PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Enerji alanına yönelik yeni düzenleme ile su yüzeylerine güneş enerji santrali (GES) ve rüzgar enerji santrali (RES) kurulumlarının önü açılıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu gündeminde bulunan kanun teklifine bakılırsa; içme-kullanma suyu temin edilen rezervuarlar ve sulak alanlar ile Kıyı Kanunu kapsamında kıyı ve sahil şeritleri hariç olmak suretiyle denizler, baraj gölleri, yapay göller ve doğal göllerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı‘nca Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) olarak duyuru edilen alanlarında bayındır planı yapılmaksızın yenilenebilir enerji üretim santralleri kurulabilecek. İçme-kullanma suyu temin edilen rezervuarlar ve sulak alanlar ile Kıyı Kanunu kapsamında kalan kıyı ve sahil şeritleri hariç olmak suretiyle baraj gölleri, yapay göller ve doğal göllerde bayındır planı yapılmaksızın Elektrik Piyasası Kanunu’na bakılırsa hidrolik kaynaklara dayalı önlisans yada üretim lisansı sahibi tüzel kişilerce yenilenebilir enerji kaynağına dayalı birden fazlaca kaynaklı üretim tesisi yapılabilecek. Ek olarak söz mevzusu alanlarda Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’ne (DSİ) yada sulama birliklerine ilişkin tarımsal sulama amaçlı tesislerin elektrik gereksinimlerini karşılamak amacıyla DSİ yada DSİ’nin izniyle sulama birlikleri tarafınca yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı lisanssız elektrik üretim tesisi kurulabilecek.
Dünya uygulamaları incelendiğinde, bilhassa 2018’den itibaren su yüzeylerine yüzer GES kurulumlarının hızlandığı, 2021 yılı itibarıyla 3 bin 800 MW’a ulaşmış olduğu, günümüz itibarıyla ise 6 bin MW (megavat) civarında kurulum sağlandığı değerlendiriliyor. Kanunun gerekçesinde bu madde ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı enerji üretim hedeflerine ulaşabilmesi için su yüzeylerine GES kurulumlarının önünün açılmasının amaçlandığı vurgulanıyor.
YATIRIMLARI GECİKTİREN UNSURLAR BERTARAF EDİLECEK
TBMM Endüstri, Tecim, Enerji, Doğal Kaynaklar, Data ve Teknoloji Komisyonu’nda kabul edilen Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişim Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin bu hafta TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi planlanıyor.
Teklife bakılırsa; YEKA yarışmalarına ilişkin usul ve esaslar, ilgili yarışma şartnamesinde Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) tarafınca belirlenecek. Yarışma sonucunda oluşan fiyat ve/yada karşılık, yarışma şartnamesinde belirlenecek süre süresince Yenilenebilir Enerji Kaynakları (YEK) Destekleme Mekanizması kapsamında değerlendirilecek. Böylece günün değişen koşullarına bağlı olarak yatırımları geciktiren unsurların bertaraf edilmesi ile daha dinamik bir yapı amaçlanıyor.
LİSANSSIZ ÜRETİMDEN LİSANSLIYA GEÇİŞ…
10 senelik süresini tamamlayan lisanssız elektrik üretim faaliyeti gerçekleştiren tesislerin lisanslı üretim faaliyetine geçişi için belirlenen katkı bedeli değiştirilerek, YEK Destekleme Mekanizması fiyatlarıyla ilişkilendiriliyor. Teklife bakılırsa 10 senelik süresini bitiren lisanssız üretim faaliyeti kapsamındaki tesisler için tesis sahibi tarafınca talep edilmesi ve lisans alma bedeli ile lisans süresi süresince elektrik piyasasında oluşan saatlik piyasa takas fiyatının, yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi amaçlı kullanımına ilişkin kanunun altıncı maddesi kapsamında tesis tipi bazında uygulanan güncel YEK Destekleme Mekanizması fiyatından fazla olması halinde aradaki fiyat farkının YEK Destekleme Mekanizmasına katkı bedeli olarak ödenmesi koşullarıyla lisanslı üretim faaliyetine geçilebilecek. Bu kapsamdaki başvurular için uygulanacak lisans alma bedeli, lisans süresi ve lisanslı üretim faaliyetine geçilmesine ilişkin öteki hususlar Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafınca ek olarak belirlenecek. Lisanssız üretime devam edecek üretim tesislerinde üretilecek gerekseme fazlası elektrik enerjisi için, elektrik piyasasında oluşan piyasa takas fiyatını geçmemek suretiyle uygulanacak fiyat ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslar Cumhurbaşkanı tarafınca belirlenecek.
BİRDEN FAZLA ÜLKE İÇİN “TEK İHRACAT LİSANSI”
Naturel Gaz Piyasası Kanunu’na, organik gazın sıvılaştırılması tanımı ekleniyor. Teklif ile organik gazın sıvılaştırılması faaliyeti, depolama faaliyetinden ayrıştırılarak bağımsız bir piyasa faaliyeti olarak tanımlanıyor. Yeni düzenlemeyle, Türkiye’nin organik gazda tecim merkezi olma hedefleri çerçevesinde hem yerli üretim organik gazın hem de değişik kaynaklardan ithal edilen yada ithal edilecek organik gazların ülkede sıvılaştırılarak dünya piyasalarına LNG olarak pazarlanabilmesi hedefleniyor. Teklife bakılırsa; yurtiçinde üretilen ve/yada ithal edilen organik gazın sıvılaştırılarak yurtdışına ihraç edilmesi ya da yurtiçinde tekrardan satışı amacıyla kurulacak sıvılaştırma tesislerini işletecek tüzel kişilerin Kurul’dan lisans almaları mecburi olacak.
Naturel gaz sıvılaştırma lisansı başvurusunda bulunan tüzel kişilerin teknik ve ekonomik güce haiz olmaları ve yönetmeliklerde belirtilen öteki şartları taşımaları gerekecek. Sıvılaştırma tesislerinde yürütülen faaliyetler, depolama faaliyeti olarak sayılmayacak. Sıvılaştırma tesisi işletmecileri etkinlik gösterdikleri tesislerin ilgili standartlara ve teknik kriterlere bakılırsa yapılması ve işletilmesinden görevli olacak. Sıvılaştırma tesislerinde yürütülecek faaliyetlere ilişkin usul ve esaslar, Bakanlık görüşü alınarak Kurul tarafınca belirlenecek.
Ayrıca yeni düzenlemeyle her ülke için ayrı ayrı doğalgaz ihracat lisansı verilmesi uygulamasından vazgeçilerek, birden fazla ülke için “tek ihracat lisansı” verilmesi uygulamasına geçilecek.
YÜZEN LNG TERMİNALLERİNE İSTİSNA…
Teklif ile yüzen LNG terminallerine (FSRU) ilişkin EPDK tarafınca depolama tesislerden değişik istisnai düzenlemeler yapılmasına olanak tanınıyor. Teklife bakılırsa, yüzen LNG tesislerinin işletilmesi ve yer değişikliği kapsamında Bakanlık görüşü alınarak sağlanacak istisnalar Kurul tarafınca bu madde uyarınca piyasaya çıkan usul ve esaslarda düzenlenecek. Mevcut depolama tesisleri, mevcut tesislerdeki kapasite artışları yada yeni yapılacak tesisler, kullanım oranları ve/yada rekabet koşulları dikkate alınarak bu Kanunun sisteme erişime ilişkin hükümlerinden Bakanlık görüşü alınarak Kurul sonucu ile belirli süre muaf tutulabilecekler. Depolama şirketleri verecekleri hizmetlere ilişkin birim bedelleri ve tesis kapasitelerini yayımlamak zorunda olacak.
UMREK RAPORLAMA SİSTEMİ DEĞİŞİYOR
Yeni düzenleme ile Maden Kanunu kapsamında uygulanan Ulusal Maden Kaynak ve Biriki Raporlama Komisyonu (UMREK) raporlama sisteminde değişikliğe gidilecek. Buna bakılırsa, UMREK koduna bakılırsa raporlama zorunluluğu bir tek IV. grup maden işletme ruhsatları açısından devam edecek. IV. grup haricindeki maden grupları açısından bu zorunluluk ve mevcut taksir yaptırımı kaldırılacak. UMREK Koduna bakılırsa raporlama gönüllülük esasına dayalı olarak yapılacak. Maden Incelem ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü, Kanun hükümlerine bakılırsa arama ruhsatı alarak bulmuş olduğu madenler için UMREK Koduna bakılırsa rapor hazırlama şartı aranmaksızın MTA tarafınca hazırlanan raporlar ile buluculuk hakkını kazanacak.
LİSANSLARA SONLANDIRMA HAKKI
Meydana getirilen yenilenebilir enerji kaynak alanları yarışmaları sonucunda imzalanan sözleşmeler sebebiyle hak kazanılmış olanlar hariç olmak suretiyle, bu maddenin yürürlüğe girmiş olduğu tarihten ilkin bu Kanun kapsamında mevcut olan üretim lisanslarını, önlisanslarını, lisans başvurularını sonlandırmak ya da kurulu güç düşümü suretiyle tadil etmek isteyen tüzel kişilerin bu maddenin yürürlüğe girmiş olduğu zamanı takip eden iki ay içinde Kuruma başvurmaları hâlinde lisansları, önlisansları, lisans başvuruları sonlandınlarak ya da tadil edilerek Kuruma sunulmuş olan teminatları ilgisine bakılırsa kısmen yada tamamen iade edilecek.
Yapılmış yenilenebilir enerji kaynak alanları yarışmaları sonucunda imzalanmış sözleşmelerini iptal etmek isteyen tüzel kişilerin bu düzenlemenin yürürlüğe girmiş olduğu zamanı takip eden iki ay içinde Bakanlığa başvurmaları halinde ilgili sözleşmeler ile sözleşmeler kapsamındaki tüm hak ve yükümlülükleri sona erecek. Üretim lisansları, önlisansları ve önlisans/lisans başvuruları sonlandırılacak. Bakanlığa ve Kuruma sunulmuş olan teminatları iade edilecek.
“SEKTÖR HEYACANLI BİR BEKLEYİŞTE”
Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Murat Özdemir, lisanssız GES’lerle ilgili yeni kapasite mevzusunda sektörün heyecanlı bir bekleyiş içinde bulunduğunu vurgulayarak, “Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 7 bin 500 MW’lık yeni bir trafo kapasitesinin lisanssız santraller için devreye alınacağını söylemiş oldu. Sektör olarak hangi bölgelerde, ne kadar kapasitenin açılacağını dört gözle bekliyoruz. Sanayicimiz kapasite açıklamalarına bakılırsa proje geliştirsin ve kendi tüketimi için santral hayata geçirmeye başlasın. Şu sebeple 1 Ocak 2026’dan itibaren Avrupa’ya ihracat meydana getirecek firmalara uygulanacak sınırda karbon düzenlemeleri için zamanımız kalmadı” dedi.
YÜZDE 30 DESTEK
Teklif ile enerji verimliliği desteklerinden yararlanmak isteyenler için sektörel kısıtlamanın kaldırılması, emisyon ve spesifik enerji tüketimini azaltma kriteri de tanımlanarak hem enerji verimliliği proje desteklerine hem de enerji ve/yada karbon yoğunluğunu yada spesifik enerji tüketimini azaltan tüzel yada gerçek kişilere verilen desteğe müracaat imkanı getiriliyor.
Teklif ile enerji verimliliği projelerinin desteklenmesi, enerji ve/yada karbon yoğunluğunun yada spesifik enerji tüketiminin azaltılmasıyla ilgili uygulamaların yürütüleceği usul ve esaslar da belirleniyor. Buna bakılırsa; müracaat sahibi tarafınca enerji verimliliğini çoğaltmak amacıyla hazırlanan projeler, Bakanlık tarafınca 15 milyon Türk lirasını geçmemek kaydıyla bedellerinin en fazla yüzde 30’u oranında desteklenecek. Bu kapsamdaki destek sunar bağışlama yada faiz desteği şeklinde verilecek. Enerji ve/yada karbon yoğunluğunu yada spesifik enerji tüketimini Bakanlığın belirlediği kriterler çerçevesinde azaltan müracaat sahiplerine, ödenek imkanları göz önüne alınmak ve 10 milyon Türk lirasını geçmemek kaydıyla kriterlerde belirlenen yıla ilişkin enerji giderinin en fazla yüzde 30’u oranında destek ödemesi yapılacak. Destek bedelleri her yıl duyuru edilen tekrardan değerleme oranında takvim yılı başından geçerli olmak suretiyle artırılacak. Enerji verimliliği projelerinin ve enerji ve/yada karbon yoğunluğunu yada spesifik enerji tüketimini azaltan müracaat sahiplerinin desteklenmesi ile ilgili usul ve esaslar Bakanlık tarafınca yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenecek.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), enerji verimliliğinin artırılması ile yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanılmasına yönelik araştırma ve geliştirme projelerini ilk olarak destekleyecek; bu projelerin yönlendirilmesinde ve değerlendirilmesinde Bakanlığın görüşünü alacak.
Kanun teklifinin gerekçesine bakılırsa enerji tutum potansiyelinin ülke ekonomisine kazandırılması noktasında yatırımları teşvik etmek adına 2024-2028 döneminde enerji verimliliği yatırımlarına verilecek 500 milyon lira desteğe karşılık olarak toplamda 392 bin TEP enerji tasarrufu ile 14 milyar lira parasal tutum sağlanması öngörülüyor.
AFETLERDE ENERJİ ERİŞİM HIZLANACAK
Yeni düzenlemenin Komisyon’dan geçmiş olduğu şekliyle yasalaşması halinde muhteşem hal sonucu alınan yada genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde, elektrik hizmetlerinin kesintisiz olarak karşılanabilmesi için geçici süreli elektrik enerjisi talepleri Kurul sonucu ile belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde karşılanabilecek.
Yeni düzenleme ile nükleer madde taşıyıcılarının talebi, nükleer tesis işletmelerinin muvafakati ve Nükleer Düzenleme Kurumu’nun onayı yönündeki kararıyla nükleer madde taşıyıcının görevli olabileceğine ilişkin bir yargı ihdas ediliyor. Buna bakılırsa, işleten, taşıyıcı ile yapacağı yazılı sözleşmeye taşıyıcının talebi ve işletenin muvafakatinin bulunduğuna dair konulacak açık hükümlerle nükleer maddelerin taşınmasına ilişkin sigorta yaptırma yada güvence gösterme yükümlülüğünü Kurumun onaylaması şartıyla taşıyıcıya devredebilecek. Yükümlülüğü devralan taşıyıcı, bu Kanun kapsamında işleten olarak görevli olacak.
Yusuf Bahadır TURHAN / Solar3GW Yönetim Kurulu Başkanı
“İçme-kullanma suyu rezervuarları kapsam dışı bırakılmamalı”
Yüzer-GES kurulumları, ilgili maddede kısıtlı bir kapsamda ele alınmış. Bilhassa içme-kullanma suyu temin edilen rezervuarların kapsam dışı bırakılmasını doğru bulmuyoruz. Nitekim, Yüzer-GES’lerin su ile hiçbir etkileşimi ve suyu kontaminasyonu söz mevzusu değil. Aksine buharlaşmayı azaltarak su kaybını önler. Gene bu rezervuarlar, yerleşim yerlerine yakın olduğundan ve elektriğin tüketildiği yere yakın üretilmesinin verimi artırdığından, hiçbir ziyanı yokken en çok bu rezervuarlara Yüzer-GES oluşturmak mantıklı. Öte taraftan YEKA ilanı yöntemiyle bunların kurulacağı yeri belirleme insiyatifi gene Bakanlık’ta ve Bakanlık sakınca görürse buralarda YEKA duyuru etmeyebilir. Dolayısıyla içme-kullanma suyu temin edilen rezervuarlar kapsam dışı bırakılmamalı. 10 yılını tamamlayan lisanssız tesislerin lisanslıya geçişiyle ilgili değişim öneren düzenlemede ise bu geçişin fazlaca ağır şartlara bağlandığı, neredeyse olanaksız kılındığını düşünüyoruz. Satış fiyatına YEKDEM ile tavan getirilmesi, üzerine tek seferlik bir lisans bedelinin de baştan alınması, bu kanun teklifinde yazmamakla beraber, 6446 sayılı kanun uyarınca lisanslı tesislerin kurulduğu alanların kamu mülkiyetinde olma zorunluluğu ile bu alanların da bedelsiz kamuya bırakılacağı düşünüldüğünde, bunun ya piyasayı daha karmaşık hale getirecek ya da santral sahiplerinin bu ağır koşullardan dolayı lisanslamayı tercih etmemesiyle fazla uygulama alanı bulmayacağı bir düzenleme olduğu kanaatindeyiz.
Cem ÖZKÖK / Yenilenebilir Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Yönetim Kurulu Başkanı
“İade edilen kapasiteler hızla piyasaya yine sunulmalı”
Geçmişte meydana getirilen yarışmalarda yüksek motivasyonlu istekliler, söz mevzusu projeleri kazanmak için öteki katılımcılarla rekabet etmek zorunda olduklarından, tutarları düşük tutma eğiliminde oldular. Yarışmalarda rekabet yoğun yaşandı ve yarışmalar aşırı düşük tekliflerle sonuçlandı. Kapasiteler ihale edilmesine karşın projeler yapılamadığı için hem başka yatırımcı kullanamadı hem de projeler sisteme santral olarak kazandırılamadı. Bundan dolayı kanun teklifiyle getirilen ‘Yarışmaya ilişkin usul ve esaslar ilgili yarışma şartnamesinde Bakanlık tarafınca belirlenir’ hükmünü son aşama pozitif yönde karşılıyoruz. Bundan sonrasında yapılması ihtiyaç duyulan yatırımcının aşırı düşük teklif vermesinin nedenlerini ortadan kaldırmak ve projelerin yapılabilirliğini sağlamak. Ilk olarak her yıl belli bir miktar kapasitenin yarışmaya açılacağı ortaya konmalı ve bu bir takvime bağlanmalı. İkinci mevzu, bundan sonrasında iyi mi bir şartname ile ihaleye çıkılacağı. Bizim talebimiz, kapasitelerin sisteme süratli bir halde bağlanmasını sağlayabilecek maddeler içeren hakkaniyetli bir düzenleme yapılması. Güvence mektupları alarak kapasitelerin sisteme bağlanmasının güvence altına alınamadığını hep beraber gördük. Yarışmalarda bir tek tekliflerin değil, mali yeterlilik, fizibilite, katkı bedeli benzer biçimde konuların da dikkate alınacağı hibrit düzenlemelerin baz alınmasının yararlı olacağı kanaatindeyiz. Projelerin yapılabilirliğinin ve süratli bir halde kapasitelerin sisteme bağlanmasının önündeki en büyük üçüncü engel ise izin süreçleri. Yeni düzenlemenin geçici maddesi için söylenmesi ihtiyaç duyulan en mühim mevzu ise süreç tamamlandıktan sonrasında iade edilen kapasitelerin süratli bir halde piyasaya tekrardan sunulması. Bunun için teklif kanunlaştıktan sonrasında güvence mektubu iadesi için öngörülen iki aylık sürede lüzumlu yarışma altyapısının hazırlanarak daha ilkin meydana getirilen hatalara düşülmeyeceğine inanmaktayız.
Tolga Murat ÖZDEMİR / Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Yönetim Kurulu Başkan
“Güneş enerjisinden elektrik üretiminin önü açılıyor”
Yeni düzenleme, güneş enerjisinden elektrik üretiminin önünü açıyor ve birçok yenilik getiriyor. Bu anlamda pozitif yönde bulduğumuz pek fazlaca yönü var. Mesela, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanlarının (YEKA) bayındır düzenlemelerinde kolaylık sağlıyor. Bu da santrallerin bir an evvel devreye girmesini sağlayacağı için kanunu teklifini destekliyoruz. İçme suyu temin edilen rezervuarlar ve sulak alanlar ile Kıyı Kanunu kapsamında kalan kıyı ve sahil şeritleri haricinde kalan; deniz, göl, baraj gölü, yapay ve doğal göllerde yüzer GES ve RES benzer biçimde güneş ile rüzgar enerji santralleri kurulmasına izin veriyor. Durgun su birikintilerinin üstüne güneş enerjisi santrali kurma yoğuşmayı engelliyor ve panellerin ısısının düşmesini daha çok desteklediği için hem su kaybını azaltıyor hem de güneş enerjisinden elektrik üretiminin performansını yükseltiyor. Kanun teklifi biyolojik yaşamı ve ekosistemi negatif yönde etkilemeden, atıl durumdaki su üzerini değerlendirmemizi sağlayacak. Bu anlamda fazlaca pozitif yönde bulduğumuz bir madde. Kanun teklifi ile getirilen düzenlemenin bazı maddelerine ise davranışlarında ölçülü yaklaşıyoruz. Yeni kanun teklifinde, 2019’a kadar devreye girmiş olan lisanssız santrallerin lisanslı olarak devam etmeleri halinde eski kanun maddesine bakılırsa daha da geriye götürmüş olan bir ifade yer almakta. Buna bakılırsa piyasa takas fiyatıyla, YEKDEM güncel tutarları arasındaki farkın YEKDEM’e gelir olarak kaydedilmesini destekleyen yeni bir düzenlemeyle beraber lisans bedeli istenmesi söz mevzusu. Bu durumu 7 bin MW kurulu güce ulaşmış lisanssız GES yatırımcılarını lisanslı olarak devam etmeleri halinde eski kanuna bakılırsa gelirlerini düşürücü özellikte bir düzenleme olarak değerlendiriyor ve davranışlarında ölçülü yaklaşıyoruz. Daha evvel yatırımları eski kanuna bakılırsa yapmış olanlar planladıkları geliri elde edemeyecekleri için, bu son değişikliğin yatırımcıları negatif yönde etkileyebileceği düşüncesindeyiz.
2024’TE 7 BİN 500 MW YENİLENEBİLİR ENERJİ KAPASİTESİ TAHSİS EDİLECEK
Endüstri sektörüne bu yıl 7 bin 500 megavat yenilenebilir enerji kapasitesi tahsis edilecek. Sektörü heyecanlandıran izahat, bir süre ilkin Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’dan geldi. Türkiye’nin yenilenebilir enerjide kapasitesini artırdığına dikkat çeken Bayraktar, söz mevzusu kaynakların dışa bağımlılığı ve cari açığı azaltmada mühim rol oynadığını altını çizdi. Geçen yıl 2 bin 800 megavattan fazla yenilenebilir enerji kurulu gücü eklendiğine, elektrik üretimi içinde yenilenebilir kaynakların payının yüzde 42’ye yükseldiğine işaret eden Bayraktar, “Yenilenebilir enerjide hedef her yıl 5 bin megavat ek kapasite. İddialı bir hedefimiz var. Bu, Türkiye’nin cari açıkla, iklim değişikliğiyle mücadelesiyle ilgili. Önümüzdeki süreçte daha yoğun bir enerji yatırımını vatanımızda göreceğiz” ifadelerini kullandı.
Yenilenebilir enerji yatırımları kapsamında belli zamanlarda kapasiteler açıldığını dile getiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Uzun bir süredir teknik çalışmalarını yürüttüğümüz bir sürecin sonuna geldik. Sanayicilerimizin kendi tüketimleri için kurmaları yönünde 7 bin 500 megavatlık yenilenebilir kapasiteyi duyuru ediyoruz. Başvurularını yapabilecekler ve 7 bin 500 megavatı 2024 yılı içinde tahsis edeceğiz. Bir an ilkin bu yatırımların gerçekleşmesini ve yeni kurulu güçlerin devreye girmesini bekliyoruz. Bu, 5 milyar dolarlık bir yatırım anlamına geliyor.”
2026’da devreye girecek sınırda karbon düzenlemesinin sanayiciyi ve ihracatı etkileyeceğini vurgulayan Bayraktar, bu kapsamda üreticilerin karbon emisyonlarını düşürmeye yönelik emekler yapmaları icap ettiğini ve yenilenebilir enerji kullanımının bu alanda mühim rol oynayacağını dile getirdi.
