Diriliş Ertuğrul Sözleri yazımızla karşınızdayız. Diriliş Ertuğrul Sözleri yazımızda Kayı Beyi Ertuğrul Bey önderliğinde Türklerin verdiği mücadeleyi anlatan Diriliş Ertuğrul dizisine ait diziye damga vuran efsane sözler bulacaksınız.
Milli duygularımızın kabardığı bu zor dönemlerde Diriliş Ertuğrul Sözleri yazımız size ilaç gibi gelecek.
Diriliş Ertuğrul Sözleri yazımızda Diriliş Ertuğrul Sözleri Efsane Sözler, Diriliş Ertuğrul Sözleri Dualar, bölümleri bulunmaktadır.
Umarım Diriliş Ertuğrul Sözleri yazımızı beğenirsiniz. Yazının sonunda lütfen yazımızı oylamayı unutmayınız. Ve eklemek istediğiniz güzel Diriliş Ertuğrul Sözleri varsa yorumlar bölümünde belirtiniz, yayınlayalım. İyi okumalar.
Çıktığımız bu kutlu yolda, atalarımızın şanlı tarihinden güç alıp, bir avuç insanla neler yapabileceğimizi tüm cihana ispatlayacağız. Yapamaz diyenleri, bizi engelleyenleri, keferenin elinde helak olacaksınız diyenleri, kuracağımız devletle utandıracağız. Güneşi sancak göğü çadır eyleyeceğiz. Yağız yeri titretip, mavi göğü deleceğiz. Pusatlarımızı yar eyleyip, haşmetli ordular kuracağız. Adaletin ve merhametin muhafızları olacağız. Pusatım gök girsin, kızıl çıksın ki bu uğur da gece gündüz demeden çalışıp, didinip, soyumuzu da, obamızı da muzaffer kılacağım. Allah yar ve yardımcımız olsun.
Töre bilmeyen adamdan sultan olmaz, bey de olmaz, adam da olmaz. Adam olmayanla da bizim işimiz olmaz. (Süleyman Şah)
Atalarımızın destanlarını masal mı sandın? Onlar bebe uyutmak için değil, adam uyandırmak içindir. (Süleyman Şah)
Yiğidin bakışı, korkağın kılıcından keskindir.
Çıktığımız yol, nizam-ı âlem için gaza yoludur. Gök yeleli atlarımızla ufukları aşan dek, gündoğumundan günbatımına Allah’ın adaletini yayana dek durmayacağız. Yolumuz yedi iklime, bütün denizlere, bütün ırmaklaradır. Yolumuz en yüce hedefe Kızıl Elma’yadır.
İftira; yiğidin etini sıkılaştırır, imanını güçlendirir.
Esir olmayacağız. Zelil olmayacağız. Teslim olmayacağız.Tek sözümüz vardır: Zalime karşı cesaret, esarete karşı hürriyet!
Bilinsin ki çakalların hükmü, “KURT” ayağa kalkana kadardır.
Üstte mavi gök, altta yağız yer şahittir ki, gecenin en koyu ânı, şafağa en yakın olan ânıdır. Unutmayın ki devlet, taş binaların içinde değildir. Devlet Türk’ün ruhudur ve her Türk bir devlettir. Yeryüzünde bir Türk bile yaşıyorsa, bizim için bir devlet var demektir.
Süleyman Şah oğlu Ertuğrul’un topraklarında zalime merhamet, haine af yoktur.
Sizde ihanetin kör hançeri varsa, bizde de hakkın kılıcı var. Bu cihanda ihanetin damarları kuruyana kadar oluk oluk kanlarınızı dökeceğiz.
Mehmetçik Kut’ül Amare Sözleri yazımız da ilginizi çekebilir.
Adalet, hürriyet, sükûnet, birlik! İşte yasamız budur!
Bu yolda İbrahimî bir tavırla, karınca kararlılığıyla gerekirse ateşlere yürüyeceğiz. Lakin asla ve asla davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Zafer bizi ne kibre ne de rehavete sürükleyecek. Bir gönül fethetmeyi bin kale fethetmeye tercih edeceğiz. Gayelerimize tüm insanlığı ortak ekleyeceğiz. Yarın herkes bilecek! Eğer biz bu ülküyü yaşar ve yaşatırsak, bir gün bu koca cihanı Türkler fethedecek.
Zalimin cellâdı adalettir. Hak geldi, batıl zail oldu.
İhanetin nedeni, niçini olmaz; bedeli olur.
Ben ölsem de dava ölmez. Bu dava, Allah’ın davasıdır. Ezelde başlamış, ebede dek devam edecektir. Peygamber Efendimiz aleyhissalatü vesselam ahrete göçtüğünde O’nu kaybettiği için yese kapılan ashaba Hazreti Ebubekir radıyallahü anh hangi ayetle cevap vermişti? “Muhammed ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. O ölür veya öldürülürse gerisin geri mi döneceksiniz? Kim geri dönerse Allah’a en küçük bir zarar vermiş olmaz. Fakat şükredenlere Allah mükâfatını verecektir.” Onlar inandıkları davadan dönmediler. Cihanın dört bir yanına adalet sancağı diktiler.
Derdi Allah’ın davası olan kişi, cihan üstüne gelse durduğu yerde dirayet gösterir.
Soyumuzdan dinimizden olan insanlar rahat yüzü görmezken, sahte bir cennete inanmak bize yaraşır mı? Mazlumların âhı âfâkı sarmış, zalimler hükümranlığı ele geçirmişken, oyunlarını bozmadan biz kendi huzurumuzu mu tesis edeceğiz? Buna izin verirler mi sanırsınız? İmdi yeni şeyler söylemenin vaktidir. Eğer Kayı’ya Bey olursam, hakkı, adaleti, merhameti, ahlakı birlikte ihya ve inşa edeceğiz. Kuzunun kurttan hesabını biz soracağız. Rızık endişesine düşüp kimsenin gölgesi olmayacağız. Hakk için, haktan gayri bir yola düşmeyeceğiz.
Toprağa bin tane Hüseyin düşse, Hazreti Ali’nin yolundan gidenler biat etmez.
Şehadet makamı herkese nasip olmaz! Şehadet, malından, canından, nefsinden vazgeçenlerin makamıdır. “Anam, babam sana feda olsun, Ya Rasülallah!” diyenlerin makamıdır. Kutlu davası için, her şeye, herkese rağmen yolundan dönmeyenlerin makamıdır.
Asla korkmayın! Sancağımızı dalgalandıran da töremizi yaşatan da damarlarımızda taşıdığımız şerefli kandır. Biz bu kanı taşıdıkça, ayak bastığımız her yer yurt, sesimizin ulaştığı her yer bize vatandır.
Soysuzlardan korkup döşeğe gireceğime, şerefimle mezara girerim.
Türk; aç kalır, susuz kalır, lakin devletsiz kalmaz. Ya bu devlet adalet üzere olacak ya da biz adalet üzere bir devlet kuracağız.
Osman’ım! Kutlu oğlum! Aslan yeleli, kurt bakışlı oğlum! Kutlu düşlerle muştulandın ulu atalardan, adını aldın atam Süleyman Şah’tan, ulu bahar toyunda doğdun görklü anandan. İnşaallah kutlu Söğüt ocağında büyümek nasip olsun sana. Bir yanında bileği pek, yüreği mert yiğitler bir yanında ağzı dualı ulular yürüsün. Ardına ordular düzülsün. Önünde gaza yolları açılsın. Ey oğul! Kutlu Söğüt ocağında aldığın ateşi gün doğumundan gün batımına kadar taşıyasın. Denizler denizin, ırmaklar ırmağın olsun. Mavi gök çadırın, güneş bayrağın olsun. Tek gayen rıza-i İlahî olsun oğul!
Zulme boyun eğmezsek Türk oluruz. Kefereye kılıç çalarsak Türk oluruz. Mazluma umut olursak Türk oluruz. Ölesiye savaşacağız.
Biz Oğuz’un şanlı soyuyuz. Adalet ve hürriyet üzere doğduk, öyle yaşar, öyle ölürüz. Sonsuza kadar adalet sonsuza kadar hürriyet!
Eğer gök kubbeyi mazlumların çığlıkları dolduracaksa, kutsal bildiğimiz töremiz, dilimiz, dinimiz, toprağımız zalimler tarafından çiğnenecekse, bir kışlağımız olsa ne yazar, olmasa ne yazar? Ya bu toprakları zalime çiğnetmeden yaşarız ya da zalimin karşısında dik durmayıp korkak gibi tarih sayfasından siliniriz.
Biz Oğuzların Bozok Kolu’yuz. Ötüken’den Tanrı Dağı’ndan geliriz. Müjde olsun sana Ertuğrul Bey! Ak otağına nur saçan bu bala senin oğlun Osman’dır. Rehberi Kur’an-ı Kerîm ve Ulu Peygamberimizin sünneti olsun. Töresi Oğuz atamın töresi olsun.
Biz Oğuzların Üçok Kolu’yuz. Altaylar’dan inip Orhun’dan sulanıp geldik. Müjdeler olsun Ertuğrul Bey! Otağına nur saçan bu bala oğlun Osman’dır. Kılıcı gök pusat, davası adalet olsun.
Cihanı fetheden ulu kağanlarımızın taşıdığı 9 saçaklı tuğ onun nasibi olsun. Cihan devletinin alameti olsun. Ertuğrul Bey! Oğlundan doğacak olan ebed müddet devletin anahtarı senin elindedir. Evvela hayatta kalasın. Düşmanlarından intikam alasın. Bastığın topraklara nizam veresin. O zaman ki oğlun Osman’ı dünya gözüyle göresin.
Oğuz atamın yeminiyle, kuşanalım yay ile kalkan, Damga olsun bize bu yan, Demir mızraklarımız olsun orman, Daha deniz, daha ırmak. Gök çadırımız olsun, güneş bize bayrak.
Erlerim! Tunç yürekli yiğitlerim! Demir dağ eridiğinde, azgın nehir sustuğunda yol yürüdük, iz sürdük, nam saldık. Adımız taşa yazıldığında, gönlümüze iman mührü vurulduğunda, mavi göğü deldik, yağız yeri titrettik. Güneşi mızrak, göğü çadır eyledik ve tüm cihana haykırdık: Sonsuza kadar adalet sonsuza kadar hürriyet! Kimiz biz? Davamız için ölen şehitleriz. Nizam-ı âlem diyen yiğitleriz. Dini İslam, adı Türk olanlarız biz.
Aktolgalı! Bir gün bu diyarda yeniden güller açar mı? Bülbüller öter mi? Kısraklarımız, oğlanlarımız, kızlarımız şen olur mu? Bu toprakların feryadı diner mi? Mazlumlar Dilşat olur mu? Hilalin gölgesinde birliğimiz sağlanır mı? Birliğimiz de dirliğimiz de sağlanır elbet. Hilalin gölgesinde adalet sancağımız dalgalanır. Yeter ki adaletten şaşmayalım. Yeter ki insanlığımızı yitirmeyelim. Yeter ki dava aşkımızı diri tutalım.
Aktolgalı! Toynaklarınla bastığın her karış toprak, bizi bir ihanetten diğerine, bir acıdan ötekine taşıdı. Gördüm ki, devranın sırrı, adalet etmek için cihad etmekmiş. Adalet üzere kuracağımız topraklarda gizliymiş.
İman dolu göğsümüzü zalim oklar mı delecek? Allah’ın muzaffer kullarına açtığı yolu hain tuzaklar mı kesecek. Türk’ün adımlarıyla titreyen cihanı ihanet mi ayakta tutacak? Biz ilahî nizamı korumaya, zalimin elinde kıvranan mazlumları kurtarmaya ve Allah’ın adaletini cihanın dört bucağına yaymaya and içtik. Türk, and içerse sözünü tutmadan ölmez. Türk, gözünü düşmana dikmişse zaferi görmeden ölmez. Atamız Alparslan pes etmedi. Biz de pes etmeyeceğiz. O kılıcıyla doğudan batıya bir yol açtı. Bu yol bizim istikbalimizdir. Ucu bucağı, nihayeti yoktur. Nefesimiz yettiğince biz de o yoldan yürüyeceğiz. İlahî nizamı koruyup adaleti cihanın dört bir yerine yayacağız. Gücünüz yetmez diyenlere, inancımız yeter diyeceğiz. Aklınız yeter diyenlere mücadelemiz yeter diyeceğiz. Ömrünüz yetmez diyenlere tarihimiz yeter diyeceğiz. Cihan size kalmaz diyenlere, ALLAH BİZE YETER diyeceğiz.
Neslimiz daim, imanımız kaim, devletimiz ebed müddet olsun.
Ya Rabbî! Bizi taşıyamayacağımız yükle imtihan eyleme. Bizi iktidar verip seni unutanlardan eyleme. Şan ve şöhret için cenk edenlerden, kibri uğruna gönül yıkanlardan eyleme. Ya Rabbî! Beni her daim senin rızan için hayat süren kullarından eyle. Ya Rabbî! Obamın, boyumun, ailemin huzurunu bozma, bozmak isteyenlere de sen fırsat verme Allah’ım! (Süleyman Şah)
Ya Rabbî! Sen ki emaneti en iyi şekilde muhafaza edensin! Evlatlarımı sana emanet ettim, onları muhafaza eyle. Çıktığımız bu çetin vazifede bize güç kuvvet ihsan eyle! Vazifemizi layıkıyla yerine getirmeyi nasip eyle! Beni devletime, devletimizi düşmanlarımıza mahcup eyleme! Sen bizi muzaffer kıl. Bizi senden gayrisine boyun eğdirme ya Rabb!
Ya Rabbî! Senin uğrunda canıyla, malıyla, ilmiyle cihad eden kullarına sen yardım eyle! Onları muzaffer eyle. Zalimlerin, küffarın şerrinden muhafaza eyle! Sen muktedirsin. Bütün aczimizle senden yardım diliyoruz. Bizleri mahrum eyleme Allah’ım. Sen Bedir’de sayıca az olanları çok olanlara galip edensin. Sen ol deyince olduransın. Vekîl ism-i şerîfin hürmetine sana tevekkül edenleri muzaffer eyle, yoluna baş koyanların alınlarını ak eyle. Kılıçlarını keskin, menzillerini mübarek eyle. Şehadet için yola çıkan mümin kullarını sana emanet ettik. Muhakkak ki sen emaneti hakkıyla muhafaza edensin. Yüce kitabında “Bana dua edin ki duanıza icabet edeyim.” buyuransın. Sevgili Peygamberimizin hürmetine dualarımıza icabet eyle, icabet eyle, icabet eyle! (İbn-i Arabî)
Ey ordularını akın akın büyüten Rabbim! Şanlı ordunda bize de yer ver. Neslim mahzun olmasın. Refah yurdunda bize de yer ver! Sancağın düşmesin yere. Gönlüme cesaret, bileğime güç ver. Dileğim rızana ermektir. Kavuşma hayaline yol ver. Rızan için cenk eden yiğitlerine şanlı bir zafer ver. Beni ve neslimi kutlu davana hizmetkâr eyle!
Dua Sözleri yazımıza da göz atmanızı tavsiye ederim.
Ya devlet başa ya kuzgun leşe!
Bizim töremizde hesap sormak toya, hesap vermek beye düşer.
Rızık endişesine düşüp kimsenin gölgesi olmayacağız. Hakk için, haktan gayri bir yola düşmeyeceğiz.
Bu cihan çok Firavun gördü, Nemrut gördü, Ebu Cehil gördü. Ancak Hazreti İbrahim’in davası hepsine galebe çaldı. Bilesiniz ki öldürseniz şehadettir, sürgün etseniz hicrettir, hapsetseniz halvettir. Elhamdülillah der, geçeriz. (Süleyman Şah)
İntikam, intikam, ah intikam! Ab-ı hayat, intikam en tatlı aşığın nefesi kadar sıcak, evladın omzuna başını koyması kadar masum intikam. Cihana getirilen düzen, akan kanda alınan abdest ve ilahî bir imtihandır intikam. (Saadettin Köpek)
İbrahim’leri hiçbir ateş yakmaz. Hiçbir kuyu Yusuf’ları yutmaz. Firavunlar Musa’ya hükümdar olamaz.
Bir nefesine bile hükmedemediğimiz bu dünya için boyun mu bükeceğiz?
Gönülleri bir olanlar için ayrılık yoktur.
Sen Bey’sin. Yıkan değil, yapan olasın. Unutan değil, hatırlatan olasın. Öldüren değil, yaşatan olasın diye beysin.
Levh-i Mahfuz’da kanımızla yazılsın zaferimiz. Zalimleri sustursun Hakk için gürleyen sesimiz.
Biz seve seve can veririz, lakin bir karış toprak vermeyiz.
Türk’ü bu topraklardan silmeye cüret eden kim varsa, bu toprakları onlara mezar edeceğim.
Yol odur ki doğruya varır. Dağı, tepesi, karı, kışı olmaz. Göz odur ki hakkı görür. Er dediğinse alçakta durur. Yüceden bakan göz ise göz değildir.
Bizlerin sürülerimizin değil, kaderimizin çizildiği yolda göç etme vakti gelmiştir. Kutlu yol bizler için gaza yoludur. Kutlu yol iki cihan arasında kalan obalarımızın cihad yoludur. Gaza da cihad da güneşin battığı topraklardadır.
Unutmayın il gider, töre kalır. Bir millet, eğer ruhunu kaybederse, her şeyini kaybeder. Birimizin yaşaması için birilerimizin ölmesi gerektir.
Sevda gözlerin buluşması değil, gönüllerin bir olmasıdır.
Biz birbirimize kıydıkça, zalimler de hükümranlığına devam eder. Aklımızı ve gönlümüzü toprağa gömdük. Şuurumuzu kaybettik. Eğer bir “DİRİLİŞ” başlayacaksa, evvela aklımızı ve gönlümüzü yeniden kazanmalıyız.
Biz Oğuzlar, bozkırın haylaz çocukları gibiyiz. Sevdiğimizi ölene kadar severiz, düşmanımızın peşini de ölene kadar bırakmayız. Yani anlayacağınız her şeyi ölümle yaparız. Sevince de nefret edince de gözümüz hiçbir şeyi görmediğinden sahip olduklarımızı bize hatırlatacak birileri lazımdır. Kurduğumuz devletler sahipsiz değildirler.
Anlamlı Sözler yazımızı da beğeneceğinizden eminim.
Benim kaleler fetheden yiğit evlatlarım! Gün akşamladı. Benim ahir ömrüm bitti, bitecektir. Belki sizlerle benim bu son gazam olmuştur. Sizlere vasiyetim odur ki, asla gazadan geri durmayın. Beyinize, törenize, milletinize ve dininize ihanet etmeyin. Bir avuç adam cesaretiyle, imanıyla bu kaleyi fethetti. Birliğinizi dirliğinizi bozmayın. Yüce Allah her daim yar ve yardımcınız olsun.
Yeri dağlar, töreyi beyler tutar.
Yusuf’un yolunda kuyuda ölmekten korkmayız, Elhamdülillah.
Kan akar, sulh yolunu bulur.
Cenk ölünce kaybedilmez! Cenk düşmanlarımıza benzediğimizde kaybedilir.
Allah yeryüzüne sâlih kullarını varis eyleyecektir. Mahzun olma. İman umudun sebebidir. Herkes kendini bir şeye liyakatli görebilir. Her kimin gayesi savaşırken bile canları yaşatmak olursa yeryüzünün varisi o olacaktır. Kim mücadelesinde arzularına hâkim olursa mülkün emanetçisi o olacaktır. Kim daha adil kim daha merhametli ise bu mübarek mekânın varisi olacaktır. Zalimlerin adı her neye yazılırsa yazılsın kara bir yazı olarak yazılır gider. Yusuf’un adı ise Rahman’ın levhasına yazılır, oradan insanlığın gönlüne süzülür gider.
Her kuvvet bilir ki, Anadolu’ya hâkim olmak tüm cihana efendi olmak demektir.
Biz Müslümanlar cenk ettiğimiz kâfire bile son bir kez merhamet gösteririz, gösteririz ki belki doğru yolu bulur diye!
Şan senin olsun. Şehadet bize yeter.
Huzuru taş duvarlar arasında size bıraktık. Bıraktık ki, bu dünyada kalıcı olduğunuzu zannedip, fitne saçın, kibir tohumları ekin, kibir putları dikin.
Biz Kayılar, Allah’a inanır, O’na güvenir ve O’na sığınırız.
Adaletin kılıcı öyle keskindir ki, yeri gelir, tutanın elini keser. Lakin akacak kan bize Hakk’ın yolunu gösterir.
Sevda yiğitliğe zarar vermez. Sevda, yiğitliği kuşanır, korur. Buna da “er gibi sevmek” denir. (Doğan Alp)
Yanlış yere çekilen pusat, dönüp sahibini biçer.
Düşmanımız kudretli olsun ki, yiğitliğimiz meydana çıksın.
Toğrağı döşek, göğü çadır eyledik. Mazluma umut, zalime korku olduk. Ne zulmeden olduk ne zulmedenlere boyun eğdik. Bu can bu tende olduğu müddetçe küffarın hanelerine mızrak gibi saplanmaya devam edeceğiz.
Adalet tüm nimetlerin ve huzurun kapısını aralayan hazinedir.
Gün geldi sevdiklerinizi yitirdiniz, gün geldi Alplerinizi şehit verdiniz. Lakin sarsılmaz bir kararlılıkla gönlünüzdeki imana bağlanarak davanızdan dönmediniz. Siz kutlu bir davaya adanmış neferlersiniz. Allah’ın davasını dava edinip bu davayı nefsinizden evla bilirsiniz. İmdi, büyük fetihlere atılacak adımların eşiğindesiniz. Allah’tan niyazım gideceğiniz yurda bir güneş gibi doğup tüm cihana ışık saçmanızdır. (İbn-i Arabî)
Hayali olmayanın istikbali de yoktur.
Şehid olmak bize ecdad mirasıdır. Zaman geçse de, şehid olma arzumuz hiç bitmemektedir.
Vatan, atalarımızın mezarının olduğu her yerdir.
Onların taştan kaleleri varsa bizim de iman dolu göğsümüz var.
Biz; bir ölür, bin diriliriz.
Tereddüt, yiğidin diri diri toprağa girdiği gündür.
Ol deyince olduran, gönüllerimiz imanla dolduran Allah’a, sancağa, pusata yemin olsun! Çıktığım gaza yolunda Hızır Ata yoldaşım, Hazreti Ali pirim olsun. Zülfikar pusatım, düldül atım olsun. Sefer bizim, zafer Allah’ın olsun!
Biz bir rüzgârda yıkılamayız! Biz ilk fırtınada yok olamayız! Bizim bu toprağa düşmüş gözyaşımız, emeğimiz, alın terimiz var. Bizim bir davamız var. Her kim ki Yüce Allah’ın davasına inanıp, ona kıymet verirse, bilsin ki bu dava kıyamete kadar yaşayacak ve yaşatılacaktır. Ertuğrul Bey’imizin ruhunu şad etmek isteyen silkelensin ve bu davaya omuz versin. Zira vakit, intikam vaktidir. Dişe diş, kana kan! İntikam! (Turgut Bey’den İntikam Yemini)
Soluk soluğa koşan atlara and olsun. Nallarından kıvılcım çıkanlara and olsun. Boyumuz için, beyimiz için, töremiz için ölmekten korkar isem, kara çelik, öz kılıncımla gök ekin gibi biçileyim.
Allah’a, kitaba, kutlu sancağa, gök pusata and olsun! Mavi gök, yağız yer şahidim olsun, gök girsin, kızıl çıksın ki, fitne saçanlardan, kahpe pusular kuranlardan, hainlerden intikamımı almadan durmayacağım. Nizam-ı âlem ve adalet için çıktığım bu yolda başlıya baş eğdirip, dizliye diz çöktüreceğim. Zalime yavuz, mazluma umut olmaktan vazgeçmeyeceğim!
Muşamba Nedir, Ne Anlama Gelir? 03 Ekim 2024 Perşembe 22:40 ABONE OL Muşamba, su geçirmezlik…
Yıl 30 Ekim 2008 Perşembe 20:43 ABONE OL Yıl Nedir?Dünyanın, güneş çevresinde tam bir dolanım…
Gebelik Izlemi GEBELİK İZLEMİ Gebelik izlemi, gebeliğin planlanmasıyla başlayan, sağlıklı sürdürülmesini ve sorunsuz bir doğumu…
Menopoz MENOPOZ Menopoz, ovaryan aktivitenin (üreme ve östrojen yapımı) yitimi ertesinde, menstrüasyonun kalıcı olarak kesildiği…
Yeni bir araştırmaya göre, çok sayıda kadın, kadın üreme organlarının en yaygın kanseri olan endometriyal…
Her gün sekiz saat veya daha fazla oturan kişilerin, her hafta 140 dakikadan az orta/yoğun…