PARA ARAŞTIRMA/ ÖZGE ÖZ Tüm dünyada enerji fiyatlarının artmasının yanı sıra özellikle Avrupa’da yaşanan enerji krizi, insanları çeşitli alternatiflere yöneltiyor. Pandemide kırsala gidenler de soba kullanmaya başlayınca, soba yeniden gözde oldu. Hem elektrikli hem de odunlu ve kömürlü sobaların ihracatı yapılıyor. Böylece odun ve kömür sobası talebi yüzde 30 artarken, elektrikli sobadaki talep de yaklaşık yüzde 80 arttı. Üreticiler, en çok camlı ve kuzineli modellerin tercih edildiğini söylüyor. Tasarruflu olan bu modelde bir yandan ısınırken diğer yandan da yemek yapılabiliyor. Şömineli modeller de en çok tercih edilen modeller arasında. Eskiden evlerde istenmeyen sobalar, artık teknoloji ile değişerek dekorasyon malzemesi olarak da görülmeye başlandı. Soba fiyatları ise ortalama olarak 3 bin liradan başlayıp 20 bin liraya kadar çıkabiliyor. Belirleyici özellikler ise kullanılan teknolojiler. Camı, verimliliği, görüntüsü ve az yer kaplaması gibi özellikler fiyatta etkili oluyor.
SATIŞ TRENDLERİ YÜKSELDİ
Yaşanan enerji krizinden dolayı veya genel olarak enerjide fiyatların yükselmesi, yalnızca odun veya kömürlü sobalara olan talebi değil, elektrikli sobaların da talebini artırdı. Koçtaş Ticariden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mert Kesimer, Avrupa’da elektrikli soba talebinin oldukça arttığını söylüyor. Kesimer, “Pandemik etkiler ile Çin’den yapılan ithalatın hacminin azalması, Avrupa’da üretimin yavaşlaması ve üretim adedinin azalması gibi nedenlerle bu coğrafyada üretim zaten çok önemli bir ihracat potansiyeli doğurdu. Türkiye’deki çoğu üretici de bu fırsatı değerlendirdi” dedi. Kesimer, talebi doğrudan artıran etkenlerin ise alternatif ısınma yöntemlerindeki kurulum maliyetlerinde ve enerji tüketim maliyetlerinde meydana gelen artışların neden olduğunu belirtiyor. Artışın diğer nedeniyle ilgili konuşan Kesimer, “Bu ürünlerde talebin son yıllarda artmasının bir diğer nedeni ise pandemide yazlık lokasyonlarda artan yerleşik ikamet. Bu bölgelerde özellikle doğal gaz kullanım imkanı olmadığı için kış mevsiminde ısınma ihtiyacı alternatif yöntemlerle karşılanıyor. Değişen yaşam şartları, enerji krizinden doğan belirsizlik ve fosil yakıtlar ile doğalgaz maliyetlerinde yaşanan artış, sobada talebin artmasına neden olan başlıca etmenler” diyor. Quartz ve Infrared modellerin çok tercih edildiğini söyleyen Kesimer, “Bu modellerde alış fiyatlarının düşük olması, ekonomik ve pratik olmaları, hemen ısınabilmeleri, her ortamda kullanılabilmeleri genelde etkili oluyor. Bu sobaların ev ve kapalı ortam kullanımında son yıllarda satış trendleri oldukça yükseldi, çokça aranan ürünler haline geldiler” diyor.
ALMANYA VE ABD’YE İHRACAT
Rize’de aile işletmesi olan Ali Yavuz, 36 yıldır bu işi yaptıklarını söylüyor. Yavuz, Nurak Kuzine isimli işletmelerinde 38 tane soba modeli bulunduğunu belirtiyor. Soba fiyatlarının 2 bin 500 liradan 20 bin liraya kadar çıktığını söyleyen Yavuz, “Sobaların belirli özellikleri var. Ona göre fiyatlar da değişiklik gösteriyor. Sobanın büyüklüğü, kullanılan boya, camlı olması, dekoratif olması gibi özellikler fiyatı etkiliyor. Mesela bazı sobalar, hem odunlu hem de kömürlü. Bu da fiyatı etkiliyor” diyor. Yurtiçine satış yaptıklarını söyleyen Yavuz, “Yurtiçinden sonra ihracatımız da kısmen başladı. Almanya ve ABD’ye soba sattık. Sadece Almanya değil, şu anda enerji krizi kaynaklı diğer Avrupa ülkelerinden de talep var. Hatta anormal bir sipariş var diyebilirim. 500 veya bin tane istiyorlar. Ancak yurtiçine zor yetiştiğimizden yurtdışına çok gönderemiyoruz” diyor. Müşteri tercihleriyle ilgili de konuşan Yavuz, genelde camlı ve fırınlı modellerin tercih edildiğini söylüyor. Yavuz, “Camlı modelin tercih edilmesinin nedeni dışarıdan bakıldığında içeriden ateş görülmesinin hem nostaljik bir havası oluyor hem de psikolojik bir rahatlama sağlıyor. Fırınlı ise genelde yemek yapmak için kullanılıyor” diyor. Pandemide insanların rahat ortama alıştığını söyleyen Yavuz, kıra gidenlerin arttığını ve sobanın da kırın bir parçası olduğunu belirtiyor. Yavuz, “Bu nedenle artık alışkanlık oldu insanlarda. Mutfakta, salonda soba var. Şu an talep çok yüksek tabii, ama ilerisi biraz da enerji krizine göre değişir” diyor. Yavuz, son olarak soba kültürünün eskiden bu yana olduğunu belirterek “Soba eskiden de olsa biz teknolojiyi kullanarak geliştirdik ve günümüze uyarladık. Camlarla ve teknoloji ile şık bir görünüm de yakaladık. Çünkü soba eskiden görüntüsü nedeniyle istenmiyordu. Biz de kullandığımız teknolojiler ile sobayı dekorasyon malzemesi haline getirdik. Böylece hem görüntüsü güzel oldu, hem de ısınmadan yararlanıldı” diyor.
VERİMLİLİK ÖNEMLİ
Şömine ve kuzine tarzı soba üretimi yapan Aksa Şömine, 1996 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. Aksa Şömine Satış ve Pazarlama Direktörü Emre Işık, sobalarda en çok aranılan özelliğin verimlilik olduğunu belirtiyor. Işık, “Artık enerji işi ve tedariki önemli. Bu sebeple, az odunla çok fonksiyonel olması genelde tercih ediliyor” diyor. Avrupa’daki enerji krizinden dolayı talebin arttığını, hatta yeni firmaların arayıp bilgi aldığını da belirtiyor. Yerli kuzine sobaların ortalama olarak 7-9 bin lira arasında olduğunu söyleyen Işık, “25-30 bin liraya çıkan sobalar da var. Müşteriler ise genelde fonksiyonel olduğu için kuzine sobaları tercih ediyor, çünkü üzerinde yemek yapılabiliyor. Bu sebeple fırın kısmının geniş olması da tercih sebeplerinden. Hobi bahçelerinde artık sobaların sıkça yer aldığını gözlemliyoruz. Müşteriler artık görselliğine ve az yer kaplamasına dikkat ediyor” diyor. Sadece Avrupa’dan değil, kış aylarına girmek üzereyken iç piyasadaki talebin de arttığını söyleyen Işık, “Talebi karşılamakta zorlanıyoruz. Ayda yaklaşık 10 adet satıyoruz. Meşe odunlu, peletli soba ya da elektrikli. En çok sattığımız model ise tramf kuzineli sobamız. En çok bunu satıyoruz, çünkü görseli güzel, içi geniş, fırın olarak kullanılır ve dik olduğu için de az yer kaplama özelliğine sahip” diyor.
“NEREDEYSE HER ÜLKEDEN TALEP VAR”
Mehmet Öksüz / Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı
Avrupa genelinde bir enerji krizi var. Kış aylarında soğukta kalma endişesi yaşayan Avrupalılar, Türk sobalarına yöneldi. Bu durum, odun ve kömür sobasına talebi yüzde 30, elektrikli sobalara ise yüzde 80 civarında bir talep artışına neden oldu. Biz 6 milyon adet soba üretiyoruz. Bunun yarısını yurt içinde yarısını ihracatta kullanıyorduk. Son aylarda, soba üreticilerinin Avrupa ülkelerine yönelik ihracat rakamlarında ise yine aynı şekilde ciddi artışlar gözlemleniyor. Avrupa’nın yeniden sobaya dönüşünü ve bunun Türkiye’deki üreticilere yansımasını görüyoruz. Biz de böyle bir talebi beklemiyorduk. Züccaciye sektörü olarak sekiz alt sektörü bünyemizde barındırıyoruz. 6,03 milyar dolarlık ihracatımızın yüzde 58’ini AB ülkelerine gerçekleştiriyoruz. Enerji kriziyle ortaya çıkan elektrikli soba ve odun sobası da bizim ilgilendiğimiz konulardan biri. Öyle ki kesintiler devam ederse ve daha büyük bir kriz ihtimaline karşılık zincir marketlerin önden yoğun bir sipariş verdiklerini görüyoruz. Avrupa Birliği’ne yurtiçinde de elektrikli soba bulmakta zorlanıyoruz. Neredeyse her ülkeden talep var. Şu anda gelen talebe karşılık vermekte zorlansak da üretim kapasitemizi artırma çalışmalarımız devam ediyor. Büyükşehirlerde alternatif ısınma kaynaklarının da artık yeniden düşünülmesi gerekiyor.
“ÜRETİM KAPASİTEMİZİN ARTIRILMASI GEREKİYOR”
Ahmet Acar / İstoç İş Adamları Sosyal ve Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (İSTOÇDER) Başkanı
Enerji krizi nedeniyle Avrupa’daki siparişler, şimdiden Türkiye’ye yöneldi. Bu konuda Çin’in önüne geçmeye başladık. Bu ilgiyi kalıcı hale getirebilirsek Türkiye, dünyanın en büyük toptan ticaret merkezi olabilir. İstanbul Toptancılar Çarşısı’ndaki (İSTOÇ) elektrikli soba satışı konusunda üyelerimizle konuştuğumuzda ciddi bir talep aldıklarını söylüyorlar. Özellikle odun ve soba ürünlerine ilgi olduğunu belirten üyelerimiz, geçen iki hafta önce geride bıraktığımız İSTOÇFEST’te de Avrupalı misafirlerini ağırladılar. Almanya, Hollanda, Fransa ve Belçika gibi birkaç Avrupa ülkesinden zincir market sahipleri, soba ve elektrikli ısıtıcı talebinde bulundular. Pandemi dolayısıyla kırılan tedarik zincirinde Çin yerine Türkiye’nin lojistik avantajı nedeniyle pazardan ciddi bir pay aldı. Çin, dünyadaki elektrikli ev aletleri sektöründe en büyük üretici. Türkiye, Çin’den sonra ikinci. Burada pazarın büyümesi bizim için bir şans. Ancak beklenmeyen bu talep karşısında üretim kapasitemizin artırılması gerekiyor.