Estetiğe ilgi de yatırım da artıyor

PARA ARAŞTIRMA/ MERVE YILMAZ GERGİN Cerrahi ve cerrahi olmayan birçok güzel duyu işlem, neredeyse her dönem popülerliğini koruyor. Hızla büyüyen bu pazarda güzel duyu trendleri de değişiyor. Bu senenin teması ise ‘naturel güzellik’. İçinde bulunduğunuz devrin güzellik algısına bakılırsa şekillenen işlemler, günümüzde toplumsal medyanın etkisiyle hızla yayılıyor. Güzel duyu tedavi pazarının dünya genelindeki büyüklüğünün ortalama 50 milyar dolar bulunduğunu söyleyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Hande Ulusal, TÜİK raporlarına bakılırsa pazarın 2021-2026 döneminde senelik yüzde 7.4 büyüyerek 2,84 milyar dolara ulaşacağını söylüyor. 2021 “Güzel duyu Cerrahi Pazarı” raporuna bakılırsa ise küresel güzel duyu cerrahi pazarının 2020’de 12,6 milyar dolar olarak tahmin ediliyor ve 2021-2026 döneminde senelik yüzde 8.6 gelişme ile 21,97 milyar dolara ulaşacağını öngörülüyor. Dr. Yasemin Harp Kaliteli Yaşam Kliniği Medikal Güzel duyu Hekimi Yasemin Harp da bu yaz rutubet aşılarının, PRP, karbon peeling, vitamin aşıları, rutubet bakımları, kişiye hususi akıllı bakımların fark yaratacağını ifade ediyor. Medikal Güzel duyu Hekimi Dr. Pelin Taşkıran ise 2021 yılından bu yana; cerrahi güzel duyu uygulamalarda yüzde 54, cerrahi olmayan (nörotoksin, dermal dolgu, cilt tedavileri vb) işlemler de ise yüzde 44 artış bulunduğunu söylüyor. Ülkemiz, dünya geneline bakıldığında güzel duyu turizmi sektöründe hızla yükselen bir ülke. Güvenilir sıhhat hizmetleri, tecrübeli sıhhat çalışanları ve uygun fiyatlar sebebiyle yurtdışından gelen hastalar için tercih edilen bir destinasyon. O şekilde ki talep olduğu sürece güzel duyu merkezleri yatırımlarındaki artış da büyümesini sürdürecek.

DOĞAL VE MİNİMAL İŞLEMLER ÖNE ÇIKIYOR

Güzel duyu tedavi pazarının dünya genelindeki büyüklüğünün ortalama 50 milyar dolar bulunduğunu söyleyerek konuşmasına süregelen Dermatoloji Uzmanı Dr. Hande Ulusal, Türkiye’de ameliyatlı ve ameliyatsız güzel duyu tedavi pazarının büyük bir potansiyele haiz ve her yıl hızla büyüdüğüne dikkat çekiyor. Dr. Ulusal’a bakılırsa Türkiye, dünya genelinde güzel duyu turizmi sektöründe hızla yükselen bir ülke. Güvenilir sıhhat hizmetleri, tecrübeli sıhhat çalışanları ve uygun fiyatlar sebebiyle Türkiye, yurtdışından gelen hastalar için tercih edilen bir destinasyon. Türkiye’nin güzel duyu turizmi sektöründe ikinci sırada yer aldığını belirten Hande Ulusal, hedeflenen rakamın ise yılda 2 milyon hasta bulunduğunun bilgisini paylaşıyor. Gösterilen TÜİK raporlarında ise, pazarın 2021-2026 döneminde senelik yüzde 7.4 gelişme ile 2,84 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Dr. Ulusal, yurtdışından gelen hastaların sayısının her yıl arttığını belirterek en fazlaca İngiltere, Almanya, İtalya, Fransa, Rusya ve Suudi Arabistan’dan gelenler bulunduğunu vurguluyor. Son yıllarda ameliyatsız güzel duyu uygulamalarının popülerliğinin arttığına da değinen Ulusal, bu uygulamaların en fazlaca tercih edilenleri içinde botoks, dolgu, mezoterapi, PRP (platelet varlıklı plazma), kir tedavisi, anti aging ve skar tedavisi cilt yenileme işlemlerinin geldiğini söylüyor. Hızla gelişen teknolojinin gelişmesi ve ameliyatsız işlem çeşitliğinin artması sebebiyle ameliyatsız güzel duyu uygulamalarının ön planda olacağını kaydeden Ulusal, “Bilhassa pandemi sürecinde ameliyatların riskli olması, insanların daha azca invaziv (ufak kesili) işlemlere yönelmesine niçin olmuştur. Bundan dolayı ameliyatsız güzel duyu uygulamalarının gelecekte daha popüler hale geleceği öngörülüyor. Sadece bazı güzel duyu işlemler için ameliyatın kaçınılmaz olması sebebiyle ameliyatlı işlemlerin de varlığı devam edecek” diyor. Ulusal, bu yaza damga vuracak güzel duyu işlemleri hakkında da şunları söylüyor:

“Bu yaz daha naturel ve minimal işlemler öne çıkıyor. Kısa iyileşme süresi sebebiyle insanoğlu daha azca invaziv (ufak kesili) işlemleri tercih etmeye başladılar. Botoks ve dolgu benzer biçimde işlemler artık daha naturel sonuçlar veren ve kişisel özellikleri korumuş olan tekniklerle uygulanmaya başlandı. Daha uzun soluklu sonuçlar elde etmek isteyen hastaların sayısındaki artıştan dolayı yüz germe işlemlerinde de bir artış gözlemleniyor. Bununla beraber, her insanın kendine özgü tercihleri ve beklentileri olduğundan, güzel duyu trendler daima değişkenlik göstermektedir.”

“ESTETİKTE İLK TERCİH EDİLEN ÜLKEYİZ”

Hızla gelişen teknolojinin gelişmesiyle beraber güzel duyu alanındaki yenilikler, bireylerin tercihlerine yön vermeye devam ediyor. Ameliyat gerektiren güzel duyu tedaviler yerini; cerrahi yetkinliği mecburi kılmayan, medikal güzel duyu uygulamalarına bırakıyor. O şekilde ki Research and Markets’in yayımladığı verilere bakılırsa, 2022’yi 11,87 milyar dolarla kapatan ameliyatsız güzel duyu tedavi pazarının 2028’de 19,94 milyar dolar değerine yetişmesi planlanıyor. Bilhassa İstanbul’un, medikal güzel duyu için Avrupa’nın önde gelen merkezlerinden biri bulunduğunu korumak için çaba sarfeden Dr. Yasemin Harp Kaliteli Yaşam Kliniği Medikal Güzel duyu Hekimi Yasemin Harp, sektör olarak büyük yatırımlar yaptıklarını belirtiyor. Saç ekiminde ve ameliyatlı-ameliyatsız estetiklerde Türkiye’nin ilk tercih edilen ülke bulunduğunu dile getiren Harp; Almanya, İtalya, İspanya, İngiltere, ABD benzer biçimde dünyanın pek fazlaca yerinden hasta geldiğini vurguluyor. Harp, ameliyatlı uygulamalarda Türkiye’de burun öncelikli sırada yer alırken dünyada meme ameliyatı, liposuction (yağ alımı) uygulamalarının yaygın bulunduğunu söylüyor. Erkeklerde ise jinekomasti (meme dokusu) ve karın kası ön planda. Ameliyatsızlarda dudak dolgu ve botoks ve göz altı tedavileri en fazlaca tercih edilen uygulamalardan. Bu yıl yaşımızı en iyi şekilde yansıtan, daha sıhhatli ve canlı bir cilde haiz olmamızı elde eden, kendimize yabancılaştırmayan doğallığı korumuş olan, cilde meydana getirilen uygulamalarla yaşlanmayı geciktiren uygulamaların ön planda olacağının da bilgisini paylaşan Harp, “Bu yaz rutubet aşıları, PRP, karbon peeling, vitamin aşıları, rutubet bakımları, kişiye hususi olan akıllı bakımlar fark yaratacak. Waterpeeling bakım ve thulium bakım tedavileri ile de cildiniz daha canlı, parlak ve sıhhatli görünür” diyor. Harp, ameliyatlı ya da ameliyatsız operasyonlarda yüzde 60-70 hanım, yüzde 30-40 arası adam oranlarını görürken yaş aralığının 19-50 yaş arası bulunduğunu da ekliyor. Son zamanlarda toplumsal medyanın da etkisiyle beğenilme kaygısı artan gençler ve gençler içinde güzel duyu çılgınlığı yaşandığına da değinen Harp, “Güzel duyu talebi 14-15’li yaşlara düştü. Ergenlikte meydana getirilen güzel duyu işlemlerinin, ileri yaşlarda yüzde biçim bozukluklarına sebep olabilirken, bazı tedavilerin de lüzumlu durumlarda sıhhat açısından yapılabilir” diyor.

“ESTETİK DÜNYADA 16 YAŞA DÜŞTÜ”

TÜİK verilerine bakılırsa; 2023 yılının birinci çeyreğinde geçen senenin aynı çeyreğine kıyasla sıhhat turizmi gelirlerinde yüzde 10.8’lik artışın kaydedildiğinin bilgisini paylaşan Medikal Güzel duyu Hekimi Dr. Pelin Taşkıran, 2021 yılından bu yana cerrahi güzel duyu uygulamalarda yüzde 54, cerrahi olmayan (nörotoksin, dermal dolgu, cilt tedavileri vb) işlemler de ise yüzde 44 artış bulunduğunu söylüyor. Internasyonal Sıhhat Hizmetleri Anonim Şirketi’nin verilerinde ise 2022 senesinde toplam 1 milyon 258 bin 382 şahıs sıhhat hizmeti almak için ülkemize gelmiş ve buradan elde edilmiş gelir, 1 milyon 926 bin 94 ABD doları tutarında gerçekleşmiş. Türkiye’de saç ekimi, rhinoplasty (burun şekillendirme), meme implantları, liposuction (yağ aldırma) ve abdominoplasty (karın germe) benzer biçimde vücut şekillendirme operasyonları, sektörün öncü işlemleri. Bleferoplasty (göz kapağı estetiği), yüz germe- kaş kaldırma ve cerrahi olmayan medikal güzel duyu uygulamalarda nörotoksin (botoks) ve dermal dolgu uygulamaları yanı sıra cilt standardını iyileştiren antiaging klinik işlemler de en fazlaca talep gören uygulamalar. Toplumsal medya kontakt ağının bilinirlik ve ulaşılabilirlik açısından güzel duyu pazarında etkin oranı bulunduğunu dile getiren Taşkıran, “Güzellik ve güzel duyu algısını belirleyen akımların yanı sıra tüm dünyadaki klinik uygulama teknoloji-ürün ve sonuçlarına süratli erişim açısından da önemi tartışılmaz. Sadece bu, hedef kitlenin doğru ve gerçekçi bilgiye ulaşabildiği anlamı taşımıyor, informasyon kirliliği de yaratıyor. Ne yazık ki yanıltıcı ve hatalı reklamlara aldanarak yeterli olmayan ellerde merdiven altı uygulamalar, kişilerin genç yaşta sağlığı için çekince yaratabiliyor” diyor. Taşkıran, güzel duyu ve güzellik uygulamalarına ilgi yaşlarının tüm dünyada 16-17’lere düştüğünü, cerrahi ve medikal güzel duyu alanında yüzde 41’lik hisse ile 36-50 yaş grubu hasta popülasyonun çoğunluğunu oluşturduğunu, yüzde 37’lik hisse ile de bunu 51-70 yaş grubu takip ettiğini sözlerine ekliyor.

“HER YIL 1 MİLYAR KİŞİ ESTETİK YAPTIRMAYI DÜŞÜNÜYOR”

Prof. Dr. Kurtuluş YAVUZER / Plastik Rekonstrüktif ve Güzel duyu Cerrahi Uzmanı

Estetiğe ilginin artışı, bu pazarın finansal olarak da ciddi anlamda büyümesi anlamına geliyor. Sektörün her ne kadar tam büyüklüğünü bilmekte zorlansak da kabaca, tüm güzellik ve genel iyilik uzun yaşam sektörünün 4 katrilyon dolara ulaşmış olduğu düşünülüyor. Önümüzdeki beş yıl içinde bazı değişimler bu alanı bekliyor. Ilk olarak adam hasta sayısındaki artış, gelecek yıllarda da yükselerek devam edecek. Başvuran hastaların yaş averajında bir düşüş aslına bakarsan söz mevzusu. Bunun önümüzdeki beş yıl içinde fazlaca daha belirgin olarak ortaya çıkacağı düşünülüyor. Hastaların fazlaca daha yoğun dijital platformlarda ilk konsültasyonlarını yapacağı öngörülüyor. Tüm dünyada mühim artış gösteren bu güzel duyu işlemlerde ameliyatsız uygulamaların daha fazlaca talep gördüğünü görüyoruz. Bu işlemlerin anestezi gerektirmeden daha kolay bir halde yapılabiliyor olması ve daha geniş bir yelpazede işlem ve uygulamaların bulunması, ana etken. Araştırmalara baktığımız vakit, ortalama her yıl 1 milyar kişinin güzel duyu işlemleri yaptırmayı düşündüğünü görüyoruz. Bu talep, gelecek yıllarda bu işlemlere başvuran bireylerin fazlaca daha çok olacağının mühim bir göstergesi. Gençleşen yaş grubu, artık erken 20’li yaşlara kadar gerilemiş vaziyette. Bu, doğal ki bu işlemlerin gerçekleşmesini elde eden hekimlere bir toplumsal mesuliyet yüklüyor. Sektörün bu hızda büyümesi, elbet büyük sıkıntıları bununla beraber getiriyor. Düzmece yada kalitesiz ürün kullanımı, yetersiz tecrübeye haiz noktaların yoğun hasta sonucu çıkarma arzusu, kafi eğitim almamış hekimlerin bu işlemleri yapıyor olması, doktor dışı bireylerin yasadışı bir halde hizmet vermesi, mühim tehlikeler olarak karşımıza çıkıyor.