Kalp ve akciğer dolaşım bozukluğu hastalığı pulmoner hipertansiyon (PH) her yaştan insan için çekince oluşturuyor ve tedavi edilmediğinde ölümcül sonuçlar doğurabiliyor. Her yıl 5 Mayıs Dünya Pulmoner Hipertansiyon Günü kapsamında bu hastalığa ilişkin farkındalık yaratmak amacıyla oldukça sayıda ülkede eşzamanlı olarak çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) de gerçekleştirdiği ‘Yaşam Pahasına 6 Dakika’ adlı farkındalık etkinliği ile pulmoner hipertansiyon (PH) hakkında tüm merak edilenleri masaya yatırırken, hazırladığı fiimle hastalığın yarattığı tehlikelere dikkat çekti.
Dünyada görülme sıklığı her geçen gün artan PH, ciddi bir kalp ve akciğer rahatsızlığı olarak her yaş grubundaki insanı etkileyebiliyor. Dünya Pulmoner Hipertansiyon Günü kapsamında dünyada 80’den fazla ülkede dernek ve sivil cemiyet kuruluşları tarafınca eşzamanlı olarak etkinlikler düzenlendiğini belirten TKD Pulmoner Vasküler ve Erişkin Doğumsal Kalp Hastalıkları Emek harcama Grubu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akbulut, “Türk Kardiyoloji Derneği olarak, ciddi bir kalp-akciğer dolaşım bozukluğu olan PH’ye ilişkin farkındalığı artırmaya yönelik etkinliklere imza attık. ‘Yaşam Pahasına 6 Dakika’ farkındalık etkinliğiyle hastalığın kolay fakat etkili tanı yöntemlerini deneyimledik. Instagram üstünden canlı yayınladığımız etkinlikte, yazar Can Yılmaz ve oyuncu Zafer Algöz ile PH hakkında merak edilenleri masaya yatırdık. Bununla birlikte hazırlamış olduğumuz yaşam pahasına farkındalık filmiyle toplumsal şuur seviyesini artırmaya odaklandık” diye konuştu.
ERKEN TANI VE DOĞRU TEDAVİ YÖNTEMLERİNE DİKKAT ÇEKİLDİ
PH tedavisinde erken tanı ve doğru tedavi şekillerinin önemini vurgulayarak toplumsal şuur seviyesini artırmayı hedeflediklerini belirten Prof. Dr. Mehmet Akbulut, “PH’ye yol açan hastalıklar ya da bu hastalıkların yol açmış olduğu klinik bozukluklar, zaman içinde akciğer kan damarlarında sertleşme, hasarlanma, daralma ya da tam tıkanmalara yol açarak kalpte ciddi bir tazyik yükü artışına niçin oluyor. Kalp, önündeki bu engeli aşmak için normalden daha oldukça çalışmak zorunda kaldığından zaman içinde yoruluyor. Zamanında ve doğru bir tedavi stratejisi uygulanmayan hastalarda gelişen kalp yetersizliği ne yazık ki ölümle sonuçlanıyor. Oysa günümüzde, PH’li hastaların yaşam standardını ve hayatta kalma sürelerini mühim seviyede iyileştirebilen ilaçlar ve tedavi şekilleri oldukça yüz güldürücü sonuçlar doğuruyor. İşte bu yüzden erken tanı ve doğru tedavi şekillerinin önemi oldukça büyük” ifadelerinde bulunmuş oldu.
PULMONER HİPERTANSİYONUN 5 FARKLI FORMU BULUNUYOR
Pulmoner hipertansiyona sebep olan hastalıkların klinik olarak birbirinden değişik beş pulmoner hipertansiyon formuna zemin hazırladığını kaydeden TKD Pulmoner Vasküler ve Erişkin Doğumsal Kalp Hastalıkları Emek harcama Grubu Başkanı Prof. Dr. Akbulut, mevzuyu şu sözlerle özetledi:
“Pulmoner hipertansiyonun, akciğer atardamarlarının direkt etkilendiği ya da hastalanılmış olduğu ilk formu, pulmoner arteryal hipertansiyon (PAH) olarak adlandırılır. Bu formun, nedenini halen açıklayamadığımız bazı etkenlerle, genetik bozukluklar ilaç ve toksinler, bağ dokusu hastalıkları, doğuştan kalp hastalıkları, karaciğer hastalıkları ve bazı viral ya da paraziter enfeksiyonlar sonucu geliştiği düşünülüyor. Pulmoner hipertansiyonun 2. formunun sol kalp hastalıkları, 3. formunun akciğer hastalıkları ve hipoksi, 4. formunun akciğer damarlarının pıhtıyla tıkanması durumu olan kronik tromboembolik vakalar ya da pıhtı dışı akciğer damar tıkanıklıkları, 5. formunun ise mekanizmasını halen tam olarak açıklayamadığımız etken ya da etkenlerin sonucunda geliştiği tahmin ediliyor.”
FİZİKSEL VE SOSYAL ENGELLERİ ORTADAN KALDIRMAYI HEDEFLİYORUZ
Erken tanı ve doğru tedavi şekillerinin daha uzun ve kaliteli yaşam fırsatı sunduğunu belirten Prof. Dr. Akbulut, “Derneğimiz kuruluşundan itibaren cemiyet sağlığını gözeten oldukça sayıda başarı göstermiş projeye imza attı. Karakteristik olarak birbirinden tamamen değişik pek oldukça hastalığın niçin olduğu PH’nin, hastaların yaşamında yarattığı fizyolojik ve toplumsal engelleri azami seviyede ortadan kaldırmaya odaklanıyoruz. Bu yönde gerçekleştireceğimiz etkinliklerle toplumsal şuur seviyesini daha da artırmayı planlıyoruz” dedi.