Bebek bekleyen anne ve baba adaylarının en oldukca üstüne düşmüş olduğu konulardan bir tanesi de adlar. Çiftler kız bebek adları ve anlamları ile ilgili araştırma içine giriyor. Hayatları süresince taşıyacakları adı bebeklerine verirken aileler seçici oluyor.
A’dan Z’ye Kız Bebek İsimleri ve Anlamları
K Harfi ile Süregelen Kız Bebek İsimleri ve Anlamları
Yazgı: Yazgı, alın yazısı, şans, kişinin yaşam planı manasındadır.
Hanım: Dişi cinsten erişkin insan. 2. Evlenmiş kız. 3. “Kadın” anlamında kullanılan bin ünvan. 4. Analık yada yada
Kadınana: Deneyimli, yaşlı, saygı gösterilen hanım.
Kadıncık: Hanımefendi.
Kadife: İyi huylu, sakin
Kadime: Eski, önceki hali hakkında bilgi sahibi olunmayan
Kadire: Oldukça güçlü, gücü tükenmeyen
Kadriye: Kıymet, kıymet, onurla ilgili.
Kafiye: Şiirde, mısra sonunda yer edinen kelimelerin ses benzerliği.
Kahya: Konak, çiftlik vb. yerlerde türlü işleri yapmakla görevli kimse.
Kaila/Kayla: Pür, saf, katıksız, kötülükten uzak kimse anlamındadır.
Evren: Var edilen şeylerin hepsi, yaratılanlar. Evren, alemler…
Kalender: Aza tamah eden, alçakgönüllü, mütevazi.
Kamber: 1. Köle, itat eden. 2. Dost, dost.
Kamelya: Oldukça güzel çiçekleri olan bir nebat
Kamer: Ay. Kuran’ da sure adı
Kamertab: 1. Aydınlık, ışık. 2. Ay ışığı, mehtap.
Kamile: Tüm, eksiksiz, olgun
Kamuran: İstediğine ulaşmış, mutlu
Kaniye: Elindekiyle yetinen. 2. Aklı yatmış, kabullenmiş.
Karaca: Rengi karaya yakın, esmer
Karadut: Siyah renkli dut.
Karakız: Esmer tende kız.
Karanfil: Kokulu bir çeşit çiçek
Kardan: Kar kadar beyaz.
Kardelen: Kar üstünde çiçekleri görülen beyaz zarif bir çiçek
Kardem: Kar zamanı.
Karen: Saf, arı, katıksız…
Karin: Yakın, nail olan, hısım
Karina: Carina ekip yıldızının adı
Karmen: Parlak kırmızı renk
Karsel: Karın erimesiyle oluşan sel.
Karsu: Karın suyu ya da sulu kar.
Karya: Karlar kraliçesi.
Karyağdı: Karlı günde doğan beyaz tende kız çocuklarına verilen bir ad.
Kaşife: Gören, ortaya çıkaran.
Kâşife: Gören, keşfeden, bulucu.
Katibe: Yazıcı, devlet memuru.
Kâtibe: Hanım yazman, hanım kâtip.
Katmer: Bir şeyi oluşturan katlardan her biri. 2. Arasına yağ yada kaymak sürülerek katlanmış yufka ekmeği.
Katre: Damla. Damlayan şeydir.
Katun: Hanım
Kavin: Kuvvetli kız evladı.
Kayansel: Taşkın, akarsu seli, sel27
Kayla: Masum, temiz, katkısız, saf… Yunancadır.
Kaymak: Sütün yüzünde zar şeklinde toplanan, açık sarı renkli, koyu yağlı katman. 2. Bir şeyin en iyi ve en seçkin kısmı.
Kayra: Yüksek tutulan ya da sayılan birinden gelen iyilik, kayra, lütuf
Kâzime: Öfkesini, hırsını yenebilen kimse.
Kebar: İlk şafak.
Kebire: Büyük, yüce, yaşça büyük.
Kebuter: Güvercin.
Üzüntü: Kaygı, üzüntü, tasa.
Keje: Sarı saçlı kız evladı. Kürtçedir.
Kekik: Güzel kokulu bir nebat.
Keklik: 1. Güvercin büyüklüğünde, eti için avlanan, tüyü boz, ayakları ve
Kelebek: 1.Vücudu kanatlan ince pullarla ve türlü renklerle örtülü, dört kanatlı, oldukca sayıda türü olan böcek. 2.Narin, ince hanım.
Kendi: Tek başına
Kenter: Kent terbiyesi almış, kentli.
Keriman: Eli açık, eli açık.
Kerime: Ayet, kız evlat, kıymetli anlamları taşır. (Ayet-i Kerime)
Kerra: Tan şeklinde, koyu
Keşfiye: 1. Keşifle ilgili. 2. Keşfeden.
Kevser: Cennette bir akarsuyun adı
Kezban: Aslı Kedbanu – vekilharç hanım (evi çekip çeviren) Ev bayanı, evine ve kocasına bağlı hanımdır. Bir öteki anlamı; yalan, yalancıdır.
Kezban/Keziban: 1. Bir yeri yöneten hanım kahya. 2. Ev bayanı, evine ve kocasına bağlı hanım
Kırçiçek: Kır çiçeği, yabani çiçekler.
Kısmet: Şans, nasip, yazgı
Kıvanç: Luk
Kıvılcım: Yanmakta olan bir alevden sıçrayan ufak ateş parçasıdır.
Kıymet: Kıymet
Kızhanım: Azca bulunur hanımefendi.
Kızılca: Kırmızı renge çalan
Kızılcık: Kızıl renkli, ufak ekşimsi meyveleri olan ağaçcık.
Kızıltan: Kızıl renk tan
Kızımay: “Kızım ay şeklinde parlak ve güzeldir” anlamında kullanılan bir ad.
Kızkına: Minik kız.
Kibare: 1. Davranış, fikir, duygu bakımından ince, nazik olan. 2. Seçkin,
Kibariye: Kibar, nazik hanım.
Kibele: Toprak tanrıçası
Kifaye: 1. Yetişme, el verme, kâfi gelme. 2. Bir işi yapabilecek özellikte olma.
Kifayet: 1. Yetişme, el verme, kâfi gelme. 2. Bir işi yapabilecek özellikte olma.
Kimya: Maddelerin temel yapılarını¸ bileşimlerini¸ vb.ni inceleyen bilim.
Kinebike: Minik hanım.
Kiraz: Gülgillerden bir meyve ağacının sulu tek çekirdekli meyvesi
Kişwer: Krallık, ülke.
Konca: Açmamış çiçek, gonca
Koncagül: Gül goncası
Konçuy: Prenses.
Korgül: Kor renginde, kızıl gül.
Koza: İçinde tohum ya da krizalit bulunan korunak
Körpe: Tazeliği üstünde, daha büyümemiş. 2. Yeni yetişmekte olan.
Kösem: Sürünün önünden giden, yol gösteren koç. Cildi temiz, pürüzsüz.
Köz: İçinde ufak kor parçaları bulunan kül
Krizantem: Sadakat anlamına gelen çiçektir.
Kudsiye: Mukaddes, saygı uyandıran.
Kudsiyet: Kutsallık. 2. Saflık, anlık, temizlik.
Kuğu: Beyaz tüylü bir su kuşu
Kukus: Tomurcuk.
Kulan: İki üç yaşlarında dişi tay, kısrak.
Kumral: Açık kestane rengi, bu renkte olan
Kumru: Güvercine benzeyen bir kuş türü
Sahil: Deniz kenarı üstü kumla örtülü yer, sahil.
Kurtuluş: Tehlikeli yada fena bir durumdan kurtulma.
Kutal: Mutlu ol anlamındadır.
Kutan: 1. Saban. 2. Saka kuşu.
Kutay: Kutlu, uğurlu ay
Kutbiye: Kutupla ilgili, kutba ilişkin.
Kutgün: Uğurlu, mukaddes zamanda doğan.
Kutlay: Uğurlu, talihli ay.
Kutlu: Uğur getirdiğine inanılan, uğurlu, ongun, kutsal.
Kutluay: Uğurlu, talihli ay.
Kutluay/Kutlay: Uğurlu, kutlu ay.
Kutlucan: Talihli, uğurlu dost.
Kutlumaral: Uğurlu dişi geyik, kutlu geyik
Kutlunaz: Talihli nazenin.
Kutlunur: Talih ışığı veren.
Kutlusun: Şanslısın, uğurlusun.
Mukaddes: Uğurlu sel, hayırlı sel
Kutsalan: Uğur getiren, kutlu.
Kutsalar: Uğur getiren, kutlu.
Kutsan: Uğurlu, talihli ad.
Kutsel: Uğuru bolca olan, oldukca çoşkulu
Kutseli: Mutluluk seli, büyük coşku
Kutun: 1. Mutlu. 2. Mukaddes.
Kuyaş: Güneş sıcağı.
Kuzay: Güneş görmeyen gölgelik yer.
Şimal: Güneşi azca gören yer; şimal
Kübra: En büyük, oldukca büyük manasındadır.