PARA YAPAY ZEKA/ ŞULE GÜNER Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin telekomünikasyondan görevli bakanları, geçen hafta Avrupa’da suni zekanın geliştirilmesine yönelik anlaşmaya vardı. AB Dönem Başkanlığı’nı yürüten Çekya’dan meydana getirilen açıklamada, AB Komisyonu’nun Nisan 2021’de sunmuş olduğu taslak üstünde mutabık kalınan kuralların, suni zekanın kullanımı mevzusunda yasal netlik yaratmayı amaçladığı açıklandı. Suni zekanın tanımlaması makine öğrenmesi ve “mantık-bilgi” temelli yaklaşımları işaret ederek daha net bir tanımlamaya gitti.

AB’nin üstünde anlaşmaya vardığı kurallar, Avrupa Parlamentosu ile de görüşme edildikten sonrasında uygulanmaya başlanacak.

DEZEJANTAJA YOL AÇARSA…

Telekomünikasyondan görevli bakanlar Brüksel’de yaptıkları görüşmede, ek olarak suni zekanın kullanılmasının insanlarda toplumsal davranışları yada kişilik özellikleri temelinde değerlendirmek suretiyle bir dezavantaja yol açması durumunda yasaklanmasının da önünü açtı.

Yatay olarak sınıflandırılan risk üçgeninin tepesinde toplumsal skorlama ve spesifik grupların yanı sıra, toplumsal ve ekonomik açıdan korunmasız kişileri istismar eden suni zeka uygulamaları içeriyor. Bununla beraber güvenlik güçlerinin gerçek zamanlı biyometrik tanımlama sistemlerini kullanımı yasaklı uygulamalar içinde içeriyor.

Öteki taraftan, yüksek risk teşkil eden sistemlerin lüzumlu teknik belgeleri sunarak suni zeka kanununu ihlal etmediklerini kanıtlama edebilecekleri belirtiliyor. Metinde, KOBİ ve start-up’lara kesilecek cezaların daha orantılı olacağı belirtiliyor.

BİYOMETRİK YÜZ TANIMA

İlgili bakanlar, bunların haricinde bilhassa yüksek risk unsuru taşıyan biyometrik yüz tanıma ile su ve elektrik tedarikinde kullanılan suni zekâ sistemlerinin yol açabileceği tehlikelerin iyi mi önleneceğine ilişkin kuralları da belirlediler.

Duygu tanımlamanın kullanıldığına ilişkin kullananların bilgilendirilmesi gerektiği belirtilen metinde, “naturel yada yasal bir kişinin” herhangi bir ihlal durumunda ilgili yetkiliye lüzumlu şikayetlerde bulunabileceği belirtiliyor.

Metinde, suni zeka sistemlerinin veri kalitesi şeklinde teknik konuların hem kullanıcılar hem de uygulamanın ticari hissedarlarına açıklanabilir olması gerektiği de içeriyor.

Üstünde anlaşmaya varılan kuralların askeri alanlarda ve salt araştırma amaçlı yürütülen çalışmalarda geçerli olmayacağı ifade ediliyor.

***

OSMANLICA’YI TÜRKÇE’YE AKTARIYOR

Osmanlı arşiv ve kütüphanelerindeki her türlü deposu Osmanlıca OCR (Optik Character Recognition-Optik Karakter Tanıma), Osmanlıca-Türkçe Alfabe Çevirisi ve Osmanlıca-Türkçe Dil Çevirisi olmak suretiyle üç adımda günümüz Türkçesine aktarmak amacıyla bir doktora tezi olarak başlamış olan “Osmanlica.com: Suni Zeka Destekli Osmanlıca-Türkçe Uçtan-Uca Aktarım” projesi, TÜBİTAK 1512 girişim destekleme programına kabul edildi.

Girişimciler, Mina ARGE Bilişim Ltd. Şti. adı altında şirketleşerek projenin ilk adımı olan OCR projesini geliştirdi. OCR projesini başarıyla tamamlayan Mina ARGE, halen bu projenin devam niteliğindeki Osmanlıca-Türkçe Alfabe Çevirisi projesini KOSGEB ve TÜBİTAK’tan almış olduğu destekle geliştiriyor. Alfabe çevirisi projesinde halihazırda yüzde 75 doğruluk oranına erişen şirket, bu uygulamada yüzde 95’lik bir doğruluk oranı elde etmek için ARGE faaliyetlerine bilgisayar, dil, edebiyat ve tarihçilerden oluşan bir grup ile devam ediyor.

Proje danışmanı İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Bilgisayar Mühendisliği Kısmı’nden Doç. Dr. Atakan Kurt, “Biz bu yeni teknolojileri Osmanlı arşiv ve kütüphanelerindeki belgelerin günümüz Türkçesine aktarılması için adapte ediyoruz. OCR ve alfabe çevirisi aşamalarında gözle görülür mühim başarılar elde ettik. Batı devletlerinde büyük oranda çözülmüş olan bu sorun, vatanımızda hemen hemen çözülemedi. Gayemiz; Osmanlıca kitap, mecmua, gazete ve arşiv belgelerinin günümüz Türkçesine çevrilerek bayağı insanoğlu ve bilhassa yeni nesil tarafınca okunabilmesi ve anlaşılabilmesini sağlamak ve şimdiye kadar kim bilir asla incelenmemiş yada okunmamış belgeleri gün yüzüne çıkararak tarihe ışık tutulması için lüzumlu yazılımları geliştirmek” diye konuştu.

ÇEVİRİDE YÜZDE 75, OCR’DE YÜZDE 96 DOĞRULUK

Projeyi doktora tezi olarak sunan Dr. İshak Dölek ise Osmanlıca OCR işleminin yanı sıra Osmanlıca-Türkçe alfabe çevirisi, Osmanlıcadan günümüz Türkçesine dil çevirisi, rika OCR doğrusu Osmanlıca el yazısının OCR ile resimden metne dönüştürülmesi şeklinde öteki projelerde de çalışmaların devam ettiğini belirterek, “Mesela Arapça tabanlı Osmanlı alfabesindeki Osmanlıca bir metni Latin tabanlı Türk alfabesine dönüştüren alfabe çevirisinde yüzde 75’lik bir doğruluk oranına eriştik. Alfabe çevirisi uygulamamız halen internette hizmet veren tek uygulama” dedi.

Dölek, “Osmanlıca nesih hattında yazılmış 21 sayfa üç bin kelime ve 23 bin harften oluşan orijinal bir Osmanlıca veri seti ile kontrol edilen OCR uygulamasında yüzde 96 başarı elde ettik. Doğrusu her 100 tane harfin 96 tanesi uygulama tarafınca doğru olarak tanındı ki bu şimdiye kadar elde edilmiş en yüksek doğruluk oranı oldu. Bu testlerde uygulamamızı dördü yurtdışından biri yurtiçinden olmak suretiyle beş değişik OCR uygulamasıyla karşılaştırdık ve neticeleri internasyonal bir konferansta bildiri ve dergide yazı şeklinde yayınladık” diye ekledi.

(Toplam: 1, Bugün: 1 )