Cumhur İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan talibi Murat Kurum, tv100’de gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Kurum’un açıklamalarından ilkin çıkanlar şu şekilde:
Yoğun bir kampanya süreci yürütüyoruz. İstanbul’un her yerine gittik, vatandaşımızla, esnafımızla bir araya geldik. Türkiye beni bakanlık yaptığım dönemden tanıyor. 81 ile hizmetler ettim. Belediye başkanlığı çıkışı da bu şekilde başladı. Asrın felaketinde, zelzele bölgesinde çalıştıktan sonrasında İstanbul’da milletvekili talibi olduğumda, vatandaşımız beni gördüğünde ‘bizim mavi montlu adam geldi’ dedi. Orada o dostluk, kardeşlik ilişkileri buraya geldiğimizde devam etti. Sahada mayıs seçimlerinde cumhurbaşkanımızı, tekrardan cumhurbaşkanı, seni de İstanbul’a başkan yapacağız sözleriyle karşılaştım. Milletimizin talebiyle çalışmalara başladık.
“SAMİMİYETİMİZDEN ÖDÜN VERMEDİK”
Sevgi yumağı her gün büyüdü. Kampanyayı bunun üstüne kurduk. Ben neysem oyum, bizim samimiyetimizi hepimiz biliyor. Gittiğimiz her yerde bu duygu ile hareket ettik. Samimiyetimizden taviz vermedik. Samimi bir halde kendim olmaya çalıştım, geçmişte de, bugün de, yarın da böyleyim. Gittiğimiz yerde insanoğlu kendi şeklinde birini istiyor. İstanbullular bir kurtuluş arıyor. Rahat yaşamı sürdürmenin kurtuluşunu arıyorlar.
“OY ORANIMIZ 44’LERE GELDİ, 2 PUANLA ÖNDEYİZ”
Geride başladığımız süreçte, kampanyanın 15-20 günü itibariyle kafa kafaya duruma geldi. Sonrasında yarım puan öne geçtik. Bugün dostlar anket yaptılar. Ham olarak 3 puan öndeyiz. Bunu dağıttıklarında 2’nin üstünde gözüküyor. Sahadaki durum 3-4 günde bir anketlerle ölçülüyor. 31 Mart akşamı bu seçimi kazanacağız. 1 Nisan sabahı göreve başlayacağız. İstanbul’da her insanın oyuna talibiz. İstanbulluların o beklediği hizmeti getireceğiz. Kimse kaybetmeyecek, her insanın arkadaşı, dostu olmaya talibiz. Bu anlayış ile çalışacağız. Her insanın huzurla yaşacağı, mutlu yaşayacağı, trafiksiz, zelzele korkusu olmadan bir İstanbul’u hayal ediyoruz. Çalışacağız. Oy oranımız 44’lere geldi. Rakibimizin 42’lerde görünüyor. Kararsızlar dağıtılmış hali. Sandıkta daha değişik da bir netice olacak. Farkın açılacağına inanıyorum.
“BAHANE SİYASETİ, ENGELLENİYORUZ SİYASETİNİN MİLLETÇE BİR KARŞILIĞI YOK”
İstanbullu 5 seneye baktığında anımsayacağı hizmet yok. Beceriksiz bir yönetimin sergilediği bahane belediyeciliği var. İBB Başkanı’ndan ne istersiniz? Hizmet istersiniz. İBB Başkanı’ndan gidip 80 ilde cumhurbaşkanı yardımcılığı için miting yapmasını istemezsiniz. Milletin zor anında yanında olmasını beklersiniz, tatilde olmasını beklemezsiniz. İstanbullular 5 yılda hep bunu gördüler. Bahane siyaseti, engelleniyoruz siyasetinin milletçe bir karşılığı yok. Para kuleleri ile balya balya paralarla gündeme geliyorlar. Bir belediye başkanı çıkıp şu vaatleri gerçekleştireceğini söylüyor. Gelinen süreçte bunlar sorulduğunda “hatırlamıyorum” sözüyle karşılaşılıyor.
“KARARSIZLARIN YÜZDE 70-80’İ İŞİNİ LİYAKATLE YAPANA YÖNELECEK”
Her ilde emeğim, alınterim var. Alın teri ile hizmet etmişim. Her ilde dostumuz var. Sandığa gittiğinde seçmenimiz artık bahanelere mi gerçeklere mi inanayım? Eserlere mi inanayım yoksa polemiklere mi inanayım? Devamlı cumhurbaşkanına söz yetiştiren mi yoksa bahanelere sığınmayan bir adaya mı oy vereyim? Seçmen buna sandıkta karar verecek. Kararsızların yüzde 70-80’i işini liyakatle yapana yönelecektir. Benim işlerimle ilgili kimse eleştiri yapabiliyor mu? Yapamıyorum. Murat Kurum bunu geçmişte yaptıysa gene yapar diyorlar. Bu kıyası yaptığımızda arada dağlar kadar fark var.
“SEÇMENİMİZ KENDİSİNE YAPILAN EZİYETİ BİLİYOR”
Tekrardan Refah Partisi seçmeni, Cumhur İttifakı içerisindeydi. Birlikte Türkiye Yüzyılına yol çizdik. Birlikte savaşım ettik. Gelinen süreçte onlar da kendi adaylarını gösterdiler. Gelinen süreçte İstanbul’un Erbakan’ın rüyasıydı. Bu emaneti en güzel haliyle korumak, gelecek nesillere aktarmak onun hayaliydi. 2 aday içinde gerçekleşecek bu seçim. Bu seçimde alınan oylar üstünden partiler varolup yokolma mücadelesi vermeyecek. Tekrardan Refah Partisi de bunu biliyor. Bu mahalli seçim. Biz her insana hizmet edeceğiz. Büyük kuvvetli Türkiye davasını gerçekleştireceğiz. Seçmenimiz kendisine meydana getirilen eziyeti biliyor. CHP belediyeciliğinden aldıkları hizmeti biliyorlar. Bu 5 senelik süreçte bahaneden başka bir şey üretilemdiğini onlar da biliyor. Tekrardan Refah Partili seçmenimiz sandıkta iradesini koyacaktır. Sorun İstanbul’un geleceğidir. İstanbul’un geleceğini düşünen her insanın yapacağı yaratı üreten kadrolara destek olmaktır.
“CUMHUR İTTİFAKI’NDAN PARÇA KOPARMAK CHP’Lİ ADAYA YARAYACAK”
Ayasofya’nın zincirlerinin kırılmasını en oldukca Erbakan isterdi. Bu gerçekleşmiş. Tekrardan Refah Partili seçmen sandığa gittiğinde zincirler kırılsın cami olsun diyene mi yoksa müze olsun diyenlere mi destek olacak? Bunu düşünecektir. İşin sonunda Cumhur İttifakı‘ndan parça koparmak CHP’li adaya yarayacak. Tekrardan Refah Partili seçmenin bunu isteyeceğini düşünmüyorum. CHP eş genel başkanı Özgür Hususi ne diyor? Bizim Kur’an Kurslarına giden çocuklarımızı ortaçağ zihniyeti olarak görüyor. Bu evlatları ortaçağ zihniyeti olarak gören bir zihniyete mi destek olacaklar?
“KENDİ GENEL BAŞKANLARINI SIRTINDAN HANÇERLEDİLER”
Özgür Hususi, CHP’nin başına kendi iradesiyle gelmedi. İBB‘nin kaynakları ile kongrede, delegelerle meydana getirilen emekler, kapı arkasında zoom toplantıları ile meydana getirilen dizayn emekleri, kirli ittifaklarla saf dışı bırakma çabaları… İstanbul dururken ilgisini parti kongresine verilmesi oranın dizayn edilmesine ilişkin süreci gördük. Kendi genel başkanlarını sırtından hançerlediler. Bunlar birilerinin maşası. İstanbul dertleri değil, dertleri Erdoğan’ı devirmek. Erdoğan seçildi dost. Devamlı sayın cumhurbaşkanımıza söz yetiştiriyorlar. Kendinizi o konuma çekemezsiniz. Senin işin üretmek.
