‘İstanbul’u işporta pazarına düşürmek bu şehre ihanettir’ Erdoğan’dan İmamoğlu’na: Ya tatilde ya büyükelçilerle balıkta

Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

Genç yaşta kaybettiğimiz Osman kardeşimiz partimizde değişik görevlerde bulunmuş, davamıza hizmet etmiştir. Ailesine, sevenlerine ve camiamıza baş sağlığı arzuluyorum.

Geçtiğimiz yıl meydana getirilen seçimlerde Sultanbeyli milletvekilliğinde l%64, cumhurbaşkanlığında %67 oy oranıyla destek verdi. Ahde vefanız için sizlere teşekkür ediyorum. Buraya gelen insanlarımız hep sahipsiz bırakıldı. Bu ilçemiz bir dönem ülkemizdeki hak ve özgürlük gasplarının adeta sembol yeri haline getirildi. Sultanbeyli vakur duruşuyla bu badireleri geri bıraktı. Bugün Sultanbeyli İstanbul’un yıldızı parlayan ilçelerinden biri olarak kendini istismar edenlere adeta nazire yapıyor.

Bizim hikayemizde Sultanbeyli’nin durumuyla değişik değil. Emperyalistlerin uzantıları, vesayetçilere ve darbecilere eyvallah etmediğimiz için önümüze tuzak üstüne tuzak kuruldu. Dünyadan 5’ten büyüktür diyerek küresel sistemin çarpıklıklarına itiraz ettiğimiz içim ambargolara uğradık. PKK, DEAŞ şeklinde örgütlere teslim olmadığımız için pek oldukça acıyla sınandık. Gazze’deki mazlumlara her türlü yaptığımız yardım için mimlendik.

Milletimizden aldığımız kuvvetli hepsinin üstesinden geldik, geliyoruz. Türkiye Yüzyılı hem de Belediyecilik hizmetlerinde yapacağımız zamanı atılımlarla şehirlerimizin de yüzyılı olacak.

“İSTANBULA BÖYLE BİR ZULÜM YAPILMASINA MÜSAADE EDEMEYİZ”

İstanbul’da 30 yıl ilkin başlattığımız mahalli yönetim hamlesi maalesef son 5 senedir durmuş, hatta ibre tersine dönmüştür. Şehri yönetenler İstanbul’dan başka her şeyle uğraştıkları için devraldıkları sorumlulukları yönetememişlerdir. Büyükşehir Belediyesi’nden ne diyor “tam ileri”, sen tam gaz geri gidiyorsun. Sultanbeyli’yi hiçbir süre sahiplenmedin ki. Ulaşımıyla, depreme hazırlığıyla İstanbul içler acısı hale gelmiştir. Lazım olduğunda ya tatilde ya cumhurbaşkanı yardımcılığı ardında ya büyükelçilerle Sarıyer’de balıkta.

İstanbul’un yönetimi yarı zamanlı işle olacak değil.  Bu kent asla kimsenin atlama taşı, kişisel ihtirasları, oyuncağı, finans deposu haline getirilemez. İstanbul’a bu şekilde bir zulüm yapılmasına müsaade edemeyiz. Bunun için Tekrardan İstanbul diyoruz.

Bu şehrin beklentisi ve ihtiyacı çoktur. Fakat bazı öncelikleri vardır. Birinci önceliği depreme hazırlıktır. Son dönemde bu mevzuda bir çaba, proje gördünüz mü? Hayır. Bu sebeple depreme hazırlık için kullanılması ihtiyaç duyulan kaynaklar bavul bavul dolar oldu ve bir yere götürülüyor. Depreme hazırlık için ihtiyaç duyulan zaman DEM’le pazarlıkta, kazanma değil kaybettirme hırsıyla hareket edenleri yemlemekle harcanıyor. 

“650 BİN KONUTU DÖNÜŞTÜRECEĞİZ”

Bilim adamları İstanbul’u her gün depreme hazırlayın diye uyarı ediyor. Şimdi de güvenli eller Murat Kurum kardeşimle ve tüm ilçe belediyeleriyle gerçekleşecek. Önümüzdeki 5 yılda İstanbul’da depreme dayanıksız yapıların hepsini dönüştürecek. 650 bin konutun dönüşümünü 5 yıl şeklinde kısa bir sürede tamamlayacak. İstanbul’un ikinci gündemi artı yaşamı çekilmez hale getiren trafiktir. 

Mevcut yönetim bizlerden devraldığı metroları yapamadığı, yeni metrobüsler alamadığı için kent adeta kilitlendi. Bir de ne diyor ‘akıllı belediyecilik tam ileri’ iyi mi tam ileri? Bir yerden bir yere gezi etmek, kayak yapmak. İstanbul bu sizin zevkinizi çekmek zorunda mı?

Sultanbeyli’ye kadar ilerlemedikleri şeklinde uyduruk sebeplerle hastane önünden geçecek durakları iptal ettiler. Öteki pek oldukça proje şeklinde metro hatlarını da ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Beceriksizliklerini hafriyat alanına çevirdikleri metro hatlarını saymıyorum. Boğaz’ın altına yapacağımız yeni tünelle iki yaka arasındaki raylı sistem geçişlerini bir araya toparlayacağız.

İstanbul’un yeni gündemi bu şehrin dezavantajlı kesimlerinin sahipsiz kalması. Biz Murat Kurum kardeşimle merkezi irade de yaptığımız şeklinde kimsesizlerin kimsesi olacağız.

“İSTANBUL’U İŞPORTA PAZARINA DÜŞÜRMEK BU ŞEHRE İHANETTİR”

İstanbul’un öteki anlayışı insani vizyonla çalışmasıdır. Haliç’i biz temizledik. İstanbul havalimanına faaliyete geçirip, Çamlıca Cami’yi yaparak şehre birçok yaratı kazandırarak bunun adımlarını attık. Biz bu şekilde şu andaki belediye başkanı şeklinde değil Cumhurbaşkanınız olarak tüm bakan dostlarımla hep birlikte bu adımları attık, atıyoruz, atacağız. Önümüzdeki dönemde tekrardan kendine kıymet katan bu şekilde bir iradeye kavuşacaktır.

İstanbul’u kirli pazarlıklardan uzak tutkmak gerekir. Başka amaçlar için deste deste para savurmak bu şehri üzer. İstanbul’u işporta pazarına düşürmek bu şehre ihanettir. İstanbul’a bu kötülüğü yapmamak gerekir.

Tüm bu tarz şeyleri ve daha fazlasını 1 Nisan itibarıyla derhal hayata geçirmeye başlayacağız. Bunun için sizlerden 31 Mart’ta sandıkları sıkı tutmanızı, en ufak bir yitik kaçağa meydan vermemenizi isterim.

2 AYDA 52 İL ZİYARETİ

Bir dönem bizim yanımızda olup bizlere kaybettirmek için CHP’nin yanında olanlara saygınlık etmeyin. Geçtiğimiz 2 ayda 52 il ziyareti yaparak vatandaşlarımızla buluşarak hasbihal ettik. Bir çok süre bu sayı 60 bini buldu. Biz ister genel seçim ister yerel seçim olsun tüm seçimlere milletimizle ruberu, karşı karşıya gelme fırsatı olarak bakıyoruz.

Haksız halkçılık, yeşilsiz çevre ardında koşanlar milletimizle aramızdaki muhabbeti normal olarak anlayamaz. Biz milletimize gitmekte yorulmuyoruz, adeta refah buluyoruz. Her vatandaşımızla aramızda bir gönül köprüsü kurulur. Biz, o gönül vasıtasıyla insanımızın derdini anlarız, sevincine ortak olur, heyecanını paylaşırız.

Tüm dünya şeklinde bizim de sorunumuz olan enflasyonun yol açmış olduğu sıkıntıların farkındayız. Komşumuz hangi ilçe. Sancaktepe. Sancaktepe’yi kaybedemeyiz, orayı da alacağız. Aynen yola devam edeceğiz.

Dünden itibaren kamu bankalarımız başvuran emeklilerimizin yeni banka promosyonunu ödüyor. Sizler de 2 Nisan’dan itibaren bunu alma olanağına sahipsiniz. Bu emeklerimiz için mühim bir kaynak olacak.

Biz Murat Kurum’u bir kenardan bulup getirmedik. Bakanlıklarının haricinde bu süreç içeriisnde adımlar var mı? Dolayısıyla onlar kayağa gitsin, başka işleri yok.