PARA SANAT/ MERVE YILMAZ GERGİN Anadolu’nun kültür çeşitliliği, bugün Türkiye’nin birçok müzesinde ve yerlerinde sergilenen sanat eserlerine yansımış durumda. Bu sanat eserlerinin en etkileyici olanlarından biri de heykeller. Heykeller yüzyıllar boyunca tarihe ışık tutmuş, dönemin yaşantılarını, destanlarını, kahramanlarını günümüze kadar ulaşmasını sağlamış. Hatta bazı heykeltıraşlar ve eserleri o kadar ünlü ki kent simgelerine dönüştüğü de görülüyor. Mesela ülkemizin ilgi çekici tarihi unsurlarından biri sayılan ve UNESCO Dünya Mirası listesine girmiş bir şaheser olan Nemrut Dağı heykelleri, Amerika’da ki New York Özgürlük Anıtı, İstanbul Taksim’de yer alan Atatürk Anıtı ve Afyonkarahisar’da ki Kybele heykeli önde gelen heykeller arasında yer alır. Ayrıca ülkemizde şehir heykellerinin de son derece ön planda olduğu görülüyor. Son yıllarda her şehir, kentin simgesi olabilecek ne varsa onun heykelini yaptırıp dikkat çekmeye ve kentin turizmine katkı sağlamaya çalışıyor. Yapacağınız şehirlerarası bir yolculukta bir horoz, bir çay bardağı ya da büyük bir ekmek heykeli karşınıza çıkabilir. 81 il ile özdeşleşen ve her biri birbirinden farklı olan şehrin sembollerini yansıtan bu heykeller, hemen hemen her şehrin ve ilçenin olmazsa olmazı haline gelmiş durumda.
Türkiye’de bu sanatın henüz istenilen yerde olmadığı görüşünde olan sanatçılar heykel sanatının ülkemizde yeterince tanınmadığı görüşünde. Hatta bu eserlere “put” gözüyle bakan kişi sayının da çok olduğunu söylüyorlar. Genellikle üst gelir grubuna hitap eden bu sanata büyük koleksiyonerler, müzeler, daha çok kamu kesiminden rağbet geliyor.
Yine son zamanlarda sanatseverlere ilham vermesi için açılan heykel atölyeleri ise çok revaçta. FD Sanat Merkezi Kurucusu Füsun Doğan, kurslara yüzde 99 oranında hobi, yetenek geliştirme ve sanat terapisi amacıyla katılım sağlandığını söylüyor Doğan, merdiven altı atölyelere dikkat edilmesi konusunda da vatandaşı uyarıyor. Sizler için heykel üretimi ve satışlarını araştırdık…
“HEYKEL DE BİR YATIRIM ARACI”
Heykeltıraş İpek Erfidan, Doğuş Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunu. Sanatçının evinde kendine ait bir atölyesi ve porselen fırını mevcut. Çalışmalarında genellikle porselen çamuru üzerine yoğunlaşan sanatçı, daha çok kapalı alanlar ve yaşam alanları için üretim gerçekleştiriyor. Türkiye’de heykel üretiminin sınırlı olduğu
görüşünde olan Erfidan, “Türkiye’de potansiyel olarak birçok ünlü heykel sanatçısı olmasına rağmen ülkede fırsat olduğunu düşünmüyorum. Çünkü halen heykelin büst vb. gibi çok kısıtlı alanlarının algılandığı, bu alanların dışına bakılmadığı inancındayım” diyor. Eserlerin yaratım süreçlerinde artan hammadde ve üretim materyalleri sıkıntısının yanı sıra, eser değerlerinin gerekli seviyelere gelmediğinin da altını çizen Erfidan, “Sanatçılar olarak dünya ile rekabet edilebilecek seviyede olduğumuzu düşünüyorum fakat heykel çalışmaları üç boyutlu olduğu için eser satışlarında taşıma, kurulum ve maliyet problemi yaşanıyor” diyor. Karma sergilere de katıldığını belirten Erfidan’ın eserleri, 10 bin ile 50 bin TL arasında değişiyor. Artan maliyetler sebebiyle birlikte eserlerin sadece üst gelir grubu tarafından alındığı görüşünde olan Erfidan, hammaddelerin yurtdışı kökenli olduğu için kur değişimlerinden yüzde 300’ün üzerinde etkilendiklerini de söylüyor. Heykel sanatının bir yatırım aracı olduğunu vurgulayan Erfidan, yeni mezunlara ise şu sözlerle sesleniyor: “Bilgiye ulaşmanın tarih boyunca en kolay olduğu dönemdeyiz. Kendim de benzer süreçleri tek başıma araştırıp hiç vazgeçmeden bırakmadığım için, yurtiçi ve yurtdışı kaynaklardan bilgi toplamaya ve denemeye hiç pes etmeden devam etmelerini tavsiye edebilirim.”
“SANAT HER KESİME ULAŞMALI”
Cumhuriyet Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu heykeltıraş Yasemin Güzel, çalışmalarında Anadolu’yu ve kadınları anlatan çalışmalar üretiyor. İyilik İçin Sanat Derneği bünyesinde Anadolu’dan İzlenimler projesi ile başladığı yolculuğunu Alenen Sanat projesi ile Akasya Kültür Merkezi’nde eser üreterek devam ettiriyor. Ülkemizde heykel alanında başarılı sanatçıların yer aldığı görüşünde olan Güzel, insanların bu mesleğe karşı bazen farklı algı ve tepkiler gösterdiğini ifade ediyor. Güzel, yaptığı işlerin büyük koleksiyonerler ve müzelerin ilgisini çektiğini de söyleyerek, bununla birlikte açık alanlara ve özel isteklere yönelik çalışmalar ürettiğinin altını çiziyor. Heykel fiyatlarının en az 17 bin TL ile 500 bin TL değerinde değiştiğini belirten Güzel, “Heykel, genelde üst düzey kişiler tarafından rağbet görüyor. Fakat ben sanatın her kesime uyarak, herkesin evine girebilmesi taraftarıyım. Küçük, daha az ve zaman maliyetli işler yaptığımızda orta sınıfa mensup olanların da sahip olabileceği çalışmalar üretebiliyoruz” diyor. Heykeltıraşların çalışma alanlarına da değinen Güzel; atölyelerde eğitmen olarak, döküm atölyelerinde ve dış mekân tasarımlarında ayrıca kendi atölyelerinde işlerini ortaya koyarak kendi alanlarını oluşturabileceklerini kaydediyor. Güzel, yeni mezunlara da şu tavsiyeleri veriyor: “Öğrencilere asla pes etmemelerini, bol bol tarihimizi içeren sanat kitaplarına ve dünya sanatına da özellikle ilgi göstererek incelemelerini tavsiye edebilirim. Yeni mezunlara da bol bol sergi gezmelerini öneriyorum. Kendilerini sanatıyla ifade ederken doğru yer ve zamanda bulunup iyi isimlerle çalışma fırsatı yakalar ve asla pes etmezlerse eminim her şey güzel olacaktır.”
“HEYKEL SANATI TANITILAMIYOR”
Heykeltıraş Tolga Turan’da Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü mezunu. Şu anda İyilik İçin Sanat Derneği’nin tüm projelerinde yer alarak güncel fuar ve sergiler ile derneğin bir sonraki sergisi için heykel yapıyor. Ülkemizde halen “din” konusu yüzünden bilerek, isteyerek heykel sanatının “put” statüsüne indirgenmiş olduğu görüşünü savunan Turan, bu sebeple ülke olarak heykel sanatının tanıtılamadığını ifade ediyor. Turan’ın eserleri, minimum 3 bin ile maksimum 16 bin TL arasında değişiyor. Heykel maliyetlerini etkileyen faktörler arasında malzeme ve yaratıcılığın dışında koleksiyonerlerin olduğunu söylüyor. Turan, heykeltıraşların çeşitli atölyeler dışında eğitmen, sanat yönetmeni, make up artist, reklam ve grafik alanlarında da çalışabileceğini belirtiyor.
“TAKLİT ÇALIŞMALARDAN KAÇINILMALI”
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Ana Sanat Dalı mezunu heykeltıraş Barış Ünlü, çağdaş heykel üzerine kuramsal çalışmalar yapıyor ve bu yapıyı anıt heykeltıraşlığı ile destekliyor. Daha çok kamu alanlarına yönelik eserler ürettiklerinin altını çizen Ünlü, ayrıca firmalarla da çalışmalarının olduğunu dile getiriyor. Heykel sanatının ülkemizde yeterince tanıtılmadığı görüşünde olan Ünlü, düşüncelerini şöyle açıklıyor: “Kültür coğrafyamız inanılmaz bir zenginliğe sahip. Ancak batı toplumlarının kültürlerini dayandırdıkları bir yapının üzerinde yaşamaktayız. Doğu ve Batı arasında bulunan bu coğrafya insanının; iki kültürü karşılaştırmalı olarak çözümlenebileceğini ve bu farkındalıkla eserler üretebildiğinde fark yaratabileceğini idrak etmesi gerekiyor. Şimdilik kötü taklitler ile yola devam etsek de bu sürecin sonunda farklı bir yapıya evrileceğimizi düşünüyorum. Umutsuz değilim, ancak kötü kopyalarla ve hiçbir altyapısı olmayan yapılarla hareket eden galeri ve küratörlerin kendilerini sorgulamaları gerekiyor.”
Heykel maliyetlerini, en başta dönüştürülecek materyallerin fiyatları etkiliyor. Üreten bir toplum modelimizin olmadığı görüşünde olan Ünlü, “Üreten bir yapı için dış menşeli ürünlere ihtiyaç duyuyoruz. Üretebildiklerimizi de bu dış ürünlere endeksli satma eğilimindeyiz. Haliyle bu gariplik bizim gibi üretim yapanları etkiliyor. Nakliyat giderleri ile başlayan bir materyal dönüşümden bahsetmek gerekirse günümüz piyasasından çok da kopuk bir üretim modelimiz yok. İşletme, hammadde, nakliyat ve işgücü giderleri, üst faktörler olarak özetlenebilir” diyor.
Heykelin bir yatırım aracı olduğuna da değinen Ünlü, yeni mezunlara ise planlı bir yaklaşım sergilemeleri gerektiğini öneriyor. Ünlü’ye bu hizmeti genellikle üst gelir grubuna mensup kişiler ve kurumsal firmalar alırdı. Son yıllarda hizmetin orta sınıflara da indiği söylenebilir mi, diye sorduğumuzda ise Ünlü, konuşmasını şu sözlerle tamamlıyor: “Hayır ne yazık ki söyleyemeyiz. Heykelin orta sınıflarda bir karşılığı oluşması için alım güçlerinin ve bu değeri hayatlarına alma gerekliliğine sahip bir kültür birikimine sahip olması gerekir. Şu an dekoratif yapıları hayatlarına alma eğiliminde bir seçki kuruyorlar. Yaşam alanına müdahale etme ihtiyacı duymaları, onları ileriye yönelik bir heykel ihtiyacına sürükler mi? Bu şartların oluştuğunu henüz söyleyemeyiz.”
“MERDİVEN ALTI ATÖLYELERE DİKKAT”
FD Sanat Merkezi Kurucusu / Füsun DOĞAN
Sanat akademimizde, farklı gün ve saatlere yerleştirme şartıyla 30 öğrenciye kadar kontenjanımız bulunuyor. Heykel de sezonda oldukça yoğun ilgi gören sanat alanlarından. Sanatseverlere ilham vermesi için hazırlanmış heykel atölyemizde katılımcılarımızı, müzik eşliğinde haftada bir gün ve her geldiğinde üç saat kadar yoğun bir eğitim süreci bekliyor. ‘Herkes heykeltıraş olabilir’ cümlesi, kulağa iddialı gibi geliyor ama biz daha çok; herkes modellemeyi öğrenip geliştirebilir ve yaşamına yeni bir yan dal ekleyebilir, diyebiliyoruz. Günlük hayatın stresinden ve monotonluğundan sizi uzaklaştırırken görmeyi, hissedip şekillendirmeyi hatta bir süre sonra kendi tasarımlarınızı ortaya koyabildiğiniz ve tüm bunları edinirken sosyalleşebileceğiniz grup derslerimize dileyen herkes katılabilir. Butik gruplarla olan heykel kurslarımızda eğitmenlerimiz, her katılımcımıza birebir ilgiyle heykelin geçmişten günümüze tarihine ve örneklerine değinerek, heykel yapma tekniklerini ana malzemesi olan kil ve farklı malzemelerle kazandırıyor. Kurslarımıza, yüzde 99 hobi, yetenek geliştirme ve sanat terapisi amacıyla katılım sağlanıyor. 17 yaş üstü her bireyin gelebildiği kurslarımıza 21-40 yaş aralığı bireyler, daha yoğun ilgi gösteriyor. Çok sayıda sanat merkezi açılması, yurdumuz insanı açısından seçeneklerin artması açısından elbette çok umut verici. Ancak bu yerleri açanlar ve kuranlar kimler? Nerede? Hangi alanlardan mezunlar? Eğitim kökenli mi yoksa mekan, sadece ticari amaçla mı açılmış? Eğitmenleri kim ve kurum, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ve onaylı mı gibi önemli detayları sorgulamalı ve merdiven altı dediğimiz kaçak onaysız çalışan mekanlardan kaçınılmalı. Bu alanda iş imkanı tabii ki var. İşinizde çok iyiyseniz, işinizi aşkla yapıyorsanız ve bol üretim gerçekleştiriyorsanız, tüm kapılar açılıyor.
ÜNİVERSİTELERİN HEYKEL BÖLÜMÜ MEZUNLARININ İŞ ALANLARI NELER?
-Serbest heykel sanatçısı olarak çalışabilirler.
-Ülkemizde gereksinim duyulan çevre tasarımcılığı yapabilirler.
-Anıt ve mimariye bağlı değişik tekniklerle uygulanabilecek heykel sanatçılığı yapabilirler.
-Madalya, mücevher sanatçılığı yapabilirler.
-Tiyatro dekoratörlüğü, restorasyon uzmanlığı yapabilirler.
-Artistik kalıpçılık ve dökümcülük vb. alanlarda çalışabilirler.
-Özel ve kamu kuruluşlarında sanat danışmanlığı yapabilirler.
-Üniversite ve yüksekokullarda seçmeli sanat dersleri sorumlusu olarak çalışma olanaklarına sahipler.