İnsanlar içinde bu inanç oldukça yaygındır. Hatta birçok ülkede polisler ve hastanelerin acil servis çalışanı, dolunay oluştuğu vakit işlenen suçların, intiharların, trafik kazalarının daha çoğaldığını, insanların renkleri görme yeteneklerinin azaldığını, sara nöbetlerinin sıklaştığını, sinir hastalarının uykusuzluktan daha fazlaca yakındıklarını söylemektedirler fakat bilim adamları bu görüşlere katılmıyorlar.
Eskilerin Ay’ın dönemlerine bağladıkları etkilerin büyük bir kısmının boş inançlar olduğu bir gerçektir. O zamanlar insanların uykularında gezinmeleri dolunay ışığı tarafınca çekilmelerine bağlanıyordu. Dolunayın ışığının yatak odasından içeri girmesinin uyuyanın rüyasını etkilediğine, dolunay ile beraber cinsel içgüdü fonksiyonlarının, insanların üremelerinin ve tarlaların bereketlerinin arttığına hatta ‘kurt adam’ efsanesine bile inanılıyordu.
Bilim adamları gene de Ay’ın evrelerinin ve bilhassa dolunayın insanları etkilemesi vakasına ciddiyetle yaklaşıyorlar. Ay’ın evreleri ile cinayetler, kazalar, dünyamızda oluşan kasırgaların dağılımı, magnetik alanlarda bozulma, hanımefendilerin aybaşları ve sara nöbetleri arasındaki ilişkileri yakından takip ediyorlar, sürekli istatistiki data topluyorlar. Sadece kati bir sonuca varılmış, Ay’ın evreleri ile bahsedilen vakalar içinde hemen hemen bilimsel bir ilişki saptanmış değildir.
Meydana getirilen bir çalışmada dolunay süresince oluşan trafik kazalarının alışılmadık bir halde fazla olduğu saptanmış fakat sonrasında olayların vakit aralıkları incelendiğinde çoğunun hafta sonu günlerine denk geldiği görülmüştür. Hafta sonu tatiline giderken ve dönerken sürücülerin acil etmeleri kazaların en mühim nedenidir. Şu demek oluyor ki dinlence aceleciliğinin yarattığı trafik kazalarının yanında dolunayın tesirinin sözü bile edilemez.
Bilinmiş olduğu şeklinde Ay’ın dünyada okyanuslardaki ‘gel-git’ denilen, suların alçalması ve yükselmesi vakası üstünde direkt tesiri vardır. Vücudumuzun da bir çok su olduğuna bakılırsa Ay vücudumuzu da etkileyebilir mi? Vücudumuzdaki suyun oranı, okyanuslardaki su miktarı ile kıyaslanamayacağı şeklinde ‘gel-git’ vakası günde iki kez oluşmaktadır. Şu demek oluyor ki Ay’ın çekim gücü insanı etkilese bile bunun yalnız dolunay safhasında değil her gün olması gerekir.
Dolunay safhasında iken Ay’ın parlaklığı da pek mühim bir etken değildir, bundan dolayı bu safhada Ay’ın dünyaya gönderilmiş olduğu ışık miktarı Güneş’in gönderdiğinin 600 binde biri kadardır.
Peki dolunayı bu kadar hususi kılan nedir? Dolunay, Güneş Dünya’nın bir tarafında, Ay ise tam aksi tarafta aynı hizaya ulaşınca oluşur. Bu durumda Güneş’in, Ay’ın Dünya üstündeki tesirini arttırıp arttırmadığı da incelenmiştir.
Bir miktar arttırdığı doğrudur fakat Güneş o denli uzaktadır ki bu etkileme de fazla kayda kıymet değildir.
O şekilde görülüyor ki, her gün olan vakalar, Ay’ın dolunay safhasında da olunca sebep ona bağlanmaktadır.
Muşamba Nedir, Ne Anlama Gelir? 03 Ekim 2024 Perşembe 22:40 ABONE OL Muşamba, su geçirmezlik…
Yıl 30 Ekim 2008 Perşembe 20:43 ABONE OL Yıl Nedir?Dünyanın, güneş çevresinde tam bir dolanım…
Gebelik Izlemi GEBELİK İZLEMİ Gebelik izlemi, gebeliğin planlanmasıyla başlayan, sağlıklı sürdürülmesini ve sorunsuz bir doğumu…
Menopoz MENOPOZ Menopoz, ovaryan aktivitenin (üreme ve östrojen yapımı) yitimi ertesinde, menstrüasyonun kalıcı olarak kesildiği…
Yeni bir araştırmaya göre, çok sayıda kadın, kadın üreme organlarının en yaygın kanseri olan endometriyal…
Her gün sekiz saat veya daha fazla oturan kişilerin, her hafta 140 dakikadan az orta/yoğun…