Toplumsal medya devlerinin CEO’ları ABD Kongresi önünde hesap verirken aslen mevzu, evlatların ve gençlerin çevrimiçi ortamda yeterince korunmadığı iddiasıydı. Meta, TikTok, Snap, X ve Discord CEO’ları şirketlerini savundu, Meta CEO’su Mark Zuckerberg’ün ailelere dönerek özür dilemesi duruşmaya damga vurdu. Zuckerberg şu şekilde diyordu:
“Yaşadığınız her şey için özür dilerim. Asla kimse ailelerinizin yaşamış olduğu şeyleri yaşamamalı ve işte bu yüzden bu kadar fazlaca yatırım yapıyoruz. Asla kimsenin ailelerinizin yaşamış olduğu şeyleri yaşamaması için sektör çapında emekler halletmeye devam edeceğiz.”
Meta CEO’su Zuckerberg, X CEO’su Linda Yaccarino, TikTok CEO’su Shou Zi Chew, Discord CEO’su Jason Citron ve Snap CEO’su Evan Spiegel, Çarşamba günü Kurultay’de gerçekleşen “Çevrimiçi ortamda çocuğa yönelik istismar” başlıklı oturumda sorgulanan yöneticiler içinde yer alırken çarpıcı noktalardan biri de TikTok CEO’su Shou Zi Chew ile Cumhuriyetçi Arkansas Senatörü Tom Cotton içinde geçen diyalog oldu.
Sual sorma sırası Cotton’a vardığında Senatör, Singapurlu Tiktok CEO’sunun “Çinli olup olmadığını” hatta “Çin Komünist Partisi’ne üye olup olmadığını” onlarca defa sorguladı. Shou Zi Chew ise ısrarla “Singapurlu bulunduğunun” altını çizerken, ülkesindeki mecburi askerlik uygulaması çerçevesinde iki buçuk yıl Singapur ordusunda vazife yaptığını dile getirdi. Cotton’un soruları ve tavrı ile Shou Zi Chew’ün sorular sebebiyle yaşamış olduğu şaşkınlık toplumsal medyada gündeme oturdu.
ABD’li olma ihtimali Çinli olma ihtimalinden daha yüksek!
Cotton’u kimi ırkçılıkla itham ederken kimi ise eğitim eksikliğine dikkat çekiyordu sadece değişik görüş açısı getirenler de mevcuttu. Mesela Singapur nüfusunun büyük bir çoğunluğunu Çin asıllılar oluşturmakta. Ülkede İngilizce ile beraber en fazlaca konuşulan dil Mandarin.
Fakat bunlar gizli saklı bilgiler de değil. Kısaca Cotton ve etrafındaki hukuk ekibinin hem Singapur’la hem de Shou Zi Chew ile ilgili bu bilgilere kolaylıkla ulaşabileceği düşünüldüğünde tavrın rahatsız edici bulunması organik karşılanıyor.
Sorularla ilgili bir başka nokta ise Singapur pasaportuna haiz olan Shou Zi Chew’e ek olarak Çin pasaportu taşıyıp taşımadığının sorulmasıydı. Çin’de yasalar yabancı ülke vatandaşlarının kendi vatandaşlıklarını terk etmeden Çin vatandaşlığı elde etmelerine izin vermiyor. Singapur’da da durum bu şekilde. Bu sebeptendir ki Chew, “Çin pasaportunuz var mı?” sorusuna büyük bir şaşkınlıkla “Senatör ben Singapur vatandaşıyım” yanıtını veriyor.
Dünyada 51 ülke çifte vatandaşlık kabul etmezken bu ülkeler içinde hem Singapur hem de Çin’in içeriyor olması Cotton’ın bundan iyi mi haberdar olmadığı sorusunun da gündeme gelmesine niçin oldu.
Öte taraftan Chew, eşi ve evlatları ABD vatandaşı olduğundan dilediği süre ABD vatandaşlığına başvurabilecek. Chew hemen hemen bu şekilde bir müracaat yapmadığını dile getirdi.
Peki duruşmada mevzu buraya iyi mi geldi?
Aslen cevabı rahat. ABD’nin TikTok’a ilişkin, temelleri Donald Trump döneminde atılan ve mevcut başkan Joe Biden döneminde de devam eden ciddi bir güvensizliği bulunuyor. ABD cephesinin iddiaları TikTok’un kullanıcı verilerini Çin hükümetiyle paylaşmış olduğu çevresinde şekillenirken bununla beraber Tiananmen Meydanı ve Hong Kong protestoları benzer biçimde Çin hükümeti aleyhine konuların sansürlendiği yönündeki raporlar tekrardan dile getirildi.
Cumhuriyetçi Missouri Senatörü Josh Hawley de bu noktaya değinirken, Shou Zi Chew’ün rapordaki verilerin sıhhatli olmadığı şeklindeki iddiasından sonrasında adeta masayı deviren bir ifade kullandı ve “TikTok niçin ABD Birleşik Devletleri’nde yasaklanmamalı ki? Platformunuz temelde Çin Komünist Partisi’nin casusluk kolu” dedi.
TikTok CEO’su buna klasik bir yanıt olarak, “Uygulama Amerikan vatandaşlarının çoğunluğu tarafınca her gün kullanılıyor” derken Hawley temenniler eşliğinde “Ve bu Amerikalıların her biri tehlikede. Uygulamanızın yasaklanması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Duruşmada aslolan mevzu ne ‘ABD’nin ulusal güvenliği’ ne de Çin’di…
Normal olarak mevzu TikTok’a ve kullanıcı verilerinin iyi mi koruduğuna ulaşınca kesinlikle ortada kaygı yok değil. Sadece uzmanlar mevcut endişenin uygulamaların kullanıcı verilerini iyi mi toplayıp sattığıyla ilgili olarak TikTok ve hatta Çin’in fazlaca ötesine uzanan sistemik sorunlarla ilgili olduğuna işaret ediyor. Kısaca aslen, veri komisyoncuları vasıtasıyla, ABD haber alma teşkilatları da dahil olmak suretiyle herhangi bir ülkenin hükümeti, çeşitli yöntemlerle üçüncü taraflardan kullanıcılara ilişkin konum ve öteki verileri satın alabiliyor.
Bu çerçevede ABD’de duruşmayı takip edenler çocuk güvenliğiyle ilgili bir meselede hele hele yaşamını yitirmiş evlatların ebeveynlerinin önünde, “Çin’in uygulamalar üstündeki nüfuzu ve ABD’nin ulusal güvenliği” mevzusuna bu kadar süre harcanmasını şaşırtıcıydı ve garip buldu.
Zira TikTok’ta evlatların güvenliğiyle ilgili incelenecek mevzular var; geçmişte platformda evlatların yetişkinler tarafınca rahatsız etme edilmesiyle ilgili endişeler dile getirilmiş ve TikTok bunu ele almak için bazı değişimler uygulamıştı. Duruşmada bu gelişmelerin uygulamaya iyi mi döküldüğü konuşulmazken Çin ile ilgili geçmişte TikTok’a onlarca defa sorulan sorularla aynı soruların sorulması ve firmanın şimdiye kadar onlarca defa verdiği iyi hazırlanılmış yanıtları tekrardan cilalayıp insanların önüne koyması bilhassa samimi bir halde mevzuyu toplumsal medyada takip edenlerin canını sıktı…
Kaynak: Vice, BBC, Mashable US / Metin Aktaşoğlu tarafınca yerelleştirildi