Anti-aging Nedir

Herkes büyür ancak yaşlanmak isteğe bağlıdır. Elbette zamanı geri alamazsınız ancak biraz bakımla hiç kimsenin aslında sizin bir büyük anne olduğunuzu anlamasını engelleyebilirsiniz. İşte genç ve sağlıklı kalmanızı sağlayacak bir yöntem; “anti-aging”. Anti-aging, yaşlanmanın etkilerini önlemeye,yavaşlatmaya yada ortadan kaldırmaya çalışan bir çalışma alanıdır. Böylece insanların daha uzun ve sağlıklı bir ömür yaşamalarına olanak sağlar. Bu nedenle anti-aging çalışma alanı genetik mühendisliği, doku mühendisliği ve psikoloji gibi birçok dalı da kapsar. Bugün piyasada anti-aging için cilt bakımı, besin takviyeleri, diyet, fitness, çeşitli otlar, hormon yerine koyma tedavileri gibi sınırsız tedavi yöntemleri vardır. Bunlar haricinde çeşitli alternatif tıp yöntemleri de vardır.

Tarih boyu anti-aging:
Anti-agingin insanlığın evrimi sırasında köklü bir geçmişi olmuştur. Birçok medeniyet anti-aging kavramı üzerine odaklanmıştır ve anti-aging ile ilgili felsefi, alternatif ve tıbbi açıdan pek çok farklı fikirler ve kavramlar üretmiştir. Anti-aging’in tarihçesi zeytin yapraklarının yaşlanma karşıtı etkileri için kullanıldığı Mısır uygarlığına kadar takip edilebilir. Eski Vedik kültüründe de yaşlanmayı geciktirici etkileri olduğu söylenen değişik besinler ve meditasyon hareketleri vardı. Ayrıca yaşlanmaya çare bulduğu söylenen çeşitli medeniyetlerle ilgili öyküler ve efsaneler anlatılır. Bu efsaneler Atlantis ve Shangri-La’ ya aittir. Ayrıca tarih boyunca simyagerlerin yaptığı “Yaşam İksiri” ve “Gençlik İksiri” araştırmalarını da unutmayalım.

Yani tarih boyunca insanlık genç görünüp daha uzun ve sağlıklı yaşayabilmek için bir çok yöntem ve metot denemiştir. Çalışmalar uzun hayat yaşamış insanlar üzerinde yoğunlaşmış ki bu da 100 yıl veya daha fazla yaşamış olan kişilerdir ve bu çalışmalarda fiziksel açısından bu insanlar arasında çok az ortak nokta bulunmuştur. Buna rağmen bu insanlar arasındaki ortak noktalar aktif bir yaşam sürmeleri, çoğunun sigara içmemesi ve yaşam boyu hemen hemen aynı kiloda kalmalarıdır. Bazı genetik araştırmalar ise uzun ömürlülüğün kalıtımsal olduğunu göstermiştir ancak bu konuda kesin bir kanıt henüz bulanamamıştır.

Anti-aging tedaviler:
Bugün piyasada yaşlanma karşıtı pek çok tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bu yöntemler çoğunlukla beslenme, egzersiz, fitness ve mutluluğa yönelik psikolojik terapilere dayanır. Bugün kullanılan pek çok yöntem ise bunların bir kombinasyonudur.

Diğer araştırmalar ise yaşlanmanın nedenleri ve tedavilerini araştırmaya yönelik devam etmektedir. Doku mühendisliğinde zedelenen yaşlı bir dokunun yerine genç bir dokunun yerleştirilmesine yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Bu ayrıca kök hücreler, organ nakli ve yapay doku organların geliştirilmesine de katkı sağlar. Nanoteknoloji, genetik mühendisliği ve hatta ilaç araştırmalarının farklı dalları da bu araştırmaya katkıda bulunmaktadır. Bugün piyasa cildin daha genç görünmesini ve hissetmesini sağladığını iddia eden kremler,losyonlar ve bakım ürünleriyle dolu. Hiç şüphe yok ki bunlar kadınların kozmetik meraklarından faydalanmaktalar. Ancak kozmetik şirketlerinin bu iddialarını destekleyen bir takım bilimsel araştırmalar da mevcut. Tabi bu kadar teori varken piyasa anti-aging takviyeleri olduğu iddia edilen hap ve tabletler ile dolu.

Yaşlanma karşıtı bir başka yaklaşım ise, doğu tıbbı ve mistisizmin bir kombinasyonudur. Bu tedavi teknikleri bir Ayurveda tıp kombinasyonu (eski Vedik kültürü doğal ilaçları), yoga, barış ve kişisel güçlenme için farklı felsefi meditasyonlar içerir. Anti-aging yönelik bir başka yaklaşım ise ömrü uzattığı düşünülen diyet ve egzersiz kombinasyonudur. Yaşlanmanın psikolojik yanları üzerinde duran bir başka anti-aging yaklaşımında ise; hayata olumlu bakmak, güçlü bir inanç sistemi oluşturmak, yetenekleri konusunda kendine güvenmek gibi konuların üzerinde duruluyor.

Yaşlanma karşıtı yiyecekler: Cildin yaşlanmasını önleyen antioksidan ve vitaminlerle dolu bir çok anti-aging yiyecek vardır. Bunlar çilek, fasulye, yeşil yapraklı sebzeler, papaya gibi meyveler, bitki çayları ve etkileri oldukça hafife alınan ancak en önemlileri olan su! Kadınlar için en önemli yaşlanma karşıtı öneri yeterince su içtiklerinden emin olmalarıdır. Ne kadar yaşlanma karşıtı krem kullanırsanız kullanın doğru beslenmediğiniz sürece bir işe yaramazlar. Ufak beslenme değişiklikleri büyük farklar yaratabilir. Örneğin her gün yeşil çay, meyve suyu gibi veya antioksidandan zengin en az bir sağlıklı gıdayı beslenmenize ekleyin.

Egzersiz: Sağlıklı ve aktif bir dolaşım sisteminizin olmasını sağlayan en önemli şeylerden biri, egzersizdir. Düzenli egzersiz sayesinde kaslarınızı ve kalbinizi güçlendirerek zamanı geri çevirebilirsiniz.

Uyku: Bugünkü dünyada yeterli uyku kesinlikle bir lükstür. Ancak yaşlanmayı önleyici basit ama etkili yöntemlerden biri, günde en az 8 saat uyumaktır.

Mutlu olun: Stressiz bir yaşam uzun bir ömre açılan kapıdır. Bu kesinlikle yüzünüze ve bedeninize de yansır. Kırışıklıkların nedenlerinden birinin de çatık kaşlar olduğunu, biliyor muydunuz? Eğer yaşlanma belirtileri ortadan kaldırmak istiyorsanız, sizi mutlu edecek bir şeyler yapın. Sevdiğiniz yeni bir hobi bulun yada yeni bir yeteneğinizi keşfedin. Bunlar size marketlerde satılan kremlerden çok daha iyi gelecek.