Üç yaşından daha önce olanları niçin hatırlayamıyoruz
Bebekler iki yaşına geldiklerinde artık yürüyebilen, düşünebilen, konuşabilen, akıl yürütebilecek tutarlı davranışlar göstermeye süregelen birer küçük insan haline gelirler. Bu yaşta insanların isimlerini bilirler, kolay şarkıları ezberleyebilirler hatta bundan önceki gün ve bundan önceki hafta içinde olanları hatırlayabilirler. Sadece tüm bu tarz şeyleri vakit içinde unuturlar. Hafızaları bir iki mühim görüntü haricinde tamamen silinir.
Bilim adamları geçmiş tecrübelerimizi saklayan hafızamızın beynimizde anı yada öykü şeklinde organize bulunduğunu ileri sürüyorlar. Bu görüşe gore üç yaşından küçükler bu şekilde yazışma kurma kabiliyetine haiz değiller. Öykü ve anılarını anlatamıyorlar daha doğrusu hikayenin kurgusunu yapmış olup kişileri yerlerine oturtma kabiliyetine sadece üç yaşından sonrasında haiz olabiliyorlar. Bu yüzden de üç yaşından ilkin vakit, yer ve karakter kavramlarını anlayamıyorlar.
Üç yaşından küçükler fazlaca muntazam konuşabildikleri, anlayış, seziş ve bellek kabiliyetlerine haiz oldukları halde, tüm olanları bir tüm içinde şekillendiremiyorlar, bunu ilerde özetleyebilecek bir hikayeye dönüştürüp hafızaya kaydedemiyorlar. Bir başka deyişle hafızamız, hayatta ne yaptığımızı ve ne yapıldığını kavramaya başladığımız 3 – 4 yaşlarında çalışmaya başlıyor ve daha ilkin olan vakaları hatırlamamız mümkün olmuyor.