Her gün haber bültenlerinde ya da borsa bağlantılarında duyduğumuz ilk şeyler “kur- parite- kur riski vs.” terimleridir. Konuya yabancı kişilere pek bir şey ifade etmeyen ama girişimciler ve de özellikle yurtdışı ticaret ile ilgili olanlar için yaşamsal değerde terimlerdir bunlar. İhracat ya da ithalat yapan firmalar, döviz kuru üzerinde oluşan spekülasyon ve dalgalanmaları çok dikkatli şekilde takip etmek zorundadırlar. Bu konuda oluşabilecek kimi olumsuzluklar, firmalara büyük mali zararlar verebilmektedir. Bu zararları önlemek ya da en aza indirmek amaçlı kimi dış ticaret işlemleri bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi “forward işlemlerdir”.
Forward terimini, kelime anlamıyla, bir şeyi ileri atmak, ileriye göndermek olarak ifade edebiliriz. Bu ifadenin dış ticaretteki karşılığını ise, “farklı döviz ve para birimlerinin ileri bir tarihte, bugünden belirlenen kurlar ve pariteler üzerinden değiştirilmesi, alınıp satılmasını sağlayan bir dış ticaret sözleşmesi” olarak belirtebiliriz. Özellikle, malum 2001 ekonomik krizinden sonra Merkez Bankası tarafından uygulanmaya konan dalgalı kur sisteminin getirdiği kimi olumsuzluklar için oldukça yararlı bir yöntemdir. Kriz öncesi uygulanan sabit kur sistemi ve “kur çıpası” modeli, kriz sonrasında tüm geçerliliğini yitirince, dış ticaretle ilgili olanları daha dikkatli ve hatta tedirginliğe yöneltmesi kaçınılmaz olan dalgalı kur rejimi gelmiştir. Bu gelişme forward işlemlerinin önemini daha da arttırmıştır. İhracat ve ithalat işlemlerinde dalgalı kur riski nedeniyle firmalar bu yüzden forward işlemleri ve uygulamalarına yönelmektedirler.
Forward işlemler iki ana süreç dahilinde yapılmaktadır, bunlara “outright (okunuşu: autrayt)” ve “swap” denilmektedir. Outright işlemlerde (bu işlemlere “düz forward”da denmektedir.), vadede bir döviz satışı (ya da alışı) içerirken, swap işlemlerinde ise yine vadede bir döviz satış olmasına karşın aynı işlemin spot piyasada bir karşılığı olmaktadır. Forward işlem piyasalarında standart işlem vadeleri 1, 2, 3, 6 ve 12 ay olarak belirlenmiştir. Uluslararası dolaşımı ve kredibilitesi yüksek olan belli başlı döviz ya da para birimlerinde 5 yıla kadar uzayan vadelerde de az da olsa kotasyon bulmak mümkün olabilmektedir.
Forward işlemler ile, ithalat yapan şirketler, ileri bir tarihte yapacakları ödeme sırasında oluşabilecek kurlardaki yükselme olasılığına karşı önlem alma şansına kavuşmaktadır. İhracat yapan şirketler ise benzer biçimde, ileri bir tarihte tahsilatını yapacakları, ihracattan gelecek dövizlerinin Türk parası üzerinden kur değerinin düşme tehlikesinden korumak amacıyla faydalanmaktadırlar.
Forward işlemler ve avantajları
Kur riskinin kontrol edilmesi ve en azından belli limitlerde tutulmasına olanak sağlar.
İthalat ya da ihracat olsun, vadeli ödeme veya tahsilât durumunda kur değerinin daha önce belirlenmesi sayesinde kurdaki dalgalanmaların olumsuz etkisinden korur.
Dalgalı kur sistemi, kur belirsizliğini de beraberinde getirmektedir. Forward yaparak kur belirsizliği ortadan kaldırılmış olur. Net ve güvenilir fiyatlama ya da bütçeleme yapılmasına olanak tanır, firmaların kur dalgalanmalarını takip ederken harcadığı mesai böylece, asıl faaliyetlere (üretim, finansman, pazarlama vs.) yoğunlaşmasına yöneltilmiş olur.
Nakit girişi ve karlılık oranında beklenmedik ama aldatıcı dalgalanmaları önler, firmaların bu aldanmaya kanmayıp, spekülatif ve sanal olmayan doğru kar hedeflerinin oluşmasına yardımcı olur.