O şekilde bir ilk yarı çıkardılar ki; odaklanamamış, tedirgin, savruk bir görüntü çizdiler…
KRUNIC YERİNİ YADIRGADI
Bilhassa Sebastian Szymanski’nin olmayışı, yerinde oynayan Rade Krunic’in eğreti duruşu, öteki olumsuzluklarla birleştiğinde Fenerbahçe‘nin hücumsal aksiyonlarını negatif yönde etkiledi.
İsmail ve Fred’in aynı anda oynadığı bir maçta, Krunic’in yerini fazlasıyla yadırgayan oyunu sebebiyle ikinci bölgeden üçüncü bölgeye geçmekte güçlük yaşadı sarı lacivertliler.
Oyunun kontrolünü almakta güçlük çeken Fenerbahçe, Fatih Karagümrük aksiyonlarını önlemekte de başarıya ulaşmış olamadı.
LIVA’NIN KURTARIŞLARI DA ÇARE OLAMADI
Dominik Livakovic’in oldukça iyi kurtarışlar yapması da Fenerbahçe’nin soyunma odasına 1-0 yenik girmesini engelleyemedi sadece bu gol, oyunun sarı lacivertli ekip lehine dönmesini sağlamış oldu.
AVANTAJ MI, DEZAVANTAJ MI?
Evet, Fenerbahçe’nin geriye düşmesi bir dezavantajdan daha ziyade avantaj oldu.
Oyuncu değişikliği mevzusunda agresif davranmaktan oldukça uzak olan İsmail Kartal ve teknik heyeti, ilk yarının son anlarında gelen gol sonrası bir irkilme yaşadı.
Skor eşitliği gösterdiğinde, hatta Olympiakos maçında olduğu benzer biçimde kimi zaman aleyhte de olsa oyuncu değişikliği mevzusunda temkini elden bırakmayan İsmail Kartal, Karagümrük’ün öne geçmesinin peşinden ikinci yarıya derhal bir değişiklikle başladı.
BATSHUAYI TAKIMIN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRDİ
Ve o değişim, süre – katkı istatistiğinde zirvede yer edinen Michy Batshuayi’nin oyuna girmesiyle gerçekleşti.
İlk devreye eşitlikle girilmesi durumunda Krunic-Batshuayi değişikliğinin sekteye uğrayacağını düşünürsek yenen gol, Fenerbahçe’nin lehine netice vermiş olabilir.
Varlığını pek hissettiremeyen Rade Krunic’in oyun dışına alınması sonrası Edin Dzeko ve Michy Batshuayi içinde güzel bir uyum izledik.
HEM MERKEZ HEM KANATLAR RAHATLADI
Dzeko-Batshuayi ikilisinin rakip savunmaya yapmış olduğu pres ve ikili oyunlar Fenerbahçe’nin Fred-İsmail ikilisini daha oldukça öne çıkarmasını ve kanatları daha etkili kullanabilmesini sağlamış oldu.
Hemen hemen ikinci yarının başlangıcında beraberliği kabul eden Fenerbahçe, oyun üstünlüğünü eline geçirdiği ikinci yarıda farkı açacak fırsatları yakalasa da değerlendiremedi.
SZYMANSKI’NIN YOKLUK İHTİMALİ…
Şampiyonluk yarışında mühim bir virajı kayıpsız dönen sarı lacivertlilerde Sebastian Szymanski’nin bölgesinin değişik bir orta sahayla doldurulamaması üstünde düşünülmesi ihtiyaç duyulan bir husus…
Cengiz Ünder sakat olmasaydı, İrfan Can Kahveci forvet arkasına çekilir ya da Tadic’in Syzmanski’nin yerine geçmiş olduğu bir şablonda Ferdi kanata, sakatlığı olmayan Oosterwolde beke geçer miydi?
Birçok alternatif düşünülebilir…
DEVRE ARASI TRANSFER PLANLAMASI KUSURLU OLABİLİR Mİ?
Sebastian Szymanski’nin sakatlığı sonrası o bölgeyi değişik bir oyuncuyla takviye edemeyip pek de tercih etmediği çift forvete dönen İsmail Kartal’ın dönem arası gelen ve giden oyunculardaki kararları tartışılabilir mi?..
Bu bağlamda Lincoln Henrique ve Emre Mor’un gönderilmesi kadro derinliğini etkilemiş olabilir mi?
Evet, mümkün…