Arabaların arka camları niçin tam açılamıyor?
Bir çok model binek otomobillerde arka kapıların camları altına kadar tam açılamaz. Ortalama üçte bir mesafeye erişince dururlar. Doğal bu sürücüler için bir sorun değildir. Onlar ön camları tam açıp püfür püfür giderler. Klimalı vasıta sayısı çoğalıp tüm camların kapalı tutulması durumu ortaya çıkınca arka camların tam açılamaması mevzusu gündemden iyice düşmüştür.
Arabaların arka camlarının tam açılmamasının içeriye egzoz gazı, böcek yada gürültü girmesiyle ve arabanın emniyetiyle bir alakası yoktur. Otomobilleri dizayn eden mühendisler bunu kullananların evlatlarının otomobilden sarkmamaları için tercih ettiklerini söylüyorlar. Hatta arka camların açılmaması için otomobile kilit dahi koyuyorlar.
Gerçek ise farklıdır. Performansı en yüksek arabayı yapabilmek için katlanılması ihtiyaç duyulan bir durumdur bu. Dikkat ederseniz orta ve minik boy arabaların çoğunda arka tekerlekler arka kapılara oldukca yakındır. Bundan dolayı ön ve arka kapıların şekilleri farklıdır. Ön kapıda camın altına kadar girmesi için yer varken arka kapılarda tekerleğin ve çamurluğunun konumlarından dolayı alt kısım daraldığından yer yoktur. Bu şekilden dolayı esasen arka kapıdan inmek de daha zor olsa gerek. Cam, kapının düz devam eden kısmındaki yuvasına kadar inebilir, sonrasında gidebileceği bir yer yoktur.
Peki arabalarımızın kapıları niçin arkadan öne doğru açılıyor? Bir sürücü olarak kapınızı hep sol elle açtığınız dikkatinizi çekti mi? Kapı arkadan öne doğru açıldığından esasen sağ elle asla denemeyin mesele yaşarsınız. Arabaların ilk yapıldıkları zamanlarda kapıların menteşe ve kilit sistemleri bugünkü kadar sağlam değildi. Sadece insanların bir çok sağ ellerini kullandıklarından sürücü tarafındaki kapı önden arkaya açılır şekilde yapılıyor, öteki kapı(lar)da da bu şekle uyuluyordu.
Bu durum hareket halinde iken ansızın oluşturulan kapının karşıdan gelen hava akımıyla kapanamamasına hatta kopmasına yol açabiliyordu. Bundan dolayı kapıların arkadan öne doğru açılır şekilde yapılmasına başlandı. Artık kilit kazara boşalsa bile karşıdan gelen hava akımı kapının açılmasına müsaade etmiyordu.
Mevzu arabalardan açılmışken fabrikadan yeni çıkmış arabalardaki güzel kokudan da söz edelim. ‘Yeni otomobil kokusu’ denilen ve insanların hoşuna giden bu koku tek bir koku olmayıp, birçok kokunun birleşmesinden oluşan oldukca hususi bir kokudur. Zaman içinde kaybolur ve otomobile asılan yapay koku yayıcılardan hiçbirinin kokusu onun yerini tutamaz.
Bu koku, boya ve boyadan ilkin kullanılan astar boya, konsolda, pencere ve kapılarda kullanılan lastik ve plastik malzemelerin kokularının bir karışımıdır. Bunlara yapıştırıcıların, yalıtım malzemelerinin, koltuklardaki kumaşın, deri parçalarının ve döşemelerde kullanılan vinilin kokuları da karışır. Ortaya oldukca hususi ve taklidi olanaksız bir koku çıkar.