Anne ve baba adayları için isim seçmek zor olabiliyor. Kız bebeklerine isim vermekte zorlanan aileler bu konuda derin bir araştırmaya giriyor. Doğacak bebekleri için aileler kulağa hoş gelen ve anlamlı isimler tercih etmek istiyor.
A’dan Z’ye Kız Bebek İsimleri ve Anlamları
B Harfi ile Başlayan Kız Bebek İsimleri
Bacı: 1. Büyük kız kardeş, abla. 2. Kız kardeş.
Bacım: benim kız kardeşim
Bade: Şarap, aşk, sevgi
Badegül: Bade ve gül kelimelerinin birleşiminden meydana gelmiş bir isimdir.
Badem: Gülgillerden ülkemizin her bölgesinde yetişen ağaç türüdür, bu ağacın yaş ve kuru yenen meyvesine verilen isimdir.
Badiye: Bad-i, e – ye
Bağdagül: Bahçedeki gül.
Bağdat: Irak’ın başkenti
Bağış: 1. Bağışlanan şey, ihsan. 2. Sıçrayış, atlama.
Bağlam: 1. Cinsleri ayrı ya da birbirlerine yakın olan şeylerin bir arada bağlanmışı, demet, deste. 2. Bir koşuttaki dörtlüklerin herbiri. 3. Herhangi bir olayda, olaylar durumlar ilişkiler örgüsü ya da bağlantısı. 4. Dilbilgisinde, önce veya sonra gelen k
Bağlan: Birisini sev ve her zaman sadık ol
Bahamra: İrak’ta bir yer.
Bahanur: Bir şeyin değeri, bedeli.
Bahar: İlkbahar.
Baharcan: Genç ve candan dost
Bahargül: Bahar gülü
Bahariye: Divan edebiyatında bahar tasviriyle başlayan kaside
Baharnaz: Genç ve nazlı
Baharsu: Genç ve saf olan
Baharsun: Gençliği ve saflığıyla örnek olan
Bahira: 1. Kulağı yarık dişi deve veya koyun. Hayvan yavru doğurduğunda veya 5 yavru dişi olduğu zaman hayvanın kulağı kesilerek belirtilirdi. Kur’anı Kerim, bu adetleri kaldırmıştır.
Bahire: Ba-hire
Bahise: Ba:hise
Bahiye: Şehvetli kadın. İsim olarak kullanılmaması uygundur.
Bahriye: Deniz ile ilgili.
Bahtınaz: Nazlı bir karaktere sahip olan
Bahtınur: Talihi ile ışık saçan
Bahtıser: Talihli, şanslı, iyi yazgılı olan.
Bahtışen: Neşeli, şanslı bir kadere sahip olan
Bahtiser: Talihli, şanslı, iyi yazgılı. İşleri başından beri iyi giden.
Bahtiyar: Mutlu, talihli, Hayatından memnunolan
Bakanay: Gökyüzünde duran ay, açık seçik.
Bakinaz: Sürekli nazlanan, çok nazlı.
Bakiye: Arta kalan
Bakyazı: Sevilen bir olaydan sonra verilen ziyafet.
Bala: Yavru, çocuk
Balaca: bala, ufacık küçücük küçük ve güzel
Balahanım: Küçük hanım
Balahatun: Üstün, asil kanlı. Değerli soy mensubu. Balahatun
Balahun: Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu Osman Gazi’nin ikinci karısının adı
Balamir: Ünlü bir Türk kağanı.
Balca: Bal damlası
Balcın: 1. Bal’a doymuş. 2. Çok tatlı, bal gibi.
Baldan: Bal gibi tatlı, şirin ve güzel olan.
Balgın: 1. Bal’a doymuş. 2. Çok tatlı, bal gibi.
Balhan: Hazar denizi sahilinde Anuderyanın eski yatağının denize vardığı yerde bir dağ silsilesi.
Balı: Parıltı, ışıltı
Balım: Bal, şeker.
Balın: Yar, sevgili
Balkan: Sarp ve geniş ormanlıklarla bezeli sıradağlar.
Balkı: 1. Parıltı, ışık. 2. Güzel parlak, süslü. 3. Şimşek.
Balkın: Pırıldayan, parlak
Balkız: Bal kadar tatlı kız
Ballı: Şirin, güzel, tatlı dilli.
Balsarı: Sarışın.
Balsu: Tatlı su
Balşeker: Bal gibi tatlı olan.
Banu: Kadın, prenses
Banugül: Ev kadını, bayan
Banuhan: Hatun hükümdar
Barcin: Bir tür ipekli kumaş.
Barçın: Süslü ipek kumaş, Türkleri yöneten yedi kadın hakandan üçüncüsünün ismi
Baria: Güzel, tam, mükemmel, üstün.
Barika: Işık, parıltı, şimşek yıldırım parıltısı
Barkan: 1. Çöllerde rüzgarın esme yönüne dikey doğrultuda oluşan ay biçimindeki küçük kumsal külle. 2. Hareketli kumul.
Basıra: 1. Gören, görücü. 2. Görme gücü, görüş. 3. Göz.
Basiret: 1. Uzağı görme, seziş, sezgi, uyanıklık. 2. Anlayış, kavrayış.
Basriye: Görme ile ilgili olan.
Başak: Tahılların tanelerinin bulunduğu kısım
Başar: Başarılı ol anlamında
Başaran: yapacağı işte başarıya ulaşan işi gereken biçimde bitiren, yapan, Amacına ulaşan; becerikli
Başarı: başarmak eylemiyle ortaya konulan iş, başarılan iş
Başay: Birinci, ilkay.
Başçık: Çiçeklerin erkek organlarında çiçek tozunu taşıyan torbacık.
Başgöze: akarsuyun çıktığı yer
Batı: Güneşin battığı yön ve bu yöndeki ülkeler.
Batıgül: Batı’da açan yetişen gül.
Batıhan: Güneşin battığı yön ve bu yöndeki ülkeler.
Bayca: Zengin, varlıklı.
Bayça: Zengin, varlıklı.
Baylan: 1. Nazlı, şımarık. 2.Bayla büyüdü bir dediği iki edilmedi.
Bayzar: Aydınlık, ışıltı.
Bedahşan: Amuderya’nın kaynağı olan Perc’in yukarı mecrasının sol sahilindeki dağlık memleket.
Bedahşi: Amuderya’nın kaynağı olan Perc’in yukarı mecrasının sol sahilindeki dağlık memleket.
Bedel: 1. Değer, kıymet. 2. Bir şeyin yerine verilen, yerini tutan şey, karşılık.
Beder: 1. Süs, bezek. 2. Nakış, kumaş nakışı.
Bedia: Güzellik, üstün değerli olan.
Bediha: Beğenilen, takdir edilen.
Bedihe: 1. Başlangıç. 2. Güzel söz.
Bedil: Candan, gönülden
Bedinur: Güzellik, üstün değerli olan kadın
Bediran: 1. İşleri kötü idare eden. 2. Çapkın kadın.
Bedirnisa: Ay gibi güzel kadın.
Bedis: 1. Süs, bezek; nakış. 2. Resim, heykel, şekil. bk. Bediz
Bediz: Açık, belli, görünen; süs bezek, bediş.
Bedran: Hoş, latif.
Bedreka: Kılavuz, yol gösterici.
Bedreke: Yol gösteren, kılavuz.
Bedriye: Ayın on dördüncü geceki haliyle ilgili.
Bedrunnisa: Dolunay yüzlü kadın.
Begüm: Hanımefendi.
Begüm / Begün: Saygıdeğer kadın
Begün/ Begüm: Saygıdeğer hanımefendi
Behice: Güleryüz.
Behin: İyinin iyisi
Behire: 1. Hayırlı ve iyiliksever, soylu kadın. 2. Şişmanlık yüzünden yür
Behiye: Güzel, hoş, çekici
Behmar: Çok ziyade, fazla.
Behnane: 1. İyi huylu kadın. 2. Güler yüzlü kdaın.
Behra: Onun için, ondan dolayı, onun sayesinde.
Behrem: Asfur çiçeği kırmızı gül.
Bekem: sağlam, dayanıklı kırmızı boya ağacı
Beken: Dayanıklı, güçlü.
Bekriye: 1. Her şeyin evveli, ilk çocuk. 2. Genç ve taze kız. 3. Dişi deve yavrusu.
Belçim: Çim yaprağı.
Belçin: Dağ gülü.
Belde: Memleket, şehir, kasaba
Belemir: Peygamber çiçeği, mavikantaron olarak bilinen çiçek
Belen: İki dağ arasından geçen yol, geçit; tepe, yüksek yer, üzeri yassı tepe.
Beler: beleme işini yapar, çocuğu kundaklar, sarar sarmalar anlamında bir ad;
Belfin: Kar tanesi
Belfü: Kar tanesi
Belgi: İşaret
Belgin: Kesin, tam, kusursuz.
Belgün: Aydınlık gün
Belhi: Belh şehrine mensup (Afganistan).
Belik: Saç örgüsü
Belin: Korku, şaşkınlık, hayret
Belinay: Ayın gölün yüzeyine yansıması, peygamber çiçeği.
Belis: Aşkın ilk meyvesi.
Belit: Kendiliğinden apaçık ve bundan dolayı öteki önermelerin ön dayanağ
Beliz: İşaret ve iz.
Belkıs: Efsanevi kraliçe
Belma: Uysal, sakin.
Belmen: Çok güzel kadın.
Belur: Billur, billurdan olan
Benal: ben-al
Benan: Parmakla gösterilecek kadar güzel.
Benay: Çok güzel, ay yüzlü, ay gibi parlak.
Bende: 1. Bağlanmış kimse, tutsak. 2. Kul, köle. 3. Yürekten bağlı. 4. Büyük aşkla seven.
Benek: 1. Herhangi bir şey üzerindeki ufak leke, nokta. 2. Güneş lekeleri yör
Benevşe: 1. Menekşe. 2. Mor renk.
Bengi: Sonsuz
Bengigül: Sonsuza dek güzel olarak kalacak olan.
Bengisu: İnsana ölmezlik verdiğine inanılan su, Abı – hayat
Bengu: Ebediyet.
Bengü: Sonsuz, ebedi, sonu olmayan.
Bengühan: Hükümdarlığı sürekli olan.
Bengül: Gül gibi
Benian: “Beni anımsa” anlamında kullanılan bir ad.
Benice: Ölümsüz, sonsuz
Beniz: Yüz
Benli: Vücudunda ben bulunan.
Benligül: Vücudunda ben olan güzel.
Benna: Yapı yapan, mimar, kalfa, dülger.
Bennu: Hayali bir kuş.
Bennur: Ben nur gibi parlak ve güzelim anlamında kullanılan bir ad.
Bensu: Su gibi aziz benlik
Berca: Yerinde tam doğru ve münasip. Kadın ve erkek adı olarak kullanılabilir.
Berce: Şiirdeki en anlamlı, en kolay anlaşılır, en güzel dize
Berceste: 1. Seçilmiş, beğenilmiş. 2. Hoş, güzel.
Bercis: 1. Jüpiter gezegeni. 2. Çok süt veren deve.
Berçin: Toplayıcı.
Bereket: 1. Bolluk. 2. Meymenet, saadet, mutluluk, Allah vergisi.
Beren: 1. Güçlü, kuvvetli 2. Akıllı, zek, . 3. Tanınmış, ünlü.
Berfin: Kar gibi beyaz.
Berfu: Kar tanesi.
Bergin: Güçlü, sağlam.
Bergüzar: Anılmak için verilen şey.
Bergüzin: Seçkin, beğenilmiş makbul.
Beria: Güzellik ve olgunlukta akranlarından üstün olan.
Berika: Şimşek ışıltısı.
Beril: Mavi yeşil renkli değerli bir madendir. Arınmış, aklanmış.
Berin: Manen çok yüksek
Berin, Berrin: En yüksek, en ulu
Berire: İnam ve ihsan sahibi. Saliha ve vazifesini yapan hanım.
Beritan: Yayla kızı.
Berivan: Dağda açan çiçek.
Beriye: Salim, kurtulmuş, aklanmış, arı, temiz.
Berka: Kuzey Afrika’da eski bir şehir. Kadın ve erkek adı olarak kullanılır.
Berke: Zerdali, kayısı, kamçı, değnek
Berkiye: Şimşek gibi, parlak.
Bermude: Nesne, şey.
Berna: Gençlik, dirilik, enerji, delikanlı.
Berra: 1. Hayırsever. 2. Bereket ve bolluk getiren.
Berrak: Duru, temiz, şeffaf
Berraka: Aydınlık görünüşlü güzel kadın.
Berran: Keskin, kesici
Berre: Temizleyici, arındırıcı.* (*Peygamberimiz hanımlarından ikisinin ilk isimlerini değiştirmiştir. Biri Cüveyriye, diğeri Zeynep Binti Cahş annemizdir. Her ikisinin ilk isimleri “Berre” idi. Ayrıca üvey kızının adı da “Berre” iken onu “Zeynep” olarak değiştirmiştir. Berre manası temizleyicidir. Ancak ” o kendi nefsini temizler” diyerek kibir ve gurura sebep olmaması için değiştirmiştir.)
Berrin: Karada yaşayan, yüksek yüce
Berru: İyilik eden, iyiliği ve mükâfâtı çok olan, sözünü yerine getiren.
Bersu: Suyun berrak hali.
Berşan: Bir peygamberin din ve kitabını kabul eden kişi. Ümmet.
Berşe: Hep, bütün, çok.
Berzen: Yöre, mahalle, yol.
Besalet: Korkusuzluk, yüreklilik.
Besamet: Güler yüzlülük, şenlik.
Besime: Tebessüm eden, gülen
Besisu: Bitkilerin damarlarında dolaşan besleyici su
Besra: Seçkin kimse, dürüst insan.
Beste: Ezgilerin özgün dizimi
Bestegül: Gül kadar güzel ve duygulu
Bestenigar: Türk müziğinde bileşik bir makam
Beşaret: 1. Müjde, muştu, iyi haber. 2. Güler yüzlülük, gülümseme.
Beşgül: Beş tane gül.
Beşire: 1. Müjde getiren, müjdeci. 2. Güler yüzlü, güleç.
Beşuş: 1. Okşadıkça süt veren deve. 2. Araplarca çok meşhur ve meş’um bir kadın.
Betigül: Gül yüzlü.
Betigün: Aydınlık yüz
Betim: 1. Bir nesnenin kendine özgü belirtilerini tam ve açık bir biçimde, söz ya da yazıyla anlatma, tasvir. 2. Herhangi bir şeyin resmi ya da heykeli.
Betül: Namuslu, temiz, iyi.
Betül / Betil: Erkek eli degmemis, erkekten uzak yasayan, namuslu kadin, Temiz, iffetli
Betül, Betil: Erkeklerden çekinen namuslu kadın, Hz. Meryem ve Hz. Fatma`nın diğer isimleri
Betülay: Namuslu, iffetli, ay gibi güzel kadun.
Beyan: 1. Bildirme, söyleme, açıklama. 2. Belagat ilimlerinden ikincisi. 3. Belli apaçık.
Beyaz: Pür, saf, temiz. Beyaz renk ismi
Beyda: Tehlikeli yer, mevkii. Mekke ve Medine arasındaki bir çöl
Beyhan: Beylik yöneticisi
Beylem: Açılmamış pamuk kozası, çiçek buketi.
Beysu: Güçlü akan su.
Beysun: Nazik insan.
Beytiye: Eve ait, evle ilgili.
Beyza: Bembeyaz. Saf, günahsız, katıksız
Beyzanur: Işık saçan nur. Bembeyaz ışıklı.
Bezen: Süs, benek, zinet.
Bezmialem: Dünya meclisi, sohbet toplantısı. Bezmi Alem Sultan. Sultan Abdülmecid’in annesi.
Bidayet: Başlama, başlangıç.
Bige: Evlenmemiş, bakire kadın.
Bigül: Gülmesi temenni edilen
Bihruz: İyi gün, güzel gün anlamında. Bihruze Hatun Şah İsmail’in zevcesi. Çaldıran’da yenilip her şeyini bırakan Şah İsmail’in zevcesi.
Bihter: En iyi, daha iyi, pekiyi
Bihterin: En iyi, pek iyi.
Bike: Evlenmemiş, çocuğu olmamış kadın
Bike / Bikem: Kadın, hanım
Bikem: Kadın, hanım
Bikem/ Bike: Kadın, hanım
Bilay: Ay gibi asil ol.
Bilcan: Bilgili dost
Bilge: Bilgili, ahlaklı, derin bilgi sahibi kimse.
Bilge Hatun: Kutluk Han’ın annesi. Türk hükümdarı (VIII.yy-).
Bilgehatun: KuÜuk Han’ın annesi. Türk hükümdarı(VIII.yy).
Bilgem: Bilgili, ahlaklı
Bilgen: Bilen, bilgili
Bilgesu: Bilge ve su isimlerinin birleşimden oluşmuş.
Bilget: Havadis, malumat
Bilgin: Bilgili kişi (alim, karşılığı olarak da kullanılmaktadır)
Bilginur: Bilginin ışığı, bilginin aydınlığı.
Bilgiser: Bilgili kişi (alim, karşılığı olarak da kullanılmaktadır)
Bilgiye: Bilgili kişi (alim, karşılığı olarak da kullanılmaktadır)
Bilgün: Bilgili kişi (alim, karşılığı olarak da kullanılmaktadır)
Bilhan: Çok bilgili
Billur: Kristal, şeffaf
Bilnaz: Çok naz eden
Bilnur: Bilge kişi
Bilsen: Kendini bil.
Binay: Bin tane ay.
Bingül: Bin tane gül.
Bingün: Bin tane gün.
Binhan: Hanların hanı.
Binnaz: Çok nazlı
Binnur: Çok ışıklı, aydınlık
Biray: Ay gibi tek, eşsiz
Birbet: Yüzü benzersiz
Bircan: Biricik ve cana yakın.
Birce: Biricik, bir tanecik
Bircis: Gezegen, Jüpiter, müşteri yıldızı, bercis.
Birçe: Biricik, eşi benzeri olmayan
Birdem: Doğduğunda alınan ilk nefes
Birgen: Yalnızlığı seven, yalnızlığa alışık
Birgi: Batı Anadolu’da İzmir ilinin Ödemiş ilçesinin merkezi, Bozdağ eteklerinde kurulmuştur.
Birgül: Tek ve benzersiz gül.
Biricik: Tek olan, eşsiz
Birim: Bir tanem, biriciğim
Birke: Suların biriktiği yer.
Birma: Çin Hindi’nde bir yer. Birmanya diye de tanınır. Birmanya müslümanları ülkelerinin % 30’una ulaşmışlardır.
Birsel: Bir sel gibisin, bir selsin.
Birsen: Yanlızca sen.
Birsev: Tek sevgili.
Birsin: Biriciksin, teksin, eşin benzerin yok
Birsu: Özel bir su biricik su gibi.
Birşah: Bir olan şah, hükümdar.
Birşen: Sevinci eşsiz, tek olan.
Birtek: Eşi benzeri, ikincisi olmayan, biricik; çok sevilen; bir ve tek olan.
Biryar: Tek sevilen
Bitengül: Güllerin bitmesi.
Boysel: Uzun boylu.
Bucak: Genellikle, geniş verimli bakımlı alanlara verilen ad (Köşe bucaktaki anlamı gibi)
Buçe: Gökten düşen ilk kar tanesi, aynı zamanda cennette bulunan sarmaşığın ismi.
Bueda: Nazlılığıyla bilinen
Bugül: İşte güzelliğin ta kendisi anlamında
Buğçe: Cennette bulunan sarmaşığın ismi aynı zamanda yere düşen ilk kar tanesi.
Buğday: Tohumu ekmek yapımında kullanılan bitki ve aynı bitkinin başağı
Buğlem: Cenneti müjdeleyen melek.
Buğu: Bir cisim üzerinde ince tabaka durumunda yoğunlaşmış sıvı
Buhayra: 1. Küçük deniz. 2. Mısır’m kuzeybatısında bir şehir.
Buka: 1. Ülke, yer. 2. Büyük bina. 3. Ben, benek. Buka Han Altınordu devletinin Bayagut boyundan Nogay Yarguçi adlı prensin oğlu.
Buket: Çiçekler topluluğu
Bukle: Kıvrılmış, lüleli saç.
Bukra: Sabah.
Bulca: Bulunmuş bir biçimde.
Bulem: Cenneti haber veren melek
Bulut: Su buharlarının yoğunlaşmasıyla meydana gelen ve gökyüzünde mahiyetine göre farklı yükseklikte bulunan hava kütlesi.
Burcay: Kale burcundan görülen ay
Burcu: Güzel koku, güzel kokan.
Burçak: Baklagillerden bir bitkidir.
Burçay: Kale burcundan görülen ay
Burçe: Küçük takım yıldızı.
Burçin: Dişi geyik
Burfe: Cennet meyvesi
Burkan: Uygur Türklerinin Budaya verdikleri ad. – İsim olarak kullanılmaz.
Burkhan: Put, heykel, Buda heykeli. – İsim olarak kullanılması yanlıştır.
Buse: Öpücük.
Busenur: Nurlu öpücük.
Buyan: 1. Mutluluk, uğur, talih. 2. İyi biliş, sevab.
Büge: Bent, su benti
Büke: Bilgili, akıllı, zeki
Bükem: Zekice davranışları olan
Büklüm: Bükülmüş kıvrılmış şeylerin oluşturduğu halka.
Büküm: Bükme eylemi
Bülbül: 1. Sesinin güzelliğiyle ünlü ötücü kuş. 2. Sesi çok güzel olan kimse. Bülbül Hatun Bayezid H.’in eşi.(Öl. Bursa 1515). Şehzade Ahmed’in annesi.
Bürçin: Geyik, dişi geyik. bk. Burçin
Bürge: Canlı, taşkın, coşkun
Bürke: 1. Martı. 2. Havuz, gölcük.
Bürran: Keskin olan
Büşra: İyi haber
Büte: Fidan.
Büteyra: 1. Güneş. 2. Sabah.
Büyüm: Büyüleyici, büyülü güzel