Oflaz : Güzel, iyi, sevilen
Oflazer : Yakışıklı. 2. Yürekli, yiğit.
Ogan : Sulh tanrısı, gök tanrısı, güneş
Oganalp : Güneş şeklinde yiğit, gök tanrısı şeklinde yiğit, kuvvetli yiğit
Oganer : Gök tanrısı şeklinde yiğit, kuvvetli yiğit.
Ogansoy : Tanrı soyundan, gök tanrısı asil
Ogeday : Akıllı, akıllı.
Oğan : Tanrı.
Oğanalp : Gök tanrısı şeklinde yiğit, kuvvetli
Oğaner : İlahi gücü olan.
Oğansoy : İlahi bir güce haiz soydan gelen.
Oğantürk : İlahi bir güce haiz Türk.
Oğanverdi : “Tanrı bağışladı” anlamında kullanılan bir ad.
Oğur : İçten dost, samimi
Okat : Ok atan, savaşcı.
Okcan : Ok şeklinde doğru can
Okçun : Uzak, ilerde, uzaklaşmış.
Oker : Süratli ve güçlü.
Oksar : Okları hazırlayan.
Okuş : Akıl, zeka, mantıklılık.
Olca : Cenk ganimeti.
Olçum : Bilgiçlik taslayan.
Olçun : Becerikli
Oldaç : Şişman, iri yapılı.
Oldağ : Dağ şeklinde yüksek ol.
Older : Dindar, sofu.
Olgu : Gerçekte var ol
Olgun : Yetişmiş, bilgili
Olgunay : Dolunay durumundaki ay
Olgunel : İyi el.
Olguner : Data ve görgüce gelişmiş adam, olgunlaşmış adam
Olgunsoy : Gelişmiş soy, olgunlaşmış soy
Olguntürk : İyi yetişmiş Türk.
Olpak : Devamlı temiz, dürüst olan.
Olperest : Dinine sıkıca bağlı kimse, dindar, dinini oldukça seven.
Olsan : Ad ol, san ol
Oltan : Şafak ol, tan ol
Oltun : Saygı gösterilen ol, elit ol
Oltunç : Tunç ol, tunç şeklinde sağlam ol
Oluş : Varlık halini alma, meydana gelme. 2. Bir durumdan diğeri duruma geçiş.
Omaç : Hedef, amaç, amaç.
Omariya : Mardin, Nusaybin’de Kürt aşireti.
Omay : Beğenilen, sevilen
Omet : Ümmet, topluluk.
Omur : Omurgayı oluşturan kemiklerin herbiri, herhangi bir şeyin iskeletinin her bir parçası.
Omurtak : Minik kartal.
Onan : Daha iyi bir duruma giren, eksiği kalmayıp gönül huzuruna Eren, iyileşen
Onar : (“onmak”tan) eksiği kalmayıp gönül erincine ulaşır, daha iyi bir duruma gelir, mutlu olur
Onaran : Halleden, onarım eden
Onart : İşler bir duruma getirilmesini sağla, düzelttir.
Onat : Özenli, muntazam
Onatkan : İyi, dürüst soydan gelen.
Onatkut : İyi ve uğurlu
Onay : Uygun bulunmuş
Onel : Elleriyle her tarafı sarmalamış olan.
Oner : On kişiye karşılık yiğit
Ongan : Hasret ve istekleri yerine gelmiş, mutlu
Onganer : Mutlu yiğit
Ongay : Kolay, zorluğu olmayan.
Ongu : Onmuş olma durumu, sıhhat, mutluluk
Ongun : Bolca verimli, yararlı duruma gelmiş, mutlu, kutlu, gelişmiş, Gürbüz, tapılan şahıs, beğenilen kimse
Ongunalp : Mutlu yiğit, yararlı yiğit, kutlu yiğit, gürbüz yiğit
Onguner : Mutlu yiğit, yararlı yiğit, kutlu yiğit, gürbüz yiğit
Ongunsu : Gürbüz ve su şeklinde duru şahıs.
Ongur : Kurtuluş.
Ongün : Uğurlu gün.
Onkut : Daha iyi ve talihli yaşa.
Onuk : Sevgili; dürüst
Onuker : Herkesçe sevilen, sayılan şahıs.
Onuktan : Sevilen, saygı duyulan ve tan şeklinde ışıltılı şahıs.
Onuktekin : Sevilen, saygı duyulan, uğurlu.
Onul : İyi ol, sıhhatli ol.
Onultan : İyileştiren, sağlığa kavuşturan.
Onur : Özsaygı, onur
Onural : Onur sahibi ol
Onuralp : Saygıdeğer, aziz, yiğit
Onuray : Onurlu ve Ay şeklinde güzel
Onurhan : Onur sahibi hükümdar
Onurkan : Onurlu, şerefli soydan gelen.
Onursal : Onurla ilgili, onur durumunda; saygı göstermiş olmak için verilen
Onursan : Dürüstlüğüyle nam salmış şahıs.
Onursay : Onur sahibi elit şahıs.
Onursev : Kendin şeklinde olanı sev.
Onurseven : Onurlu insanları seven.
Onursoy : Onurlu bir soydan gelen.
Onursu : Elit, şerefli ve su şeklinde temiz.
Orak : Hasat, ekin biçilen vasıta.
Orakay : Orak ayı. 2. Temmuz.
Oral : Türklerin ilk yurtlarından
Oralmış : Zaptedilmiş yer.
Oraltan : Tan vakti meydana getirilen cenk. Oran
Oran : Karşılıklı uygunluk, iki şeyin birbirini tutması, iki şey içinde ya da parça ile tüm içinde bulunan fark
Oraner : Anlayışlı, hesaplı ve yiğit kimse.
Oransal : Oranla ilgili
Oray : 1.Ateş kırmızısı. 2. Şehirli.
Orbay : Ordu komutanı
Orbek : Kentli bey.
Orbey : Bekçi, koruyucu, muhafız.
Orcan : Üstün, kıdemli şahıs
Orçum : Sağlam adam
Orçun : Arkadan gelenler, halefler 2. Terbiye
Orean : Direnen şahıs.
Oreaner : Direngen ve yiğit kimse.
Orgun : Gizli saklı, gizemli.
Orgunalp : Sır dolu yiğit.
Orgunay : Bulutların arkasında kalmış ay.
Orguner : Sır dolu yiğit.
Orgunhan : Sır dolu hükümdar.
Orgunkan : Geçmişi sır dolu olan.
Orgunsoy : Sır dolu bir soydan gelen.
Orguntay : Sır dolu genç.
Orgün : Kapalı havası olan gün.
Orhan : Kentin hükümdarı 2. Osmanlının ikinci padişahı
Orhon : Eski bir türk alfabesi
Orhun : Asya da bir dere
Orkan : Orhan adının bir başka biçimi
Orkun : Or+kun (han) Kentin hanı
Orkuş : Ateş kırmızısı renkli bir kuş.
Orkut : Kutlu şehir
Orkutay : Kutlu, uğurlu kent.
Orman : Ağaçlarla örtülü geniş alan
Orsa : Geminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi/ rüzgâra karşı
Ortaç : Tepe, kendine miras kalan kimse; bir hükümdarlığın tahtına geçecek kimse, veliaht
Ortak : Ortak zevkleri paylaşanlar, dostlar. 2. Beraber iş icra eden, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri. 3. Kuma.
Ortan : Tan renginin kızıllığı.
Ortun : Ortanca kardeş
Ortunç : Tunçtan yapılmış şeklinde sağlam kale
Oruç : Müslümanların yeme içmeden vs. uzaklaştıkları bir yakarma
Oruk : Umar, yol, olanak.
Orun : En büyük makam
Orunbay : Büyük görevi olan kimse, makam sahibi
Orus : Mutluluk, mutluluk, şans.
Oruz : Fikir, düşün, ide.
Oskan : Akıllı şahıs.
Oskay : Neşeli, luk içinde olan.
Osma : Bulgaristan Türklerinin yaşamış olduğu yörelerden birindeki nehrin adı.
Osman : Hz. Muhammet’in damadı üçüncü halife. 2.Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu ve ilk hükümdarı. 3. Bir tür kuş ya da ejderha.
Oşan : Şanlı, şöhretli, adı duyulmuş olan.
Otacı : Doktor, hekim.
Otağ : Yüksek direkli, süslü, büyük çadır
Otağ / Otak : Büyük, süslü çadır.
Otamış : İyileştiren, halleden.
Otaran : Beğenip arzu eden.
Otay : Alev kızıllığında ay.
Oxır : Uğur.
Oyal : Düşünceye ehemmiyet veren, görüş alan.
Oyalp : Düşünceli ve yiğit.
Oyhan : Düşünceli hükümdar.
Oykan : Fikir ve düşünce erbabı soydan gelen.
Oykut : Düşünceli ve kutlu insan.
Oymak : Aşiret, minik izci birliği
Oyman : Belli bir görüşe haiz şahıs.
Oysan : Fikir, fikirleriyle tanınan.
Oytun : Beğenilen, güzel yer, mukaddes.
Oytunç : Fikir sahibi sağlam şahıs.
Ozan : Ozan, halk şairi
Ozanalp : Ozan ve yiğit kimse
Ozanar : Namuslu, şerefli, ozan şahıs.
Ozanay : Ozan ve Ay şeklinde kimse
Ozaner : Ozan ve yiğit
Ozankan : Ozan soyundan gelen
Ozansoy : Şairler soyundan gelen.
Ozansu : Ozan dilli ve su şeklinde berrak şahıs.
Oba : Üstün yetenekli. 2. Göçebelerin meydana getirmiş olduğu topluluk.
Obe : Aşiretin bir kısmı.
Oben : Adam deve, o benim anlamlarındadır.
Obuz : Su gözesi, göze kaynak
Ocak : Ev, aile.
Ocan : O dost 2. İçten şahıs.
Od : Ateş.
Oder : Ateş şeklinde canlı, coşkulu, hareketli kimse.
Odhan : Ateş kağan, ateş han
Odkan : Ateş kan, yakıcı kan, kaynayan kan, deli kan
Odkanlı : Canlı, coşkulu, yakıcı kimse.
Odman : Yakıcı, canlı, çoşkulu şahıs.
Odyak : “Yakıcı ve coşkulu ol” anlamında kullanılan bir ad.
Odyakar : Ateş şeklinde can yakan kimse.
Odyakmaz : Ateş yakmaz.
Oflas : bk. Oflaz
Oflaz : Güzel, iyi, sevilen
Oflazer : Yakışıklı. 2. Yürekli, yiğit.
Ogan : Sulh tanrısı, gök tanrısı, güneş
Oganalp : Güneş şeklinde yiğit, gök tanrısı şeklinde yiğit, kuvvetli yiğit
Oganer : Gök tanrısı şeklinde yiğit, kuvvetli yiğit.
Ogansoy : Tanrı soyundan, gök tanrısı asil
Ogeday : Akıllı, akıllı.
Ogün : O malum gün, hayatımızın değişmiş olduğu gün
Oğan : Tanrı.
Oğanalp : Gök tanrısı şeklinde yiğit, kuvvetli
Oğaner : İlahi gücü olan.
Oğansoy : İlahi bir güce haiz soydan gelen.
Oğantürk : İlahi bir güce haiz Türk.
Oğanverdi : “Tanrı bağışladı” anlamında kullanılan bir ad.
Oğul : Evlat, adam çocuk.
Oğulbal : Tatlı oğul, oğul balı, oğul arılarının yapmış olduğu ak bal
Oğulbey : Beyin oğlu.
Oğulcan : Can oğul
Oğultan : Tan vakti
Oğultay : Genç.
Oğultekin : Biricik oğul, şehzade
Oğultürk : Türkoğlu
Oğur : İçten dost, samimi
Oğuralp : Samimi, içten adam.
Oğuz : Gürbüz, delikanlı, temiz yaratılmış, iyi, doğru
Oğuzalp : Kuvvetli yiğit, iyi yürekli yiğit, dost yiğit
Oğuzata : İyi huyluluğu atalarından, soyundan gelen.
Oğuzbay : İyi huylu, elit şahıs.
Oğuzcan : İyi huylu, candan dost.
Oğuzer : Sağlam yiğit, dost yiğit
Oğuzhan : Oğuzların başı / Mete
Oğuzkan : Hükümdar soyundan gelen
Oğuzman : Sağlam, gürbüz, kuvvetli kimse, iyi yürekli dost kimse
Oğuztan : İyi huylu şahıs.
Oğuztay : İyi huylu genç şahıs.
Okan : Akıllı, anlayışlı, öğrenen 2. Tanrı, Güneş, Oğuz
Okanalp : İlahi bir güce haiz olan.
Okanay : Kuvvetli Ay, yiğit ay, Güneş ve Ay
Okaner : İlahi bir güce haiz olan yiğit.
Okansoy : Tanrı soyundan, gök tanrısı asil
Okat : Ok atan, savaşcı.
Okay : Beğeni, onaylamak
Okayer : Ok şeklinde doğru, Ay şeklinde yiğit
Okaygün : Ok şeklinde doğru, Ay şeklinde güzel, Güneş şeklinde yakıcı kimse
Okbay : Ok şeklinde doğru ve varsıl kimse
Okcan : Ok şeklinde doğru can
Okçun : Uzak, ilerde, uzaklaşmış.
Okdemir : Demirden yapılmış ok
Oker : Süratli ve güçlü.
Okgüç : Ok şeklinde doğru ve kuvvetli
Okhan : Ok şeklinde süratli, delici hükümdar.
Okkan : Ok şeklinde delici soydan gelen.
Okman : Okçu, ok atan kimse
Oksal : Okla ilgili, süratli
Oksar : Okları hazırlayan.
Oksu : Tertipli ve süratli bir halde akan su
Oktan : Ok kadar süratli
Oktar : Ok taşıyıcı / Ok+dar (Bayraktargibi)
Oktaş : Ok şeklinde delici, taş şeklinde sert.
Oktay : Fazlaca hiddetli, kızgın
Oktuğ : Ok atan, okçu.
Oktunç : Ok tuncu; tunçtan yapılmış ok
Oktürk : Ok şeklinde Türk
Okumuş : Bilgili, öğrenimli.
Okur : Bilgilenmeyi, okumayı seven.
Okuş : Akıl, zeka, mantıklılık.
Okutan : Eğitim ve öğretim işini icra eden.
Okutman : Öğreten.
Okuyan : Okumayı seven.
Okyan : Okçular, okçuluk.
Okyanus : Kıtaları birbirinden ayıran engin deniz.
Okyar : Oku parçala
Olca : Cenk ganimeti.
Olcan : Canlı, hareketli
Olça : Cenk ganimeti
Olçum : Bilgiçlik taslayan.
Olçun : Becerikli
Oldaç : Şişman, iri yapılı.
Olpak : Devamlı temiz, dürüst olan.
Olperest : Dinine sıkıca bağlı kimse, dindar, dinini oldukça seven.
Onan : Daha iyi bir duruma giren, eksiği kalmayıp gönül huzuruna Eren, iyileşen
Ongan : Hasret ve istekleri yerine gelmiş, mutlu
Onganer : Mutlu yiğit
Ongay : Kolay, zorluğu olmayan.
Ongu : Onmuş olma durumu, sıhhat, mutluluk
Ongur : Kurtuluş.
Onuk : Sevgili; dürüst
Onul : İyi ol, sıhhatli ol.
Oraltan : Tan vakti meydana getirilen cenk. Oran
Oray : 1.Ateş kırmızısı. 2. Şehirli.
Orbey : Bekçi, koruyucu, muhafız.
Orcan : Üstün, kıdemli şahıs
Orçum : Sağlam adam
Orean : Direnen şahıs.
Oreaner : Direngen ve yiğit kimse.
Orgun : Gizli saklı, gizemli.
Orkutay : Kutlu, uğurlu kent.
Orsa : Geminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi/ rüzgâra karşı
Ortan : Tan renginin kızıllığı.
Ortunç : Tunçtan yapılmış şeklinde sağlam kale
Oruk : Umar, yol, olanak.
Orun : En büyük makam
Orus : Mutluluk, mutluluk, şans.
Oruz : Fikir, düşün, ide.
Oskan : Akıllı şahıs.
Oskay : Neşeli, luk içinde olan.
Osma : Bulgaristan Türklerinin yaşamış olduğu yörelerden birindeki nehrin adı.
Oyhan : Düşünceli hükümdar.
Oykan : Fikir ve düşünce erbabı soydan gelen.
Oykut : Düşünceli ve kutlu insan.
Oysan : Fikir, fikirleriyle tanınan.
Öger : Bilge, akıllı, akıllı şahıs.
Öget : Akıllığıyla beğenilen şahıs.
Öğmen : Nitelikleriyle sevilen şahıs.
Öğrünç : Luk.
Öğüş : Torun; oldukça; övme biçimi, övüş
Ökcan : Akıllı, zeka sahibi.
Ökmen : Akıllı, akıllı
Öksel : Akılla ilgili, zeka ile ilgili, ussal, akılsal
Ökten : Kuvvetli, yiğit
Öktürk : Bilge Türk.
Önen : Hak, hakkaniyet.
Öngel : Oturaklı ve olgun şahıs.
Önür : İlk. 2. Liderliği, yakalayan.
Örsal : Örs şeklinde sağlam, oturaklı
Örskan : Sağlam kan, örs şeklinde sağlam kan
Öymen : Uğurlu, talihli
Özark : Fazlaca dürüst şahıs.
Özçın : Aslı doğru, saf, temiz kimse.
Özdem : İçsel varlığım olan aslı demir olan, demir özlü
Özden : Soyu temiz olan
Özek : Ağacın, bitkinin içi, aslı, çalışkan, güç, nefes, nefes, okla Boyunduruğu birbirine bağlayan demir
Özmen : Özlü kimse, içten kimse
Muşamba Nedir, Ne Anlama Gelir? 03 Ekim 2024 Perşembe 22:40 ABONE OL Muşamba, su geçirmezlik…
Yıl 30 Ekim 2008 Perşembe 20:43 ABONE OL Yıl Nedir?Dünyanın, güneş çevresinde tam bir dolanım…
Gebelik Izlemi GEBELİK İZLEMİ Gebelik izlemi, gebeliğin planlanmasıyla başlayan, sağlıklı sürdürülmesini ve sorunsuz bir doğumu…
Menopoz MENOPOZ Menopoz, ovaryan aktivitenin (üreme ve östrojen yapımı) yitimi ertesinde, menstrüasyonun kalıcı olarak kesildiği…
Yeni bir araştırmaya göre, çok sayıda kadın, kadın üreme organlarının en yaygın kanseri olan endometriyal…
Her gün sekiz saat veya daha fazla oturan kişilerin, her hafta 140 dakikadan az orta/yoğun…