Melissa Weaver fazlaca iyi bir iş görüşmesi gerçekleştirmesine ve firmanın aramış olduğu tüm özelliklere haiz olmasına karşın fazlaca istediği işi alamadı.
Şaşırmış bir vaziyette nedenini sorduğunda almış olduğu cevap onu şaşırttı. Kendisine görünüşü için yeterince ‘çaba’ sarf etmediği söylenmişti. İşe alım uzmanı makyaj yapmamasından bahsediyordu.
Weaver’ın yaşamış olduğu bu deneyimi anlattığı TikTok videosu binlerce şahıs tarafınca seyredildi ve haberlere mevzu oldu. Business Insider (adı açıklanmayan) teknoloji şirketinden Weaver’a gönderilen e-postayı inceledi ve peşinden mevzuya ilişkin uzmanlarla görüştü. İK profesyonelleri bu benzer biçimde olayların fazlaca yaygın bulunduğunu söylüyor. Ek olarak eşitlikçi ve kapsayıcı bir işe alım süreci için eğitimin önemini vurguluyor.
@_melissaweaver Does wearing make up to work make a difference? #work #corporate #career #interview #job #jobsearch #makeup #jobinterview #opinion #advice #women ♬ original sound – Melissa
Weaver, mesleki geçmişi sebebiyle söz mevzusu teknoloji şirketindeki pozisyonun kendisi için biçilmiş kaftan bulunduğunu, ek olarak bir İK uzmanı olduğundan yöneltilen tüm soruları yanıtlayabileceğini düşünüyordu. Bu yüzden reddedilmesi sürpriz oldu.
Videoda “Hakkaten fazlaca üzüldüm zira işi fazlaca istiyordum. Kafam fazlaca karıştı. Bu yüzden asla yapmadığım bir şey yaptım ve onlara bir e-posta göndererek geri bildirim istedim” diyor.
İK görevlisi verdiği yanıtta kendisine CV’sinin ‘tam olarak aradıkları şey’ bulunduğunu ve deneyimlerinin de muhteşem bir halde pozisyonla uyumlu bulunduğunu söylemiş oldu. Sadece söz mevzusu görevin seviyesi göz önüne alındığında ‘görünüşü için yeterince çaba sarf etmediği mevzusunda kaygı duyduğunu’ belirtti.
Weaver, “Direktör yardımcılığı pozisyonu için mülakata girmiştim. Saçlarıma fön çektirmiştim. Üzerimde güzel bir bluz, ceket ve kulağımda küpeler vardı. Yalnız dudak nemlendiricisi sürmüştüm. Asla makyaj yapmamıştım zira ben pek makyaj yapmam” diyor.
İşe alım görevlisinin öne sürdüğü niçin karşısında ‘şoke bulunduğunu’ söyleyen Weaver şu şekilde devam ediyor:
“Birinin bunu bir e-postaya yazmasına ve daha da önemlisi 2024 senesinde bu tarz bir olay yaşadığım için fazlaca şaşırdım. Oldukca hevesliydim ve bu rol için uygun olduğumu biliyordum. İK uzmanının ‘endişesinin’ bir tek makyaj yapmamam bulunduğunu söyleyebilirim. Şundan dolayı aradıkları tüm vasıflara sahiptim. Makyaj yapmadığım için istekli olmadığımın düşünülmesi sürpriz oldu.”
Peşinden izleyenlere bir sual yöneltti: Mülakatlarda makyaj yapmamak işi önemsemediğinizi mi gösterir?
Yorumlar da hararetliydi. Bazıları makyaj, saç modeli, tırnak rengi ve giyim dahil olmak suretiyle dış görünüşün bir iş görüşmesinde mühim bulunduğunu söylemiş oldu. Bazıları ise bir adayın dış görünüşüne bu kadar ehemmiyet verilmesinin adil olmadığını söyleyerek Weaver’ın şirketi ve işe alım görevlisini ayrımcılıktan dava etmesini önerdi.
Pek fazlaca şahıs, bayanların karşı karşıya kalmış olduğu eşit olmayan koşullar karşısında hayal kırıklığına uğradığını beyan etti.
Peki kariyer uzmanları ne düşünüyor?
Kabiliyet ve işe alım uzmanı ve Allies in Recruiting’in kurucu ortağı Daniela Herrera Business Insider’a verdiği demeçte “Bu bilhassa bayanların fazlaca sık karşılaşmış olduğu bir durum. Güzellik ve dış görünüme ilişkin önyargı ve kalıplar, iş yerinde bayanların görmüş olduğu muamelede büyük rol oynuyor” diyor.
Herrera, işe alım sürecini gerçekleştiren İK uzmanlarının hâlâ eşitlikçi olmayan stereotipleri ve önyargıları sürdürdüğünü dile getiriyor. “Adayların mülakatta giydirilmiş olduğu giysiyle, saçlarının rengine, dövmelerine yada fizyolojik özelliklerine bakarak onları reddeden işe alım yetkilileri görüyoruz” diyor.
Bu köhnemiş görüş açısı ondan sonra; kimin işe alınacağı, terfi edeceği ve daha yüksek maaş alacağına ilişkin kararlar da dahil olmak suretiyle firmanın iç politikalarına kadar sirayet ediyor.
Herrera, bu tür modası geçmiş görüşlerin sebebinin çoğu zaman eşitlikçi işe alım mevzusunda eğitim eksikliğinden kaynaklandığını, bundan dolayı probleminin devam ettiğini vurguluyor ve ekliyor:
Mikro-agresyonlar, önyargılar ve stereotipler sistem, süreç ve uygulama düzeyinde ele alınmadığında, en aza indirilmediğinde ve denetim edilmediğinde, iş yeri kültürünün bir parçası hâline geliyor.
Herrera ne yazık ki pek fazlaca İK yöneticisinin Weaver’a gönderilen geri bildirimde yanlış bir şey görmeyeceğini de ekliyor.
Kariyer danışmanı Michelle Enjoli ise aslolan nedenin Weaver’ın görünüşü olmayabileceğini düşünüyor. Enjoli, pek fazlaca şirkette işe alım sürecinin ‘network’ üstünden ilerlediğini, mülakat sürecinden ilkin o vazife için hâlihazırda akıllarda birinin olabileceğini söylüyor. “Bu vakada, işe alım yetkilisinin aklında rol için başka birinin bulunduğunu sadece adaya dürüst bir cevap verecek nezaketi gösteremediğini tahmin ediyorum” diyor.
Makyaj yapmamanın bir işe kabul edilmemek için makul bir niçin olmadığını; bu durumun firmanın yönetimi ve kültürü hakkında fazlaca şey anlattığını belirten Enjoli şu şekilde devam ediyor: “Profesyonellere başvurdukları firmanın kültürü hakkında daha çok informasyon edinmek için mümkün olduğunca fazlaca araştırma yapmalarını tavsiye ediyorum.”
Herrera, şirketlerin işe alım süreçlerini tertipli olarak gözden geçirmesi icap ettiğini söylüyor ve bu tür durumların yaşanmaması için işe alma ve mülakat sürecine dahil olan her insanın sıkı bir eğitimden geçmesini öneriyor. Tüm adayların ‘eşitlikçi, erişilebilir ve kapsayıcı bir mülakat süreci yaşaması icap ettiğini’ belirten Herrera, kültürün değişmesinin tek yolunun daha çok farkındalık bulunduğunu vurguluyor.
Business Insider makalesinden Türkçeleştirildi.