Yeni doğacak bebekleri için anne ve baba adaylarının en oldukca üstüne durduğu konulardan birisi de isimlerdir. Çağıl çağa ayak uydurmak isteyen anne ve baba adayları isim seçerken keşfedilmemiş, duyulamamış, değişik popüler adları tercih ediyor. Anne babalar kız bebeklerine verecekleri adları araştırırken anlamlarına da dikkat ederler.
A’dan Z’ye Kız Bebek İsimleri ve Anlamları
İ Harfi ile Başlamış olan Kız Bebek İsimleri ve Anlamları
İclal: Azamet, büyüklük, ağırlama, ikram
İçil: Kıyıdan içerde bulunan il.
İçim: Bir yudumda içilecek miktar; bir şey içilirken alınan tat ; oldukca güzel oldukca alımlı, oldukca çekici anlamında da kullanılır.
İçli: Kolay duygulanıp kırılan, içlenme huyu olan, duygulu kişidir.
İçten: Gönülden, cana yakın, candan
İdil: Kır yaşamını özetleyen kısa şiir ya da yazı
İdilsu: Su için yazılmış şarkı ya da şiirdir.
İdlal: Naz etme, aşırı nazlanma.
İfakat: İyileşme, iyi olma.
İffet: Temizlik, namuslu olmak anlamını taşır.
İhmirar: Kızarma, kızıllık anlamındadır.
İkbal: Baht açıklığı, işlerin doğru gitmesi, gelecek anlamındadır.
İklim: Bir ülke ya da bölgenin averaj hava durumunu belirleyen meteorolojik olayların tümü.
İklima: Hz. Adem’in ilk kız evladı, dünyaya gelen en güzel 3 hanımdan biridir diye rivayet edilir.
İkra: Hz. Muhammed (S.A.V) inen ilk Vahiy: “Oku” anlamına geliyor.
İkram: Sunma.
İkranur: Her şeye Rabbin adı ile süregelen, nurlu insan.
İkrasu: Berrak akan su, temiz ve saf. İkra+Su
İksir: Eskiden yaşamı ölümsüzleştirmek, madenleri altına çevirmek benzer biçimde muhteşem tesirleri olduğuna inanılan sıvı. 2. İç ferahlatıcı ilaç yada içki. 3. Aşk esin eden esrarengiz içki.
İlaf: Bu isim, Kureyş Suresi’nde yer alır. Bir şeyleri birleştirmek, sevmek, uzlaşmak, anlaşmak anlamına gelir.
İlarya: Gümüş balığının küçüğüdür.
İlay: Ülkenin en güzeli.
İlayda: Su perisi
İlbüke: İlbey hanımı, seçkin hanım
İlcan: Ülkenin canı, sevilmiş olduğu
İlçim: Elçilik görevi.
İlçin: İlde olan, ülke için yaşamak.
İldem: Pişmanlık duyan
İlden: Mutsuz
İldeniz: Ülkenin denizi
İlenay: Gülen ay.
İley: Rahatlık, yön, taraf
İlgi: İki şey arasındaki bağıntı, bağ, ilişki; bir şeye karşı duyulan bilme isteği
İlgin: Yabancı, gurbette yaşayan
İlginay: Gurbette yaşayan güzel.
İlgün: Ülke güneşi, başkaları, yabancılar
İlgür: Gelişkin, kuvvetli.
İlim: Bilim
İlisu: Sulak yer, hareketli yer.
İlkay: Ayın ilk hali
İlkbahar: Bahar mevsimi
İlkcan: Çoğu zaman ailenin ilk doğan çocuğuna verilen bir ad) ilk sevgili
İlke: Temel alınan fikir, kaide
İlkgül: (ailede ilk doğan kız çocuğuna konur) güllerin ilki, ilk gelen gül
İlkgüz: Eylül ayı
İlkim: İlk küçüklere verilen addır. Benim ilk olanım anlamındadır.
İlkin: Ilkin, ilk olarak
İlknaz: İlk doğan kız çocuklarına verilen isimdir. İlk meydana getirilen naz benzer biçimde, oldukca nazlı benzer biçimde anlamları vardır.
İlknur: İlk nur, İlk gelen ışık
İlksal: İlk çocuk olmasıyla övünülen.
İlksay: İlk olmasıyla itina gösterilen.
İlksel: (ilk çocuk ya da ikizlerden ilk doğan için) ilk gelen sel
İlksen: Ilkin sen anlamında
İlksev: İlk ilkin sevilen.
İlkşan: İlk göz ağrısı.
İlkşen: İlk ilkin sevinen.
İlkut: Yurdun için cenk.
İlkyaz: Bahar sonu, Yaz başlangıcı
İlkyel: Hafifçe esinti.
İlma: Parlama, belirme, işaret etme
İlmiye: İlme ilişkin, ilme mensup anlamındadır.
İlnur: Ülkenin, çevrenin ışığı.
İlsel: İlle ilişkili, yurtla ilişkili
İlser: Yurdu için baş veren.
İlsu: Ülkenin suyu, bereketi
İltaç: Yurdunu taçlandır, onurlandır.
İlter: Yurdu sakınan, yurtsever
İlterim: Yurdunu sakınan.’
İlya: İnsan anatolojisinde böğür anlamındadır.
İmbat: Yazın, gündüz denizden karaya doğru esen mevsim rüzgarı, deniz yeli.
İmece: Elbirliği ile meydana getirilen emek verme.
İmer: Varlıklı, zengin
İmge: Düş, hayal, görüntü, tasarım
İmgen: Düşleyen
İmran: Evine bağlı, evcimen anlamında
İmren: İmrenmek fiilinden, görünen şeyi edinme isteği
İnal: Kendisine inanılan kimsedir.
İnanç: İnanılan şey
İnce: İnce yapılı; kalınlığı azca olan; fikir, davranış bakımından incelik gösteren
İnci: İstiridyede oluşan minik kıymetli süs tanesi
İncidil: Kıymetli sözler söyleyen.
İncifem: İnci benzer biçimde güzel olan.
İncigül: İnci tanesi ve gül benzer biçimde güzel
İncila: Işık, parlaklık
İncilay: Ay’ın ince olduğu hali.
İncili: Kıymetli.
İncinur: İnci benzer biçimde ışıklı, parlak
İncisel: Coşkulu ışık.
İnciser: En güzel inci.
İncisoy: İnci benzer biçimde bir soydan gelen.
İndira: Girişim. 2. Önegeçme.
İnsel: İnsani, insana yakışan.
İnşirah: 1. Açıklık, ferahlık, rahatlık. 2. Kur‘an-I Kerim’de bir sure.
İpar: Yüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen çiçek
İpek: İpek böceği kozası çözülerek çıkarılan ince parlak tel
İpekel: İpek benzer biçimde yumuşak el
İpekten: İpek benzer biçimde, ipekten yapılmış; teni oldukca güzel olan, ipek tende
İrade: talep, arzu. 2. Emir. 3. Bir şeyi yapmış olup yapmamaya karar verme gücü.
İrem: Kuran’ da geçen düzmece aden / Şam ya da Yemende bulunmuş olduğu ileri sürülen eski meşhur bahçe
İremsu: Aden bahçesi.
İren: Özgür, özgür
İrgün: Günün oldukca erken zamanı
İris: Göz bebeği
İrman: Arzu, talep. 2. Davetsiz gelen konuk.
İrva: Suya kandırmak, bol miktarda sulamak.
İrza: Gönlünü hoş etme, gönül alma.
İslim: 1. Çin işine benzer şekilde yapılmış bir tür süs, bezek. 2. Buğu.
İsmet: 1. Masumluk, günahsızlık, temizlik. 2. Haramdan çekinme, namus.
İsmiay: Adıda kendi benzer biçimde güzel olan
İsmican: içten olması temenni edilen.
İsmigül: Gül benzer biçimde güzel olması temenni edilen.
İsmihan: Hükümdar adı.
İsminaz: Nazlı, adı nazdan gelen.
İsminur: Nur benzer biçimde ışık saçması temenni edilen.
İsmişan: Adı benzer biçimde şanlı, şöhretli olması temenni edilen.
İsmişen: Adı benzer biçimde neşeli olması temenni edilen.
İsna: Övme, şükretme, kıymet, yükseltme.
İsra: Gece yürüyüşü. Geceleyin yürütme, gönderme, bir yerden bir yere ışınlama. Hz. Muhammed’ in Miraç gecesinde yaşamış olduğu hususi hal.
İstek: Bir şeye duyulan içsel eğilim; birinden yerine getirilmesi istenilen şey
İstem: İrade, arzu.
İstemihan: İradeli, arzulu, yönetici.
İşcen: Fazlaca çalışkan, emek harcamayı işi seven
İşkar: Emekçi, işçi.
İşve: Naz, eda.
İşvebaz: Naz edici, kırıtkan, cilveli.
İşvekar: Nazlı, cilveli.
İşvel: Nazlı, cilveli.
İtibar: Saygı, ehemmiyet, onur, onur.
İyem: İyilik, güzellik
İyimser: İyi şeyler düşünen, her mevzuda, fena şeyleri düşünmeksizin ümitli olan, herşeyi iyi yönüyle gören manasındadır.
İzabel: Dişi, hanım. İsabella isminin bir başka yazılış halidir. Yabancı isimdir.
İzan: Anlayış, kavrayış, akıl, terbiye.
İzel: İz + El /El izi anlamında
İzem: Büyüklük, ululuk
İzgen: İzi geniş
İzgi: İyi, güzel, akıllı, adaletli
İzgül: Gül izi.
İzgün: Gün izi.
İzim: Öncesinden bulunduğum yerde bıraktığım emare anlamında
İzlem: Gözlem, seyretmek eylemidir.