Anne ve baba olmak dünyada tarifi en zor duygular içinde içeriyor. Anne ve baba adayları doğacak evlatları için hamilelik döneminde isim arayışına giriyor. Adam çocuk bekleyen çiftlerin verecekleri ismin anlamlı, keşfedilmemiş ve değişik olmasına itina gösteriyor.
A’dan Z’ye Adam Bebek İsimleri ve Anlamları
A Harfi ile Başlamış olan Adam Bebek İsimleri ve Anlamları
Abad: Şen, bayındır, Sonsuz gelecek zamanlar.
Abadın: Öncesiz.
Abak: Köylü.
Abakan/Abakay: Bir Türk boyunun adı.
Abakay: Bir Türk boyunun adı
Abamüslüm: İslamiyete inanların ulusu, yücesi.
Abat: Şen, rahat, mutlu olmuş
Abay: Hüner, beceri
Abaza: Kafkaslarda yaşayan bir Türk soyu.
Abbad: Allaha itaat ve yakarma eden, kulluğunu hakkıyla yerine getiren. Yasaklarından kaçınan şahıs manasındadır. Abbad b. Bişr. Ashab dan.
Abbas: Sert, çatık kaşlı kimse. 2. Arslan – Abbas b. Abdülmuttalib. Rasûlullah (s.a.s)’ın amcası, Mekke’nin fethinde müslüman olmuştur.
Abdal: Derviş, bilgili şahıs.
Abdi: Kulluk ve itaat edendir. Kullukla, kölelikle ilgili
Abdulhamit: Hamdolunmuş, övülmüş, tüm varlığın diliyle övülmüş Tanrı’ın kulu
Abdulkadir: Her şeye gücü ve sözü yeten
Abdullah: Tanrı’ ın kulu
Abdulrezzak: Yukarıdan gelen ilk kullardan biri
Abdurrahman: Rahmet sahibi olan Tanrı’ın kulu.
Abduş: “Abdullah” isminin kısaltılarak bir başka söyleniş biçimi.
Abdülalim: Herşeyi bilen Tanrı’nın kulu.
Abdülaziz: En yüce, en kıymetli olan Tanrı ın kulu. Büyük ve aziz olan, izzet ve onur sahibi Allah ın kulu. Aziz Tanrı’ın isimlerindendi r. – Sultan Abdülaziz
Abdülbaki: Devamlı mevcud Tanrı ın kulu. Sonsuz, sonsuz olan ve ölmenin kendisi için sözkonusu olmadığı. Tanrı ın kulu-Tanrı’ın isimlerinden.
Abdülbari: Yaratan, yaratıcı Tanrı’ın kulu. Bari adı, Allah ın isimlerindendir. Abd takısı almadan kullanılmaz. Yaratan, yaratıcı olan Tanrı’ın kulu
Abdülbasir: Her şeyi görüp gözeten ve gizliliğin kendisi için söz mevzusu olmadığı yüce Tanrı’ın kulu.Her şeyi görüp anlayan Tanrı ın kulu.
Abdülbasit: Genişlik, ferahlık ve kolaylık verici olan Allah ın kulu. – Tanrı ın isimlerinden.Rızkı yayıp bollaştıran Tanrı ın kulu
Abdülbedi: Tanrı’ın isimlerinden. Bedinin kulu.
Abdülberr: Berr in kulu. Eli bol ve kayra edicinin kulu.Berr, Tanrı ın isimlerindendir.
Abdülcabbar: Zorlayıcı güce haiz olan Tanrı’nın kulu.
Abdülcebbar: Cebredici, zorlayıcı, kuvvet ve kudret sahibi Tanrı ın kulu. Cebbar, Tanrı ın isimlerindendir. Zorlayıcı güce haiz olan Tanrı ın kulu.
Abdülcelil: Büyük, yüce, yüce Tanrı ın kulu. Celil, Tanrı ın isimlerindendir. En yüce olan Tanrı ın kulu
Abdülcemal: Güzellikleri kendinde toplayan Tanrı ın kulu.
Abdülcevat: Eli bol olan Tanrı ın kulu.
Abdüleelal: Tanrı’nın kulu.
Abdülehad: Şeriki ve ortağı bulunmayan, tek olan Tanrı ın kulu. Ehad, Tanrı ın isimlerindendir.
Abdülesed: Aslan ın kulu.- Hz. Rasûlullah (s.a.s) m reddettiği isimlerdendir. Müslümanlar kullanmazlar.
Abdülevvel: Herşeyin evveli, ilk olan, varlığının başlangıcı bulunmayan Tanrı ın kulu.
Abdülezel: Ezelden beri mevcud varlığı için başlangıç söz mevzusu olmayan Tanrı ın kulu. Ezelden beri mevcud Tanrı ın kulu.
Abdülferid: Tek, eşsiz, eşi olmayan, benzetme kabul etmez, üstün olan. Tanrı ın kulu.
Abdülferit: Üstün olan Tanrı’nın kulu.
Abdülfettah: Gizli saklı şeyleri açığa çıkaran Tanrı ın kulu. Zafer kazanmış, üstün gelmiş, fetheden-açan, kullarınının kapalı-müşkil işlerini açan Tanrı ın kulu. Tanrı ın isimlerindendir.
Abdülgaffar: Kullarının günahlarını affeden Tanrı ın kulu. Tanrı ın isimlerindendir. “Abd” takısı almadan kullanılmaz.
Abdülgafur: Bağışlayan, acıyan Tanrı’nın kulu.
Abdülgani: Varlıklı ve eli açık Tanrı’nın kulu.
Abdülhak: Yüce Tanrının kulu
Abdülhakim: Her şeyi bilen Tanrı’nın kulu.
Abdülhalik: Yaratan Tanrı’nın kulu.
Abdülhalim: Anlayışlı, izanlı Tanrı’nın kulu.
Abdülhamit: Övülen Tanrı’nın kulu.
Abdülkadir: Kudretli ve kuvvetli olan, Tanrı`ın kulu.
Abdülkerim: Kerem sahibi, eli açık, yüce olan Tanrı ın kulu.
Abdüllatif: Zenginliğini paylaşan Tanrı’nın kulu.
Abdüllazim: Büyük, yüce, yüce, yüksek.
Abdülmecit: Şan ve onur sahibi Tanrı’nın kulu.
Abdülmelik: Tüm evrene egemen olan Tanrı’nın kulu.
Abdülmetin: Kudrete haiz Tanrı’nın kulu.
Abdülrezzak: Asil, gücüne güç katan
Abdülvahap: Eli açık Tanrı’nın kulu.
Abdülvahip: Üstün olan Tanrı’nın kulu.
Abdülvahit: Üstün olan Tanrı’nın kulu.
Abdürrahman: Rahmet sahibi olan Tanrı’nın kulu.
Abdürrauf: Fazlaca acıma eden, esirgeyen Tanrı ın kulu. Rauf olan Tanrı ın kulu.
Abdürreşit: Doğruluğu öğreten Tanrı’nın kulu.
Abdürreşit-Abdürreşid: Tanrı´ın isimlerinden. Reşid´in kulu, doğru yolu gösteren Tanrı´nın kulu.
Abdürrezzak: Tüm mahlûkların rızkını veren Tanrı´ın kulu. – Rezzak, Tanrı´ın isimlerindendir. “Abd” takısı almadan kullanılmaz. Tüm yaratıklara rızkını veren Tanrı´ın kulu.
Abdüssamed-Abdüssamet: Hiç kimseye ve hiçbir şeye ihtiyacı olmayan Tanrı´ın kulu. Kimseye hiçbir şeye muhtaç olmayan, Allah´ın kulu. – Samed, Tanrı´ın isimlerindendir.
Abdüsselâm: Barışçı olan Tanrı´nın kulu Sulh, rahatlık, selamete çıkaran, merhaba eden, zevalsiz sonsuz olan Tanrı´ın kulu. – es-Slm kelimesi, Tanrı´ın isimlerindendir. “Abd” takısı almadan kullanılamaz.
Abdüssemi: Her şeyi işiten, duyan Tanrı´ın kulu. Her şeyden arınmış olarak tüm sesleri, sözleri ve kelimeleri işitip ayırdeden yüce Tanrı´ın kulu.
Abdüssettar: Günahları örten, gizleyen Tanrı´ın kulu.
Abdüşşahid: Şahid´in kulu. Görünen ve görünmeyen eşyanın hepsini görücü ve tutum edici olan ve her şeyi müşahade altında bulunduran Tanrı´ın kulu. Şahid, Tanrı´ın isimlerindendir.
Abdüşşekür: Emrine uyan, yasaklarından sakınan kullarını seven ve oldukca ikramda bulunan Tanrı´ın kulu. Şekür, Tanrı´ın isimlerindendir. “Abd” takısı almadan kullanılmaz.
Abdüzzahir: Varlık ve birliği sonsuz sayıda eserler ve delillerle belli olan Tanrı´ın kulu. Ez Zahir, Tanrı´ın isimlerindendir.
Aber: Hz. Nuh´un adam torunu.
Abgun: Mavi renk. Gök. 2. Parlak. 3. Nişasta
Abıd: Dindar, sofu, din kurallarına bağlı.
Abır: Refah, sulh.
Abid: Dini tüm, dindar, sofu.
Abide: Anıt mühim ve kıymetli yapıt anlamındadır
Abidin: Yakarış eden, duacı
Abir: Güzel kokan, mis, güzel koku.
Aborkar: Tutumlu, tutumlu davranan.
Abrek: Yaşamış olduğu toplumun düzenine karşı gelen, savaşçı
Abuşka: Kadının kocasına verilen bir ad.
Abuzer: Altın suyu. Altın suyu misali parlak ve görkemli
Abuzettin: Dindar, din yolunda süratli giden.
Acabay: Kuvvetli güçlü şahıs.
Acabey: Kuvvetli güçlü şahıs.
Acahan: Kuvvetli güçlü şahıs
Acar: Becerikli, atılgan, ele avuca sığmaz
Acaralp: Yiğit, becerikli, yürekli şahıs
Acarbay: Varlıklı, güçlü
Acarbey: Kuvvetli, yürekli, atılgan, becerikli kimse.
Acarer: Kuvvetli, becerikli, gözü pek kimse.
Acarkan: Atılgan, kuvvetli, güçlü
Acarman: Çevik, becerikli, girişken insan.
Acaröz: Aslı kuvvetli, yiğit kimse
Acarsoy: Yiğit soy, kuvvetli soy
Acartürk: Yiğit Türk, kuvvetli Türk, gözüpek Türk
Acatay: Kuvvetli tay
Acem: Açık ve doğru Arapça konuşamayan kimse 2. İran haklarından birine mensup.
Aclan: Yerinde duramayan, telaşlı.
Acun: Dünya, varlık
Acunal: Dünyayı kapsayan, dünyayı fetheden; Dünyayı fethet; dünyaya yayıl” anlamında kullanılan bir isimdir.
Acunalp: Dünyaca tanınmış yiğit.
Acuner: Dünya eri, dünya yiğidi
Acunseven: Evreni seven, dünyayı seven
Açıkalın: Alnı açık kimse, temiz şahıs
Açıkel: Eli bol insan.
Açıker: Doğruluğun, dürüstlüğün savunucusu olan
Açıkgün: Güneşli gün, bulutsuz gün
Ada: Deniz yada göl suları ile çevrilmiş ufak kara parçası.
Adahan: Ada ve han sözlerinden oluşan bir ad.
Adal: Adın yayılsın, ün kazan” manasında.
Adalan: Adı malum, tanınan, iyi ünü olan
Adalettin-Adaleddin: Dinin adaleti.
Adalı: Ada halkından olan kimse.
Adalır: Adlanır, ad alır, bilinir
Adamış: Adak yapmış olan kimse.
Adanır: Adı ünlenen kimse.
Adar: Uygur metinlerinde geçen bir Türk adı, olgunluk, erginlik, süre süre, omuzdaş
Adaş: Adları eş olanlar, aynı adı taşıyanlardan her biri, kardeş, edinilmiş olan, dost
Adem: İyi, temiz insan. İlk insanoğlunun adı Hz. Adem
Adıcan: Adı ile sevilen, adı sevgili olan.
Adıgün: Adı aydınlık, gün benzer biçimde olan
Adıgüzel: İsmi güzel anlamında.
Adın: El, kimse.
Adınamlı: İsmiyle meşhur olan.
Adısanlı: İsmiyle meşhur olan.
Adısoylu: İsminin oldukca seçkin olduğu anlamında.
Adısönmez: Adı devamlı olarak yaşar, adı sürer gider, kuşaktan kuşağa sürer.
Adıvar: Adı yok değil adsız değil, adlandırılmış.
Adıyahşi: İsmi güzel anlamında.
Adil: Adaletli
Adilhan: Doğruluğun, Hakkın Hükümdarı.
Adin: Aden
Adiyan: Bervari ilçesi halkından kabile.
Adlı: Zamir
Adlığ: Adı var, adı sanı malum, tanınmış meşhur
Adnan: Cennette ölümsüzlüğe kavuşan kişidir. Bir yere yerleşip ikamet eden şahıs manasındadır ek olarak.
Adni: Cennetlik insan
Adsay: Moğol hakanlarından biri
Adsız: Adı olmayan, isimsiz
Adsoy: İsmi soyunu ifade ediyor anlamında.
Aduşan: Ateş, alev
Afacan: Ele avuca sığmaz, oldukca akıllı.
Afer: Fazlaca beyaz, bembeyaz.
Affan: Kendini kötülüklerden uzak tutan
Afgan: Acele sinirlenen.
Afif: Temiz, namuslu.
Afra: Beyaz toprak. 2. Ayın 13. gecesi.
Afrin: Suriye’de bir kent
Afşin: Zırh, tabanca
Aga: Haber, bilgili şahıs, bilen.
Agah: Bilgili, uyanık
Agâh: Bilgili, uyanık
Ager: Temiz, doğru kimse
Agıl: Akıl, akıllı.
Agid: Yiğit, kuvvetli, yürekli.
Agir: Ateş.
Agra: Fazlaca sempatik, oldukca yakışıklı.
Ağa: Ağabey, köy ve kasabalarda büyük toprak sahibi olan Zengin kimse
Ağababa: Bir yerde sözü geçen ve ileri gelen kimse.
Ağabay: Ağa ve oldukca varsıl kimse
Ağabey: Ağa, oldukca varsıl, kuvvetli şahıs.
Ağacan: Eli bol, içten kimse.
Ağahan: Ağaların ağası.
Ağakan: Ağa soyundan gelme.
Ağan: Geceleri gökte, ara sıra, hızla akıp gittiği görülen ışıklı nokta, göktaşı, akanyıldız
Ağaner: Akanyıldız benzer biçimde güzel er, akaner
Ağansoy: Yüksek asil.
Ağaoğlu: Saygı duyulan birinin oğlu. 2. Beyzade.
Ağar: Sadık şahıs.
Ağarantan: Sabahın erken vakti, tan vakti
Ağca: Fazlaca beyaz, apak
Ağcabey: Temiz ve kişilikli insan.
Ağçelik: Fazlaca iyi su verilmiş, çelik, ak çelik
Ağer: Temiz şahıs, temiz adam, ak er
Ağırtaş: Ağırlığı oldukca olan taş, ağırbaşlı kimse
Ahen: Demir benzer biçimde sert.
Ahıska: Gürcistan’da bir şehir.
Ahi: Dost canlısı. 2.Adam kardeş. 3. Eli açık, eli açık.
Ahlas: Saf, halis, karışımsız. 2. İyi yürekli, temiz kimse. 3. Kur´anî ıstılahta, Tanrı´a halis olarak yönelip ihlaslılıkta ileri bir dereceye varmış kul.
Ahmed: Fazlaca, en oldukca övülmüş, methedilmiş kimse manasındadır. Kur’an-ı Kerim’de Saf suresinin 2. ayetinde
Ahmet: Övgüye kıymet.
Ahter: Yıldız.
Ahves: Yürekli, kahraman, yiğit.
Aka: Saygıdeğer kimse, ağa
Akabay: Zengin kimse, ağa
Akabey: Zengin kimse, ağa ve bey
Akad: Soyluluk, Onurlu bir kişiliğe haiz olmak
Akadlı: Adı ak, soyu temiz
Akagündüz: Aslolan adı Enis Avni olan bir yazarımızın takma adı
Akal: Akal
Akalan: Ak alan, ak meydan, beyaz alan
Akalın: Temiz alın, açık alın, ak alın.
Akalp: Doğruluğu ve dürüstlüğüyle tanınan kimse.
Akam: Tesir, netice, vargı.
Akan: Akıp gitmekte olan
Akaner: Akıp giden yiğit
Akansel: Akan, uzun mesafeden sonrasında denize dökülen su.
Akansu: Akıp giden su
Akant: Temiz, dürüst, sözünün eri.
Akar: Akmak eylemini yapar
Akarca: Akıp giden su, akan su, akarsu
Akarçay: Akıp giden su, akıp giden çay
Akarsel: Akıp giden sel
Akarsoy: Soyun devam etmesi.
Akartuna: Tuna benzer biçimde gürül gürül akan.
Akartürk: Akıp giden Türk.
Akasoy: Ağa asil, soyunda ağalık bulunan kimse ağa soyu
Akata: Temiz ata, namuslu ata, lekesiz ata
Akatay: Temiz ve herkesçe malum kimse
Akay: Dolunay, ayın ondördü.
Akaydın: Aydınlık, temiz
Akba: Sazlık, bataklık, ağba
Akbal: Beyaz, temiz, bal benzer biçimde.
Akbaran: Ak güç
Akbaş: Tane tutamamış ekin, başağı, bir tür ak buğday, şahinden büyük bir av kuşu
Akbaşak: İnce sık yapraklı, beyaz çiçekli bir nebat.
Akbatu: Yiğit adam
Akbatur: Namuslu ve yiğit
Akbay: Namuslu ve varsıl, Mısır Türk Kölemenlerinden bir şahıs.
Akbayar: Namuslu, temiz ve yüce
Akbeğ: Namuslu ve varsıl, akbay, ak bey
Akbek: Namuslu ve varsıl
Akbel: Ak, beyaz, ile “bir dağın iki tepesi içinde geçit veren çukurca yer anlamına gelen “bel” sözcüğünden gelmektedir
Akbey: Temiz ve güvenilir şahıs.
Akbilge: Bilge, temiz bilge
Akbora: Ak yel, ak fırtına
Akboy: Temiz ve güvenilir bir soydan gelen.
Akbudak: Ak renkli budak
Akbulut: Beyaz bulut
Akburç: Ak renkli kale burcu
Akburçak: Bir metre boyu olabilen bir burçak türü
Akcebe: Savaşlarda kullanılan beyaz zırh
Akçakaya: Oldukça ak renkli kaya, beyazca kaya
Akçakıl: Ak renkte ufak taş, akarsu kıyılarındaki ak renkli ufak taş
Akçal: Ak renge yakın, beyaza yakın beyaza çalan
Akçalı: Para ile ilgili, parası olan varlıklı
Akçar: Temiz ruhlu.
Akçasu: Duru su, ak su
Akçay: Duru çay, ak su
Akçıl: Beyaza yakın, beyazı oldukca, içinde ak renk bulunan, kırçıl
Akçınar: Bir çınar türü
Akçit: Aydınlık yüz, ışıklı yüz
Akdağ: Ak renkli dağ. 2. Kar kaplı dağ.
Akdal: Beyaz dal
Akdamar: Beyaz damar, akan damar
Akdemir: Demir benzer biçimde kuvvetli
Akdeniz: Ülkemizin güneyindeki deniz
Akdik: Ak renkte ve dik
Akdiken: Gövemeriği ya da geyik dikeni de denilen bir nebat alıç
Akdil: İyi, güzel konuşan
Akdoğ: Doğ ve ak git
Akdoğan: Kıvrık ve kısa gagalı, yırtıcı bir kuş.
Akdoğdu: Tertemiz doğan
Akdoğmuş: Akça pakça doğan, beyaz tende doğan
Akdoğu: Beyaz şafak, ak ışıklı doğu.
Akdora: Ak renkte dağ tepesi, ak zirve
Akdoru: Karla kaplı zirve.
Akdoruk: Beyaz renkte, ağaçsız dağ tepesi
Akduman: Beyaz duman
Akdur: Akıp git ve dur, akıp dur
Akel: Güvenilir şahıs anlamındadır bunun yanında doğru, dürüst işler icra eden şahıs
Aker: Dürüst, er şahıs.
Akergin: Ak ve olgun
Akerman: Asil şahıs
Akersan: Yiğit sanlı
Akersoy: Yiğit asil, dürüst, namuslu
Akgil: Soyu temiz olan
Akgiray: Temiz ve yaraşır
Akgüç: Namuslu ve kuvvetli
Akgün: Neşeli gün
Akgündüz: Aydınlık gündüz.
Akgüner: Aydınlık sabah vakti
Akhan: Ak asil han
Akı: Yiğit, ağa, kardeş, eli açık
Akıalp: Eli açık, yiğit, yiğitler yiğidi
Akıl: Zeka.
Akıman: Eli açık, yiğit, yiğit kimse
Akın: Her engeli aşan, güçlüklerden yılmayan, süratli hareket kabiliyetine haiz
Akınal: Saldır ve kazan.
Akınalp: Akın eden yiğit. Yiğit.
Akıner: Akın eri, akın icra eden er
Akıneri: Akın icra eden yiğit, akıncı yiğit
Akınsoy: Savaşçı soyu.
Akıntan: Tan vakti, tanyeri ağarırken meydana getirilen akın
Akıntürk: Akıncı Türkler.
Akış: Akma eylemi
Akif: Bir şeyde sebat eden. 2. İbadet eden, yakarma maksadıyla kutsal bir yere çekilen. İ’tikafa giren.
Akil: Akıllı, Rüştünü kanıtlama konumuna gelmiş, yaptıklarının bilincinde olan.
Akimaş: Şelale
Akkan: Soyu temiz insan.
Akkaş: Beyaz renkli yeşim taşı
Akkaya: Beyaz kaya.
Akkerman: Yüksek burçları olan kale .
Akkılıç: Kirlenmemiş kılıç.
Akkın: Arzulu, aşık.
Akköz: Ak renkte göz, ak kor
Akkurt: Beyaz renkli kurt.
Akkuş: Yırtıcı bir kuş türü.
Aklan: Süratli akan derecik
Akman: Temiz, beyaz, güzel insan.
Akmaner: Lekesiz yiğit, ak alınlı kimse
Akmeriç: Duru akan Meriç.
Akozan: İçten, duygulu ozan.
Akönder: Güvenilir önder.
Aköz: Aslı ak, temiz
Akpolat: Temiz, kuvvetli güçlü şahıs.
Aksal: birçok kalınca direğin yan yana bağlanmasıyla meydana getirilen, düz ve korkuluksuz Deniz ya da ırmak taşıtı.
Aksan: Temiz, lekesiz ün.
Aksay: Ak renkte yassı taş, boz renkli kayalık yer.
Aksoy: Temiz soy, lekesiz soy.
Aksun: Temizlik, dürüstlük, veren.
Aksungur: Atmacaya benzeyen bir kuş, akdoğan
Akşın: Teni ve kılları ak renkli kimse
Akşit: Kutlu, uğurlu. Ak güneş, nur, aydınlık.
Aktan: Aydınlık sabah manasındadır. Güneşin ağırma vakti.
Aktaş: Beyaz taş, kireçtaşı.
Aktay: Beyaz renkli at.
Aktekin: Parlak, görkemli, temiz huylu.
Aktemür: Beyaz demir.
Akter: Beyaz ter
Aktimur: Dövme demir, akdemir
Aktolga: Ak kargı
Aktöre: Ahlakçı
Aktuğ: Kıymetli, mühim.
Aktuna: Duru, berrak akan Tuna nehri.
Aktunç: Beyaz tunç.
Aktün: Aydınlık gece, ışıklı gece
Aktürk: Beyaz, temiz Türk.
Akünal: Temiz ün sahibi olan
Akyel: Güneyden esen yel, lodos, (kimi yerde) doğudan esen yel, (kimi yerlerde) kuzeyden esen yel, poyraz
Akyiğit: Temiz ve güvenilir şahıs.
Akyol: Dürüstlüğün yolu.
Akyurt: İyi ve güzel bir vatan.
Akyürek: Yüreği temiz olan, içten yürekli.
Akyüz: Dürüstlüğü yüzüne vurmuş olan şahıs.
Ala: Karışık renkli, oldukca renkli, alaca. 3. Kekliğin boynundaki siyah halka.
Alaaddin: Dinin yücesi, ulusu, büyüğü. Dini yüceltmek için din uğruna çalışan kimse.
Alaatin: Dini yükseltmek, yüceltmek için çalışan
Alacan: Renkli kişiliği olan.
Aladoğan: Bir kuş türü.
Alakoç: Kürkü karışık renkli olan koç.
Alakurt: Derisi karışık renkli olan kurt.
Alakuş: Tavus kuşu.
Alaner: Alan eri, meydan yiğidi
Alangu: Altın geyik
Alasay: Kişiliğiyle çevresinde saygı uyandıran.
Alasoy: Fazlaca renkli bir soydan gelen.
Alatan: Seher vakti rengi.
Alataş: Karışık renkli taşlar
Alatay: Karışık renkli tay.
Alatürk: Fazlaca renkli bir kişiliğe haiz olan.
Alaz: Ateş
Albora: Kırmızı fırtına.
Alcan: Yürekli, yürekli
Alçın: Kırmızıya çalan ufak bir kuş
Alçin: Kızıl ve parlak renkli ufak bir kuş.
Aldemir: Ateşte ısıtılıp kırmızı hale getirilen demir Al-Demir.
Aldoğan: Bir tür doğan
Evren: Dünya, cihan, halk.
Alemdar: Bayrak taşıyan, bayraktar anlamındadır. Önder.
Alen: Ermenice kökenlidir. Saygınlık başarı anlamlarında
Algan: Fetihler icra eden.
Algın: Sevdalı, tutkun, vurgun, âşık, kuvvetli, dolgun, keskin, iyi, güzel
Algur: Sakinlik, sessizlik.
Algün: Kızıl gün, al renkli Güneş
Alhan: Al renkli prens
Alışık: Kırmızı renkli ışık.
Ali: Yüce, üstün, yüksek
Alican: Yüce olan can
Aligir: Yandaş, yandaş
Alikan: Hizan’da yaşayan Kürt aşireti.
Alim: Bilen bilgili, oldukca okumuş şahıs manasındadır.
Alinur: Işık saçan yüce şahıs.
Aliş: Ali adının sevecenlik verilmiş biçimi.
Alişah: Yüce hükümdar.
Alişan: Ünü büyük.
Aliyan: Nusaybin, cizre içinde yaşayan.
Aliyar: Yar, dost, sevgili anlamlarını taşır. Bunun yanında birleşik isimdir
Alkan: Kırmızı kan, asil.
Alkım: Gökkuşağı
Alkın: Korkusuz, yiğit, kızıl kın.
Alkin: Korkusuz ve kin dolu.
Alkor: Kıpkırmızı ateş, kızıl köz
Alkun: El gün, hepimiz
Allahverdi: Tanrı’ın inayetiyle anlamında.
Aloz: Haşin kimse.
Alp: Yiğit bir ödat, kahraman anlamı taşır.
Alpagu/Alpagut: Tek başına düşmanla savaşan kahraman. 2. Eski Türklerde kurda verilen bir ad.
Alpagut: Mal mülk sahibi, çiftlik sahibi, kurt seçkin yiğit
Alpağan: Yiğit
Alpak: Cesaret sahibi, kahraman şahıs.
Alpan: Etrüsk mitolojisinde bir tanrıça. Aşk tanrıçası, yeraltı tanrısı
Alpar: Yiğit, kahraman, yiğit er, alp er, yiğit şahıs
Alparslan: Korkusuz, yiğit, Asil, aslan benzer biçimde anlamında
Alparslan/Alpaslan: Kahramanlar kahramanı.
Alpartun: Yiğit ve onurlu
Alpas: Kızıl pas al renkli pas
Alpaslan: Aslan gib yiğit
Alpat: Yiğit al
Alpay: Kuvvetli, yürekli
Alpaydın: Yiğit ve aydınlık, yiğit ve bilgili yiğit ve aydın
Alpayer: Kuvvetli ve delikanlı olan.
Alpbilge: Kuvvetli ve bununla beraber da akıllı olan şahıs.
Alpçetin: Yiğit ve çetin şahıs
Alpdemir: Yiğit ve demir benzer biçimde
Alpdoğan: Yürekli doğan
Alper: Yiğit şahıs
Alperen: Yiğit ve ermiş şahıs.
Alpergin: Yiğit ve ergin, yiğit ve olgun
Alpermiş: Yiğit ve ermiş şahıs
Alpertunga: Bir Türk destanı kahramanı.
Alpgiray: Kırım hanlarından, “Giray” Kırım hanlarına verilen bir ünvan
Alphan: Yiğit han.
Alphun: Yiğit.
Alpkan: Yiğit, yiğit kanlı, soyca yiğit olan
Alpkartal: Yiğit kartal.
Alpkutlu: Yiğit ve uğurlu, uğurlu yiğit
Alpman: Yiğit kimse
Alpsoy: Soyca yiğit olan.
Alpsu: Yiğit ve su benzer biçimde.
Alpsü: Yiğit asker, yiğit subay, yiğit er
Alptekin: Yalnız ve uğurlu yürekli şahıs
Alptuğ: Yiğit tuğu, yiğitlik simgesi.
Alptuğrul: Yiğit alıcı kuş, yiğit doğan
Alpyürek: Yüreğinde yiğitlik, bulunan.
Alsan: Yiğitlik sanı.
Alsoy: Soyu sıcak insanlardan oluşan.
Altan: Altın
Altaner: Kızıl tan eri, kızıl şafak yiğidi, altın renkli şafak
Altar: Tapınaklarda üstünde dini törenler meydana getirilen taş, masa
Altaş: Kızıl renkli taş.
Altay: Asya’da Batı Sibirya ile Moğolistan’ı ayıran dağlık alan.
Altemur: Kırmızı demir
Altemür: Kızıl renginde demir.
Altınbaran: Altın benzer biçimde kıymetli.
Altınel: Altın benzer biçimde kişiliğe haiz olan.
Altıner: Altın benzer biçimde kıymetli kimse
Altınhan: Fazlaca kıymetli kahraman.
Altınkaya: Altın benzer biçimde parıldayan kaya.
Altınkılıç: Altın benzer biçimde kıymetli kılıç.
Altınok: Altın benzer biçimde kıymetli ok.
Altınöz: Aslı altın benzer biçimde olan kimse
Altınsoy: Kıymetli bir soydan gelen.
Altıntuğ: Fazlaca kıymetli tuğ
Altmay: Altın benzer biçimde kıymetli ve ay benzer biçimde ışıklı.
Altuğ: Kırmızı tüy.
Altuna: Kızıl renkli Tuna.
Altunç: Kızıl tunç.
Altuner: Fazlaca kıymetli kimse, altın yiğit.
Alvin: Asil dost.
Alya: (Arapça.) Er. Yüksek yer, yükseklik. 2. Gök, gökyüzü.
Amade: Hazır, istenen, istek.
Amber: Güzel koku. 2. Güzellerin saçı.
Amil: Etkin olan
Amir: Devlete ilişkin, şenlendiren
Ammar: İlk Müslüman olanlardan
Anak: Kibar, zarif bey. 2. Soyu temiz olan.
Anapa: Temel, esas, köken.
Andaç: Ajanda, hatırlatıcı. 2. Anılar, hatıralar.
Andak: Ak ant, temiz yemin, diken, sellerin oyduğu yar
Andarkan: Ateşin efendisi, eski Kırgızlarda bir nebat tanrıçası
Anday: And içmek, yemin etmek
Andıç: Anılar, armağan, armağan.
Anı: Yaşanmış olgulardan belleğin saklamış olduğu her türlü iz, bir olguyu anımsatan şey, hatıra
Anıl: Amaç, maksat.
Anıt: Abide
Anlı: Namı yürümüş olan.
Ansıma: Hatırlanmayı beklemek.
Ant: Yemin, söz verme.
Anter: Arap edebiyatında kahraman.
Anya: Mukaddes kitapta adı geçen İsrail peygamberi
Apa: Büyük kız kardeş, abla
Apan: Ansızın
Apaydın: Işıklar içinde, oldukca aydınlık
Ape: Amca, büyük.
Ar: Ateş .
Arabul: Arabuluculuk yap, iki yanın arasını bul, ara ve bul
Araf: Aden ve cehennem arasındaki yer.
Arafat: Mekke’de bir tepenin adı
Aral: Büyük bir göl
Aram: Sakin, rahat.
Aran: Sıcak yer, ova, ılımlı yer. At ahırı.
Aras: Kalınca Yün, At kılı anlamında (Aras nehri)
Arat: Yürekli yürekli
Araz: İşaret, alamet
Arbas: Fazlaca kuvvetli adam
Arbaş: Mavi gözlü ve sarı saçlı adam, yaramaz
Arbay: Mütevazi insan.
Arca: Çam ağacı, temiz
Arcan: Temiz saf, namuslu
Arda: Asa, işaret için dikilen sopa. Ardıl, sonrasında gelen, halife.
Ardakan: Arda nehri civarındakilerin soyu
Ardıç: Güzel kokulu yapraklarını kışın da dökmeyen bir ağaç, dağ servisi, çamgillerden kokulu bir ot
Ardıl: Arkadan gelen, sonrasında gelen (ilk ya da birkaç çocuktan sonrasında doğan), evvelkinden sonrasında, peşinden gelen
Ardil: Yürek ateşi.
Aref: Pek maruf, fazlaca malum. Arif, anlayışlı ve bilgili
Arel: Dürüst ve temiz kimse.
Aren: Kum tanesi.
Arer: Temiz ve güvenilir şahıs.
Ares: Mitolojide geçen harp tanrısı
Argın: Bitkin, bitkin
Argon: Ateş rengi.
Arguç: Gururlu.
Argun: İlhanlı hükümdarlarından biri
Argüden: Erdemlilik ardında olan.
Argüder: Erdemlilik ardında olan.
Argün: Temiz gün, günlük güneşlik, yaşama luğu veren gün.
Arhan: Temiz han, temiz yönetici, yiğit han
Arıbal: Arının yapmış olduğu bal, arı balı, tatlı kimse, hoş kimse, katışıksız, bal, temiz bal, saf bal
Arıbaş: Temiz kimse, çalışkan kimse, arı benzer biçimde çalışan baş
Arıca: Temizce arı benzer biçimde
Arıcan: Temiz kimse.
Arıç: Dirlik, düzenlik, sulh
Arıel: Dürüst, temiz kimse, temiz elli
Arıer: Temiz er, katışıksız, er, temiz kimse
Arığ: Arı, temiz, saf, katışıksız, eti yağı erimiş, arık zayıf
Arık: Eti yağı erimiş, zayıf
Arıkal: Temiz kal
Arıkan: Saf kan, temiz kan, asil kan.
Arıkar: Yardım, destek.
Arıker: Temiz kimse, çelimsiz adam
Arıkut: Temiz ve kutlu
Arıman: Dürüst ve temiz şahıs
Arısal: Arı benzer biçimde çalışkan
Arısan: Adı, sanı temiz kimse
Arısoy: Temiz soy, soyu temiz kimse
Arış: Kağnı otu
Arıt: Arınmasını sağla, temiz bir duruma getir, arılaştır
Arıtan: Temiz bir duruma getiren, temizleyen
Arıtaş: Temiz taş
Arıyüz: Temiz yüz, temiz yüzlü
Ari: İran’dan geçerek Şimal Hindistan’a yerleşen halk yada bu halktan olan kimse.
Arif: Bilen, bilgili
Aril: Temizlenmek, tohum zarı.
Arin: Temiz, saf
Arjen: Volkan alevi
Arjin: Yaşam ateşi, yiğit.
Dost: Birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kişilerden her biri, bir işte beraber bulunanlardan her biri
Arkan: Arı kan, temiz kan, asil kan
Arkın: Arkada, geride olan, ağır, yavaş, sakin dingin
Arkış: Haberci. 2.Kervan.
Arkoç: Temiz ve kuvvetli.
Arkun: Yavaş, geri kalan.
Arkut: Temiz ve uğurlu arı ve kutlu
Arma: Yelken ekibi, halat, ip, seren, 2. Bir devletin, bir hanedanın yada bir şehrin sembolü olarak kabul
Armağan: Birini sevindirmek, mutlu etmek için verilen şey, armağan. 2. Ödül. 3. Bağış, kayra.
Arman: İstek, amaç, dürüst, temiz insan, arı insan.
Armanç: Hedef.
Armin: Özgürlük ve sulh yanlısı.
Arol: Arı ol, çalışkan ol
Arpad: Arpacık.
Arpağ: Büyü sihir
Arpak: Büyü, sihir.
Arpat: Hun Uygur halkının önderi. Arpatlar hanedanının kurucusu.
Arpınar: Su benzer biçimde temiz.
Arsan: Temiz adlı
Arsen: Kurtuluş, özgürlük.
Arslan: Kuvvetli, yırtıcı.
Arslaner: Aslaner
Arsoy: Arısoy
Artaç: Utanma duygusunu baş tacı eden
Artam: iyilikçilik, doğruluk, erdem.
Artanç: ince ruhlu, duyarlı, sanatkar.
Artemis: Orman ve harp tanrıçası
Artuç: Ucuna sivri demir eklenmiş mızrak.
Artuk: Artmış olan, artan, üstün, meşhur Selçuklu emiri
Artun: Kendine güvenen, onurlu, ağırbaşlı.
Artunç: Arı tunç, katışıksız tunç.
Aru: Arı, katışıksız
Arukan: Asil kan, temiz kan, arı kan
Arya: Operalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği, çoğu zaman kendi içinde bütünlüğü olan parça.
Aryüz: Arı yüz, temiz yüzlü
Arzık: Dine oldukca bağlı kimse, uysal, iyi huylu
Arzüdar: istekli.
Asaf: Vezir. 2. Erdem, ileri görüşlülük, yönetimde başarı. hz. süleyman’ın meşhur veziri. süleyman (a.s.)’ın en oldukca güvenilmiş olduğu kişiydi. Neml suresinde anlatılanlar Asaf üstüne yorumlandı, sonrasında padişahın vezirlerine Asaf unvanı verildi.
Asal: Bir şeyde unsur olan, temel
Asan: Rahat.
Asar: Vezir, nazır, bakan.
Asgar: Minik, küçük
Asıf: Fazlaca şiddetli esen rüzgâr
Aslolan: Başlıca, başta gelen, bir şeyin kendisi, başkası değil, kök, köken, gerçeklik
Asım: Temiz, namuslu, sağlam karakterli.
Asi: Başkaldırıcı, dikbaşlı.
Asil: Yüksek duygularla hareket eden şahıs; soyu sopu belli, sağlam asil şahıs anlama gelir.
Aslan: Gürbüz, yürekli, yiğit adam
Aslaner: Yiğit adam, yiğit kimse, aslan benzer biçimde kimse
Aslanhan: Aslanların aslanı.
Asli: Aslolan, tek.
Asrın: Bu asıra ilişkin, bu devire uygun
Asri: Çağıl.
Asur: Mezopotamya’da bir devlet ve bu devletin halkı.
Asutay: Yaramaz, huysuz tay, yaramaz çocuk
Aşan: Öte yana geçip giden, yüksek bir yerin, ötesine geçen, Uygur yazıtlarında geçen bir ad
Aşar: Aşıp gider, öte yana geçer
Aşık: Bir hiç kimseye yada bir şeye karşı aşırı sevgi ve bağlılık duyan, vurgun, tutkun kimse.
Aşir: Samimi dost, dost
Aşkan: Renk, beniz
Aşkın: Ölçüyü kaçırmış olan, coşkun. 2. Muadillerinden yeğ, üstün. 3. Fazla
Aşkınay: Ay’ın oldukca değişik ve oldukca güzel görünmesi.
Aşkıner: Üstün er, üstün kimse
Ata: Soy
Atabay: Saygıdeğer ve varsıl kimse, Seçuklu döneminde bir unvan, atabey
Atabek: Selçuklu döneminde şehzadeleri eğiten kimse.
Ataberk: Selçuklu Devleti’nde şehzadelerin terbiyesiyle vazifeli kişi, lala.
Atabey: Selçuklularda şehzadeleri eğitmekle görevli kişilere verilen ünvan24
Atacan: Hoşgörüsü olan kimse, babacan.
Ataç: Atalardan sürüp gelen
Atadan: Atalardan sürüp gelen, ataç
Ataeli: Ata yurdu, ataların doğup büyümüş olduğu, yaşamış olduğu yer
Atagün: Büyüklerin günü.
Atahan: Büyük yönetici, ata durumundaki han.
Atak: Atılgan yiğit, yürekli
Atakan: Atasının kanını taşıyan, atasının kanından gelen gücü barındıran88
Ataker: Atılgan yiğit, atılgan ve yiğit
Atakol: Atılgan ol
Atakul: Ataya kul, ataya kul olan, ata kulu, lala
Atakurt: Kurt soyundan gelen.
Atalay: Kolaylıkla ileri atılabilen, yürekli kimse
Atalay/ Atılay: Kolaylıkla ileri atılabilen, yürekli kimse
Ataman: Kazak lideri
Atamer: Benim atam er kişidir, yiğit atam.
Ataner: Senin atan er kişidir, yiğittir
Atanur: Atasından almış olduğu nuru taşıyan.
Ataol: Gelecek kuşaklara baba, ata olasın
Ataöv: Atalar seni övsün
Atar: İleriye fırlatır. 2.Gücü yeten.
Atasagun: Hekimlerin babası, atası
Atasan: Soyuyla meşhur olan, övünen şahıs.
Atasay: Atayı say, ataya saygı göster
Atasev: Atayı, ataları, babayı sev
Ataseven: Atasını, babasını seven
Atasever: Atalarını seven kimse.
Atasevin: Atalarınla sevin
Atasoy: Ata soyu, atadan
Atasöz: Büyük sözü dinleyen.
Atasü: Asker babası, asker atası
Ataullah: Tanrı’ın armağan etmiş olduğu ilk adam çocuk, Tanrı’ın bağışladığı, armağan etmiş olduğu, ihsanı, lütfü
Atay: Herkesçe malum, tanınmış, meşhur
Ateş: Yanıcı maddelerin yanmasıyla ısı ve ışığın ortaya çıkması
Atıf: Eğilimli, birine şefkatle eğilen, sevgi duyan / Bir şeye yönlendirilen
Atıl: Fırla
Atılay: Kolaylıkla ileri atılabilen, yürekli kimse
Atılgan: Güçlüklerden ve tehlikelerden yılmayarak daima ileriye atılan, Girişken, sav canlı
Atılhan: Dinamik hükümdar.
Atım: Atılan bir şeyin gidebildiği uzaklık
Atınç: Atılgan, atak
Atik: Fazlaca süratli davranan, çevik
Atilla: Hunların “Tanrının Kırbacı” denilen büyük hükümdarı
Atlan: Ata bin, at sahibi ol
Atlas: Üstü ipek, altı pamuk kumaş, büyük harita.
Atlı: Atı olan, iyi bir adı bulunan, meşhur, tanınmış, adlı
Atlığ: Namlı, şöhretli.
Atlıhan: Atlı yönetici.
Attila: Hun imparatoru
Atuf: Birine sevgisi olan, sevgi duyan. Tanrı’a karşı sevgi duyan
Avar: Orta Avrupa’da yaşamış bir Türk boyu.
Avcı: Avlanmayı seven yada avı kendine iş edinen şahıs. 2. Bir şeyi büyük bir istekle izleyen ve bulup ortaya çıkaran tanıtan kimse.
Avedis: İyi haber getiren şahıs
Aver: Sert ve dik bakışlı şahıs.
Avni: Yardım etmek, yardımda bulunmak, yardımla ilgili
Avşar: Bir Türkmen boyu.
Avunç: Teselli, avunma.
Ay Temiz: Ay benzer biçimde berrak ve temiz olan.
Ay Timur: Ay benzer biçimde ışıltılı ve demir benzer biçimde sağlam.
Ayalp: Ay benzer biçimde güzel ve yiğit.
Ayanç: Saygı
Ayas: Duru ve dingin havada çıkan ayaz, ayaz
Ayata: Eski Türklerin inanışına gore gökyüzünün ikinci katında oturan tanrı, Ay tanrısı
Ayaydın: Fazlaca aydınlık, ay benzer biçimde aydınlık, ay ışığı
Ayaz: Duru ve dingin havada çıkan ayaz, bulutsuz ve Ay ışıklı gecede Çıkan soğuk.
Ayaz Ada: Soğuk ve durgun hava
Aybala: Ay benzer biçimde çocuk, Ay benzer biçimde parlak ve güzel çocuk.
Aybar: İnsanda saygı uyandıran görünüş, görkem
Aybars: Ay benzer biçimde parlak vegüzel, pars benzer biçimde yırtıcı.
Aybay: Ay kadar güzel ve varlıklı
Aybek: Hindistan komutanı.
Ayberk: Kuvvetli
Aybey: Ay benzer biçimde doğan adam, bey
Aybora: Ay kadar güzel, fırtına kadar yıkıcı, ay ve fırtına
Ayca: Yüzü ay benzer biçimde aydınlık ve güzel olan
Ayçetin: Ay kadar güzel ve çetin.
Aydar: Perçem, Manas destanındaki kahraman.
Aydemir: Demir kadar sert kimse manasındadır.
Aydın: Bilge.
Aydınalp: Aydınlık ve yiğit.
Aydınay: Ay’ın oldukca parlak hali.
Aydınbay: Saygı duyulan ve de bilgili olan kimse.
Aydınbey: Saygı duyulan ve de bilgili olan kimse, bilge şahıs.
Aydınel: Aydınlık yer, ışıklı yer.
Aydıner: Aydınlık yüzlü kimse.
Aydınol: Okumuş ve bilgili biri ol.
Aydıntan: Işıklı sabah vakti, aydınlık sabah vakti
Aydıntuğ: Üstüne ışık düşmüş tuğ.
Aydınyol: Doğruyol.
Aydinç: Ay benzer biçimde güzel, ışıklı ve dinç.
Aydoğan: Ay benzer biçimde dünyaya gelecek olan.
Aydoğdu: Ay benzer biçimde dünyaya gelecek olan, ay benzer biçimde doğan
Aydoğmuş: Ay benzer biçimde doğan, ay kadar güzel olan
Aydolun: Dolunay benzer biçimde.
Ayet: Kuran surelerindeki cümlelerin her biri.
Aygün: Ay benzer biçimde parlak ve ışıklı güzel gün
Ayhan: Büyük hükümdar
Ayık: Anlayışlı, uyanık, açıkgöz, akıllı
Aykaç: Güzel söz söyleyen, ozan
Aykal: Aydınlık kal.
Aykan: Kanı ay benzer biçimde parlak ve temiz Ay Kanlı.
Aykın: Işıltılı kın.
Aykul: Ay benzer biçimde kutlu, ay kadar uğurlu
Aykurt: Üstüne ay ışıltısı düşmüş kurt.
Aykut: Ay benzer biçimde uğurlu.
Aykutalp: Uğurlu, cesaretli.
Aykutlu: Ay benzer biçimde güzel ve uğurlu, uğurlu ay
Ayman: Ay benzer biçimde güzel kimse
Aymete: Hun İmparatoru Mete’nin bir adı.
Aymutlu: Ay benzer biçimde güzel ve mutlu.
Aypar: Görkem, saygı uyandıran görünüş, aybar
Aypars: Ay benzer biçimde güzel ve pars benzer biçimde yırtıcı
Aypolat: Ay benzer biçimde güzel ve polat benzer biçimde sağlam.
Aysal: Ayla ilişkili, ay benzer biçimde.
Aysar: Ayın etkisiyle huyu değişen kimse
Aysoy: Aydınlık soydan gelen.
Aysungur: Ay benzer biçimde güzel, sungur, benzer biçimde, akdoğan benzer biçimde avlayıcı kimse
Aytaç: Başlangıcında ay benzer biçimde ışıklı taç bulunan.
Aytar: Olanları bildiren, haber veren
Aytek: Ay benzer biçimde.
Aytekin: Ay benzer biçimde parlak ve biricik. Fazlaca kıymetli.
Aytemur: Ay benzer biçimde güzel ve demir benzer biçimde sağlam
Aytok: Ay benzer biçimde güzel ve tok
Aytolun: Dolunay.
Aytop: Yuvarlak ay, nurtopu benzer biçimde
Aytuğ: Mızrağın ucuna yapılmış ayın üzerine meydana getirilen tüy.
Aytuna: Ay benzer biçimde güzel ve Tuna Irmağı benzer biçimde görkemli.
Aytunca: Ay benzer biçimde güzel ve Tunca Irmağı benzer biçimde görkemli
Aytunç: Ay benzer biçimde güzel ve tunç benzer biçimde sağlam.
Aytün: Aylı gece
Aytürk: Ay benzer biçimde güzel ve Türk benzer biçimde kuvvetli
Ayvaz: koca, eş. Güzel, yakışıklı.
Ayyüce: Yücelerdeki Ay
Azad: Bağımsız olan.
Azadi: Bağımsızlık, özgürlük.
Azam: En büyük, yüce.
Azamet: Büyüklük, ululuk, Yücelik. 2. Gurur. 3. Görkem, heybet. 4. Çalım, kurum. 5. Debdebe.
Azametdin: Dinin yüceliği.
Azat: Özgür, hiç kimseye bağlı olmayan.
Azem: Dost. dost.
Azer: Ateş
Azim: Bir şeyler yapmak için kesin şahıs, azmeden, azimli
Aziz: Onur sahibi yüce, Saygıdeğer, Içsel gücü oldukca üstün
Azmi: Kemikli, kemikle ilgili, azim sahibi
Aznavur: Yürekli, kahraman, yiğit.
Azrak: Fazlaca azca bulunur, kıymetli