Categories: GENEL BİLGİLER

Bilim insanları bulmacayı çözdü: Balinaların ‘gizemli şarkısı’ bize ne anlatıyor?

Bilim adamları okyanustaki büyük balina türlerinin büyüleyici ve karmaşık sesleri iyi mi çıkardığını çözdü.

Kambur ve öteki balenli balinalar su altında ‘şarkı söyleyebilmelerini’ elde eden hususi bir gırtlak yapısına haiz. Nature dergisinde gösterilen bulgular bununla beraber okyanusta çıkardığımız gürültünün bu okyanus devleri için ne kadar rahatsız edici bulunduğunu da ortaya koyuyor.

Araştırmayı yöneten Danimarka Üniversitesi’nden Prof. Coen Elemans, “Ses, yaşamlarını sürdürmeleri için mühim, bu sebeple okyanusta çiftleşmek için birbirlerini bulabilmelerinin tek yolu bu” diyor.

Elemans balinaların gezegende şimdiye kadar yaşamış en garip canlılar içinde bulunduğunu düşünüyor: “Akıllılar ve ek olarak son aşama sosyaller.”

Kamçatka civarlarında kambur balina dalışı. Fotoğraf: Olga Filatova / Danimarka Üniversitesi

Balenli balinalar aralarında mavi, kambur ve gri balinanın da bulunmuş olduğu 14 türden oluşan bir grup. Bu hayvanların devasa ağzında diş yerine ‘balen’ adında olan ve deniz suyundan minik canlıları filtre etmeye yarayan plakalar içeriyor.

Şimdiye kadar balinaların bu karmaşık ve insanı hayrete düşüren sesleri tam olarak iyi mi çıkardığı bir muammaydı. Prof. Elemans bu bulmacayı çözmüş olmanın ‘süper coşku verici’ bulunduğunu söylüyor.

Çalışmanın yazarlarından ve Viyana Üniversitesi’nde bilişsel biyoloji profesörü olan W. Tecumseh Fitch, laboratuvardaki araştırmacılar arasındaki heyecanı ‘1’den 10’a kadar bir ölçekte 11’di’ sözleriyle ifade ediyor ve ekliyor:

Bir yağ tabakası ile ses telleri arasına sıkıştırılan havayı kullanarak ses üretme yöntemi daha ilkin başka bir hayvanda görülmemişti.

Gırtlak, nefes borusunun bir ön odası şeklinde işlev görüyor; epiglot adında olan bir doku kapağı yiyecek ve içeceklerin nefes borusundan içeri girmesini engelliyor. Memeliler, epiglotun birazcık altında ses telleri adında olan ve akciğerlerden gelen havayla titreşerek ses çıkaran ek doku kıvrımları geliştirmiş durumda.

Elemans, “Hayvanlar denizden sürünerek karaya çıktıklarında ve soludukları havayı aldıkları gıdadan ayırmak için bir yola gereksinim duyduklarında evrimleşti” diyor ve sözlerini şöyleki sürdürüyor: “Balinaların karada yaşayan ataları denizdeki yaşama geri döndüğünde gırtlak yapılarını değişiklik yapmak mecburiyetinde bırakıldı. Bu sebeple bu hayvanların oldukca büyük oranda havayı hakikaten süratli bir halde dışarı atması gerekiyordu. Zira kara memelilerindeki şeklinde ses telleri bu duruma engel teşkil edebilirdi.”

Dişli balinalar olarak adlandırılan türlerin ses üretme biçimleri daha iyi biliniyor, bu sebeple bilim adamlarına gore bu canlılar üstünde çalışmak daha kolay. Orkalar ve ispermeçet balinalarını içeren bu deniz memelileri, solunum sistemini kapatmak için gırtlaklarını tıpkı bir tıpa şeklinde kullanıyor ve burun boşluklarında ses üretmenin bir yolunu geliştirmişler. Sadece bilim adamları kambur ve devasa mavi balinalar da dahil olmak suretiyle filtreyle beslenen balenli balinaların hâlâ gırtlaklarını kullandığını ifade ediyor.

Deneyler esnasında bir kambur balinanın gırtlağından bir görünüm. Soldaki daire içinde üstte yağlı katman, sağda ise ses telleri içeriyor. Sıkışan hava ses üretiyor. Video: Coen P.H. Elemans, Danimarka Üniversitesi

Balinalar incelemek suretiyle hususi bir tesiste tutulamayacak kadar büyük canlılar. Ve çıkardıkları seslerin çoğunu dalgıçların ultrason ve MR verileri toplayamayacağı kadar derinlerde çıkarıyorlar. Bu yüzden Prof. Elemans ve meslektaşları ikisi Danimarka’da ve biri İskoçya’da olmak suretiyle karaya vurduktan sonrasında ölen üç balenli balinadan alınan örnekler üstünde çalıştı. Biri kambur, biri minke, sonuncusu ise şimal balinasıydı. Bilim adamları laboratuvar ortamında ses üretmek için bu devasa gırtlak örnekleri üstünde hava testleri yapmış oldu ve çeşitli deneyler gerçekleştirmiş oldu.

İnsanlarda ses, boğazdaki ses telleri üstünden hava geçerken oluşan titreşimlerin yardımıyla çıkıyor. Balenli balinalar ise üstünde yağ tabakası bulunan U şeklinde büyük bir yapıya haiz. Bu anatomi balinaların ses çıkarmasını sağlarken suyun nefesle beraber içe çekilmesini de önlüyor.

Meydana getirilen emek verme balinaların (nispeten) daha sığ sularda ses çıkardığını gösteriyor. Ne yazık ki burası bununla beraber gemicilik şeklinde insan çalışmalarından meydana gelen gürültünün balinaların sesini engelleyebildiği bölgeler.

Araştırmacılar seslerin dijital modellerini oluşturdu ve bulgular balenli balinaların seslerinin dar bir frekans aralığıyla sınırı olan olduğuna; bunun da nakliye gemilerinin çıkardığı gürültü ile örtüştüğüne işaret ediyor.

St Andrews Üniversitesi Deniz Memelileri Araştırma Birimi’nden Dr. Ellen Garland araştırmayı şöyleki değerlendiriyor: “Balenli balinaların, bilhassa de kambur balinaların çıkardığı çeşitli sesleri tam olarak iyi mi ürettiğini hep merak etmişimdir. Bu büyük canlıları incelemek en iyi koşullarda dahi son aşama sıkıntılı bir iş. Ses çıkarırken onları su altında göremediğiniz için iyi mi ses çıkardıklarını ortaya çıkarmak bu zorluğun seviyesini daha da artırıyor.”

Oregon Eyalet Üniversitesi’nden balina yazışma uzmanı Dr. Kate Stafford emek harcamayı ‘çığır açıcı’ olarak nitelendiriyor. BBC News’e konuşan Stafford, “Ses çıkarma ve duyma deniz memelileri için oldukca mühim duyular. Bu yüzden iyi mi ses çıkardıklarını aydınlatan her emek verme bu alanı ileriye taşıma potansiyeline haiz” diyor.

Araştırma, denizcilerin efsanevi deniz yaratıklarına atfettikleri bu esrarengiz sesler hakkında bilim adamlarının onlarca senedir sordurulmuş olduğu sorulara ışık tutuyor. Ve balinaların atalarının karadan okyanuslara iyi mi döndüğüne; su altında yazışma oluşturmayı mümkün kılan adaptasyonlara dair evrimsel bir tablo çiziyor. Ek olarak insanların okyanusta çıkardığı gürültünün balinaların yazışma kurmasını iyi mi engelleyebileceğini de gözler önüne seriyor.

Prof Elemans, “Balinalar bizim okyanusta çıkardığımız sesleri bastırmak için daha yüksek ses çıkaramazlar” diyor. Bu informasyon kambur balianalrın, mavi balinaların ve nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan öteki deniz devlerinin korunması için yaşamsal ehemmiyet taşıyor.


New York Times ve BBC haberlerinden derlendi.

admin

Recent Posts

Muşamba Nedir, Ne Anlama Gelir? İle İlgili Yararlı Bilgiler

Muşamba Nedir, Ne Anlama Gelir? 03 Ekim 2024 Perşembe 22:40 ABONE OL Muşamba, su geçirmezlik…

2 ay ago

Yıl İle İlgili Yararlı Bilgiler

Yıl 30 Ekim 2008 Perşembe 20:43 ABONE OL Yıl Nedir?Dünyanın, güneş çevresinde tam bir dolanım…

2 ay ago

Gebelik Izlemi tedavi yöntemleri, nedenleri, tanısı

Gebelik Izlemi GEBELİK İZLEMİ Gebelik izlemi, gebeliğin planlanmasıyla başlayan, sağlıklı sürdürülmesini ve sorunsuz bir doğumu…

3 ay ago

Menopoz tedavi yöntemleri, nedenleri, tanısı

Menopoz MENOPOZ Menopoz, ovaryan aktivitenin (üreme ve östrojen yapımı) yitimi ertesinde, menstrüasyonun kalıcı olarak kesildiği…

3 ay ago

Birçok Kadın Endometriyal Kanserin Önemli Uyarı İşaretini Bilmiyor

Yeni bir araştırmaya göre, çok sayıda kadın, kadın üreme organlarının en yaygın kanseri olan endometriyal…

3 ay ago

Çok mu Oturuyorsunuz? Egzersiz Sağlığınıza Verdiğiniz Zararları Telafi Edebilir

Her gün sekiz saat veya daha fazla oturan kişilerin, her hafta 140 dakikadan az orta/yoğun…

3 ay ago