Baharat, kum solucanları ve Sardokar ile geçen üç saatlik çok büyük Dune: Çöl Gezegeni Bölüm 2’den sonrasında kendinizi bazı sorularla baş başa bulabilirsiniz. Filmin dehşet verici sonunu düşünecek olursanız, en büyük sorunuz “Sırada ne var?” olabilir. Ya da, “Yönetmen Denis Villeneuve üçüncü bir Dune filminin çekimlerine ne süre başlamış olacak, acilen ihtiyacım var” da kabul edebilirsiniz.
Yönetmen Villeneuve, The Hollywood Reporter’a verdiği röportajda üçüncü Dune filminin senaristliğini neredeyse tamamladığını söylemiş olsa da ben Paul Atreides’in (Timothée Chalamet) aksine, dönemin fırtınalarını göremiyorum. Bu yüzden size Villeneuve’ün sıradaki hamlelerinin iyi mi olacağına dair öngörüde de bulunamıyorum. Sadece Mashable’ın Dune sorumlusu olarak Paul’ün niçin tam bir uzay despotuna dönüştüğüne dair informasyon verebilir, aklınıza gelebilecek daha detaylı soruları açıklığa kavuşturup, Frank Herbert’in Dune Messiah romanının uyarlamasından neler bekleyebileceğimizi tartışabilirim.
Paul’ün Feyd-Rautha Harkonnen’e (Austin Butler) karşı verdiği mücadeleden Chani’nin (Zendaya) oyunun kurallarını değiştiren son sonucuna kadar, Dune: Çöl Gezegeni Bölüm 2’nin üstünden geçelim.
Paul Lisan Ül Gayb rolünü benimsiyor
Bene Gesserit’in Fremenleri özgürleştirecek mesih benzeri bir figür olan Lisan Ül Gayb ile alakalı propagandası Dune: Çöl Gezegeni Bölüm 2 süresince Paul’ün peşini bırakmıyor. Bu ünvanı alırsa, Atreides Hanesi’ni yok eden saldırıyı onayladığı için İmparator 4. Şaddam’dan (Christopher Walken) intikam alma şansı artacak. Sadece eğer bunu yaparsa Arrakis’in yerli Fremen halkının kontrolünü ele geçirecek, Chani’ye ihanet edecek ve geleceğe dair öngörülerinde görmüş olduğu mukaddes savaşı da başlatacak. Bu vizyonlar sebebiyle Paul filmin büyük bölümünü yeni tapınanlarından korkarak ve kaçınılmaz olana karşı direnerek geçiriyor. Arrakis’in güneyine gidip orada yaşayan köktendinci Fremenlerle (Villeneuve ve destek yazar Jon Spaihts’in yeni bir eklemesi) karşılaşırsa, yaklaşan cihadı durdurmanın mümkün olmayacağının bilincinde.
Sadece acımasız Feyd-Rautha’nın Arrakis’e gelişi Şimal Fremenleri için felakete dönüşüyor. Feyd’in güçleri Tabr Siyeçini yok edince, Paul zaferin sadece önsezisini güçlendirirse geleceğini fark ediyor. Bunun için de güneye gitmeli ve bir tek Rahibe Ana’ların içebildiği Yaşam Suyu’nu (boğulmuş bir kum solucanı yavrusunun baharat bakımından varlıklı safrasını) içmeli. Bunu yaptığında, anası Jessica’nın (Rebecca Ferguson) Baron Vladimir Harkonnen’in (Stellan Skarsgård) kızı bulunduğunu, doğrusu Atreides Hanesi’nin can düşmanı ile aynı kanı paylaştığını öğreniyor. Bu vahiy, Paul’ün yaklaşan Harkonnen’lara ve İmparatorluk güçlerine karşı zafer kazanması için dar bir yolun da önünü açmış oluyor. Sadece anası Jessica’ya da söylediği benzer biçimde, zafer kazanmalarının yolu Harkonnen olmaktan, başka bir deyişle canavar olmaktan geçiyor.
Böylece Paul, Fremen liderlerinin toplantısında, devamlı kendisini dehşete düşüren canavarca şeyi yapmış olup, Lisan Ül Gayb ünvanını talep ediyor. Bunu yaparak, tüm Fremen nüfusu üstünde hakimiyetini duyuru ederken, onları İmparator ve Harkonnen’lere karşı son direnişte kullanmak için hazır hale getiriyor.
Paul ve Fremenler, Arrakis için Harkonnenler ve İmparatorluk Sardokar’ı ile savaşıyor
İmparator 4. Şaddam ve kızı Prenses Irulan (Florence Pugh), Paul’ün taht oyununa yanıt vermek (ve baharat üretimini sekteye uğratan Harkonnen’ları azarlamak) için Arrakis’e geliyor. Büyük bir fırtına, Atreides ailesinin atom bombaları ve kum solucanlarının gücü yardımıyla Paul ve Fremen kuvvetleri, Harkonnenler ve İmparator’un Sardokar askerlerini kolayca alt ediyor. Muharebede Paul, Baron Harkonnen’ı öldürürken, Gurney Halleck (Josh Brolin) de Rabban Harkonnen’ı (Dave Bautista) alt ediyor.
Doğal Paul bir tek Arrakis’in kontrolü için savaşmıyor. İmparator’un Atreides Hanesi’ni ortadan kaldırmasının bedelini de ödemesini istiyor. Taht için İmparator’a meydan okuyor ve Feyd, Şaddam’ı temsil etmek için düelloya aday oluyor. İkili kitaplarda “Kanlı” olarak adlandırılan ölümüne bir bıçak düellosunda karşı karşıya geliyor ve Paul kıl oranı dövüşü kazanıyor. İmparator’un şampiyonu Feyd’i yenerek İmparator’u da yenmiş oluyor ve böylece tahtına geçmeyi hak ediyor.
Harkonnenler ve İmparator’u neler bekliyor?
Feyd’in ölümü bildiğimiz anlamda Harkonnen Hanesi’nin sonunu getirse de soy, Feyd’in Leydi Margot Fenring’den (Léa Seydoux) olan ve hemen hemen doğmamış evladı Marie tarafınca devam ettirilecek. Sadece Marie bir tek Brian Herbert ve Kevin J. Anderson’ın Paul of Dune adlı romanında yer almış olduğu için Dune Mesihi filmimizde görmeyi beklemeyin. Harkonnen’ler, tüm kel ve korkulu kötülükleriyle beraber, sonlandı.
Gene de iyilerin kazandığını falan düşünmeyin. Paul artık bir kahraman olmaktan oldukça uzakta. Prenses Irulan’ı karısı olarak kabul edeceğini söyleyip, İmparator’u yüzüğünü öpmeye zorluyor… Hem de şımarık bir tavırla! Güç gösterisine karşın, Landsraad’ın öteki Büyük Haneleri Paul’ün yükselişinden memnun değil. Hane liderleri, Paul’ün tahta çıkışını kabul etmeyince Paul tüyler ürpertici bir şey söylüyor: “Onları cennete gönderin.” Başka bir deyişle hepsini öldürün demiş oluyor! Paul’ün aylardır kaçındığı mukaddes harp da nihayet ciddi bir halde başlamış oluyor.
Paul’ün, Fremenlere verdiği komut aslen Villeneuve ve Spaihts tarafınca meydana getirilen bir ekleme. Herbert’in eserinde cihat, Dune ile Dune Mesihi arasındaki yıllarda, okuyucuya aktarılmadan başlıyor. Burada Paul’ün savaşı açıkça kendisinin duyuru etmesi tercihi, Fremenleri sömürmeye ve İmparatorluğu ezmek niyetinde bulunduğunu gösteriyor. Doğal bu bir tek olup biteceklerin minik bir kısmı ve Chani’nin onu ve Fremenleri terk edip kendi başına yola çıkmasına niçin olacak kadar korkulu bir adım.
Chani nereye gidiyor?
Dune: Çöl Gezegeni Bölüm 2’nin son karesi Paul’ün yeni enerjisini kucakladığı anı göstermiyor. Daha ziyade, öfkeli ve emin görünen Chani’nin bir kum solucanına binip çöle, Paul’den ve onun fetihçi güçlerinden uzağa gitmeye hazırlandığı bir sahne olarak karşımıza geliyor. Chani’nin gidişi, onun iyi günde fena günde Paul’ün yanında durduğu orijinal Dune’a bakılırsa büyük bir değişimi işaret ediyor.
Bu son, romanın fanatikleri için sürpriz olsa da, Dune: Çöl Gezegeni Bölüm 2 aslen baştan sona Chani’nin yeni yolunu ima ediyordu. Chani filmimizde Paul’e karşı daha muhalif ve Lisan Ül Gayb kehanetine karşı daha şüpheci olsa da bu onu Paul’ü sevmekten alıkoymuyordu. Kim bilir en anlamlı kısım duygusal aniden aralarında geçen bir replikti. Chani “Beni asla kaybetmeyeceksin Paul Atreides,” diyor ve ekliyordu: “Sen olduğun şahıs olarak kaldığın sürece.” Normal olarak, Bölüm 2’nin sonunda Paul artık Chani’nin tanımış olduğu ve sevilmiş olduğu Paul Atreides olarak kalmıyor. O Lisan Ül Gayb, Kuisatz Haderah ve halkının en yeni zalimi. Onunla kalırsa Chani için ıstıraptan başka bir şey olmayacak.
Peki, Chani şimdi nereye gidiyor? Herbert’in eserinde Chani başından sonuna kadar Paul’le kalıyor, bu yüzden Villeneuve ve Spaihts yeni bir sürpriz hazırlıyor. Kim bilir savaşçı köklerine sadık duracak ve Paul’e karşı savaşmak için uğraşacak. Sadece, Paul önsezisini kuvvetlendirdiği ve tüm Fremenleri arkasına almış olduğu için, bu kazanması sıkıntılı savaşların zorlusu olacak. Bakalım Chani kendi direniş enerjisini toplayabilecek mi?
Dune’un geleceğinde ne var?
Chani’nin Paul’u terk etmesi, Herbert’in kitapları ile Villeneuve’un filmleri arasındaki en büyük değişim olmakla beraber, Paul’un Arrakis’te edinmiş olduğu dostlar — artık takip edenleri — ile olan acımasız ihanetini vurgulamada mühim bir rol oynuyor. Bu değişim haricinde, Dune Mesihi için, Dune serisinin ikinci kitabı ve Villeneuve’un Dune üçlemesini tamamlayıcı olarak önerilmiş olduğu film için bir çok parça yerli yerinde. Oldukça fazla spoiler veremden, Paul’un hikayesinin geri kalanından neler bekleyebileceğinizi derledik.
Dune Mesihi, Paul’ün İmparator olmasından 12 yıl sonrasını ele alır. Cihat devam ederken, Fremenler Paul adına evrenin büyük bir kısmını fethetmiş ve 61 milyar insan ölmüştür. Paul, insanlığı minimum yıkıma uğratacak yola yönlendirmek için güçlerini kullanmaya çalışır, sadece ona karşı oynayan güçler de vardır. Bene Gesserit, onu tahttan indirmeyi içeren bir komplo hazırlamıştır, bu komplonun içinde Prenses Irulan da var. (Bu filmimizde Pugh’u oldukça göremediğimiz için sıkıldıysanız, ileriki zamanlarda mühim bir oyuncu olacağını bilmek sizi mutlu edebilir.) Herbert, Tleilax isminde yeni bir toplumu da tanıtır, bu toplumun genetik manipülasyon kabiliyeti ilk Dune’da kaybettiğimiz bir karakteri diriltir.
Paul’un kız kardeşi Alia Atreides (Anya Taylor-Joy) da Dune Mesihi’nde oldukça daha büyük bir rol oynar, bilhassa Dune: İkinci Bölüm’de ondan ne kadar azca bahsedildiğini düşünürsek. Jessica hamileyken Ab-ı Yaşam’ı içtiği için, Alia tam eğitimli bir Bene Gesserit’in tüm kabiliyetlerine haizdir, bu da onu Paul’un iktidarda kalma çabalarında kıymetli bir varlık yapar.
Sonrasında Chani meselesi var. Chani ve Paul, Dune Mesihi’nde hâlâ beraber, hatta Paul Prenses Irulan ile evli olmasına karşın. İlişkileri ve Paul’un onu zarardan koruma çabaları, romanın ana kısmını oluşturuyor. Sadece Dune: İkinci Bölüm’ün sonunda ayrılmaları, hikayenin bu yönünü karmaşıklaştırıyor ve uyarlama açısından ileride daha büyük sonuçlara yol açabilir.
Paul, Jessica’ya Chani’nin kararlarını anlayacağını öngördüğünü söyler, bu yüzden Villeneuve’un Dune Mesihi’nde barışma ihtimalleri olabilir. Sadece Paul’un öngörüsü devamlı doğru çıkmadığı için, bu vizyon kati olarak gerçekleşecek mi? Chani, Paul’un yapmış olduğu her şeyden sonrasında onu hakkaten affedebilir mi? Yoksa Villeneuve, Chani’nin kaderi söz mevzusu olduğunda Herbert’in kitabından daha da mı uzaklaşacak? Bu soruların cevaplarını ihtimaller içinde bir Dune Mesihi’nin yayınlanmasına kadar alamayacağız, bu yüzden ben de şunu diyorum: “Devam filmleri aksın.”
Belen Edwards’ın haberini Burçin Aygün Türkçeleştirdi