Alfa Romeo 4C 2018 Test Sürüşü

Bambaşka bir otomobil var karşımızda. Kontrol etmesi bile keyifli. Alfa Romeo 4C testi insanoğlunun otomobil tutkusunu ateşliyor adeta. Alfa Romeo 4C tasarım özellikleri ne şekilde mi? Onları incelemesi bile keyifli

Alfa Romeo’nun asırlık geleneğinden esin alan, performans, tasarım ve teknik unsurlarını barındıran 4C’nin kökleri, 1930 ve 1940’lı yıllardaki yarış ve binek modelleri olan 8C ve 6C’ye dayanıyor.

Gerçek bir Alfa Romeo efsanesi olan 33 Stradale’den, 8C Competizione’ye kadar uzanan agresif fakat hem de nostaljik çizgide tasarım öğelerini gövdesinde barındıran Alfa Romeo 4C, tam bir “Alfa” bulunduğunu tasarımıyla adeta haykırıyor.

Aracın ilk anda yüksekliğinin ne kadar azca bulunduğunu görünce şaşırıyorsunuz. Toplam yüksekliği 1183 mm olan otomobilin bu düşük profili sebebiyle trafikte bir SUV ile yan yana geldiğinizde korkabilirsiniz. Sadece bu düşük yükseklik yardımıyla aracın başta sürtünme katsayısı olmak suretiyle, yol tutuş karakteri dahil pek oldukca performans verisi oldukca iyi sonuçlara imza atmış.

Önde karbon fiber çerçeveye haiz farların dikkat çekmiş olduğu 4C’de jantların geniş çamurluklardan çıkacak benzer biçimde duran offsetli yapısı sportifliği pekiştirmiş. Aracın arkasında ise iki egzoz çıkışı, geniş beden ve büyük stoplarla gene dikkat çekici bir tasarım elde edilmiş.

Kırmızı Alfa Romeo 4C Bir Başka

Eğer kontrol aracındaki benzer biçimde kırmızı rengi seçmezseniz o süre 4C size birazcık sönük bir tasarıma haiz benzer biçimde gelebilir. Bundan dolayı de onu ufak Ferrari icra eden bu kırmızı en oldukca tercih edilen renk.

Alfa Romeo 4C’nin iç mekanını ya oldukca seveceksiniz ya da adeta nefret edeceksiniz; ortası olmayacaktır. Aracın minimal iç mekanı satış fiyatı göz önüne alındığında kolay gelebilir sadece safkan bir spor otomobil isteyenler için tam da aradıkları yapıda.

Düşük yükseklik sebebiyle araca iniş binişler normal olarak kolay değil, buna karşılık koltukların haiz olduğu oturma alanı 4 metreden kısa bu otomobil için kafi. Kapıyı açtığınız anda sizi karşılayan karbon fiber yüzeyler ise monokok şasinin bilerek açıkta bırakılmış parçaları.

Tasarımını bu araca yakıştırmadığınız direksiyon simidinin arkasında yer edinen dijital gösterge paneli ile sürüşle ilgili detayları kolaya takip edebiliyorsunuz. Sadece devir göstergesinde gözler 9-10 bin d/d’yi arasa da maalesef otomobil 7 bin d/d çevirebiliyor.

Aracın kısıtlı yaşam alanında konfor namına oldukca fazla donanım bulunmuyor. Müzik sistemi bile bir teknoloji marketten alınıp takılmış benzer biçimde bir izlenim verdiği için detaylarda devam eden bu minimalist yaklaşım her insana bakılırsa değil. Bunun yanında aracın 110 litrelik bagaj kapasitesi de günlük kullanıma uygunluğun önündeki en büyük engel.

Alfa Romeo 4C motor mevzusunda da oldukca hususi bir seçenek. Alfa Romeo mühendisleri tarafınca tasarlanan ve Maserati’nin İtalya’daki Modena fabrikasında üretilen 4C, alüminyum malzemeden meydana getirilen ortada konumlanmış 4 silindirli 1750 cc’lik turbo benzinli motoru, çift kavramalı TCT otomatik şanzımanı ve arkadan itişli yapısıyla tam bir spor otomobil. Aslen bu vasıta için pek oldukca yerde ufak Ferrari benzetmesi yapılıyor ve bunun da haksız olmadığını direksiyonuna geçince anlıyorsunuz.

Ortalama 4 metre uzunluğa, 1.18 metrelik yüksekliğe ve 2.4 metrelik aks mesafesine haiz olan Alfa Romeo’nun iki kişilik coupe modeli 4C, karbon ve alüminyum kullanılan beden ve şasi unsurları yardımıyla 4 kilogram başına 1 HP’den fazla güç üretmesiyle de dikkat çekiyor. Yeni “Race” moduna haiz olan Alfa DNA sürüş modu ile tam bir sporcu olan Alfa Romeo 4C, maksimum 258 km/s’lik hıza ulaşırken, 0-100 km/s hızlanmasını ise 4.5 saniyede tamamlıyor. 350 Nm maksimum torka haiz olan model, 6000 d/d’de 240 HP’lik bir güce ulaşıyor.

Aracın ilk andan itibaren güç üretme isteğini kaybetmemesi performanslı kullanımları sizi teşvik ediyor. Motorla şanzımanın uyumu da başarıya ulaşmış. Hatta vitesin sert tepkimeleri bu vasıta için oldukca iyi bir uygulama olmuş. Vites küçülttüğünüz anlarda aracın sizi koltuğa çarpması tam spor otomobillerde görmeye alışık olduğumuz bir davranış.

Alfa Romeo 4C çarpışma testlerini geçti mi diyorsanız; hemen hemen çarpışma testine alınmadı. Büyük olasılıkla de hiçbir süre Alfa Romeo 4C Euro NCAP testine girmeyecek. Aracın pek oldukca noktasında karbon fiber ve yüksek dayanımlı bileşenler kullanıldığı için güvenlik mevzusunda bir eksikliği bulunduğunu düşünmek zor.

Sadece kontrol yapılmadığı için tam sonucu bilemiyoruz. Alfa Romeo 4C’nin standart donanımında ABS, ESP, sürücü-yolcu ön havayastıkları, kilitli diferansiyel sunuluyor.

Alfa Romeo 4C’nin sporcu kimliğinin en mühim kanıtının başlangıcında efsanevi ve dünyaca meşhur Nürburgring yarış pistinde “en süratli tur” rekoruna imza atması gösterilebilir. İtalyan stili sportifliği ile zarafet anlayışını birleştiren ve daha şimdiden Alfa Romeo’nun ikonik modelleri içinde yerini alan 4C, “Green Hell” olarak vasıflandırılan pistteki turunu 8 dakika 4 saniyede tamamlayarak, 250 HP’lik motor gücünün altında, kendisine bakılırsa daha kuvvetli motora haiz ve daha pahalı spor araçlar içinde bugüne kadarki en iyi dereceyi elde etti.

Onun bu başarıya ulaşmasında kuşkusuz motorunun önemi büyük olsa da araçtaki pek oldukca bileşende karbon fiber kullanılarak ağırlığının 900 kilogram‘nin altında tutulması yardımıyla elde etmiş olduğu güç/ağırlık oranının da katkısı büyük. Her ne kadar bir yarış otomobili benzer biçimde lanse edilse de 4C aslen günlük kullanıma da uygun bir otomobil.

Elbet 110 litrelik bagajı bunun haricinde tutabiliriz sadece ufak boyutları yardımıyla dar alanlarda da kolaylıkla kumanda edilebilen 4C, ister performanslı kullanımlar olsun ister sakin sürüşler olsun sürücüsünü mutlu etmeyi başarıyor. Aracın kim bilir tek negatif özelliği dar iç mekan sebebiyle uzun yolculuklara uygun olmayan yapısı ve motor sesinin iç mekana oldukca yansıması.