Birleşme ve satın almalar 5 yıl geriye gitti

Makroekonomik gelişmelere, jeopolitik dengelerin ekonomiye etkisine ve küresel iş dünyasındaki değişimlere dair işaretler taşıyan birleşme ve satın alma (M&A) verileri, sektör liderlerinin yakından takip etmiş olduğu göstergeler arasındaki yerini bu yıl da korudu. Kurumsal finansman, birleşme ve satın almalar, değerleme, marka/pazarlama stratejileri ve iş geliştirme alanlarında küresel ölçekte strateji hizmetleri sunan ustalaşmış yönetim danışmanlığı şirketi Branchout Türkiye’nin yayımladığı “Birleşme ve Satın Almaların Görünümü 2022” raporu, geçtiğimiz senenin trendlerine ışık tuttu.

Mevzuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Branchout Türkiye Kurumsal Finansman ve Strateji Lideri Kürşat Doğan, “2022’ye ilişkin veriler, Rusya – Ukrayna savaşı, merkez bankalarının faiz artışı kararları, yükselen finansman maliyetleri ve küresel salgının tesirleri şeklinde başlıklarla özetlenecek ekonomik ve politik belirsizliklerin 2022 birleşme ve satın alma hacimlerinde daralma yaşandığına işaret ediyor” dedi.

Küresel hacim 5 yıl geriye gitti

Raporda, 2021’de yaşanmış olan küresel birleşme ve satın almaların zamanı bir düzey olan 6,1 trilyon dolara yükseldiği, bu seviyenin 2020’ye kıyasla yüzde 69’luk bir hacim artışına karşılık geldiği açıklandı. 2022’ye gelindiğinde ise birleşme ve satın almaların genel görünümü, ekonomik dalgalanmalar, yüksek enflasyon, finansman maliyetlerindeki artış ve politik belirsizlikler sebebiyle, 2017 yılı seviyesi olan 3,6 trilyon dolara kadar geriledi. Bu sayı, 2021’deki verinin yüzde 42 altında kaldı. Çeyreklik bazda bakıldığında ise senenin ikinci yarısında hacimlerin azalma eğilimi gösterdiği kaydedildi.

Tedarik zinciri kesintilerinin sebep olduğu negatif etkilerin, borç yönetiminde yaşanmış olan problemlerin seviyeleri 5 yıl öncesine çektiğini belirten Kürşat Doğan, “Başta ABD merkez bankası olmak suretiyle merkez bankaları yüksek faiz politikalarını sürdürüyor. Faiz oranlarının, doğrusu borçlanma maliyetlerinin 2023’te de yüksek kalacağına yönelik beklentiler, 2021 hacimlerinin kısa sürede yakalanamayacağına işaret ediyor” diye konuştu.

Türkiye’de 8,3 milyar dolarlık 532 işlem gerçekleştirildi

Küresel etkilerin Türkiye’de de hissedildiğini, gene de girişim yatırımlarının da etkisiyle daralmanın kısıtlı kaldığını ifade eden Kürşat Doğan, “2022’de Türkiye’de 532 tane birleşme ve satın alma işlemi gerçekleştirildi ve bu işlemlerin toplam hacmi 8,3 milyar dolar oldu. Teknoloji, medya ve telekomünikasyon (TMT) sektörünün 3,9 milyar dolar hacimle başı çekmiş olduğu birleşme ve satın almalarda yabancı yatırımcılar, işlem adedi azca olsa dahi işlem hacmi bazında yerli yatırımcılardan daha oldukca anlaşmaya imza attı. 2022 süresince Türkiye’den yurt dışına işlem hacmi açıklanan 11 birleşme ve satın alma gerçekleştirildi. Bu anlaşmalarda TMT sektörünü endüstriyel üretim ve finansal hizmetler sektörü izledi” ifadelerini kullandı.

Birleşme ve satın almalarda 2022’nin en büyük işlemleri açıklandı

Branchout Türkiye tarafınca piyasaya sürülen rapora gore, küresel çapta en büyük birleşme ve satın alma işlemi, Bill Gates’in kurucusu olduğu Microsoft’un Activision Blizzard’ı satın alması oldu. Bu anlaşmayı Broadcom’un Vmware’i, HDFC Bank’in Housing Development Finance’i ve Elon Musk’ın Twitter’ı satın alması izledi. Türkiye’de ise ilk üç büyük işlem sıralamasını Türkiye Varlık Fonu’nun Türk Telekom’un yüzde 55’ini satın alması, İspanyol BBVA’nın Güvence BBVA’da yüzde 36’lık ek alımı ve Getir’in Mubadala, Abu Dhabi Growth Fund, Sequoia ve Tiger Global’dan almış olduğu yatırım oluşturdu.

2022’de kamunun da birleşme ve satın alma işlemlerine hacimsel olarak mühim katkıları bulunduğunu kaydeden Branchout Türkiye Kurumsal Finansman ve Strateji Lideri Kürşat Doğan, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “2023, şirketlerin finansman kaynaklarına erişiminin bir seviyede kolaylaşacağı, sadece ekonomik ve politik dalgalanmaların devam edeceği bir yıl olacak. Küresel ölçekte beklenen negatif senaryolara karşın Türkiye’ye yönelik yatırım iştahının artması ve girişim ekosisteminin gelişmesi umut veriyor.”