Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer edinen Erzurum, bölgenin en büyük ili ve Türkiye’nin en kalabalık 29. şehri olarak geçiyor. Ulusal Savaşım Periyodu’nin en mühim adımlarından önde gelen Erzurum Kongresi’nin gerçekleştirildiği salonu gezebileceğiniz, Narman Peribacaları şeklinde etkisi altına alan tabiat harikalarını yakından görebileceğiniz Erzurum’da Türkiye’nin en ihtişamlı şelalesi Tortum Şelalesi’nde ve dünyanın en süratli akan nehirlerinden önde gelen Çoruh Nehri’nde de enfes fotoğraflar çekebilirsiniz.
Erzurum şehrin malum adı, 11. yüzyıl sonrası Erzen adı kullanıldı ve Selçuklular tarafınca basılan paralarda şehrin adı Erz-i Rûm olarak yazıldı. Zaman içinde Arz-ı Rûm olarak anılan isim günümüzdeki Erzurum şehri haline geldi.
Erzurum’da neler gezilmeli ile ilgili tüm bilgileri bulacaksınız. Eğer aklınıza takılan bir şey olursa sorularınızı yorumlarda bizimle paylaşmayı ihmal etmeyin.
Çifte Minareli Medrese mimari açıdan mükemmel bir işçilikle inşa edilmiş. Medresenin bilhassa taç kapısında yer edinen bezemeler, Selçuklu taş süslemesindeki güzel duyu bakışın en güzel örneklerini gösteriyor. Taç kapının batı tarafına Erzurum’un simgesi olan çift başlı kartal ve ağzı açık iki yılan ve dilimli yapraktan oluşan yaşam ağacı işlenmiş. Yaşam ağacı, Orta Asya’da güç ve ölümsüzlüğü ifade ediyor.
Çifte Minareli Medrese’nin iç kısmında sizi geniş bir avlu, talebe odaları ve bir kümbet bekliyor sizi. Buralarda da bir fazlaca bitkisel motifler ve taş işçiliğini görebilirsiniz. Medresenin içi maalesef 93 harbinde Ruslar tarafınca tahrip edilmiş. Çifte Minareli Medrese’yi her gün ziyaret edebilirsiniz. Herhangi bir giriş tutarı talep edilmiyor.
Erzurum merkezde gezilecek bölgeler tam anlamıyla zamanı açık hava müzesini çağrıştırıyor. Bu bölgeler genel itibariyle birbirine oldukça yakın. Birinden çıkıp diğerine giriyorsunuz. Ayrıca Kümbet’in anlamı bilmeyenler için, Selçuklular döneminde meydana getirilen kendine özgü mimari yapısı olan anıt mezarlardır. Kümbetler ölen kişinin büyüklüğünü ve saygınlığını gösterme amacıyla yapılırmış. Dolayısıyla bu yapılar çoğu zaman büyük devlet ve din adamları için inşa edilirmiş.
Kesme taşlarla sekizgen olarak tasarlanan ve ikonik külahlarıyla müthiş bir görünüm sunan Üç Kümbetler, sağlam mimarileri ile yüzlerce senedir ayakta kalmayı başarmış. Her köşeleri Orta Asya Türk takvimindeki ayı, at, yılan şeklinde sembollerle süslenen ve benzersiz taş kabartmalarıyla sanat eserlerini çağrıştıran kümbetleri rehberli turlarla da dolaşabilirsiniz.
Selçuklu ve Saltuklu Beyliği dönemlerinden kalma en anlamlı eserler mevcut. Bu eserlerden biri de Erzurum Yüce Cami. Şehrin en büyük ve en eski camisi olmasıyla dikkat çeken ve 1179 senesinde Saltuklu Emiri Nasreddin Aslan Mehmet tarafınca inşa edilen yapı, zamanı kayıtlarda Atabey Camii olarak da geçiyor.
Erzurum Yüce Cami’nin en mühim ve göze çarpan kısmı ”Kırlangıç Tavan” kısmı. Dıştan sekizgen piramidal külâhla örtülü şekilde ahşap malzemeden yapılmış bu tavan. Kırlangıç yuvasının tam tersi olduğundan Kırlangıç Tavan adını almıştır.
Hem içi hem de çevre düzenlemesiyle restorasyonu oldukça güzel yapılmış ve gerçek kale görünümde olup şehirdeki İslam dönemine ilişkin en eski eserlerden birisidir. Erzurum Kalesi’nin zamanı ortalama 2500 yıl öncesinde bölgeye hakim olan Urartulara kadar dayanıyor. Günümüzde hala varlığını korumuş olan iç kale 415 senesinde Bizans İmparatoru Theodosius tarafınca inşa ettirilmiş.
1948 senesinde üzerine saatler yerleştirilen Erzurum Saat Kulesi, bir süre gözetleme kulesi olarak da kullanılmış. Günümüze kadar sağlam kalmış benzersiz mimarisiyle Erzurum’un en fazlaca fotoğraflanan zamanı yapılarından önde gelen ve Cumhuriyet Caddesi üstünde merkezi bir noktada yer edinen Erzurum Saat Kulesi’ne siz de uğrayabilir ve ülkemizdeki en eski İslami yapılarından birinin fotoğraflarını çekebilirsiniz.
Kıbrıs Fatihi olarak malum ve bir dönem Erzurum beyi olan Lala Mustafa Paşa tarafınca yaptırılmıştır. Erzurum’un Yakutiye mevkiinde yer edinen Lala Mustafa Paşa Camii, Erzurum’da bulunan ilk Osmanlı camisi olarak dikkat çekiyor.
1562 senesinde Kanuni Sultan Süleyman’ın komutanı Lala Mustafa Paşa tarafınca yaptırılan caminin mimarisi Mimar Sinan’a ilişkin. Eminönü Camii ve Fatih Camii’ne benzer bir mimari tarzda inşa edilen Lala Paşa Camii; hususi tasarımlı 28 penceresi, dini motiflerle süslü mütevazi iç dekorasyonu ve beyaz taşlarla inşa edilen minaresi ile etkisi altına alan bir görünüm sunuyor.
Yakutiye Şehir Meydanı, en canlı noktalardan biri ve şehri keşfe adım atmak için ideal. Meydandan Yakutiye Medresesi, Lalapaşa Camii, Çifte Minareli Medrese, Üç Kümbetler ve Mustafa Kemal Atatürk Evi Müzesi şeklinde pek fazlaca zamanı yapıya kısa bir yürüyüşle yetişme şansınız bulunmaktadır. İlhanlı hükümdarı Olcaytu Han zamanında Buyruk Hoca Cemalettin Yakut tarafınca inşa ettirilmiş. Sekiz asırdır ayakta olan bu medreseyi haftanın her günü sabah 08:00 – akşam 17:00 saatleri içinde ziyaret edebilirsiniz.
Orijinal mimarisini günümüze kadar korumayı başaran ve uzun senelerce dini eğitimlerin verildiği zamanı medrese, 1991 senesinde restore edilerek etnografya müzesi olarak hizmete açılmıştır.
Erzurum’un neyi meşhur diye sormuş olacaktır olursanız; oltu taşını olduğu aklınıza gelecektir ve nerede alabilirim ya da bulabilirim diyorsanız da Adres; Rüstem Paşa Sarayı doğrusu Taşhan’dır. Taşhan’da oltu taşının tesbihinden yüzüğüne, kolyesinden küpesine her türünü bulabilirsiniz.
“Rüstem Paşa Bedesteni” yada “Taşhan” ismiyle de malum Rüstem Paşa Kervansarayı, 1561 senesinde Kanuni Sultan Süleyman’ın damadı ve sadrazamı Rüstem Paşa tarafınca yaptırılmış. Büyük üstat Mimar Sinan’ın yapmış olduğu bu yapıt, Osmanlı kervansaray mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. İçerisinde imarethane, mescit, dinlenme yeri ve bezirgan dükkanları bulunan bu kervansaray günümüzde oltu taşı imalat ve satış yeri olarak kullanılıyor.
Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk ve tabanca arkadaşlarının burada kalmasından dolayı tarihimizde mühim bir yere haiz. Mustafa Kemal Paşa bu evde tabanca dostlarıyla 52 gün kalmış olarak Erzurum Kongresini gerçekleştirmiş ve Kurtuluş Savaşımızın ön hazırlıklarını burada yapmış. Erzurum Mustafa Kemal Atatürk Evi 1900’lü yılların başlangıcında ilkin Almanya Konsolosluğu sonrasında ise Vali Konağı olarak kullanılmıştır.
9 Temmuz – 29 Ağustos 1919 tarihleri içinde Erzurum Kongresi için meydana getirilen çalışmaların büyük kısmı bu konakta gerçekleştirildi. Konak 1984 senesinde Kültür Bakanlığı’na devredildi ve Mustafa Kemal Atatürk Evi Müzesi olarak halka sunuldu.
Erzurum Kongresi’nin toplandığı zamanı kurultay binasında hizmet veren ve şehrin en fazlaca ziyaret edilen müzelerinden olan Erzurum Kurultay ve Ulusal Savaşım Müzesi, ilk uğramanız ihtiyaç duyulan bölgeler içinde. Alt katında da Fotoğraf Heykel Müzesi ve Galerisi’nin yer almış olduğu bu güzel müzeyi haftanın her günü 08:00 – 17:00 saatleri içinde ücretsiz bir şekilde ziyaret edebilirsiniz.
1864 yılı yapımı taş ve ahşap mimarili konağın tarih kokan odalarında 23 Temmuz ile 7 Ağustos 1919 tarihlerinde toplanan Erzurum Kongresi’nde kullanılan salonu ziyaret ederek mükemmel fotoğraflar çekebilirsiniz.
Türkiye’nin en popüler kış tatili merkezlerinden önde gelen Palandöken Kayak Merkezi’yle kış turizmi açısından en mühim şehirlerimizden biri. Internasyonal Kayak Federasyonu tarafınca tescillenmiş iki kayak pistine haiz olan Palandöken Kayak Merkezi, bazen internasyonal yarışmalara ev sahipliği yapıyor. Burada alp kayağı yapabilir, snowboard macerasına ortak olabilir ya da yamaç paraşütü şeklinde dağcılık faaliyetlerine katılabilirsiniz.
6 aydan daha uzun bir kayak sezonuna haiz olan ve 3125 metre yükseklikteki Palandöken Dağı eteklerinde hizmet veren kayak merkezi, 1993 senesinde açıldığı günden beri her yıl binlerce yerli ve yabancı turistleri konuk ediyor.
Erzurum’un popüler kış dinlence merkezlerinden önde gelen Konaklı Kayak Merkezi, 60 hektarlık geniş bir alan üstünde hizmet veren ve 3185 metre ile 2200 metre içinde uzanan 16 tane kayak pisti bulunan merkezinde toplam 288 hektarlık bir alanda kayak ve snowboard yaparak mükemmel bigün geçirebilirsiniz.
Kayak otellerinden ekipmanlar kiralayabileceğiniz tesisler, kafeler ve restoranlara kadar gezim olanakları açısında da varlıklı olan Konaklı Kayak Merkezi’nde 6 ay süresince büyüleyici kış manzaraları eşliğinde kayak yapabilir yada rehberli kar yürüyüşlerine çıkarak etkisi altına alan fotoğraflar çekebilirsiniz
Çevresindeki dağlarında birbirinden güzel kayak merkezlerinin hizmet verdiği Erzurum’da kış aylarında çocuklarınızla kayak yapabileceğiniz ve güzel süre geçirebileceğiniz başka bir sevilen yer de şehre bir tek 36 kilometre uzaklıktaki Kandilli Kayak Merkezi. 12 ay süresince açık olan Kandilli Kayak Merkezi’nde 30 metrelik tırmanış alanlarında bembeyaz kar manzaralarının tadını çıkarabilir, kayak ve snowboard ekipmanları kiralayabilir yada her yaş için kayak eğitimleri alabilirsiniz.
160 hektarlık bir alan üstünde yer edinen ve deniz seviyesinden 1700 metre yükseklikteki kayak pistleriyle ilgi gören kayak merkezi, bir fazlaca mühim kış sporu etkinliğine de ev sahipliği yapıyor.
Erzurum-Çat karayolu üstündeki Kiremitliktepe’de yer ediniyor. Burası Erzurum merkeze oldukça yakın. Atlama Kuleleri 125 metrelik uzunluğu ve hilal şeklindeki görüntüsü ile Erzurum 2011 Dünya Üniversiteler Arası Kış Oyunları’nın sembol tesislerinden biriydi. Erzurum atlama kuleleri uzunluk açısından dünyada birinci konumda bulunuyor. Atlama kuleleri olimpiyatlar sonrası 2014 senesinde toprakta oluşan heyelan sonucunda yıkılma tehlikesi geçirmiş. Fakat hemen sonra yeniden yapılmış.
Biz gittiğimizde kar olmadığı için atlama kulelerinde ıslak çim üstüne atlayan ve antrenman meydana getiren evlatları gördük. Ek olarak Atlama Kulelerinde bulunan Kule Kafe’de Erzurum manzarası eşliğinde bir şeyler içebilirsiniz.
Erzurum’un sıkça ziyaret edilen mukaddes alanlarından biri de Palandöken Dağı eteklerinde yer edinen ve şehre bir tek 2,5 kilometre uzaklıkta bulunan Abdurrahman Gazi Türbesidir. İnanç turlarının yanı sıra zamanı geziler ve tabiat yürüyüşlerinin de mühim bir parçası olan Abdurrahman Gazi Türbesi, Hz. Muhammed’in sancaktarlığını meydana getiren Abdurrahman Gazi için 16. yüzyılda inşa edilmiştir. 1796 senesinde yanına cami eklenen ve çevresini saran el değmemiş naturel güzelliklerle mesire alanı olarak da kullanılan Abdurrahman Gazi Türbesi, bilhassa dini bayramlar ve mukaddes günlerde binlerce şahıs tarafınca ziyaret ediliyor.
Erzurum il merkezinde bulunan Nene Hatun Zamanı Ulusal Parkı, 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı’nda (93 Harbi), yer almış olduğu bölgenin düşman kuvvetlerinden savunulmasını elde eden tabyalar sebebiyle fazlaca mühim bir zamanı park. Doğal olarak aklınıza tabya nedir diye gelirse, Tabya; Stratejik ehemmiyet arz eden bir bölgenin, yerin, yolun yada şehrin güvenliğini ve savunmasını sağlamak suretiyle çoğu zaman bölgenin hakim bir tepesine yada dağ yamacına yapılmış askeri tesislerdir. Amacı; düşmanı, ileri müdafa hattı oluşturarak engellemektir.
Türk tarihinin mühim karakterlerinden önde gelen ve Osmanlı-Rus Savaşı döneminde yapmış olduğu kahramanlıklarla ünlenerek 1955 senesinde senenin anası seçilen Nene Hatun, Erzurum’da fazlaca seviliyor ve saygıyla anılıyor. Nene Hatun’un anıt mezarına da ev sahipliği meydana getiren Nene Hatun Zamanı Ulusal Parkı ise Erzurum’un onlarca kahramanının heykelleri, birbirinden etkisi altına alan anıtlar ve naturel güzelliklerle ziyaret edilmeye kıymet yerlerden biri.
Parkın içinde Aziziye Şehitleri Anıtı ve fazlaca büyük bir cenk kahramanı olan Nene Hatun’un kabri bulunuyor. Haftanın her günü 08:00 – 18:00 saatleri içinde ziyaret edebileceğiniz parkın giriş tutarı 3 TL. Aracınızla giriş yapmak isterseniz 9 TL ödemeniz gerekiyor.
Pek fazlaca mükemmel tabyaya ev sahipliği meydana getiren Erzurum’da ne olursa olsun görmeniz ihtiyaç duyulan yerlerden önde gelen Aziziye Tabyası, Osmanlı-Rus Savaşı döneminde Kars yolunu korumak amacıyla inşa edilmiş devasa bir taş yapı. 3 değişik tabyanın birleşiminden oluşan ve Sultan Abdülaziz döneminde Top Dağı eteklerinde kurulan tabya, uzun cenk döneminde bir fazlaca kahramanlık öyküsüne de sahne olmuş.
21.000 metrekarelik süs bitkileri bahçesinde görkemli fotoğraflar çekebileceğiniz; yürüyüş ve bisiklet parkurları, çocuk oyun alanları, kamelyalar şeklinde olanaklar bulabileceğiniz Aziziye Parkı’nda hem çocuklarınızla keyifli süre geçirebilir hem de Erzurum’un zamanı yerlerini gezdikten sonrasında küçük bir mola verebilirsiniz.
Aynı Aziziye Tabyası şeklinde burada da restorasyon emek vermesi yapılmış. Burası oldukça uzun bir yapı.1877 ile 1878 yılları aralığında yaşanmış olan Osmanlı-Rus Harbi’ne sahne olan ve Top Dağı’nın şimal ucunda müdafa amacıyla inşa edilen Mecidiye Tabyası, onlarca devasa tabyaya ev sahipliği meydana getiren Erzurum’da tarih meraklılarının en fazlaca ziyaret etmiş olduğu yapılardan biri.
Yanık Deresi ile Gürcü Boğazı içinde, düşman saldırılarına karşı müdafa amacıyla kalınca kesme taşlarla inşa edilmiş devasa bloklarıyla ziyaretçilerini büyüleyen Mecidiye Tabyası, bununla birlikte kent merkezine en yakın zamanı tabyalardan biri olduğundan de fazlaca ziyaret ediliyor. İçerisinde topçu alanları, hamamlar, cephanelikler, askeriye yatakhaneleri ve oturma alanlarını gezebileceğiniz Mecidiye Tabyası’nı bilhassa kış aylarında bembeyaz kar manzaraları eşliğinde gezmenizi tavsiye ederiz.
Bir tek Erzurum’un değil, Doğu Anadolu Bölgesi’nin de en etkisi altına alan ve eski kalelerinden önde gelen Oltu Kalesi, M.Ö. 4. yüzyılda Urartular döneminden günümüze kalmış bir zamanı hazinemiz. Kent merkezine ortalama 1,5 saat uzaklıkta, Oltu ilçesine hakim yüksek bir tepede 3000 metrekarelik büyük bir alan üstüne inşa edilen Oltu Kalesi, uzun tarihinde Bizans, Selçuklu, Akkoyunlu, Karakoyunlu ve Osmanlı dönemlerinde de eklemeler yapılarak kullanılmış. Erzurum’un en eski kalelerinden önde gelen Oltu Kalesi’nin surlarından bilhassa gün batımlarında bölgenin büyüleyici güzelliklerini de seyredebilirsiniz.
Erzurum’u gezen yabancı turistlerin sıkça ziyaret etmiş olduğu zamanı hazinelerden önde gelen Oltu Kilisesi, Osmanlı-Rus Harbi döneminde Ruslar tarafınca inşa edilmiş bir Ortodoks kilisesi. Kalınca kesme taşlarla dikdörtgen olarak tasarlanan kilise, sağlam mimarisiyle günümüze kadar bozulmadan kalmayı başarmış. Erzurum’daki zamanı camilerin ve medreselerin yanında değişik bir görünüm sunan, bulunmuş olduğu konumdan izleyeceğiniz tabiat manzaralarıyla fotoğrafçıların da sevilmiş olduğu yerlerden önde gelen Oltu Kilisesi’ni her saat bulabileceğiniz Oltu minibüsleriyle yada tarih ve kültür gezilerine katılarak yakından görebilirsiniz.
Oltu ilçesindeki kırmızı, yeşil ve turuncu renklerden oluşan bu rengarenk tepeler aşınma, iklim şartları ve minerallerin etkisiyle 45 milyon yıl ilkin oluşmuş. Bir benzeri de Çin’de görülen Gökkuşağı Tepeleri’nin jeopark olarak turizme kazandırılması için emekler yapılıyor. Gökkuşağını çağrıştıran renkleriyle fazlaca güzel bir görünüme haiz olan bu tepeler, benzeri olmayan fotoğraflar yakalamak için muhteşem bir yer.
Tabiat sevenler için adeta bir aden olan Erzurum’da keşfedebileceğiniz başka bir doğa harikası da Tortum ilçesi sınırlarında yer edinen ve Tortum Gölü’nün bir parçası olan Zökün Gölü’nün üstünde yüzen ufak adalar. 6 tane yüzen adası ile büyüleyici bir görünüm sunan göl, dünyanın fazlaca azca yerinde görebileceğiniz jeolojik oluşumlardan biri.
Erzurum’un en sevilen doğaya kaçış noktalarından önde gelen Zökün Gölü’nün çevresinde piknik yapabileceğiniz mesire alanları, yürüyüş parkurları ve yüzen adaların mükemmel fotoğraflarını çekebileceğiniz seyir terasları şeklinde olanaklar da bulabilirsiniz.
Erzurum Tortum’da en sevilen yerlerden önde gelen Haho Kilisesi, Tortum’un Bağbaşı Köyü’nde bulunuyor. Meryem Ana Kilisesi olarak da malum Haho Kilisesi, 976-1001 yılları aralığında Bagrat Kralı III. David tarafınca yaptırılan bu yapıt, 19. yüzyılda camiye dönüştürülüp Taş Cami adını almış. Binanın içindeki aslan, boğa ve kartal kabartmaları oldukça ilgi çekici.
Uzundere’ye giderken görebileceğiniz Engüzekkapı Kalesi tüm heybetiyle bir tepede sizi bekliyor. Engüzekkapı Kalesi, Doğu Roma İmparatorluğu zamanında yapılmış. Kale sınırları içinde su yolları, mabet, hamam ve fırın bulunuyor. Engüzekkapı Kalesi’ne dönüş yolundan sonrasında ortalama 500 metre sonrasında bir taş fırın var. Burada durun ve kesinlikle kıymalı pide almayı ihmal etmeyin. Bu fırının ekmekleri ve hamur harcı işleri fazlaca fakat fazlaca leziz.
Tarih meraklılarını kendine çeken Erzurum’da görülmeye kıymet başka bir etkisi altına alan yapı da Hristiyan Gürcüler tarafınca inşa edilen görkemli Öşvank Manastırı. Uzundere ilçesi sınırlarında yer edinen ve 963 ile 973 yılları aralığında Gürcü Bağratlı Hanedanlığı döneminde inşa edilen manastır, Bizans İmparatorluğu döneminde de büyük kubbeler eklendikten sonra geliştirilmiş.
İç bölümleri süsleyen aziz freksleri ve kabartma taşlarla haç planlı olarak tasarlanan manastır, İncil’den sahnelerin tasvir edilmiş olduğu duvar resimleriyle de ziyaretçilerini büyülüyor. Hususi tasarımlı ufak pencerelerinden sızan ışıkla günümüzde de mistik atmosferine korumuş olan Öşvank Manastırı’nda hamam, rahip evleri, kütüphane ve mutfak şeklinde bölümleri de gezebilirsiniz.
Uzundere Panorama Cam Terası süper bir manzaraya haiz. Görünüm süper olmasıyla birlikte ürkütücü de. Terasta camlardan aşağıya bakmış olduğunuzda otomatik kaçma refleksi oluşuyor. Uzundere Panorama Cam Terasının giriş tutarı şahıs başı 5 TL. Burası Türkiye’nin en uzun ve en geniş alanlı cam seyir terası. Yerden yüksekliği 12,3 metre. Buraya Tortum Şelalesi’ne giderken uğrayabilirsiniz.
Doğu Anadolu köyünü keşfetmek için Tortum Gölü kıyısında uzanan Balıkçı Köyü’ne uğrayabilirsiniz. Her yıl yazları düzenlenen Balıkçı Köyü Göl Festivali ve Karakucak Güreş Şenlikleri ile binlerce insanı konuk eden köyde yüzlerce senelik evler, asırlık çınar ağaçları altında hizmet veren kahvehaneler ve bölgesel köy yiyecekleri tadabileceğiniz restoranlarda güzel süre geçirebilirsiniz. Tortum Gölü kıyısında uzanan yürüyüş yolları ve mesire alanlarıyla da keyifli bir seyahat deneyimi sunan Balıkçı Köyü’ne minibüslerle 1,5 saat içinde kolayca ulaşabilirsiniz.
Kaçkar Dağları’ndaki saklı aden olarak anılan İspir Yedigöller, averaj 4 bin rakımda bulunuyor. Görkemli bir tabiat harikası olan Yedigöller, zirvede olma heyecanını ve göllerin benzeri olmayan manzarasını bir arada sunuyor. İspir Yedigöller, turkuaz rengi volkanik göllere ev sahipliği yapıyor. Bu alanda değişik büyüklüklere haiz 11 tane göl bulunuyor. Ek olarak burada yazın bile erimemiş karlar görülebiliyor. Dağcılık ve kamp için ideal alanlar sunan İspir Yedigöller’e günübirlik tabiat yürüyüşü için de gelebilir, gökyüzüne komşu olan bu güzelliği doya doya yaşayabilirsin.
ERZURUM’UN NEYİ MEŞHUR & ERZURUM’UN YÖRESEL YEMEKLERİ NELERDİR ?
–Oltu Taşı ürünleri (Tesbih, yüzük, kolye, küpe)
-Erzurum kıtlama şekeri
-Bakır eşyalar
-İspir fasulyesi
-Kadayıf dolması (Latife değil online alışverişi bile var)
–Cağ Kebap (Latife değil online alışverişi bile var)
-Erzurum Ketesi
-Göğermiş Peynir
-Civil Peynir
1) Narman Peribacaları
Bir tek Erzurum’un değil, Doğu Anadolu Bölgesi’nin de en hususi noktalarından önde gelen ve 2012 senesinde UNESCO Dünya Mirası Geçici Sıralaması’ne dahil edilen Narman Peribacaları, hem tabiat ve fotoğrafçılık gezileri hem de tarih turlarıyla keşfe çıkabileceğiniz bir tabiat harikası. Kapadokya’da görmeye alıştığımız peribacalarının en güzel örneklerine ev sahipliği meydana getiren bölge, kırmızı renkli peribacaları ve kaya oluşumlarıyla Kırmızı Periler Diyarı olarak anılıyor.
2) Narman Beş Göller (Adalı Göl)
Değişik büyüklüklere haiz 5 gölden oluşan Narman Beş Göller, Erzurum’un keşfedilmesi ihtiyaç duyulan naturel güzellikleri içinde yer ediniyor. Otlutepe Yaylası’na 2 km uzaklıkta bulunan göllerin çevresinde keyifli tabiat yürüyüşleri yapabilirsin. Bu çevrede kamp yapmak da mümkün. Narman Beş Göller çevresini dolaşmak için en ideal dönemin yaz ayları bulunduğunu söyleyebiliriz.
3) Tortum Gölü ve Şelalesi
Erzurum’un en meşhur ve fazlaca ziyaret edilen tabiat harikalarından önde gelen Tortum Şelalesi, Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise 3. büyük şelalesi olmasıyla hususi bir öneme haiz. 48 metre yükseklik ve 21 metre genişliğiyle etkisi altına alan bir görünüm sunan Tortum Şelalesi’ni bilhassa bahar ve yazları düzenlenen fotoğrafçılık ve tabiat gezileriyle keşfe çıkabilir, görkemli naturel güzellikler içinde yorgunluğunuzu atabilirsiniz.
Heyelanla oluşan Tortum Gölü’nün en sevilen trekking parkurlarından önde gelen ve bölgenin tabiat sporları merkezlerinden biri haline gelen Tortum Şelalesi’nin çevresinde mesire alanları, mükemmel yürüyüş parkurları ve kaya tırmanma alanları şeklinde imkanlar da bulabilirsiniz. Tortum Şelale’nde kalabalıklardan uzakta dinlendirici bir piknik yapabilir, seyir teraslarından ise kartpostal güzelliğinde fotoğraflar çekebilirsiniz.
4) Çoruh Nehri ve Vadisi
Mescit Dağları’ndan süregelen, vadiler ve boğazlar oluşturarak 150 kilometre süresince ilerleyen Çoruh Nehri, büyüleyici güzellikleriyle dünyanın her yerinden tabiat ve fotoğraf meraklılarını kendine çekiyor. Erzurum’un İspir ilçesi sınırlarından geçen Çoruh Nehri’nin çevresi, her güçlük derecesine gore düzenlenmiş trekking parkurları ile bölgenin en sevilen yürüyüş rotaları içinde.
Dünyanın en süratli akan nehirlerinden biri olmasıyla meşhur Çoruh Nehri’nde yazları 100 kilometrelik oldukça sıkıntılı parkurlarda uzmanlarla beraber rafting ve kano şeklinde su sporları yaparak coşku dolu zamanlar geçirebilirsiniz. Dere, balık bolluğundan dolayı sessiz ortamda balık avlayarak bitkinlik atmak için de sıkça ziyaret ediliyor.
5) Ata Park Botanik Bahçesi
Dünyanın en yüksek rakımlı (1860 yükselti) botanik bahçelerinden biri olan Ata Park Botanik Bahçesi, 2006 senesinde 350 dönümlük bir arazi üstünde kurulmuş.
Burası içinde yer edinen gölet, havuz ve yüz elliyi aşan nebat türüyle doğaseverler için bir aden. Kaya bahçeleri, meyve bahçesi, mevsimlik çiçek ve lale şov alanlarıyla çevrili olan bu güzel yerde rahatlık bulacağınız kati.
6) Zamanı Erzurum Evleri
Müze olarak hizmet veren zamanı Erzurum evlerinde şehrin kültürüne yansıtan bölgesel mobilyalar, günlük ev eşyaları ve antikalarla süslü taş odaların yanı sıra yer sofraları, doğu köşeleri ve divanları da inceleyerek mükemmel fotoğraflar çekebilirsiniz. Kafe ve restoran olarak hizmet veren evlerde ise geleneksel Doğu Anadolu mutfağından en güzel lezzetleri tadarak otantik atmosferinin tadını çıkarabilirsiniz.
7) Çobandede Köprüsü
Hem tarih turları hem de tabiat gezilerinin en sevilen adreslerinden önde gelen ve 2011 senesinde restore edilen Çobandere Köprüsü, Erzurum’a bir tek bir saat uzaklıkta zamanı İpek Yolu rotası üstünde yer ediniyor. Aras Nehri’nin her iki yakasını birbirine bağlayan ve 13. yüzyıl İlhanlılar döneminden günümüze kalan devasa köprü, yüzlerce yıl süresince kullanılmış.
128 metre uzunluk ve 8,5 metre genişliğe haiz Çobandede Köprüsü, 30 metre ile 13 metre içinde değişen kemerleriyle bilhassa gün doğumu ve gün batımlarında kartpostal güzelliğinde bir görünüm sunuyor. Siyah, gri ve kırmızı renkli kesme taşlarla tasarlanan köprüden ilkbahar ve güz aylarında Aras Nehri’nin naturel güzelliklerini, kış aylarında ise büyüleyici kar manzaralarını izleyerek mükemmel fotoğraflar çekebilirsiniz.
8) Pasinler Kalesi (Hasankale)
1339 senesinde İlhanlı döneminde inşa ettirilen görkemli kale, bölgeye hakim mühim bir noktada konumlanıyor. İç kale ve dış kale olarak iki bölüme ayrılan, devasa sularla çevrili Pasinler Kalesi’ne sıkıntılı bir tırmanışla ulaşılabiliyor. Günümüze kadar sağlam kalmış iç bölümlerini keşfe çıkabileceğiniz zamanı kalede Kanuni Sultan Süleyman döneminde inşa ettirilen cami ve 4. Murat döneminde eklenen köşkü de yakından görebilir, onlarca metre yükseklikteki surlardan çarpıcı panoramik tabiat manzaralarının fotoğraflarını çekebilirsiniz.
9) Erzurum Arkeoloji Müzesi
Binlerce senelik uzun bir tarihe ve her köşesinde birçok medeniyetten izlere haiz Erzurum’un bu zenginliğini birebir tanık olmak için 1944 senesinde Yakutiye Medresesi bünyesinde oluşturulan Erzurum Arkeoloji Müzesi’ne gidebilirsiniz. Paha biçilmez zamanı eserleriyle Türkiye’nin en büyük dört arkeoloji müzesinden önde gelen ve Erzurum çevresinde meydana getirilen kazılarda elde edilmiş eserin sergilendiği müzenin 6000 metrekarelik geniş bahçesinde ise devasa taş eserleri görme fırsatı bulabilirsiniz.
Türk İslam eserleri ve etnografya bölümleri de bulunan müzede antik dönemlere kadar uzanan zamanı eserlerin yanı sıra Erzurum’un kültürel yapısı, yaşam seçimi, sanat yaşamı, dini inançları, anane ve görenekleriyle ilgili pek fazlaca objenin sergilendiği etnografya sergileri de inanılmaz ilgi çekiyor. Her gün 08:00 ile 19:00 içinde açık olan Erzurum Arkeoloji Müzesi, Yakutiye ilçesi Yenişehir Caddesi üstündeki kolayca ulaşılabilirsiniz.
10) İstanbul Kapı
1865 ile 1877 yılları aralığında inşa edilen İstanbul Kapı. T planlı olarak doğu-batı yönünde tasarlanan ve şehri saldırılara karşı korumak amacıyla inşa edilen anıtsal kapı, mühim özelliği Mustafa Kemal Atatürk Erzurum’a bu kapıdan girmiştir.
Yeni Düzenlemenin Amacı Yeni düzenleme, 1 Ocak'tan itibaren 60-65 yaş aralığındaki bireylerin toplu ulaşımda daha…
Emeklilere Yılbaşı İkramiyesi Verilecek mi? Gözler Hükümetin Açıklamasında Yılbaşı yaklaşırken, emeklilerin en çok merak ettiği…
Uzak Şehir 6. Bölüm Özeti Uzak Şehir dizisi, her bölümünde izleyicilere yoğun duygusal deneyimler sunarak…
Akut Bakteriyel Rinosinüzit AKUT BAKTERİYEL RİNOSİNÜZİT Akut rinosinüzit, paranazal sinüs mukozasının enflamasyonudur. Burun mukozası da…
Akut Otitis Media AKUT OTİTİS MEDİA Akut otitis media (AOM) orta kulak ve havalı boşluklarının…
Yeni bir araştırma, çocuklukta takım sporlarının çocukların beynini keskinleştirmeye yardımcı olan özel bir şey olabileceğini…