[ad_1]
Kahvenin her türlüsünü sevenler, güne kahve içmeden uyanamayanlar, Türk kahvesine ayrı bir tutkun olanlar buraya. Bugün size en az kahvenin kendisi kadar mis kokulu nefis bir haberimiz var!
Üstelik bu haber için öyle çok uzaklara değil, güller diyarı Isparta’ya gidiyoruz.
Son yıllarda dergilere, televizyon programlarına konu olan, fotoğraf çekimlerinin vazgeçilmez adresi lavanta köyü (Kuyucak Köyü) ile ünlenen Isparta’da güller ve lavantalar, kahvelerin de içinde.
Nasıl mı?
Hemen anlatalım.
Gülleriyle ünlü Isparta’da bir süre önce gül kahvesi üretilmeye başlanmıştı
Dünya gül yağı ihtiyacının yarısından bile fazlasını karşılayan Isparta’ya en az bir kez yolu düşmüş olanlar bilir, gül kokulu şehirde gülden hazırlanan birçok ürün bulmak mümkün. İşte bu ürünlere son yıllarda gül kahvesi de eklenmiş ve şehre gelenler Isparta’ya özgü bir kahveyi yudumlamanın tadını çıkarmaya başlamışlardı.
Öyle ki çok kısa sürede gül kahvesinin ünü şehrin sınırlarını aştı ve şehre gelen birçok turistin en çok rağbet gösterdiği ürünlerden biri haline geldi.
Gül yapraklarının işlenerek Türk kahvesiyle buluşturulduğu bu kahvede hem mis gibi Türk kahvesinin hem de gül yapraklarının aromasını damakta hissetmek mümkünken bu farklılığı sayesinde de hayranları her geçen gün arttı desek yeri.
Gül kahvesinin ardından lavanta kahvesi de sorulmaya başlanınca harekete geçildi
Gül kahvesinin ve lavanta köyünün ünlenmesinin ardındansa şehre gelenler tıpkı gül kahvesi gibi lavanta kahvesi olup olmadığını da sormaya başlayınca ortaya bir mis kokulu fikir daha çıkmış. Kahve üretim atölyesi sahibi Abdullah Alkan lavanta kahvesinin ortaya çıkış hikayesini şöyle anlatıyor:
“İlk etapta gül kahvesinin bize vermiş olduğu bir moral vardı. ‘Ürün tutar mı, tutmaz mı?’ gibi ön yargılarımız vardı. Bunlar, ürünün satışının güzel olması ve sürekli insanların talep göstermesiyle alakalı olarak, lavanta kahvesinin de yapılması gerektiğine kanaat getirdik. Isparta’ya gelen turistler, buraya geldiklerinde buranın çıktısı olan ürünleri götürmek istiyorlar. Lavanta da artık Isparta’nın marka ürünü olma yolunda ilerliyor. Bununla alakalı lavanta kahvesini ürettik.”
“Kahvenin içerisinde lavantanın kendisi var”
Lavanta kahvesinin içende ne olduğunu merak ediyorsanız onu da kısaca anlatalım. Tahmin edilenin aksine kahvenin içinde yalnızca lavanta aroması yok, lavantanın kendisi var. Uzun denemeler sonucu oluşturulan ve tıpkı gül kahvesinde olduğu gibi hem Türk kahvesinin hem de lavantanın dengeli bir şekilde bir araya getirilmesinden oluşan bu kahveyi alıp eve gittiğinizdeyse tıpkı klasik Türk kahvesini hazırlar gibi hazırlamanız yeterli oluyor.
Alkan, önce civar şehirlere yayılmasını istediği lavanta kahvesinin önünün de açık olduğunu düşünüyor ve şöyle diyor: “Isparta, Türkiye’nin bahçesi diyebileceğimiz nitelikte bir şehir. İnsanlar, Türkiye’nin bu bahçesine geldiklerinde, burada oturduklarında, burada sevdikleriyle sohbet ederlerken buraya ait bir şeyi tüketsinler istedik. Öncelikli hedefimiz, Isparta-Burdur ve Antalya bölgesinde tanınır bir hale gelmek, buradaki dağıtım kanallarımızı düzgün bir şekilde oluşturmak. Daha sonrasında da diğer kahve ve gül ürünü satan firmalar gibi Türkiye çapında da satış noktaları oluşturmak ve bayilikler vermek amacındayız. Ürünümüzü mümkün olduğu kadar Türkiye’ye tanıtmak ve neden olmasın, ürünümüz belki bir gün dünyada da tanınan bir ürün haline gelebilir. Bu şekilde küçük adımlarla büyük işler başarmak için girişimlerimizi sürdürmeye devam ediyoruz”
O zaman soralım, siz lavanta kahvesini denediniz mi ya da fırsat bulunca denemek ister misiniz? Cevaplarınızı yorum olarak bırakabilirsiniz. 🙂
Sonrası Isparta’da Üretilen ve Aromasıyla Tadına Bakan Herkesi Şaşırtan Lavanta Kahvesi Yemek.com ilk ortaya çıktı.
[ad_2]
Source link