PARA ARAŞTIRMA/ ESİN ÇETİNEL Son yılların tartışmasız en popüler yatırım aracı haline gelen altın, bu yılda gerek yurt içi gerekse yurt dışında göz kamaştırmaya devam ediyor. Uluslararası piyasalarda altının ons’unda çok büyük oranlı hareket yaşanmamasına karşın yılbaşına göre TL’nin dolar karşısında kan kaybına bağlı olarak gram altın alanlar ise yine çok karlı çıktı. Yaklaşık dört ayda gram altına yatırım yapanlar yüzde 30’un üzerinde getiri elde etti. Ve birçok yatırım aracının aksine altın yatırımcısına enflasyonun oldukça üzerinde getiri sağladı.

Hatırlarsanız, yılbaşından bu yana gerek yurt içi, gerekse yurt dışında oldukça hareketli günler yaşandı. Dünyanın en büyük ekonomilerinde merkez bankaları ardı ardına faiz artırımına gidip, enflasyonla mücadeleyi önceliklendirmesine rağmen ons altın beklentilerin aksine gücünü korudu. Hatta geçtiğimiz haftalarda güçlü direnç denen 2.000 dolarlar seviyesini de zorladı. Bu güçlü duruşta özellikle Rusya Ukrayna savaşı ve yatırımcıların tüm dünyada yükselen enflasyondan korunma içgüdüsü çok etkili oldu. Tabii bu arada faiz artırımı konusunda ülkelerin aceleci davranmaması da bu talebi körükledi.

Uzmanlara göre, yakın dönemde bu yukarıda saydığımız nedenlerde önemli bir değişiklik gözlenmemesi durumunda altının ons bazında fiyatı 2.000 hatta 2.100 dolar seviyelerine kadar yükselecek.

GRAM DOLARA BAĞLI

İç piyasada ise fiyatlar, iki önemli değişken olan ons altın ve Dolar/TL kuruna göre belirleniyor. Bu iki değişkene göre rotasını belirleyecek olan gram altına ilişkin yakın dönem tahminleri ise çok hızlı olmasa da fiyat yükselişinin korunacağı yönünde. Kısa vadede kamu otoritesinin kararlı tutumu nedeniyle Dolar/TL kurunda çok sert bir yükseliş beklenmemesine karşın, gram altında yakın dönemde 1.000 TL hatta 1.100 TL’ye kadar yükseliş görüleceği görüşü hakim.

Tabii bu tahminler yakın dönem için geçerli. Altın uzmanları ise, altın yatırımının orta ve uzun vadeli olduğunu hatırlatıp, orta vadeli düşünenlerin yine önemli getiriler elde edebileceğini hatırlatıyor…

İşte yakın dönem için temkinli tahminlerde bulunan altın uzmanlarının ons ve gram altın tahminleri…

KISA VADEDE CAZİP DEĞİL

Global MD Portföy Genel Müdürü Barış Subasar, ons bazında altın için 2.000 dolar seviyesinin ara bir direnç olduğunu ve 2.075 seviyesi geçilmedikçe önemli bir yükseliş potansiyeli bulunmadığı görüşünde. Uygulanan politikalar sebebiyle döviz fiyatlarında oluşan baskının gram altın fiyatını etkilemeye devam edeceğini savunan Subasar, “Bu nedenle gram altında 900 -970 bandındaki hareketin devamını bekliyorum” diyor.

Döviz fiyatlarında oluşan baskı sebebiyle kısa vadede altın yatırımını önermeyen Barış Subasar, uzun vadeli yatırımcıların ise portföylerinin yüzde 15-20’sini altına dayalı ürünlerde değerlendirmeye devam edebileceğine dikkat çekiyor. Subasar’a göre, alım-satım kolaylığı sebebiyle altına dayalı borsa yatırım fonları tercih edilebilir.

“ONS İZLENECEK”

İş Portföy Araştırma Bölümü Müdürü Hande Şekerci‘ye göre, kısa vadede Rusya Ukrayna savaşının da etkisiyle altın kuvvetli kalacak. Ağustos 2020’de COVID-19 kaynaklı endişelerle ons bazında 2.000 doları aşan altın fiyatlarının Mayıs 2021-Mart 2022 döneminde 1.800-1.950 dolar bandında dalgalandığını hatırlatan Hande Şekerci, yakın dönem beklentisini şöyle özetliyor;

“FED’in ekonomik durgunluğa neden olmadan hızlı bir sıkılaşma yaparak enflasyonu baskılamasının mümkün olmadığına dair görüşler, ABD ekonomisinin önümüzdeki iki yıl içinde resesyona girebileceği endişelerine yol açıyor ve getiri eğrisi zaman zaman bu ihtimali fiyatlıyor. Mart ayı içinde reel faizlerdeki artışa rağmen, ‘stagflasyon’ oluşabileceği endişelerinin belirmesi ve barış görüşmelerinde fazla yol katedilememesi, altının 2020’den bu yana görülmeyen 2.000 doları aşmasına neden oldu. Savaşın sürmesi ile kısa vadede altın için olumlu momentumun korunabileceğini düşünüyoruz.

Daha uzun vadede ABD’de FED’in planladığı faiz artırımlarının da etkisiyle reel faizlerin yükselecek olması, küresel enflasyonun 2023’ten itibaren normalleşeceğinin öngörülmesi gibi nedenlerle altının daha dar bir bant içine oturması mümkün görünüyor.

Gram altında yurt içinde dolar/TL’nin bir süre daha dar bir bant içinde hareket edeceğine dair beklentimizi koruduğumuzdan, ons bazında altının seyrinin takip edileceğini düşünüyoruz.”

“YATIRIM YAPILABİLİR SEVİYEDE”

İş Portföy Çoklu Varlık Yönetimi Bölümü Müdür Yardımcısı Kadir Furtun da yakın dönemde ons altının yükselişini koruyacağı görüşünde. Jeopolitik gerginlikler azalana ve merkez bankalarının enflasyona yaklaşımı değişene kadar piyasaların enflasyondan korunmak için altını kullanmaya devam edeceğini ifade eden Kadir Furtun, beklentilerini şöyle özetliyor;

“Bu nedenle altın ons/Dolar paritesinde beklentimiz yükseliş yönündedir. Altının gram/altın ve ons/Dolar olarak güncel seviyelerini yatırım yapılabilir olarak değerlendiriyoruz. Portföylerde yatırımcılar risk iştahlarına göre değişen oranlarda altın taşıyabilir. Bu oranın yüzde 20 veya üzerinde belirlenmesinin uygun olacağı görüşündeyiz. Bilindiği gibi altına yatırım yapmanın en kolay yollarından biri altın yatırım fonları. Bunun yanında bankalar üzerinden kaydi altın alımı da bir diğer alternatif. Dolar/TL’de yatay beklentide olan yatırımcılar için VİOP kontratları ile ons/dolar pozisyon açmak da bir alternatif olabilir.”

“GRAMDA 950-965 TL’YE DİKKAT!

Invest AZ Yatırım Araştırma Direktörü Tuğberk Çitilci’ye göre, paranın değerini enflasyona karşı korumak isteyenler, portföylerinde fiziki (gram altın) veya spekülatif getiri amaçlı kaldıraçlı ( VİOP yakın vade) altın bulundurulmalı. Bugün altının portföylerdeki ağırlığının yüzde 35 seviyelerinde olması gerektiğini ifade eden Çitilci, altına ilişkin beklentisi hakkında ise şunları söylüyor;

“FED’in para politikasında şahinleşmesi ve faiz artışına start vererek mayıs ve haziran toplantılarında 50’şer baz puandan toplamda 100 baz puanlık faiz artışı beklenirken, 9 trilyon dolar büyüklüğünde bilanço daraltma yol haritası açıklanırken ve ABD 10 yıllık tahvil getirileri yüzde 3 seviyesini görürken nasıl oluyor da ons altın, aşağı yönlü sert hareket etmiyor. Merak edilen bu sorunun cevabında ons altının eski dönemlerden gelen DNA’sı yani enflasyona karşı korunma stratejisinin etkin rol oynadığını söyleyebiliriz.

Enflasyon geçici değil kalıcı olduğundan yatırımcılar dönem dönem bu enflasyona karşı korunma hikayesini altın tarafında satın alıyor. Tabii bu bütün haliyle ana strateji değil. ABD 10 yıllık tahvil getirisinde yeni normal olan yüzde 3 seviyesi ons altının yukarı yönlü hareketini baskılıyor.”

Kısa vadede gram altın tarafında ise mevcut bant içinde hareketin devam edebileceği tahmininde bulunan Tuğberk Çitilci, beklentisini şöyle özetliyor;

“Gram altın için ons altın bacağında ABD reel faiz belirleyici olacakken, TL tarafında TCMB’nin para politikası ve Kur Korumalı Mevduat (KKM) getirisi etkili olacaktır. Gram altın tarafında 885 – 950 bölgesinde hareket ederken, TL değersizleşmesi potansiyeli dikkate alınınca yukarı yönlü hareket için ilk etap olarak 950 ve 965 seviyeleri izlenebilir. Geri çekilmelerde 905/900 bölgesi izlenebilir.”

ALTININ AĞIRLIĞI YÜZDE 5 OLMALI

ÜNLÜ & Co Araştırma Bölümü Kıdemli Müdürü Murat Akyol, teknik olarak ons altında 2.000 doların üzerinde kapanıp kapanmayacağını izlemeye aldıklarını söylüyor. İçinde bulunduğumuz dönem dünyada Merkez bankalarının küresel ölçekte faiz artırımlarına rağmen enflasyonun yukarı yönlü eğilimini sürdürmesinin değerli metalleri desteklediğini hatırlatan Murat Akyol, “Her ne kadar politika faizlerindeki artırımlar ve tahvil faizlerindeki yükseliş risk yaratıyor olsa da enflasyon rakamlarında en azından aylık bazda bir geri dönüş sinyali oluşmadıkça mevcut eğilimin enflasyona karşı hedge olarak kullanılan değerli metallere kısa vadede destek vermesi sürpriz olmayacaktır. Diğer taraftan Ukrayna-Rusya savaşının kısa vadede yaşanan yukarı yönlü eğilimde pay sahibi olduğunu görüyoruz. Teknik açıdan bakıldığında ise ons altında 2.000 doların üzerinde kapanışlar yapılıp yapılmayacağını izlemeye devam ediyoruz. Bu noktanın üzerinde arka arkaya yapılacak kapanışlar, yukarı yönlü eğilimin ivme kazanmasını sağlayabilir. Diğer taraftan daha uzun vadeli bir bakış açısıyla değerlendirildiğinde faiz artırımlarının ivme kazandığı ve enflasyonun yön değiştirdiği bir senaryo, değerli metaller için pozitif bir zemin oluşmasını zorlaştıracaktır” diyor.

Murat Akyol, gram altın tarafında ise yukarı yönlü hareketin devam edeceği görüşünde. Dolar/TL’de yukarı yönlü denemeler yaşansa bile TL için trende dönüşen bir değer kaybı yaşanmasının şimdilik zor göründüğünü ifade eden Akyol, gram altına dair şunları söylüyor;

“Bu da gram altın fiyatında belirleyici unsurun ons altın olacağına işaret ediyor. Bu kapsamda kısa vade için değerlendirme yapmak gerekirse merkez bankalarının faiz artırımlarına rağmen enflasyonun küresel ölçekte şimdilik yukarı yönlü eğilimini sürdürmesinin ve Ukrayna’da savaşın yoğunluğunun artmasının gram altında da yukarı yönlü hareket alanı yarattığını söyleyebiliriz.

Kısa vadede daha iyimser bir eğilim görebilecek olsak da özellikle sıkı para politikalarının olası etkileri nedeniyle, uzun vadeli portföylerde yüksek oranda altın bulundurulmasını şimdilik çok fazla önermiyoruz. Dolayısıyla bu yönde bir tercih yapılacaksa da mevcut konjonktür çerçevesinde altına verilen ağırlığın toplam portföyün yüzde 5’ini geçmemesinin doğru bir yaklaşım olacağını düşünüyoruz.

FON TERCİH EDİLEBİLİR

Ahlatcı Yatırım Araştırma Uzman Yardımcısı Uğurcan Kaya, gelişmiş ülke merkez bankalarının parasal genişleme sürecinde attığı adımların enflasyonun artmasında etkili olduğunu bunun da altına olan talebi artırdığı görüşünde. FED ve ECB gibi öncü merkez bankalarının, yaşamakta olduğumuz yüksek enflasyon döneminde parasal sıkılaştırma politikalarını ağırdan almalarının ise altına olan ilgiyi canlı tuttuğuna dikkat çeken Uğurcan Kaya, “Diğer önemli neden ise, Rusya-Ukrayna arasında gerçekleşen savaş nedeniyle oluşan jeopolitik risk. Özellikle Rusya gibi güçlü bir ülkenin Avrupa’nın dibinde savaşa girmesi, altın gibi değerli metallere olan talebi artırdı. Önümüzdeki zaman zarfında FED’in şahin tutumunu devam ettirmesini beliyoruz. Bu kapsamda kısa vade için ons altının 1.975 – 1.920 dolar aralığında hareket edeceğini düşünüyoruz” diyor.

Kaya, yakın dönemde gram altın fiyatlarında ise önemli bir hareket yaşanmasını beklemiyor. Türkiye’de gram altını etkileyen iki önemli değişken bulunduğunu hatırlatan Kaya, sözlerini şöyle sürdürüyor;

“Gram altını etkileyen iki değişkenden biri olan Dolar/TL kurunda, dolar endeksindeki yükselişe rağmen yatay seyrin korunmasını bekliyoruz. Ons altında ise, özellikle Rusya-Ukrayna savaşındaki gelişmeler ve FED’den gelecek açıklamalar belirleyici olacak. Bu kapsamda gram altının 910 – 935 TL aralığında olmasını bekliyoruz.

Ancak oluşabilecek risklere karşı altın yatırımı, önemli bir finansal ürün olarak karşımıza çıkıyor. Burada daha çok kar elde etmek amacıyla değil korunma amacıyla tercih edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. O yüzden özellikle orta ve uzun vadeli yatırımcıların risk iştahına göre portföylerinde altın veya altına dayalı finansal ürün bulundurmalarında fayda var. Biz portföylerde yüzde 20 ile 30 oranında altın bulundurulmasını uygun buluyoruz. Altın yatırımı, fiziki olarak yapılabileceği gibi altına dayalı fonlarda tercih edilebilir.”

“ORTA VADE İÇİN GÜVENLİ LİMAN”

İstanbul Altın Rafinerisi CEO’su Ayşen Esen, orta vade için altının güvenli liman olma özelliğini koruyacağı görüşünde. Genel olarak sadece Türkiye veya coğrafyamız değil, tüm dünyanın kritik bir dönemden geçtiğini hatırlatan Ayşen Esen, içinde bulunduğumuz döneme ilişkin şu değerlendirmede bulunuyor;

“Biz ülkemizde yüksek enflasyonla savaşırken Amerika dahil tüm Avrupa ve gelişmiş ülkelerde bile enflasyon, korkulu rüya olmaya başladı. Diğer yandan devam eden savaşlar, krizlerin yarattığı ekonomik dengelerin değişimi üretim maliyetlerini hızla artırmakta ve ekonomik dengesizlikler de kişileri her zaman güvenli limanda kalma güdüsüne itmektedir. Bu nedenle ülkesi olmayan bir finansal araç olarak altın, her zaman tasarruf paketlerimizin içinde yer almaya devam edecektir. Kısa vadede yaşanacak gelişmeler, Merkez Bankası’nın alacağı kararlar, sıkılaşma veya gevşeme kararları, spekülatif hareketler, ons fiyatını belirli bir aralıkta aşağı yukarı oynatarak anlık alım satımlar yaratsa da orta vadede altın, güvenli liman olma durumunu pekiştirmeye devam edecektir.”

Şu anda TCMB tarafından desteklenen altına dayalı kur korumalı mevduat hesap uygulamasının da yatırımcılar için iyi bir alternatif yarattığını hatırlatan Ayşen Esen, “Altına dayalı kur korumalı mevduat hesabı uygulaması kapsamında; altın hesabında duran altının yüzde 2’lik bir teşvikle korunuyor olması, yani 1.000 gram altın hesabı açan bir kişinin bir yıllık süre dolduğunda isterse minimum 1.020 gram altınını alabileceği, isterse hesabını TL’de değerlendirebileceği konusundaki uygulamanın halka iyi anlatılması önemli. Aynı zamanda fiziki altın teslimi ile ilgili süreçlerin hayata geçmesi, gerek nema, gerek yan faydalar olarak halka çeşitli imkanlar sunulması gibi çalışmalar tamamlandıkça KAD-SİS ile hedeflenen yılda 100 ton ve üzeri altının yastık altından çıkarılması mümkün olacaktır” diyor.

ONS 2 BİN 75 DOLARA ÇIKABİLİR

GCM Yatırım Araştırma Müdür Yardımcısı Kudret Ayyıldır‘a göre, ons altında önce 2.000 dolar ve daha sonra tüm zamanların zirvesi olan 2.075 dolar seviyesi görülebilir. ABD Merkez Bankası’nın faiz artırımı ve bilanço küçültülmesiyle ilgili vermiş olduğu şahin mesajlara karşın Rusya – Ukrayna jeopolitik risk teması ve dünyanın en önemli sorunu hale gelen yüksek enflasyonun, Ons Altın fiyatındaki düşüşleri sınırlandırdığını hatırlatan Kudret Ayyıldır, “1.890 dolar seviyesi ons altın fiyatının son dönemde gerçekleştirdiği düşüşlerin sınırlandığı bölge olarak dikkat çekiyor. 2019 Haziran itibariyle etkisini sürdüren boğa piyasasının ise 1.890 dolar seviyesi üzerinde devam etmesi bekleniyor. Bu düşünce ile önce 2.000 dolar, daha sonra da tüm zamanların zirvesi 2.075 dolar seviyesine doğru yükselişler izlenebilir” diyor.

Bu ortamda gram altın fiyatlarındaki yükselişin ise devam edebileceği tahmininde bulunan Ayyıldır, bu konuda beklentilerini ise şöyle özetliyor;

“İç tarafta her ne kadar Dolar TL 15,00 seviyesinde baskılansa da tepkilerin zayıf kalması ve ABD Doları’nın gerek gelişmiş, gerekse gelişmekte olan ülke para birimleri karşısındaki değerlenme isteği, yeni döneme ilişkin Dolar/TL pozitif beklentisini güçlendirebilir. Bu arada ons altın ve Dolar/TL çarpımının 31,10 seviyesine oranlanması ile hesaplanan gram altın, ilgili finansal varlıklara yönelik beklentiler neticesinde yükseliş eğilimine devam etmesi bekleniyor. Bu düşünceden yola çıkarak gram altın fiyatının 50 günlük üssel hareketli ortalama 885 seviyesi üzerinde 1.000 – 1.050 Lira seviyeleri içerisinde denge arayışına girme ihtimali söz konusu.”

Ayyıldır, gerek iç, gerekse global piyasalara ilişkin beklentileri nedeniyle yatırımcıların altına olan ilgisinin yıl boyunca devam edeceği görüşünde.

“GRAM ALTINDA YENİ REKOR GÖREBİLİRİZ”

Doğukan ÇİÇEK / Troy Kıymetli Maden İş Geliştirme Yönetmeni

Altın yılbaşından beri yüzde 6’nın üzerinde değer kazanmasından da görüldüğü üzere küresel çaptaki ortamının altının lehine olduğunu söylemek lazım. Bu ortamı oluşturan iki unsurdan biri küresel çapta yaşanan enflasyon, diğeri ise Rusya- Ukrayna savaşı. Bu iki gelişme altının lehine fiyatlamasını sebep olurken, bir süre daha bu ortamın da devam edeceğini düşünürsek altının yukarı doğru hareketini beklemek yanlış bir bakış açısı olmayacaktır.

Altının önümüzdeki günlerde 2.000 dolar/Ons’un üzerini yeniden test etmesini beklemek gerçekçi bir bakışı olacakken, burada asıl belirleyici; FED önderliğinde merkez bankalarının yüksek enflasyon karşısında ne kadar şahin tonda olacağı.

Gram altın ise dolar/TL’nin istikrar kazanması sonrası bir süredir 900 TL’nin üzerinde tutunmuş şekilde işlem görmeye devam ediyor. Gram altın da dolar/onstaki yükselişle paralel şekilde yukarı doğru hareket edeceğini düşünüyorum. Bu bağlamda gram altının yeniden 1.000 liraların üzerine dönmesi, büyük bir sürpriz olmayacak. 1.000 lira psikolojik desteğinin kırılması sonrası altının hızlıca 1.100 liralara doğru yeni rekorlarını izleyebiliriz.

Bu ortamda yatırımcılar için altında pozisyon tutmanın önemi de devam edecektir. Ancak bu seviyenin altın alımı için uygun olduğunu düşünsem de mayıs ayındaki FOMC toplantısı sonrası FED’in ne kadar şahin tutum içerisinde olacağını öngörmek kolay değil. Olası bir sıkılaşma adımının tonunda hızlanma olması durumunda ise altında yeni alım fırsatları doğabilir. Aynı zamanda Altın Korumalı Mevduat Ürünü de yatırımcılar açısından garanti getiri sunması açısından önemli. Yatırımcıların portföylerinde en az yüzde 20 civarında altın tutmalarını öneririm.

“TALEP İKİ KAT ARTTI”

Ayşen ESEN / İstanbul Altın Rafinerisi CEO

Öncelikle bu hareket, “yastıkaltında atıl duran altınların ekonomiye kazandırılması” amacıyla 12 yıl önce İstanbul Altın Rafinerisi tarafından geliştirilen bir süreçtir. Bu süreç dahilinde sürdürülen Altın Bankacılığı çalışmaları kapsamında 120 tona yakın altın toplandı ve bu miktarın yüzde 95’inde, İstanbul Altın Rafinerisi olarak bizim emeğimiz var.

Ancak bizler bankalarda eksper bulundurmak suretiyle yapılan bu çalışmanın insana bağlı olması, süreklilik arz etmemesi, belirli günlerde belirli yerlerde yapılması gibi birçok nedenle sürdürülebilir ve hedeflenen yerlere gelmek için yeterli olmadığını gördük ve sürdürülebilir bir çalışmanın yapı taşlarını oturtmaya başladık. Bu çalışmanın adı KAD-SİS Kuyumcu Altın Değerleme Sistemi’ydi. Yaklaşık iki yıl önce hayata geçirdik.

2022 başında ise Türkiye Ekonomi Modeli’nin en önemli unsurlarından biri olarak Altın Tasarruf Sistemi’nin öne çıkmasıyla KAD-SİS, bu sistemin yaşayan, kendini kanıtlamış ilk uygulaması olarak hareketin içindeki yerini aldı.

Bu gelişmeyle birlikte özel bankaların konuya sahip çıkmaları sonucu, özel bankalar da hızla sisteme girmeye başladı. Mart ayında başlayan çalışmalar ve anlaşmalar ile muhtemelen üç büyük özel banka, nisan ayında KAD-SİS kapsamında işlem yapmaya başlayacak ve bunu başka özel bankalar da izleyecek. Sene başında 50’lerde olan il sayısı 65’e, 150’lerde olan kuyumcu sayısı 200’lere çıktı. Burada birincil hedefimiz il sayısını 81’e çıkarmak. Akabinde kuyumcu sayısını 200’den 500’e, 500’den bin noktaya çıkarmak.

Ocak ve şubat aylarına kıyasla KAD-SİS kapsamında yetkilendirilmiş kuyumculardan oluşan ADN Altın Değerleme Noktaları’nda mart ayında iki katı fazla işlem gerçekleşti. Bu sayede, iki katın üstünde altın yastık altından çıkarılarak sisteme dahil edilmiştir. Nisan ayında da bu ivme devam ediyor.

“RAMAZAN’DA TALEP ARTTI”

Erdem AŞIK / İSGOLD Yönetim Kurulu Başkanı

Yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması noktasında İSGOLD olarak bayrağı sırtlayan kurumların başında geliyoruz. Hazine ve Maliye Bakanımızın açıklamasının hemen ardından 50 kuyumcuyla anlaştık. Haziran sonuna kadar 250 kuyumcuyla anlaşmış olacağız. Hedefimiz yılsonuna kadar 500 kuyumcuyla anlaşmak. Bunun yanı sıra Türkiye’nin en büyük kamu bankası ile banka şubelerinden yastık altındaki altınları toplamak için de anlaştık ve bir aydır çok verimli sonuçlar alıyoruz. Diğer kamu bankaları ve bazı özel bankaların da bizimle çalışmak için talepleri var. Onlarla da görüşmelerimiz sürüyor.

Bu sistemle yastık altındaki altınların her yıl 200 tonunun ekonomiye kazandırılacağını öngörüyoruz. Özellikle Ramazan ayında vatandaşlardan geçmiş yıllarda görülmemiş şekilde yoğun bir talep geldiğini gördük.

Altın, ekonomilerin kötüye gittiği dönemlerde her zaman güvenli liman olarak görülmüştür. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, dünya ekonomisi için önemli bir tehdit. Bu durum da altına olan ilgiyi artıyor. Ons ve gram altın fiyatlarında bu gelişmeden dolayı bir yükseliş söz konusu. Savaşın sürmesi halinde fiyatların düşmesini beklemenin doğru olmayacağı kanaatindeyiz. Ancak şu anda altının stabil olmasının önemli bir sebebi de ABD Merkez Bankası FED’in faiz artışı yönündeki tutumu. Savaşın ve FED’in durumu, altının yönünü de belirleyecek.

ONS ALTIN İÇİN 2 BİN DOLAR DİRENCİNE DİKKAT

ABD reel faizlerinde (beyaz çizgi) 8 Mart 2022 tarihinden yüzde -1 seviyesinden başlayan yukarı yönlü hareket ile reel faiz sıfır seviyesine ulaştı. Negatif reel faizin tekrar devreye girdiği durumda ons altında (mavi çizgi) 2.000 dolar seviyesi üzerinde kalıcı hareket beklenebilir. Bu durum alternatif getiriler arasında dolar ve ons altın tercihini belirlediğinden dolayı piyasanın genel mottosunu yansıtıyor.

Teknik olarak ons altın tarafında 2.000 majör direnç seviyesi olurken, aşağı yönde geri çekilmelerde 55 günlük basit hareketli ortalama 1.926 ve 1.780 (dip) – 2.070 (tepe) seviyelerinden gelen fibo yüzde 50 seviyesi 1.925 seviyesi ile hareketli ortalamayı teyit ediyor. Bu dikkate alındığında 1.925/26 majör destek seviyesi olarak yer alıyor. Ons altında 1.900 dolar seviyesi ve aşağısı için ABD reel faizinde sıfır üzerinde kalıcılık gerekecektir. Benzer şekilde 2.000 ve üzeri hareket için reel faizin negatif tarafta kalıcı olması gerekecektir.

(Toplam: 9, Bugün: 1 )