyabilecek nitelikteki yatırıma ‘akıllı para’ deniyor ve kitlesel fonlamada alınan yatırım, akıllı para kategorisinde olmuyor. Bir yandan da bazı girişimciler bir an önce fonlanıp, kimden para topladığını önemsemeden, yatırımcısı ile minimum bağlantıyı tercih ediyor olabilir. Böyle durumlarda ise kitlesel fonlama, bir avantaja dönüşür” diye konuşuyor.
PATATES SALATASI İÇİN 35 BİN DOLAR
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Derneği Başkanı, Bilkent Cyberpark Genel Müdürü Faruk İnaltekin‘e göre, her iki yatırım türünün de birbirine göre avantajları bulunuyor. Kitle fonlamasına bakacak olursak; kitle fonlaması eskiden beri bizim kültürümüzde olan imece kavramının girişimcilik ekosisteminde yer bulması. Birden fazla hatta pek çok yatırımcının bir girişime aynı anda küçük miktarlarda yatırım yapması sürecine kitle fonlaması deniliyor. Girişimcinin ihtiyacı olan yatırımı bir ya da birkaç yatırımcıdan değil, onlarca hatta yeri geldiğinde yüzlerce yatırımcıdan küçük küçük rakamlarla sağladıkları için yatırımcının riski oldukça azalıyor. “100 bin dolarlık yatırımı bin yatırımcının 100’er dolar olarak koyduğunu hayal edin” diyen İnaltekin, sözlerini şu şekilde tamamlıyor:
“Hatta bazı durumlarda yatırımcılar hisse bile almamakta. Teşekkür mektubu, isminin ürüne yazılması gibi farklı küçük hediyeler ile yatırımcının küçük rakamları destek amaçlı koyduğu senaryolar da çoktur. Bu düşük risk ile kalabalık etkisi yüzünden; konuya ilişkin aşinalığın olduğu yerlerde ülkelerde kitlesel fonlama, oldukça pratik bir yatırım toplama yöntemidir. Uzun yıllar önce, patates salatası yapmak için malzeme parası toplamak üzere bir kampanya başlatılmıştı ve yanlış hatırlamıyorsam 35 bin dolar civarında para toplamıştı. Buna karşılık normal (melek ya da yatırım fonu) yatırım yöntemlerinde ise çok daha az sayıda yatırımcı, girişime yatırım yapmakta. Bu nispeten daha zor bir yöntem olarak görünse de bu noktada bu az sayıdaki yatırımcının sadece para koyması değil, bilgi, tecrübe ve network’ünü de yatırım yaptığı girişimci için kullanıyor olması aslında en önemli konulardan. Kitle fonlamada bu hikaye olmadığı için bu tarz destekleri alınamıyor.”
“BİR SAATTE BİLE YATIRIM TOPLANABİLİYOR”
Cenk BAYRAKDAR / Revo Capital CEO’su
2019 yılında yayınlanan “Paya Dayalı Kitlesel Fonlaması Tebliği” ile teknoloji startup’ları, sermaye ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kitleme fonlama (crowdfunding) yöntemi ile doğrudan bireylerden toplamaya başladı. 2022 yılında Türkiye’deki akredite kitle fonlama platformlardan beş tanesi 46 start-up için 10,6 milyon dolar sermaye toplamaya aracı oldu. Kitlesel fonlamanın bazı dezavantajları olsa da start-up’lara bir sermaye opsiyonu olarak yasal bir zemine oturulmuş olması Türkiye’nin girişimcilik ekosistemi için önemli bir gelişme. Kitlesel fonlamada gördüğümüz en büyük avantaj hızlı olması. Girişimci kitlesel fonlama platformu üzerinden gerekli yasal adımları (kayıt olma, yatırım komitesi vb.) gerçekleştirdikten sonra doğru pazarlama stratejisi ve talebe göre bir saat içerisinde bile istediği yatırım tutarını toplayabilir. Bu süreç yatırımcı adayları ile tek tek görüşmek, sunum yapmak ve detaylı soru-cevap seanslarından çok daha kısa sürebilmekte. Ayrıca kitlesel fonlama ile ulaşılan her birey aynı zamanda start-up’ın potansiyel müşterisi olduğu için doğrudan tüketiciye ulaşmak için bir fırsattır.
“AVANTAJI, DAHA KISA SÜREDE SONUÇLANMASI”
Hamit KÜTÜK / KT Portföy Genel Müdürü
Kitlesel fonlamada çok daha büyük sayıda yatırımcıdan daha küçük tutarlarda yatırım alınırken, normal bir yatırım sürecinde az sayıda yatırımcıyla yatırım süreci tamamlanıyor. Kitlesel fonlamada yatırımcılar etkin değildir, yani şirketin ne yönetimine katılırlar ne de şirket faaliyetlerine yatırım esnasındaki finansal katkının dışında bir katkıları bulunurlar. Bundan farklı olarak normal bir risk sermayesi yatırımında kurumsal yatırımcılar, şirkete yönetsel anlamda katkıda bulunabilecekleri gibi girişimciyi çok daha büyük yatırımcılara ulaştırma, ürün doğrulama, kendi imkanlarından yararlandırma, müşteri kitlesi sağlama, mentorluk desteği gibi pek çok açıdan katkı sağlayabiliyor. Kitlesel fonlamada, fonlama sürecinin normal yatırıma göre daha kısa sürede sonuçlanabilmesi ve yatırım sonrası girişimcinin şirket faaliyetlerinde genelde tek karar verici olmasını ise kitlesel fonlamanın girişimci açısından avantajı olarak belirtebiliriz. Girişimciler, bu saydıklarımdan hangisinin kendileri için öncelikli olduğunu düşünerek hangi fonlama türünü tercih edeceğine kendisi karar verebilir.